Yeni Üyelik
2.
Bölüm
@asiye_livn

Misafirler gitmişti saat bir olmuştu ama gece bir. Sabah uyandığım zaman kendimi boşlukta hissedecektim çünkü dün okulun son günüydü.
Her sabah hevesle gittiğim okul bu sabah olmayacaktı ve üniversiteye giriş sınavı iki hafta sonra yapılacaktı.
Bunları düşünürken uyuya kalmıştım ve sabah saat dokuz civarı kapının hızla açılıp annemin sesinin içeri dolması bir olmuştu.

"Kalk artık! Saat dokuz oldu ve sen hâlâ daha uyuyorsun. Kalk ve ev işlerini yap! Ben dışarı çıkıyorum geldiğimde işler bitmiş olacak!"

Yine her zaman ki gibi çocukları evde bırakıp dışarı çıkacaktı. Zaten yerlerinde durmuyorlar temizlik yaparken bir yandan da çocuklarla baş etmek oldukça zor olacaktı.

"Ama anne hiç değilse çocukları yanında götürseydin ev işlerini çocuklar evdeyken yapmak çok zor oluyor, onları zaptedemiyorum!"

"Ben onu bunu bilmem geldiğim zaman işler yapılmamış olsun sana yapacağımı bilirim!"

Hiçbir şey demeden yataktan kalktım ve günlük rutinim olan yüzümü yıkayıp ev işlerini yapılmaya koyuldum. Kahvaltı yapmak gibi adetim yoktu zaten bu evde olamaz da çünkü annem için evin temizliği her şeyden önce gelir ve zamanında yapılmazsa gıcıklık olsun diye ya baştan yaptırırdı ya da sinirlenip abartarak babama anlatırdı. Bu sebeple içim rahat etmezdi huzursuzluğa ve bağırış çağırışlara gelemeyen tahammül edemeyen bir insan olduğumdan dolayı olabildiğince ailem tarafından çıkarılan pürüzleri alttan almaya çalışıyordum. Onlara ayak uydurmak için evin temizliğinden sonra kahvaltımı yapardım. Her ne kadar bu durum temizlik yaparken gözlerimin kararıp tansiyonumun düşmesine sebep olsa da bu durum için yapabileceğim bir şey yoktu.

Ev işlerini bitirmiştim bir şeyler yemek istemiştim ama fazla bir şey yiyememiştim bazen iştahım kapanabiliyordu. Bunun da psikolojik durumumdan kaynaklı olduğunu düşünüyordum.

İnternet sitesinden iş başvurularına bakma kararı aldım kendi ekonomik özgürlüğümü sağlamak istiyordum. Çünkü ailem bana istediğim her şeyi almıyor hatta bu dediğime belki de şaşıracaksınız ama bazen eve aldıkları şeylerden bile yiyip içmemi istemiyorlardı.
Birkaç işi gözüme kestirmiştim kesinlikle işe alacaklarını düşünüyordum. Ama babamdan izin almadan işe başlayamazdım hatta ve hatta iş görüşmesine bile gidemezdim çünkü annem evden dışarı çıkarken kapıyı üzerimize kilitleyip öyle dışarı çıkardı.

Akşam olmuştu kulağıma kapının açılma sesi gelmişti. Annem gelmişti elindeki poşetleri elime tutuşturmuştu. Kendine birkaç parça kıyafet ve eve de bir miktar sebze almıştı.

Sebzeleri dolaba yerleştirdikten sonra annemin kıyafetlerini dolaba dizmiştim oldukça pahalı kıyafetler almıştı.
Tam o sırada odaya annem gelmişti ve bavuldaki kıyafetleri çıkarıp yatağın üzerine atıvermişti.

"Şunları katlayıp dolaba güzelce yerleştir."

Annemin dediği üzerine kafamla annemi onaylanmıştım çamaşırları katlayıp düzgünce dolabına yerleştirdim. Bir müddet sonra tam odadan çıkacağım sırada annem odaya girmişti.

