TANIŞMA

Yapacak başka bir şeyim olmadığı için mecburen odaya doğru yöneldim.Ama asıl şimdi ne yapacağımı düşünmeliydim.Eğer ailem bu oda durumunu öğrenirse beni okuldan hemen alırdı.Bir süre boyunca ailemden saklamam gerekiyordu ama böyle bir durumu nasıl saklayacaktım?Odaya geldiğimde yine içerden gülme sesleri geliyordu.

Yağmur:Bunlar yıl boyunca böyle gülecek mi ya?

İçeri girdiğim de ikiside aynı anda bana baktı.İçlerinden siyah saçlı, kahverengi gözlü olan eli ile bir yeri göstererek;

Sinan:Eşyaların kapının arkasında oradan alabilirsin.

Yağmur:Sağol, ama bir yere gitmeyeceğim.

Çağrı:Ne demek bir yere gitmiyorum.

Yağmur:yani hiç bir yere gitmiyorum burada kalacağım.

Sinan:Peki bu ne kadar etik?

Yağmur: Onu bende bilmiyorum, ama başka boş oda olmadığı için burada kalacağım.

Çağrı: Nasıl yani kocaman yurtta boş oda yok mu?

Yağmur:Yok işte keyfimden sizinle aynı odada kalmıyorum ya!Her neyse seninle uğraşamayacağım..

Çağrı:Kusura bakma öyle demek istememiştim.

Sinan:Bu arada ismini öğrenmedik.

Yağmur:Ben yağmur.sen?

Sinan: Bende sinan.

Çağrı:Biz zaten tanışmıştık.

Yağmur: Evet tanışmıştık.

Sinan: Siz nereden tanışıyorsunuz ki?

Yağmur:Bu gün okulun bahçesinde tanışmıştık.

Sinan:anladım.Bu arada sen hangi bölümü okuyorsun?

Yağmur:Ben hukuk bölümünde okuyorum.Peki ya sen?

Sinan:Ben gastironomi okuyorum.

Yağmur:Çağrı peki sen hangi bölümde okuyorsun?

Çağrı:Bende gastıronomi okuyorum.

Yağmur:Demek ikinizdeceğim sıradae aşçı olmak istiyorsunuz.O zaman bu yıl yemekleri siz yaparsınız.

İkisine bakıp göz kırptım.Benim bu sözümden sonra ikiside aynı anda kahkaha atmaya başladı.

Sinan:Çağrı acaba biz yanlış mesleğimi seçtik ,şimdi biz yağmura yemek yapmazsak bize dava filan da açar koktum valla.

Çağrı:Bencede bırakalım bu bölümü en iyisi.

Bu diyalogdan sonra odayı bizim kahkahalarımız sararken, biranda aklıma benim eşyalarımın hala valizde olduğu geldi.

Yağmur:Bu arada kıyafetlerimi yerleştirebileceğim boş bir dolap var mı?

Sinan: Tabi ki şurada ki yatak ile dolap boş oraya yerleşebilirsin.

Yağmur:Teşekkürler.

Dolabı açıp eşyalarımı yerleştireceğim sırada dolabın ne kadar tozlu olduğunu görünce vazgeçtim ve ilk önce temizlik yapmaya karar verdim.Yarım saat sonra sonunda işim bitmişti ve kendimi direk yatağa fırlattım.Bir anda çağrı ve sinan alkışlamaya başlayınca onlara baktım.

Yağmur:Ne oldu neyi alkışlıyorsunuz?

Sinan:Neyi olucak seni alkışlıyoruz.

Yağmur:İyi ama neden?

Çağrı:Çünkü tam tamına yirmi sekiz dakika on altı saniye ve beş salise içinde odayı ter temiz yaptın.

Yağmur:Ve sende bunu saydın mı?

Çağrı:evet.

Yağmur:Çok bir şey yapmadım ki sadece kendi tarafımı temizledim.

Çağrı:Emin misin çünkü en son benim yatağımın altını siliyordun da.

Yağmur:Gerçekten mi hiç fark etmemişim, sanırım kendimi biraz fazla kaptırmışım.

Sinan:Onu boş verin şimdi asıl sen o kadar temizlik malzemesin nereden buldun?

Yağmur:Lütfen bana şaka yaptığını söyle, kıyafetlerinizi o tozlu dolaplara yerleştimediniz değil mi?

İkiside aynı anda bakışlarını birbirlerine çevirdiler daha sonra tekrar bana çevirdiler.Sanırım gerçekten de kıyafatlarini direktmen dolaba yerleştirmişlerdi.

Yağmur:Size inanamıyorum.

Çağrı:Nereden bilelim biz dolapları silmemiz gerektiğini.

Yağmur:Nereden mi?dolabın üstünde bir metre kalınlığında toz tabakası vardı.Ayrıca en azından o temizlik malzemelerinin niye bırakıldığını bir düşünseydiniz.

Sinan:Abi kız haklı odayı bok götürüyor.

Yağmur:Her neyse ben artık yatıyorum, sakın gürültü yapmayın.