5. Bölümden merhaba💖
Abim bana sıkıca sarıldı sonra kızlarda sarıldı ama ben hâla cevabımı alamamıştım
-Abi ne oluyo ben ne zamandır uykudayım diye kelime kelime söyledim.
-Sakin ol kandaşım önce aşını ye sonra anlatıcam ben sana dedi.
-Önce anlat dedim
-Peki sen kaybolduğun gün Atam 'la seni aradık bi gece boyunca sonra bi bitik geldi harita vardı üzerinde senin işaretlenen yerde olduğun yazıyordu.Gittiğimizde bayılmıştın seni Dağ Hanlığına getirdik hasta olmuşsun bi kaç gün baya ateşlendin düşmedi ateşin uyanmadında bizde ormandan bitki toladık ilaç hazırladık, şimdi de uyanmışsın.dedi biraz sakinleşmiştim
-Kaç gün diye sordum
-3 gün boyunca uyudun kızım der babam
-Peki beni bulmanızı kim sağladı
-İsimsizdi gönderen kişiyi tanımıyoduk dedi Akay
-Atâ'm biz çıkalım Asena'yla Yaman abim biraz konuşsun dedi Çolpan 3 günde alışmışlardı buraya babam bana döndü
-Kızım abeyine düşkünlüğünü bilirim ama benimle dertleşmek istersen ben buradayım
dedi sözleri bana dokunmuştu sanki onu sevmiyomuşum onu istemiyomuşum gibi konuşmuştu.Kızlarla babam çıkıcakken
-Atam ben seninle sohbet etmek istiyorum sen hemen gidiyorsun dedim gülümseyerek abimgil bana şaşırmış bi şekilde bakıyordu bilmiyorlardı belki belli etmemiştim ama çok büyük b boşluk vardı içimde onu sadece babam doldurabilirdi.
-Olur kızım benim sen nasıl istersen diyip geri döndü
-Atam Asenam ben çıkıyorum diyip bana bakarak gülümsedi abim
-Kızım önce bi aşını ye günlerdir açsın bitkin düsersin sonra dedi babam
-Sen nasıl istersen Ata'm diyip yemeğini yemeye başladım
-Bu günlerde dalgınsın bilirim istersen iyice iyileşince Bozkıra gidip at sürersiniz dedi.
Onay vermiş bi şekilde kafalı salladım.At sürmeye bayılıdım belki kanımdan belki ırkımdan mıdır bilemem ama at sürerken kendimi uçuyomuş gibi hissederdim adrenalin vücudumdan dışarı çıkmak isterdi.Şehir içi olduğundan önceden at sürmek biraz kısıtlıydı ama şimdi öyle değildi.düşünürken yemeğim bitmişti
-Atam nasıl farkettin dargın olduğumu diye sordum
-Ata'lar fark eder kızım sen benim kanımsın ben fark ederim
Sözleri kelime kelime harf harf ruhuma dokunmuştu o benim babamdı ve ben de onun kızıydım
-İyi ki varsın Ata'm dedim o sıra gözümden bi iki yaş yanağıma doğru düştü bu mutluluktandı.Tebessüm etti bana babam
-Gök le fazla uğraşmayasın kızım Gök güçlüdür tüm Türk boyları Göğe bağlıdır bilirsin.
-Peki Ata'm sen ne dersen o dedim gülümseyerek
-Hayde ben de işlerin başına döneyim dediklerimi unutma.
-Peki Ata'm, kandaslarımı da çağırırmısın
-Çağırırım elbet kızım ama daha iyleşmeden gitmeyesin bozkıra diyip çıktı
Abimler içeri girdi canım sıkıldığı için direk söze girdim
-Abi ben iyleştim at binmeye gidelim
-Tamam hem biraz kafan dağılmış olur dedi
-Tamam ben hazırlanim çıkalım
-Biz dışardayız
Abim ve kızlar çıkınca ben de bana bırakılmış olduğunu düşündüğüm kıyafetleri elime aldım kıyafet tabiki bildiğim kıyafetler gibi değildi.Kıyafetleri inceliyoken içeri bi kadın girdi.Orta yaşlarda çok güzel bi kadındı
-Asena'm savaş urbalarını getirdim boz kıra gidecekmişsiniz
-E-evet ama cümlemi tamamlamadan abim içeri girdi bi anda
-Oğul sana kaç kere dedim kandaşının odasına öküz gibi girme diye
-Bildirim anam ama dışarda bekleriz
-Kızım urbaların burada sen giyersin diyip çıktı ama nen bişey diyemedim abim kollarımı tutarak beni sarstı
-Asena dedi yüzüme bakarak
-Abi o kimdi
-Annemiz, ama sen kimsin falan demedim dimi
-Demedim
-Bişey belli etmememiz gerekiyo sen hiç bi şey yokmus gibi devam et
-Ederim
-Kıyafetlerini giy ben dışardayım
Abim çıkınca yatağın yanındaki sudan içtim kafamda hâla o kadın vardı.Kadının bana getirdiği kıyafeti giyindim çok güzeldi kıyafetin ruhu vardı sanki.Daha fazla bekletmeden dışarı çıktım.Abim yanıma gelip
-Hanımefendi bu kadar güzellik fazla bu gün kesin kavga çıkcak haa diyp güldü
-Evet abicim bozkırda atlarla veya hayvanlarla kavga edersin ayrıca çok güzel hem zarif hem de içinde kolayıkla dövüşebilirm diyip sırıttım
-Aklın fikrin dövüşte yürü bakalım diyip yürüdü bende gittim peşinden kızların yanına geçtik o sırada annemle babam yanımıza geldi.Belki saçma gözukebilir anne,baba ne de olsa daha bir hafta anca olmuştu onlarla tanışalı ama onlar varken içimdeki boşluğun dolduğunu hissediyodum.