"Bitti mi işin?"

"Evet"

Annem gardıropu kontrol amaçlı açmıştı ve beğenmemiş olacak ki kıyafetlerin hepsini söylene söylene yere savurttu. Ben bu kadını cidden anlamıyordum benimle alıp veremediği neydi?
Bana hepsini baştan katlamamı ve katlamazsam bana günümü göstereceğini söylemişti sinirden ağlamaya başladım.

Dayanamıyordum bu yaşadıklarım dışarıdan nasıl görünüyordu bilmiyorum ama kendimi evin annesi gibi hissediyordum her ne kadar on sekiz yaşımda olsam da ben hâlâ çocukluğunu yaşayamamış bir çocuktum.
Ben sevgisiz ve fikirlerime saygı gösterilmeden büyüyen bir çocuktum. Ben fikirleri küçümsenen ve zekası küçümsenen çocuktum. Ben hor görülen bir çocuktum. Benim ve'lerim bitmezdi.

Başımı yastığa gömüp nefesimi tutarak ağlamaya başlamıştım bir yandan da yastığı yumruklamayı ihmal etmiyordum.
Allah'ım beni buhrandan kurtar demeyi hiçbir zaman ihmal etmezdim. Hatta en favori cümlelerimden biridir de diyebilirim.

Bana verilen vazifelerin hepsini yerine getirdikten sonra içeri geçmiştim. Babam gelmişti. Konuyu açacaktım ama biraz da korkum vardı. Konuyu nasıl açacağımı bilmiyordum. Tepkisinden çekiniyor ve bir tık da korkuyordum. Ya izin vermezse ya direttiğim için kalkıp beni döverse? Kafamı kurcalayan tedirginliklerdi bunlar.

Salona girip koltuğa oturmamla annemin
"Kalk sofrayı kur demesi bir olmuştu."

"Tamam anne ama önce babamla bir şey konuşmam gerekiyor"

Annem sorgular bakışların yanı sıra ters ters bakıyordu bana ben ise ona aldırış etmeden babama bakışlarımı çevirip

"Baba ben çalışmak istiyorum birkaç iş ilanı gördüm. Evde oturmak istemiyorum."

Demem üzerine babam sert ve otoriter bir sesle

"Hayır."

Demişti annem ise araya girerek

"Evin temizliğini kim yapacak olmaz çalışamazsın."

Boğazımda yumru oluşmuştu gözlerim dolmuştu adeta yutkunamıyordum.

"Baba lütfen izin ver çalışayım hem sana da destek olmuş olurum kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılarım"

Demem üzerine annem ise bana
"Çalışırsan alacağın maaşı bana verirsin"
Annemin bu davranışı hiç hoşuma gitmemişti bakışlarım babamın gözleriyle birleştiğinde babam bana
"Annen ne derse o kabul ediyorsan çalışabilirsin" demişti.

Ben ise kafamla onaylamak yetindim sinirlerim iyice bozulmuştu lavaboya gidip ağlamaya başlamıştım. Kendimi kısa süre içinde toparlayıp elimi yüzümü yıkadım sonra da geçip sofrayı kurdum.

Onlarla sofraya oturmuştum ama gözlerim sürekli dolup boğazımda yumru oluştuğundan dolayı hiçbir şey yiyememiştim.
Çok geçmeden bulaşıkları yıkayıp odama çekilmiştim çok şükür bugün misafir gelmemişti.

Bu bölümü nasıl buldunuz arkadaşlar? Ben kendi yazdığım bu kıza o kadar üzülüyorum ki yazar olarak kaderini değiştireyim diyorum ama bir yandan da insanlar bilinçlensin diye değiştirmek istemiyorum. Ve güzel okuyucum sen de bu hayatı yaşıyorsan sakın yılma güzel günler senin💜🦋🙏🏼

Loading...
0%