Sabah erkenden hazırlanıp evden çıkmıştım . Dün gece olanlardan sonra Babamla karşılaşmak istememiştim, çünkü hiçbirşey olmamış gibi davranacağını biliyordum . Üzerimde ruh halimi yansıtan ama buna rağmen aynı zamanda şık olan siyah tül detaylı deri mini bir elbise vardı, saçlarımı açık bırakmıştım ve geriye doğru tarayıp sabitlemiştim , yüzümde bordo rujum dışında makyaj yoktu, ayakkabı olarak dizimin ustune gelen siyah topuklu çizme tercih etmiştim.

Holdinge geldiğimde Esra hanım beni benim için hazırlanan odaya yönlendirmişti ve bunun Gökhan beyin ricası olduğunu ağzı kulağında bir şekilde anlatmıştı .

Başka bir zaman olsa bana geçilen bu torpil beni içten içe fazlasıyla mutlu ederdi ama şu an içten içe bile mutlu olasım yoktu.

Odamın dekarasyonu tamda bu günkü kombinime uyacak şekilde siyah ağırlıklıydı çalışma masam siyah meşe ağacı görünümlü , sandalyem daha doğrusu sandalyenin yerine koyulan tahtım bir ofise uygun olmayacak şekilde siyah kadife kumaştandı ,aynı zamanda çalışma masasının karşısına koyulan koltuklarda siyah kadife kumaştandı bu ortam bana ne kadar uygun olsada ofis odasından çok eve benziyordu tam da benim zevkimle döşenmiş bir ev .

Odamda Esra hanımın bana verdiği holdingle iygili dosyaları incelerken. Kapı iki kez tıklatıldı . Gözlerimi dosyalardan ayırmadan gel dedim . Kapının açılma sesi geldiğinde kafamı dosyalardan kaldırdım ve gelen kişiye odaklandım .

"Merhaba Avukat hanım aramıza hoş geldin"

"Hoş buldum Kerem bey ziyaretinizi neye borçluyum buyurun oturun lütfen"

Yüzünde samimi bir gülümsemeyle karşıma geçip oturdu .

"Bakıyorum gelir gelmez işe koyulmuşsun umarım Esra hanım sana fazla yüklenmemiştir"

"Yok ben istedim bu dosyaları şirketle iygili geçmiş davaları inceleyip aklımda tutmak benim için önemli."

"Güzel işini ciddiye almana sevindim,umarım gizlilik konusundada bizi ciddiye almışsındır gelir gelmez dosyalara sarılmanın sebebi aklıma gelen şeyler değildir" dedi yüzündeki ciddi sert ifadeyle.

Onun aksine ben yüzüme alaylı bir ifade oturttum.

"Gelme sebebinizi çabucak belirttiğiniz için teşekkürler Kenan bey zira ben gerçekten bana hoş geldin demek için geldiğinizi sanmıştım. Beni üzdünüz açıkçası."

Alaylı tavrıma hiç bozulmadan ciddi yüz ifadesiyle devam etti.

"Bu şirketten tek bir bilginin Furkan Doğana gitmesi bu şirketin tekrar pisliğe bulaşması demek. Ben bu şirketi temizlemek için çok uğraştım. Bu şitketi tertemiz bir şekilde Gökhana teslim ede bilmek için Babamı bile karşıma aldım ."

Bende alaylı tavrımdan kurtuldum ve ciddiyetle onu dinlediğimi göstericek şekilde gözlerinin içine baktım.

"Bu şirkete geldiğimde Babam bu şirketin başındaydı ve Baban Erhan kaya bu şirketin avukatıydı daha genç bir avukat olmasına rağmen ismini duyurmuştu aynı senin gibi ve babamla çok sıkı bir dostlukları vardı babam onun ilerlemesine hatrı sayılır bir hakim olmasına yardımcı oldu oda babamın işlerinin üstünü kapatmaya ve şirketin karanlık tarafının gizli kalmasına "

Lafını böldüm

"Bunları bana neden anlatıyorsunuz Babamın karanlık işlere bulaştığı yeni duyduğum birşey değil "

"Aynı hataları yapma diye anlatıyorum Dilay Kara Gökhan sana değer veriyor bu yüzden de sorgulamadan sana güveniyor . Ama unuttuğu bişey var ki sende bir Karasın ve istediğin şeye ulaşmak için herşey yapa bilecek potansiyeldesin yanılıyormuyum?"

