Yeni Üyelik
13.
Bölüm

ZİFİR bölüm 13

@asenats

Hastanede geçirdiğim 3 günden sonra Gökhan'ın evine doğru yola çıkmıştık çünkü babama bir süre Sedada kalacağımı söylemiştim bu durumu ne kadar süre saklayacağımı bilmiyordum ama şu an babamla uğraşmak istemiyordum öğrendiklerimden sonra bir araya geldiğimizde kavga edeceğimiz kesindi.

Aslan biz hastanedeyken Seday'la birlikte çıkmıştı.

 

Gökhan arabasını bir sitenin giriş kapısına doğru sürdüğünde geldiğimizi anlamıştım .

Bora Gökhanın bir apartman dairesinde oturduğunu söylemişti ama burası gayet lüks bir siteydi.

" Buradamı oturuyorsun"

 

" Hayır. Ama burasıda benim dairem . Burası atölyeye uzak kalıyor. "

 

" Koskoca Gökhan Altınsoya burada Atölye yokmuydu ? " Dedim alayla .

 

Oda güldü.

" Altınsoy soyismini kullanırsam var ama kullanmamayı tercih ediyorum."

 

Başka birşey sormadım belliki onunda içine yara olan bir hikayesi vardı bir gün anlatırmıydı bilmiyorum ama hayatımda ilk kez birini dinlemek istiyordum.

Gökhan arabasını otoparka bıraktıktan sonra asansörle 13 cü kata çıktık.

 

Gökhanın dairesine geldiğimizde bizi ilk olarak girişin direkt açıldığı geniş bir salon karşıladı .

Salon boydan boya camlarla çevliydi ve şehir manzarası insanı kendine hayran bırakıyordu. Duvarlar koyu gri rengindeydi ve genellikle siyah beyaz yoğunluklu tablolarla donaltılmıştı. Tabloları detaylıca inceleme işini sonraya bırakarak biraz daha etrafa göz gezdirdim salonun tam ortasında koyu duvarlara ve tablolara zıt bir şekilde beyaz bir L koltuk vardı onun tam karşısında duvarı komple kaplayan bir televizyon.

Evin gördüğüm kısmı tamda Gökhanı yansıtıyordu . Sadeyim ama aynı zamanda zenginim diyordu ev resmen.

"Siyah beyaz bir filimde gibiyim şu an " dedim yanımda durup evi inceleyip bitirmemi bekleyen Gökhana.

" Siyah beyaz filimleri severim . Pek renkleri olan bir insan değilim. Birşey içermisin ?"

 

" Evet buzlu viski ola bilir. Bide ressam olucaksın her renge sahip olman gerekmiyormu?"

Ben konuşurken o ters ters bana bakıyordu.

Ne yaptımki yine ?

 

" Bişey içermisin derken alkolden bahs etmiyordum . Su , çay,kahve gibi birşeyler . İlaç kullanırken alkol kullanamazsın"

 

Gözümü süzdüm.

" Ben nerdeyse 10 senedir ilaç kullanıyorum ve şuan kullandığım ilaçlardan çok daha ağırlar . Ama bu alkol kullanmama hiç engel olmadı benim için"

 

" Öyle bir söyledin ki bununla gurur duyuyorsun sanıcaktım az kalsın" dedi mutfak olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerlerken.

" Duyuyorum zaten taş gibi bünyem var " dedim bende geçip L koltuğa yayılıp etrafı daha detaylı incelerken.

Mutfaktan sesi duyuldu

" Aynen gördük geçen sağlam bünyeni"

 

" İyiki bir kucağına oturup sarıldık amma da kıymetli bir kucağın varmış "

 

2 dakika sonra salona geri geldi.

" Önce duş alıp üstümüzü değiştirelim sonra kahve içeriz. Senin kıyafetlerin misafir odasındaki dolaba yerleştirildi misafir odasının banyosunu kullana bilirsin . Odanın anahtarı yatağın yanındaki komodinin çekmecesinde kitleye bilirsin kapıyı. "

 

"Odaya dalmayacaksan gerek yok " dedim ayaklanıp gosterdiği yöne doğru giderken.

 

" Rahat ol diye dedim"

 

" Rahat olmasam beni burda tutamazsın çok düşünceli Gökhan Altınsoy."

 

" Haklısın Güzelim haklısın yavrum hadi git üstünü değiş"

( Adam resmen seni başından savmak için haklısın diyor)

Dönüp ters ters ona baktım.

