Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@asen24

Saat artık sabaha karşı 05:00 olmuştu , heyecandan uyuyamadığım bir geceyi bitirmiştim. Evet o gün geldi , tayinim açıklanak. Bu benim için yeni bir başlangıç demekti belki de güneşin yeniden doğuşu.

Telefonda biraz daha zaman geçirdikten sonra kalkıp kendime sert bir kahve yaptım , penceremi açtım ve her gün baktıkça daha da aşık olduğum o manzaraya karşı kahvemi yudumlayıp manzaranın tadını çıkartıyorum son son... Bir anda çalan telefonumla irkilip aramayı cevapladım ;

-Efendim Annecim

Annem : Aden günaydın , heyecandan erken uyandım umarım seni uyandırmamışımdır kızım

-Hayır anne bende hiç uyuyamadım , açıklandığında seni hemen arayacağım seni seviyorum

Annem : Seni seviyorum kızım , her zaman yanındayım.

Bu konuşmadan sonra istemsizce gözlerim doldu ve kapattım telefonu. Ah annem benim tek idolüm. Ben annemin kızıyım gerçekten. Onun o dik duruşu , dışarıdan buz gibi görünse de kalbinin yumuşaklığı , kimseye minnet etmeyişi her zaman hayran bıraktı beni kendine.

( Bu arada annem çok iyi bir Ağır Ceza Avukatı , babam Doktor , abim ise İç Mimar)

 

Kendi kendime “ Haydi Aden böyle zaman geçmez ” diyerek banyoya attım kendimi. Hızlı bir duş alıp bakımlarımı yaptım. Biraz kitap okuduktan sonra telefonuma gelen bir bildirim sesi dağıttı tüm dikkatimi. Mesaj yakın arkadaşım Irmaktan gelmişti

- Aden açıklandı çabuk gir

Ah bu mesaj elimi ayağımı birbirine dolaştırdı hemen bilgisayarımı kapıp siteye girmeye çalıştım çok fazla bir yoğunluk vardı. Biraz bekledikten sonra Ve işte beklediğim o ekran

Neeee İzmir mi ? Gerçekten istediğim olmuş muydu ? Tüm ev sesimle yankılanıyordu adeta.

Hızlıca telefonumu alıp annemi aradım annem bu durumdan çok da hoşnut olmamıştı , o istanbulda kalmamı istiyordu.Her ne kadar ayrı yaşasak da aynı şehirde olmak ona güven veriyordu. Fakat ben yeni bir hayata başlamak için geç bile kaldığımı düşünüyordum.

2 HAFTA SONRA

Güneşin doğuşu ile İzmire varmıştım. Geçen hafta ailemle birlikte gelip evi tutup tüm eksiklerimi tamamlamıştık. Yeni evime doğru yola koyuldum , tüm izmiri görüyordum resmen bu ev bana fazlasıyla huzur veriyordu. Belkide ben huzuru bulmuştum artık Aden gerçek benliğini burada bulup yeniden doğacaktı.

Evde biraz zaman geçirdikten sonra dışarı çıkıp etrafı dolaşıp tanımak istedim. Hazırlanırken bir yandan da yakın arkadaşım Irmak ile konuşuyordum. Bu arada Irmak İstanbul’da kaldı zaten hep orayı istiyor ve seviyordu ailesinden ve sevgilisinden de ayrılmaya hiç niyeti yoktu.

Okulda giymek için biraz kıyafet ve ayakkabı aldıktan sonra yorulmuştum artık bir kahve içmek için güzel bir yer aramaya başladım.Gözüme bir yer kestirdikten sonra adımlarımı oraya yönelttim. Tam kapıdan giriyordum ki fark etmediğim bir şekilde kapıdan biri ile aynı anda girmeye çalıştık ve istemsizce ağzımdan çıkan

-Yuh  

Kelimesine engel olamadım.

- Çok özür dilerim hanım efendi , dalgındım fark edemedim

- Önemli değil daha dikkatli olursanız sevinirim

Diyerek gözüme boş bir masa kestirip oturdum. Fakat nedenini bilmediğim bir şekilde gözlerim çarpıştığım kişiyi arıyordu adeta. Esmer Uzun boylu hafif yapılı bir adamdı. Daha sonra kendi kendime “ Önüne dön aden ne yapıyorsun sen” diyerek telefonuma odaklandım. Bir yandan arkadaşlarımla mesajlaşıp bir yandan kahvemi içiyordum.

Eve geçtiğimde yarın için giyeceğim şeyleri ayarladım , ojemi sürdüm , yemeğimi yedim ve kahvemi yapıp o aşık olduğumu sandığım İstanbulu bile aratmaya İzmire karşı kahvemi yudumladım.

Aslında bir şehire aşık olmak orada ki insanı sevmekmiş. Aslında sevdiğin güzelleştirirmiş orayı bunu geç anladım.

 

Sabah 06:30 da çalan alarm sesi beni hiç bu kadar heyecanlandırmamıştı. Hızlıca kalktım ve hazırlandım. Yola koyuldum , okula geldiğimde kapıdaki güvenliğe yeni atanan öğretmen olduğumu ve aracımla içeri girip giremeyeceğimi sordum. Sevecenlikle

“ tabii hoşgeldiniz hoca hanım buyrun ” dedi orta yaşlı bir bey.

Hoca hanım mı ? Bu cümle bile kalbimin ritmini değiştirmişti. Aracımı park edip müdürün odasına geçtim ve ders programımı aldım. Öğretmenler odasının yerini öğrenip oraya doğru yürüdüm. İçeri girdiğimde kendimi tanıttım ve herkes güler yüzle kendini tanıtmaya başladı. Herkes çok içten ve samimi görünüyordu.

İlk dersim kendi sınıfımaydı , derse girip kendimi tanıtıp aynı zamanda da yeni sınıf öğretmenleri olduğumu söyledim.

Öğrencilerden birinden hiç beklemediğim bir iltifat aldım

- Hocam bu okula sizin kadar güzel bir öğretmen gelmemişti...

Sevecenlikle teşekkür ederim demekle yetindim.

Saatler hızla akıp geçiyordu , son ders zili çalınca hemen toparlanıp arabama geçtim. En sevdiğim şarkıyı açarak yola koyuldum , arabada bağırarak şarkı söylerken kırmızı ışıkta kafamı yan tarafıma çevirdim ve bu bir tesadüf müydü gerçekten ? Yan arabada o gün cafede çarpıştığım beyefendi vardı. O beni fark etmeden kafamı çevirsem de gözlerim istemsizce ona bakıyordu ki o da beni çoktan fark etmişti bile kafasını hafif eğerek selam verdi. Bende ufak bir gülümseme ile karşılık veriyordum ki arkadan gelen korna sesleri ile irkilip yoluma devam ettim.

 

Tesadüf müydü gerçekten yoksa bir işaret mi ? Aşk gerçekten tesadüfleri sever miydi? Peki aşk neydi ? Beraber bulacağız bu cevapları...

 

Loading...
0%