Ellerimi masanın üstünde birleştirdim ve tüm ciddiyetimle sorusunu cevapladım.

"Hayır Haklısınız , istediğimi almak için herşeyi yapa bilirim ama bilmediğiniz birşey var "

"Neymiş o "

"Ben bir söz verdimmi ucunda ölüm bile olsa o sözü tutarım. Ben Gökhana bir söz verdim ne olursa olsun bu şirketten önemli hiçbir bilgi Furkan Doğana gitmeyecek "

Gözleri birkaç dakika yüzümde dolandı .

"Bunu bizzat senden duymak beni rahatlattı "

"Neden Gökhan'ın sözüne inanmıyormusunuz ?"

"Hayır konu sen olunca Gökhan'ın kafasının karışa bileceğini düşünüyorum "

"Niye Gökhan bana aşıkmı"

(Ciddimisin baban yaşındaki adama bunumu sordun hiç utanma arlanmada kalmadı sende)

Ne var bunda adam babamdan küçük bikere ve gayet samimi geldi soru işaretlerini gidermiyimmi?

Bu sorum karşısında gür bir kahkaha attı.

"Açık sözlülüğüne gerçekten hayran kaldım. Gökhan sana aşıkmı bunu bilemem ama sana değer verdiği kesin . Aşık olup olmadığını kendisine sora bilirsin "

Bir anda gerildim.

"Yo gerek yok neden sorayım bana ne ki öylesine sordum ben siz şey deyince yani öylesine dedim yoksa bana ne aşıksa bile onun sorunu Elma beni seviyor diye bende onu sevmek zorunda değilim"

Yüzünü buruşturdu ve bir kahkaha daha patlattı.

"Uzun süredir bu kadar gülmemiştim gerçekten Gökhan ve Elma he"

Hayla kahkaha atarak gülmeye devam ederken bir eliylede kravatını gevşetti.

(Adam gülerken kalpten gidecek senin yüzünden)

Kenan bey katılarak gülmeye devam ederken kapı iki kez tıklatıldı ve ben gel demeden Gökhan içeri daldı .

"Dayı ? Ne oldu neden gülüyorsun"

Merakla bana baktı belliki cevabı benden bekliyordu bilmiyorum dercesine omzumu kaldırıp indirdim ve bakışlarımı önümüzdeki dosyalara indirip konuyla hiç alakam yokmuş gibi davranmaya başladım.

Kenan bey sonunda kendini toplayıp Gökhana doğru döndü .

"Aahh bişey yok şu an tamda senden bahs ediyorduk"

Hemen lafa atladım

"Yoo etmiyorduk havadan sudan elmadan konuşuyorduk konunun seninle bir ilgisi yok"

Gökhan tek kaşını kaldırıp alayla sordu

"Elmamı "

Kenan bey yine konuya daldı.

"Evet Elma yani sen "

Ciddimisiniz der gibi yüzüne baktım kaş göz ederek konuyu kapatmasını istedim

(Adamı iyice lise arkadaşın sandın sende)

Gökhan konuyu anlayamayacağını anlamış olucak ki.

"Dayı sen neden burdasın bir sorun mu var" dedi .

"Yok bir sorun yok sadece Dilaya hoşgeldin demek istedim sonra biraz sohbet ettik aynı senin bahs ettiğin gibi kendisi "

Bendenmi bahs etmiş nasılmışım ben ?

(Kesin salak diye bahs etmiştir)

"Evet dayın bana hoş geldin ama giderken boş git demek istemiş"

Gökhan anlamadığını belli eden bir yüz ifadesiyle bana baktı.

Aahhh üstün zekamı ve mizah yeteneğimi kimse anlamıyor çok yalnızım bu konuda ve her konuda .

"Dayı sana Dilay'a kefil olduğumu söylemiştim banadamı güvenmiyorsun artık?" Bu sorusu kızgınlık ve sitem içeriyordu.