" Ne çabuk sıkıldında beni başından savuyorsun"

" Ya sabır "deyip içine derin bir nefes çekti . Sonra yavaş adımlarla bana doğru gelip beni yine bir çırpıda kucağına aldı.

 

" Koca bir bebek gibisin diyeceğim oda olmayacak boyutunda bebek gibi güzelim "

 

Alçıda olan elim kucağımda dururken diğer elimi boynuna doladım.

" Ben küçük değilim sen çok irisin bunu daha kaç kez söyleyeceğim 168 im ben 168 . Türkiye ortalamasının üstündeyim "

 

Beni misafir odasına getirip banyoya doğru ilerledi.

" Mümkün değil en fazla 150 sin sen "

 

" Yok canım küçüleyimde cebine koy"

Ufak bir kahkaha attı.

" Şu lafları işine geldiği gibi duzenleyip durma"

Beni küvetin yanında yere bıraktı ensesini ovuşturup etrafa bakındı.

" Mantıklı düşününce farkettimde sen zaten kendin banyo yapamazsın"

" Çok erken fark etmişsin" dedim alayla .

Ve devam ettim.

" Ama senin beni banyo yaptırmana tabiki"

Demiştimki beni bu seferde belimden tutup geniş kuvetin içine koydu.

" Etrafta benden başka kimse olmadığına gore benden başka seçenek yok şansına küs "

Ben melül melül onun yüzüne bakarken oda gözlerini yüzümden ayırmadan kıyafetlerimi çıkarmaya başladı.

Önce üstümdeki sıfir kollu beyaz gomleğin düğmelerini teker teker açtı ve dikkatli bir şekilde üzerimden çıkardı .

Sonra eli göbeğimin üstünde yavaş hareketlerle kayıp kot pantalonun düğmesine geldiğinde durdu.

" Bu kadar utanacağını bilsem bunu daha önce yapardım güzelim yanaklarına pembe çok yakıştı şu an"

Ellerimi yanaklarıma doğru götürüp yavaşça dokundum . Alev alev yanıyordu.

" Utanmadım ki niye utanıyım denizdede çıplak sayılacak kadar az şeyle giriyoruz sonuçta bir nevi aynı şey "

 

" Hmmm " dedi erkeksi bir tonda .

( Adam biraz daha devam ederse yanakların pembe değil kor ateş kızılı olacak)

O ne öyle saç boyası ismi gibi .

" O zaman çıkaralım bunuda " dedi ve pantalonun düğmesini açtı yavaş hareketlerle pantalonumu çıkarırken yine sadece yüzüme odaklanmıştı.

( Acaba ne kadar bakmadan dura bilir merak ettim)

Etme geri zekalı her boku merak etme .

Gökhan pantalonumuda küvetin kenarına bıraktıktan sonra doğrulup duş başlığına doğru uzandı. Bense tabiki rahat durmayıp yine saçmaladım .

" Sen soyunmayacakmısın üstün ıslanıcak " dedim .

( İyiki saçmaladığının farkındasın)

Sus ben ne dediğimi biliyormuyum ilk defa birinin karşısında çıplak duruyorum . Hatta o biri bizzat beni soyuyor.

( Hani denizdede çıplak sayılacak şeyler giyiniyordum ne oldu)

Aynı değilmiş . Diye cevap verdim iç sesime çaresizce .

Gökhansa suyu ayarlamaya çalışırken konuştu.

" Bende üstümü çıkarırsam burdan canın yanmadan çıkamazsın güzelim en iyisi ıslanmam"

Bunu söylerken yüzünde pis bir sırıtış vardı . Kafasını kaldırıp tekrar bana baktığında gözlerinde parlayan ateşten ve kasılan çene kaslarından gerçekten zorlandığını anlamıştım.

Yavaşça belimden tutup arkamı ona dönmemi sağladı dokunduğu yerler gerçek anlamda alev alıyordu sanki. Elleri benim soğuk tenime tezat şekilde çok sıcaktı.

Elini belimden ayırıp alçılı kolumu tuttu ve yükseltip duvara yasladı . Şu an arkam ona yüzüm duvara dönük şekilde tek elim duvara yaslı duruyordum saçlarım kalçamın altına kadar uzun olduğu için şanslı hissettim. Ve tabiki kilotum ve sütyenim üstümde olduğu için. Sırtıma doğru eyilip önümde duran duş başlığını aldı .

