Sabah güneşi gözlerime vurduğunda gözlerimi kırpıştırarak açtım.

Gözlerimi açar açmaz beni karşılayan Gökhanın kaslı göğüs kafesiydi. Yüzümde şapşal bir gülümseme oluşurken kendimi yavaşça geri çekmeye çalıştım ama Gökhanın vücudumu bir mengene gibi saran kolları buna izin vermedi . Kafamı hafifçe geri çekip bir birine dolanan vücutlarımıza baktım . Gökhanın bir kolu benim boynumun altından geçip sırtımı sarmıştı diğer koluysa karnımdan uzanıp kalçamı sarmıştı . Benim alçıda olan elim ikimizin arasında dururken diğer elim Gökhanın belini sarmıştı bir ayağımsa üstünde duruyordu.

" Günaydın güzelim"

Bakışlarımı yukarı kaldırıp beni izleyen Gökhana baktım .

" Günaydın" dedim gülümseyerek uzun süredir gün ilk kez gerçekten ayıyordu.

" Çok güzel gülüyorsun bunu daha önce söylemişmiydim miniğim"

" Evet yüzlerce kez "

Yaklaşıp burnuma bir öpücük bıraktı.

" Abartma daha o kadar olmadı . Ama milyonlarca kez söylemeği düşünüyorum"

Elimi kaldırıp yanağına koydum ve kirli sakallarını okşadım . O dikkatli bir şekilde beni izlerken yaklaşıp dudağının kenarına bir öpücük bıraktım . Surat ifadesine bakılırsa bunu beklemiyordu .

" Ee beni doyurmayacakmısın?"

Dudaklarında sinsi bir gülüş oluştu .

" Ne anlamda doyurmaktan bahs ediyorsun güzelim" dedi sırıtarak .

Göğsüne bir yumruk indirip onu ittirdim . Ama pek başarılı olamadım çünkü öküz gibiydi .

" Pisliksin sen . Bırak beni kalkıcam"

Gökhan gür bir kahkaha atıp beni dahada sıkı sardı.

" Çok ayıp güzelim hiç yakışıyormu o minik ağzına o laflar . Ben oraya yakışacak çok daha güzel şeyler biliyorum"

Gözlerimi kocaman açarken tüm gücümle bir kez daha Gökhanı ittim.

" İğrençsin bırak beni hemen pislik herif . Dışarıda beyefendi yatağa gelince pis ağızlı bir sapık".

Kahkahaları dahada yükselirken.

"Ama eksik söylüyorsun Sadece benim Sapığım diyiceksin GECE GÖZLÜM kalbimi kırdın resmen" deyip abartılı bir şekilde kalbini tutup geri çekildi.

" Hem ben ağzına yakışan güzel şey derken hazırlayacağım kahvaltıdan bahs ediyordum aklına başka birşey gelmesi benim suçum değilki demekki senin canın başka şeyler çekmiş"

" Eğer biraz daha saçmalarsan başka şeylerini bir daha kullanamayacaksın" dedim dizimi erkekliğine bastırırken .

Gökhan " ahh" deyip geri çekildiğinde gülme sırası bendeydi.

Küçük kahkahalar atarak yataktan kalktığımda Gökhan hayla yatakta kıvranıyordu.

" Ama koca bebek gibisin Gökhancım vurmadım bile"

Gökhan kafasını kaldırıp bana ters ters bakarken dişlerinin arasından konuştu.

" Bunu sana çok fena ödeteceğimin farkındasın değilmi güzelim?"

Odanın kapısına doğru giderken arkama bakmadan konuştum.

" Bana böyle boş tehditlerle gelme Aslan parçası bana icraatla gel"

" Şu konuşmalara bak sanki asker arkadaşım . Bu lafları sana hatırlatacağım" diye gürledi Gökhan arkamdan.

Bense sırıtarak misafir odasındaki banyoya doğru ilerledim . Yüzümü yıkarken kapının çalma sesini duydum ama aldırmadım büyük ihtimalle ya Aslan yada Sedaydı yada ikisi bir aradaydı malum artık çıkıyorlardı.

( O ne öyle liseliler gibi çıkmak falan)

Bencede sana katılıyorum bu konuda. Dişlerimide fırçaladıktan sonra yüzüme tekrar su atıp banyodan çıktım ve salona doğru ilerlerken konuştum.

" Acaba kahvaltıyı dışarıdamı yapsak bildiğim çok gü......."

Lafımı yarıda bırakmama sebep olan şey salonda oturup bana öfke dolu gözlerle bakan Babamdı.

" Baba " dedim titreyen bir sesle . Şu anda üzerimde Gökhanın tişörtüyle yarı çıplaktım.

Babam öfke dolu gözlerini üstümde gezdirdi ve alçıda olan koluma sabitledi. Bir süre koluma baktıktan sonra bakışlarını karşısında ayakta duran Gökhana çevirdi. Gökhan dimdik ayakta dururken öfkeli bakışları sadece babamdaydı . Babama zor katlanıyormuş gibi bir hali vardı.

Bu nefret dolu bakışmayı bölen babam oldu.

" Sana bir kez soracağım Gökhan Altınsoy. Kızımın kolunun bu halde olmasının suçlusu senmisin? "

Ben kaşlarımı çatıp babama bakarken.

Gökhan hiç düşünmeden " evet benim" dediğindeyse şok olmuş bir şekilde Gökhana baktım. Daha onun şokunu atlatmadan Babamın hızla yerinden kalkıp Gökhana bir tokat atmasıysa resmen şok dalgasında boğulmama sebep olmuştu.