-Asena bozkırda sadece at binmek için gidiyorsun başka bi şey etme tamammı kızım
diye tekrar uyardı babam
-Tamam atam sen ne dersen o hem orda kimse olmaz
-Pusu kurabilirler.Gök sizi tanımaz ama onların ne edeceği belli olmaz ben sizin yanınıza bi kaç alp de göndercem
-Tamam atam
-Akay'ım Çolpan'ım sizde dikkat edin yavrularım Kandaşlarınızın yanından ayrılmayın emi
-Tamam Ata'm
-Sen nasıl istersen Ata'm
Kızlar babamızı onayladıktan sonra babama baş selamı verdik.Baban ve annem de geldi bizimle . Alp'ler atlarımızı getirmişti bana doğru adımlayan ata doğru gittim.Kömür gibi zift siyah bi renkteydi.uzun yeleli ve iriydi.Biraz da huysuzdu.Atın üzerinde eyer olmadığını farkedip Alp'lere döndüm
-Eyeri niye yok?
Önce birbirlerine baktılar şaşırmışlardı galiba
-Hanımım atınız eyer taktırmamıza izin vermez. dedi galiba daha demin düsündüğümde yanılmıştım bu at baya huysuzdu.
-Hanım kızımın atıda kendisine gibi kısıtlama sevmez.diyip kıkıradı.
-Bilirim,bilirim bu atı dizginlemek için çok uğraş verdik hâla aynı.diyip o da güldü.Ciddi anlamda karşımda mutlu aile tablosu vardı ve ben bunu uzun zamandır istiyordum.
Atlara binip yola çıktık En önde Abim yanında ben arkamızdan ise kızlar ilerliyodu.Akay hâlinden çok mutlu görünüyordu , Çolpan ve abimse düşüncelilerdi haklılardı aslında çok değişik şeyler yaşamıştık ve ben hala bazen bunun bir hayel olduğunu düşünüyorum açıkçası.Abim bi eliyle eyeri diğer eliyle ise yanına ne zaman aldığını bilmediğim haritayı tutuyordu.İleride geniş bozkırı görünce gülümsedim. At daha hızlanmaya başladı , tuttuğum yeleleri sıkaştırdım. Arkamı döndüğümde abim ve kızlar atlardan inmiş gölge bir yerde annemin verdiği yiyecekleri çıkartıyolardı.Atım hızını daha da arttırdı önünde hiçbir engel olmadan hoyratça koşuyordu.Yine bir kaybolma vakası ile karşılaşmamak için fazla uzaklaşmak istemiyordum ama bu hırçın at herhangi bir hareketimde beni savurabilirdi,üstelik bu hızdayken.Sakinleşmesi adına bir elimle boynunu hafifçe okşadım ama sakinleşmişe benzemiyordu.*Hadi ama durman lâzım uzaklaşmyalım.diye söylendim.Atın Türk'çe bildiğini hiç sanmıyodum durmadı.Artık abim ve kızlar gözükmüyodu.Atın yavaşlamasıyla daha bir nefes verdim.Sözümü dinlemeyen ve beni tehlikeye iten aptal bir ata sahiptir ne güzel.Tamamen durduğunda bekletmeden sırtından indim ve yere oturdum.Ata baktığımda gitmemiş otlanıyo olduğunu gördüm, keyfi bak ben araba uçurumdan düşmek üzereyken bile bu kadar gerilmemiştim.Bu at benimle kalıcaksa bir isme ihtiyacı var sonsuza kadar at diyemem ya.*Sana bakınca insanın gece diyesi geliyor ama gecenin parlayan yîdızları var ve sen zift siyahsın. Sana gölge demek daha mantıklı bence ne dersin.beni takmadan otlanmaya devam etti.Ben de yerdeki geniş olan kayaya uzandım.Yerden hafif yükselen kır çiçeği ciddi manada güzel kokuyodu.
💙BÖLÜM SONU💙