Nefes alış verişlerim elimde olmadan hızlanıyordu. Heyecandan bayılmak üzereydim.

" Saçların çok güzel kokuyor leylak çiçeği gibi"

 

Suyu yavaş hareketlerle saçlarıma tuttu .

" Şampuan şey ya "

" Ney ya"

" Leylak"

" Hmm anladım söylediğin iyi oldu hemen getirteyim sen yokkende seni hatırlatır kokusu"

" Ama ben varım" dedim cılız çıkan bir sesle o saçlarıma şampuan sıkıp köpürtürken.

 

" Evet güzelim varsın . Bazen bende şaşırıyorum karşımda duruyor olmana ,bir ara seni hep uzaktan izleyeceğim gibi gelmişti"

Duş başlığını tekrar saçlarıma tuttu. Saçlarımdaki bütün köpük aktıktan sonra elini saçlarımın altından geçirerek bir araya topladı ve tokayla tutturdu.

" Şimdi ben sana duş jelini köpürteceğim sonra bana dönüceksin ben kolunu yukarıda tutacağım sen vücudunu köpükleyeceksin "

" Tamam "

O lifi köpürtürken ben ona doğru döndüm .

Bu seferde bütün dikatini life vermişti ve hiç bana bakmıyordu.

Lifi bana uzatıp tek eliylede kolumu yukarıda tuttu .

" Al güzelim" dedi

Ben ağzım açık bir şekilde onun ıslanam siyah gömleğinden belli olan kaslarına bakarken .

" Ha neyi" dedim şaşkınca .

Gökhan dikkatle bana baktı lifi elime dokundurdu.

" Al artık güzelim şu an hiç iyi değilim zaten sende gözünü dikip işi dahada zorlaştırma. "

 

Lifi elinden hızla alıp vücudumu temizlemeye başladım . Gökhansa bir elinde duş başlığıyla diğer elinde kolum duvara bakıyordu .

 

" Digerlerinide çıkar istersen"

 

" Neyi?"

 

" Güzelim, gece gözlüm neden böyle alıklaştın bir anda ,neyi söylüyor ola bilirim üstünde iki parça bişey kaldı zaten "

Gözlerimi ustume gezdirdim . Kendi kafama tekme atasın geldi.

 

" Sensin alık. Çıkarmıyıcam kalsınlar "

"Tamam güzelim kapatıyorum suyu o zaman "

Tamam der gibi kafamı salladım.

Gökhan suyu kapattıktan sonra kolumu bıraktı ve hızla dolaptan bir havlu alıp bana doğru geldi ve yine hiç bakmadan havluyu vücuduma sardı .

 

" Sen havluyu tut ben açacağım"

" Neyi?"

 

" Sütyenini Dilay Sütyenini oldumu güzelim rahatladınmı "

 

" Niye rahatlıyım be sen sütyen dedin diye hastayım ben kolum kırık ne tersliyon"

 

Eliyle havlumun onunu tutarken kafasını havaya dikip sıkıntılı bir nefes verdi.

" Ben bu gün bu sınavdan sonra rahip ola bilirim . Önümde dünya güzeli bir kız var ve ben onu görmemek için uğraşıyorum"

 

" Ne yapıyım benmi dedim yapmasaydın"deyip sütyenimi açmaya çalıştım ama tek elle başarılı olamadım.

"Dur" deyip elimi yakaladı ve havluyu tuttuğu yerden tutmamı sağladı. Sonra omuzlarımda tutup arkamı döndürdü . Havlunun sütyenin ustune gelen kısmını aşağı kaydırıp . Yavaşça sütyeni açtı ve omuzlarımdan indirdi sonra arkamdan kollarını etrafımdan uzatıp havlumu tuttu .

" Gerisi sende güzelim"

Hemen sütyenden ve kilotumdan kurtuldum ve sıkı sıkı Gökhan'ın tuttuğu yeri tuttum . Oda ellerini havludan çekip belime doğru indirdi ve boynuma doğru yaklaştı boynuma bir öpücük bırakıp geri cekildi .

" Bu neydi "

 

Güldü

" Göz hakkı"

 

" Bir ısırıkta alsaydı

n bari göz hakkı ne " dedim yüzümü buruşturarak.

 

" Olur ama ısırmayı başlangıçta tercih etmem"

 

Sonra yine göz açıp kapama süresinde kucağındaydım .

 

Loading...
0%