Sabah kapının açılmasıyla irkildim. Bu Murat'di. Elinde Tepsi vardı. "Günaydın acıkmışsındır" Bana gülümseyerek bakıp
tepsiyi koydu masaya. "Yemeyecem çık lütfen" Yeniden yatağa uzandım. "Ama dün de bir şey yemedin" derin nefes aldım rahatlamak için. "Istemiyorum çık odadan!" diye bağırınca Murat "Peki sen sonra yersin" deyip çıktı. Yataktan kalkıp odayı dolaştım. Camdan bakınca aşağıda bir golden köpek görmüştüm. Camı açıp köpeğe seslendim. Köpek bana dilini çıkarıp bakıyordu. Masada duran tepsiyi alıp cama yaklaştım. Köpeğe attım kahvaltıyı hemen yemeye başladı. "Sana yemek vermiyor mu bu ayı?" Tepsi boşalmıştı. Ben de yatağa geri döndüm. Dolabı karıştırmaya başladım.
Ve ilgimi çeken bir roman bulmuştum. Aşk romanıydı bu. Açıp okumaya başladım. Bir süre sonra uykuya dalmışım. Kapı birden kırılıp açılınca şok olmuştum. "Gece iyi misin? Ben sana bir şey oldu sandım da" ne diyeceğimi bilmiyordum. "Sen iyi misin?" Murat "Ben iyiyim de beni bu gaza get..." diyerek kapıyı gösterdi ama kimse yoktu.
"Çık dışarı" deyince "Ama Gece bak..." ay delirecektim. "Çik dedim" Kapıyı zor tutup
"Gece ben..." daha fazla dayanamayarak
"Kapıyı kapat ve çık dışarı!" diye bağırdım.
"Kapı kırık" dedi o da. "Tak o zaman." Bana gülüp "Tamam özür dilerim" dedi çıkıp ve kapıyı kapatmaya çalıştı. "Tamam." diye seslendim. "Ay daha neler ya?" kapıyı kapattı Ben de romana devam ettim. Bir süre sonra aşağıda "Gece hadi yemek hazır"
yiyeceğimi sanıyorsa çok yanılıyordu. "Sen ye ben yemiyorum" dedim. Bir süre sonra kapı açıldı. "Sen kapısız yerden mi çıktın dağ ayısı?" Murat bana öylece bakıyordu.
"Gel hadi iki gündür bir şey yemedin bir şey olacak" katil olurda başına kalırım diye bir korku almış bunu. "Merak etme ölüp de seni tehlikeye atmam başını yakmam." dedim.
"Öyle bir şey olursa arkandan gelirim hadi in aşağıya" inmeyecektim inat değil mi?
"Inmiyor musun peki?" deyip beni omzuna attı. "Bırak beni be!" çırpındım ama yok birkmiyordu. Beni sandalyeye oturttu. "Ye"
makarna yapmıştı. Çatalı elime alıp batırıp ağzıma attım. Nefisti. "Beğendin mi?" Ona cevap vermek yerine kafa salladım. "İyi sevindim." Sonra "Abi iş tamam." demişti Yaman Ali. " Tamam gel yemeğini ye" Yemek bitince odama çıkacakken "Orda sıkılmış olmalısın burda oturabilirsin" dedi bana. masanın üstünde televizyon kumandası vardı. "Izlemek istiyorsan ızleyebilirsin" o an anladım. Onun ne kadar huyuna gidip dediğini yaparsam burdan o kadar çabuk kurtulurdum...