Yeni Üyelik
2.
Bölüm

BÖLÜM-2 DAHA YENİ BAŞLIYOR

@asikvefenerli

İyi okumalar.....

Karanlık, karanlık, yine karanlık derken bir anda aydınlandım. Tam saçımı yüzümden çekicektim ki ellerimin bağlı oluğunu ama sadece ellerimin değil ayaklarımda bağlı olduğunu fark ettim. Odayı incelediğimde simsiyahbir odaydı ama sadece benim olduğum yeri aydınlatan bir de ışık vardı ve sanırım arkamda bir kapı var dyie düşündüm.

Tam da arkamda olarak bahsettiğim açıldı. Ve ben dururmuyum tabi kii hayır "SELEME CENEMLEEEER naber kimsin yoksa patron sen misin yoksa borozan kız sen misin" dedim. "Borozan kim bilmiyorum ama sanırım patron diye bahsettiğin bizim patron Deniz ama yine bilemedin aşko bem onun sağ kolu hemde en yakın arkadaşıyım." dedi borozandan biraz bi tık ince sesli anonim.

Tam bir şey daha söylemek için ağzımı açacaktım ki benim bir kedim olduğu aklıma geldi. "Benim kedim nerde Alex nerde çocuğumu ver bana ÇOCUĞUM NERDE BENİM" diya bağırdım ki bence haklıyım bir çocuğum var benim daha yavru yeni doğurdum. "Alex mi" dedi anonim "Evet Alex noldu beğenemedin mi" diyince "Yoo gayette beğendim Fenerliyim ben ayol" dedi anonim.

Bunu demesine hem şaşırmış hem de mutlu olmuştum. Bence anonimle çok iyi anlaşıcaz. "Oha sen demi Fenerlisin ama ondan önce hem çocuğumu ver hemde yüzünü göster sen yoksa yüzsüz müsün YÜZSÜZ YÜZSÜZ YÜZ-" diye bağırırken beni susturan şey birinin ağzımı kapatması oldu. Ve kulağımın sağ tarafından biri konuşmaya başladı. "Eğer biraz dah-"Ama bu anonim değil ama borozan da değil. "Kimsin sen kız anonim değilsin e borozan da değilsin" diyince beni çokta takmayıp devam etti "Eğer biraz daha böyle bağırmaya devam edersen" dediği anda kafamı sola çevirdim çünkü kulağıma üflüyo ve ben bundan nefret ederim. "Eğer sen de biraz daha kulağıma üflersen bi kafa atarım burun ameliyatı olursun" diyip kısık sesle "Nefret ederim kulağıma üflenmesinden huylanıyorum kardeşim" dediğim anda bir kahkaha patladı odada "NE GÜLÜYON BE KOMİK Mİ EŞŞEK" diye bağırım ki bence yine haklıyım.

Gülmesini bitirnce konuşmaya başladı "Tamam tamam sustum sana biraz kendimden bahsediyim. Ben Deniz Yaman ÖZDEMİR. Ben senin baş harflerim diye paylaştığın arabanın sahibiyim. Ve senin yüzünden yakalanıyorduk. " dedi ama beni niye kaçırdılar ki "Bir şey sorucam Deniz be- Aaaa patron sen misin neyse acaba beni neden kaçırdınız bi de kedim nerde bi de yüzünü göster yoksa başlarım yine yüzsüz diye bağırmaya ama sen anonim değilsin ben daha onun yüzünü göremeden patron çıktı bide başımıza ama olsun sana da yüzsüz derim" dedim ama hiç ses çıkmadı iyi o zaman benden günah gitti "YÜZSÜZ YÜ-" "Tamam sus Allahı cezası sus söylicem" yüzüme de zafer gülüşümü yerleştirdim.

Ama sonra aklıma bir şey daha geldi. "Bir şey daha " "Ne var yine ne var " "Ne bağırıyon be sadece Allahın cezası değil Allahın lütfuyum ben devam edebilirsin" dedim ama buda ne çabuk sinir oluyor ayol. " Bak şimdi ilk olarak seni neden kaçırdık çünkü yakalanmak üzere olan o arabanın bedelini ödiyeceksin neden mi çünkü hayatımı değiştirecek olan o toplantıya senin yüzüden polisler peşimize takıldığı için geç kaldık ikincisi kedin dışarı da nasıl bıraktıysan öyle seni bekliyo üçüncüsü ise" diyip bi anda önüme cennetten bi nur indi. Kısık sesle " Hoay maşşallah analar neler doğuruyor" diyip patronu süzmeye başladım.

Patron gülerek "Noldu çok mu beğendin" diyince bi anda vücudumda dolaşan bütün kanların hepsi yanaklarımda toplandı. Patron durur mu hayır yapıştırdı lafı "Çirkef prensesimiz utana biliyormuş" dedi. "Çirkef falan değilim ben ayrıca bana Alexi ver" diyince kapının açılıp kapanma sesi geldi.