(Zekanı ve düşük mizah anlayışını anlamış)

İç sesime göz süzdüm. Bu arada Kerem bey elini Gökhanın omzuna koydu ve bir büyük edasıyla sıktı.

"Ben annene bir söz verdim evlat sana temiz bir gelecek sunacağıma söz verdim bunu riske atamam ve bu konuda kimseye kolay kolay güvenemem sen güveniyor olsan bile " derin bir soluk alıp devam etti.

"Ama Dilayla yaptığım kısa görüşme ona güvene bileceğimi gösterdi"yüzünde minnet dolu bir gülümseme oluşurken bana bakıyordu.

"Uğraşını her zaman taktir ettim Dayı ama biliyorsunki temelini Dedemin pis işlerle attığı bu holdingi asla istemedim ve istemiyeceğim senin şu an herşeyi düzeltmiş olman buranın Dedemin olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ve bu yüzden de bu holdinge ne olduğu beni iygilendirmiyor sen bu holdinge değer verdiğin için bu uğraşım ."

Anlaşılan Gökhanın Dedesiyle arası pek iyi değil.

"Biliyorum oğlum ama bir gün bu holdingin senin için ne kadar onemli olduğunu sende anlayacaksın"

Gökhan derin bir nefes çekti içine ve dayısından bir adım uzaklaştı belliki bu konuda konuşup Dayısını üzmek istemiyordu. Yüzünü bana döndü ve sanki biraz once ciddi ve öfkeli olan o değilmiş gibi gülümsedi. Gülümsemesi neden içimde bir sıcaklık yükselmesine sebep oluyor .

(Kendine gel ergen sırıtıyorsun)

Ne sırıtıyormuyum elim istemsizce yüzüme gitti ve kıvrılan dudaklarıma dokundu. Bunu yapmam Gökhanın gülümsemesinin dahada büyümesine sebep oldu .

"Şirkete alışa bildinmi "

Yüzümdeki aptal gülümseyi sildim ve elimi hızla arkamda birleştirdim .

"Ee evet alıştım yani şey odama alıştım tam görmedim heryeri öyle baktım ama odam bir çalışma alanına benzemesede güzel tam benim zevkime uygun"

Ben bu aptal gülümsemeyi yüzümden az once silmemişmiydim niye hayla gülümsüyorum .

"Tamam o zaman bana müsade gençler sizin belliki konuşacaklarınız var "

Yo yok beni yalnız bırakma lütfen.

"Yok gitmeyin "

Ani çıkışım Kerem beyin şaşkınlıkla bana dönmesine sebep oldu ama Gökhan beni değişik duygulara sürükleyen gülümsemesiyle kollarını göğsünde bağlayıp beni izliyordu. Niye gülüyor komikmi gözüküyorum. Adam resmen özgüvenimin içine sıçtı.

"Şey kahve içelim. Hem buranın kahvesi çok güzelmiş "

( Ciddi ciddi hata veriyorsun )

"Esra hanım söyledi çok güzel dedi "

Kerem bey hayla bana uzaylıya bakar gibi bakarken konuştu .

"Teşekkürler ama benim odamda biraz işim var . Ama kahveyi benim odama göndere bilirsin benim için Esra hanıma söyle lütfen"

(Adam resmen seni deli sandı ve gönlünü hoş etmeye çalışıyor. Çift karakterli gibi Gökhan gelince başka birine dönüştün aptal birine yani)

Sus artık zaten gerginim ne oluyor bana . Kesin bana büyü yaptı başka açıklaması olamaz .

Kafamdaki düşüncelerden kurtulmak için kafamı hafifçe sağa sola çevirdim ve Gökhana baktım.

"O zaman ben bize bir kahve söyleyeyim"

"Olur benimki şekersiz lütfen "

Kerem bey çıkarken bende Esra hanımı aradım Kerem beyin oda

sına ve bize kahve göndermesini rica ettim . Gökhan da bu arada geçip karşımda oturdu .

Belliki sinirimi bozmaya başlamak için hazırlanıyordu.