Öne doğru atıldım" Baba dur ne yapıyorsun" deyip babamı kolundan tutup geri çekmeye çalıştım ama nafileydi babam sinirden zangır zangır titrerken yerinden kımıldamamıştı bile.

" Sana yıllar önce kızlarımdan uzak dur demiştim . Beni dinlemedin kendi ellerinle Simayımı ölüme götürdün hayatını bitirdin kızımın şimdi ne yapıyorsun diğer kızımadamı aynısını yapacaksın"

Ben babamın soyledikleriyle donup yerimde kalırken Gökhan

" Bilmiyordum " dedi .

Neyi bilmiyordu ?

Babam kulak zarımı patlatıcak bir sesle resmen kükredi.

" Bilecektin . Bilmek zorundaydın onu o ite kendi ellerinle götürmüşken bimiyordum diyemezsin Gökhan Altınsoy bunun vijdan azabıyla yaşaman gerekiyorken nasıl şimdide Dilaya yaklaşırsın"

Ben görünmezmişim gibi aralarında dururken onlar bir birlerine öfke kusuyordu .

" Ben o gün Furkanla buluşacağını bilmiyordum. Dilay için döndüğünü otelde ona sürpriz bir parti hazırlayacağını söylemişti o otelin Furkanın pis işlerini yaptığı gizli oteli olduğunu bilmiyordum"

" Yalan söylüyorsun Altınsoy senin Simaya Aşık olduğunu biliyorum ona verdiğin mektubu okudum seni kabul etmediği için tuzak kurdun ona Furkan Doğanı kullanarak " diye tekrar bağırdı Babam . Duyduklarım beynimde şimşekler çakmasına neden oluyordu Simaya aşıktın dedi benim ablam olan Aysima olan Simaya aşıktın dedi. Ayaklarımın ve boynumun yavaş yavaş uyuştuğunu hiss ediyordum.

" Bu soylediğiniz saçmalık Erhan bey Fuatın nişanlı olduğunu ben söyledim Aysimaya bunu söylediğim gün ikimizde arkadaşlığı bir kenara atıp Düşman olduk .Onunla nasıl Aysimaya karşı bir plan yaparım .Aşk mektubu benim simaya yazdığım bir mektup değildi ." Bunu söyledikten sonra bana döndü. " Öyle birşey yok Dilay yemin ederim"

" Yalan söylüyor Dilay o Furkanın iş birlikçisi yıllardır onu gormezden gelip cezalandırmıyorsam bunun tek sebebi Dedesiyle olan bağım " dedi Babam ben gözümden akan bir damla yaşla Gökhana bakarken.

Gökhan gözümden düşen yaşa öyle bir baktı ki , anlamıştı o bir damla göz yaşının ne anlama geldiğini anlamıştı ona inanmak istediğim bunun için uğraştığım ama başaramadığım anlamına geliyordu o gözyaşı.

Gökhan gözlerini sıkıp biraz öyle durduktan sonra gözlerini açıp Babama döndü. " Ben Aysimaya ihanet etmedim onu hep savundum o benim arkadaşımdı onun için Furkan Doğana ve hizmet ettiği kurulun içinde olan o iğrenç insanlara tek başıma savaş açtım hayla devam eden bir savaş peki siz ne yaptınız ? "

" Ne yapmışım ben hadd bilmez velet neyin hesabını soruyorsun"

" Yıllardır kızınıza bunları Yapan Furkan Doğanın en büyük destekçisiyle arkadaş değilmisiniz hayla onun pis işlerinin üstünü kapatmıyormusunuz ? " Dedi bu sefer oda bağırarak .

Duyduklarım omuzlarımda ağırlık hissi oluştururken hafifçe koltuğa yaslanmak ihtiyacı duydum.

Devam etti Gökhan. Duyduklarımın kalbime bir hançer gibi battığını görmeden .

" Siz Hamza Altınsoyla yani benim pek sevgili dedemle nasıl hayla ilişkinizi devam ettirirsiniz Furkanı Aysimaya yaptığı pislikten ayıklayan oydu!"

Babam şok olmuş bir şekilde Gökhana bakarken" Yalan " dedi kısık bir sesle.

" Yalan söylüyorsun Hamza ilişkisini kesti onunla söz verdi bana bu alemde barındırmıyacağım bitireceğim onu dedi"

Gökhan acı dolu bir gülümsemeyle baktı Babama .

" Öylemi? Peki Dedem gibi bir güç neden senelerdir verdiği sözü yerine getiremedi neden Furkanı bitiremedi? Neden hayla aynı kuruldalar neden Dedem lideri olduğu kuruldan hayla onu atmadı neden söylermisin lütfen?"

" Yalan söylüyorsun Dedene olan düşmanlığından yalan söylüyorsun "

" Dedeme düşman olan ben değilim beni düşman gören o " dedi Gökhan yüzünü acı dolu bir ifade sararken.

" Yalan söylüyorsun Sen Dedene bile iftira atacak kadar aşağılık bir adamsın" diyen Babam bir adım öne atıp tekrar Gökhana elini kaldırdığında hızla öne atılıp elini tuttum.

" Yeter kesin sesinizi " diye bağırdım kendimden beklemediğim kadar yüksek bir ses tonunda

" İkinizde sesinizi kesin artık yeter"

" Kızım " dedi Babam gözlerimin içine bakarken .

"Sakın" dedim dişlerimi sıkarak " sakın bana kızım deme . Yıllardır demedin şimdide deme

Dilayım ben Dilay Kara hepinizin bir olup yalanlardan bir cehennem yarattığı Dilay Karayım ben "