Biraz sonra patron yani Deniz içeri girdi ilk önce ellerimi çözdü sonra ayaklarımı çözmek için önümde diz çöktü. "Hanıımefendi önünde diz de çöktürüyor." diyip ayaklarımı da çözdü ve "Al sana Alex" dedi ve taşıma çantasını kucağıma koydu. "Annecim özür dilerim daha sahipleneli iki gün olmasına rağmen seni " diyip alpere baktım "Kötü insanların eline düşmene sebep olduğum için." bunu söyledikten sonra bana tip tip bakmaya başladı. "Ne var yalan mı kötü insan değil misin" dedim.

Hemen yüzünü düzeltti ve "Hadi Alexinlede kavuştuğuna göre gidiyoruz" dedi. Tam ağzımı açıp bir şey söyliyecekken "Sen sormadan söyliyim ya da vaz geçtim söylemicem" diyip kapıyı açtı. Arkasından bağırarak "PİSLİKSİN PİSLİK" diye bağrınca koridorda yankılanan kahkaha sesini duydum. Bende mecburen Alexi de alıp odadan çıktım. Odadan çıkınca buranın aslında bir iş yeri olduğunu fark ettim. Ve başka çarem olmadığı için Denizi takip etmeye başladım.

15 DK SONRA

Artık yürümekten sıkılmıştım.Üstüne üstlük bacaklarım da ağrıyor du Denize ne zaman ne kadar kaldı diye sorsam bana hep az kaldı diyordu. Yine dayanamayıp "Deniz ne kadar kaldı yoruldum artık yürümekten" diyince yine her zaman ki gibi "Az kaldı İnci sabret biraz" ilk defa adımla hitap etmışti. Açıkçası bu biraz garibime gitmişti.

Biraz daha yürüyünce sağ tarafta Sarı Lacivertli birr duvar aldığunu fark ettim. Ve evet merakıma yenik düşüp Denizin peşini bıraktım ve duvarı takip ettim. Sanki hep aynı yerde dolaşıyormuşum gibi hissettim. Ve evet kaybolmuştum. İçimden "İşte şimdi boku yedin" diye düşünürken karşıdan çatık kaşları ile gelen Denizi görene kadar.

Yanıma geldi ve "Nerdesin sen İnci heh ben nerde bu kız diye kafayı yiyorum hanımefend keyif peşinde" diye bağırıp arkasını döndü ve yürümeye devam etti. Kırılmıştım. Hem yüzüm düşmüştü hemde kendimi suçlu hissetmiştim. "Ben Sarı Lacivert duvar görünce dayanamayıp merakıma yenik düştüm. Özür dilerim peşinden gitmeyi bıraktığım için." diyip yürümeye devam ettim. Ama kafamı duvara vurdum.

Kafa mı kaldırınca bunun Denizin sırtı olduğunu fark ettim. Bi anda dayanamayıp "Aaaa yeter ama yürü yürü bitmiyor Deniz beye soruyoruz sanki devlet sırrı gibi ağzını açmıyor. Gelmiyorum ben vazgeçtim" diyip olduğum yere oturdum. Deniz önce olduğu yerde durdu ve arkasını dönüp bana doğru yürümeye başladı. Zaten benim 10 adımım Denizin 2 adımına eşitti.

Yanıma gelip oturacak zannederken bi an da havalandım. Peki ben durur muyum hayır tabii ki "NAPIYON BE MANYAK BIRAK BENİ" diye bağırdım. Böyle söyleyince kafasını bana çevirdi ve "Sen demedin mi yoruldum diye bende seni hem götürüyorum hemde yormuyorum nasıl fikir" dedi.

Ama benim onu dinleyecek zamanım yoktu çünkü şuan onu izlemekle meşguldüm. Bi anda kafasını çevirince burun buruna geldik. Deniz yüzünde pic smiles gülüşüyle "Noldu çok mu beğendin" dedi. Hala yüzüme bakmaya devam edince yüzümü koridora çevirdim. Biraz daha ilerleyip durdu. "Elini aşağıdaki kapı koluna uzat ve aşşağı indir" dedi.

Dediğini yapıp bir an önce olduğumuz bu durumda kurtlumak istediğim için elimi aşşağı indirip kapı kolu tutum. "Manyağa bak kapı koluna kumaş kaplatmış" dedim kısık sesle. "O kapı kolu değil çünkü" demesine kalmadan tuttuğum şeyi aşşağı çektim. Ve Deniz bi anda bağırdı. "Ne bağırıyon be kulağımın dibimde" dedim. "O tuttuğun şey kapı kolu değil çünkü yavrum" dedi peki ya ben ne az önce ne tuttum. İnşallah tahmin ettiğim şey değildir.

Bu bölümlük bu kadardı sonraki bölüm de görüşürüz.......

 

Loading...
0%