Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Yeni Çocuk

@asikiz_1903

 

Bütün yazdığım kitaplara yıldıza basıp yorum yapın lütfen bölümler daha hızlı gelir iyi okumalar....

 

 

Sabah ilk isim hattımı değiştirmek oldu. Beni sürekli arayıp rahatsız ediyordu. Bu yeni numaramı aileme attım. Abim bana "Niye numaranı değiştirdin?" diye sorunca "Sey... Değişiklik olsun istedim" dedim ona. Okul bahçesine girince kızlar bana el salladı. Sonra birisi yanımıza geldi elini uzattı. "Selam ben Ali İsmail" dedi ben de ona "Ben de Leyla" dedim. Elimi tutup öpünce içim bir hoş olmuştu. Sınıfa girince tüm gözler Ali'nin uzerindeydi. Kızlar saçıyla uğraşıyordu onu görünce. Ben onu takmadım yerime oturunca o da oturdu. Ali bana yamuk bir gülüş attı. "Noldu? Niye gülüyorsun?" Diye sorunca "Hic öyle baktım neden?" Diye sorunca ne diyeceğimi düşündüm. Hoca derse girince susup hocaya baktım. "Yeni birisini görüyoruz evet adın ne?" dedi hoca. Ali ayaga kalktı.
"Ben Ali İsmail Karasu. Ailem beni yurt dışında dünyaya getirdi halbu ki ne gerek var demi?" diye söyleyince bütün kızlar güldü nedense. "Sessizlik... Tamam evladım oturabilirsin" Ali bana bakıp "Ne? Ne oldu?" dedi. "Hiç bakıyorum öyle bakamaz miyim ki?" dedim önü taklit ederek. O da kikırdadı ben derse döndüm. Hoca dersi anlatmaya başladı. Yarım saat sonra ara olunca bahçeye çıktım. Ali de benimle yanımsira yürüyordu. "Eee sen anlat adın ne?" diye sordu. "Tanıştık ya seninle az önce.?" dedim
"Ben onu saymıyorum." dedi. Güldüm. Ona dönüp "Peki. Adım Leyla benim annem ve babam trafik kazasında öldü. Bir abim var o da hastanede çalışıyor. Eve bile ne zaman gelir o belli değil." dedim. Banka oturduk. Bir kız gelip tam Ali'nin önünde durunca Ali bakmak zorunda kaldı. "Hayırdır bacım ne vardı?" bacım deyince bozulmuş gibiydi.
"Ne bacısı ya? Şey tanışa-" dedi ama sözünü kesti. "Gerek yok kalsın ben burda en güzel kızla tanışmışım sana gerek yok" dedi. Kız ağlayarak uzaklaştı. "Nerde kaldık?" diye sordu. "Ben Leyla Gece Aydın" dedim yine elimi uzattım. "Gece mi?" dedi. "Annem gece olsun demiş yani ilk aklında o varmış. Babam da bana Leyla adını verdi. Leyla benim ablamın adı... adıydı yani..." dedim.
"Noldu ben yanlış bir şey mi sordum.?" dedi. Gözlerim dolmuştu. Elini uzatıp yanağımda akan yaşı sildi. "Ağlamak güzel gözlerine hiç yakışmıyor Gece" ikinci adım ne güzel cıktı ağzından... Yavaş kızım yavaş... Ozan dan hala haber yok kurtuldum mu acaba? Niye merak ediyorsam? Bana ne? Ders zili calinca kalkıp sınıfa girdik. "Ali nasılsın?" diye sordu Ada. Ama yüzüne bile bakmadı çünkü bana bakmakla meşguldü kendisi. "Iyiyim" dedi benden gözlerini ayırmadan... Okul bitince çantamı toplayıp çıktım. Ali de
"Bana gelsene bir şeyler içeriz hem ne dersin?" diye sorunca bir düşündüm sonuçta tanımıyordum. "Bilemedim ki şimdi yani." dedim kararsız bir sesle. "Hadi sana söz seni geç olmadan bırakacam evine." dedi ben de kabul ettim. Arabasına bindim o da şoför koltuğuna binip arabayı çalıştırdı ve gaza bastı. Emniyet kemerini bağladım. 10 dakika da evinin önünde durduk. O arabadan inince ben de indim. Eve doğru ilerleyip anahtarı sokup açtı kapıyı ben de onu öyle izliyordum. "Gelsene orda durma" deyince adımlarımı yönlendirdim eve doğru içeri girince Ali arkadan kapıyı kapattı. Ben odaları gezmeye başladım. "Sen keyfine bak ben de yiyecek bir şeyler bakayim" dedi ve Mutfağa ilerledi. Odaları gezmeye başladım bir oda dikatimi çekmişti. Simsiyah bir oda. İçeriye girince tüm duvarlar benim resmimle kaplı öldüğünü gördüm. Parkta, okul bahçesinde, evimde odamda, markette, kisacasi her yerden çekmişti beni. Bu kim? Kafam durdu. Ali niye böyle bir şey yapsın? Beni tanımıyor bile? Masaya yöneldim bir kaç kağıt vardı bunlar benimle ilgili bilgiler elime alıp okudum. Nerde okuduğum ve ailem hakkında bir sürü bilgi... "Gördün demek..." arkamı dönünce Ali'yle göz göze geldim. "Bunlar ne demek oluyor Ali... Ya da Ozan mi demeliyim?" Bana doğru yaklaştı ben de geriledim. "Tamam doğru ben Ozan. Beni yakaladın bravo" odadan çıkacakken beni kolumdan tuttu. "Hiç bir yere gidemezsin Sen benimsin!" dedi ve beni çekiştirip bir odaya soktu kapıyı da kilitledi.
"Aç şu kapiyi piskopat herif aç!" diye bas bas bağırdım. "Bosuna bağırma sevgilim. Benimle kalacaksın artık. Ve en güzel olanı da buraya kendi ayağınla geldin ben seni kaçırmadım." dedi ve kahkaha attı. "Seni piç kurusu!!" deyip kapıya tekme attım. Ama umursamadı bile. 1 saat odada sakin kalmaya çalıştım. Kapı kilidi açılınca Ozan bana gülümsedi. "Acikmışsındir" deyip tepsi alıp önüme masaya koydu. "Senden nefret ediyorum. Hep edecem" dedim. Ozan "Bak ben seni çok seviyorum sana aşığım deliler gibi hemde ama sen böyle yaparsan olmaz ki" dedi. Yanıma oturdu. "Sabahtan beridir bir şey yemedin hadi ye şunu." dedi bana uzattığı tabağa elimde itince tabak yere düşük paramparça oldu sinirle ona "DEFOL" Dedim bağırarak. Ozan yerdeki kırık parçalara basarak indi aşağıya sonra bir alet getirip topladı hepsini. Ona bakmadan yatağa uzandım. "Gece ne olur beni affet seni gerçekten çok seviyorum aşkım" dedi ve cıktı. "Senden ölene dek nefret edecem Ozan Karasu" dedim... Gecenin bir yarısı kapım açıldı ama ben kımıldamadım yerimde yatağımın yan tarafı çökünce oturduğunu anladım. Saçıma dokunuyordu ve okşamaya başladı. Egilip anlımı öptü. "Sen benden nefret ediyorsun ama ben sana teslim oldum. Cok büyük bit suç işleyip gözlerine teslim olsam ömur boyu içeriye atar mısın beni?" ne saçmalamıyordu bu? Kapı sesi gelince gittiğini anladım ve kalktım. Bir süre kapıya baktım sonra yattım geri yatağıma burdan kurtulacaktım eninde sonunda...

 

DEVAM EDECEK...

Loading...
0%