Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Değişiklikler İyi midir Kötü mü

@asiyeakr3

Ben Güneş Akay şuan senelerdir yaşadığım şehir i bırakıp İstanbula gidiyorum. İzmir den ayrılmak zordu çünkü bazı sevdiklerimizi ve yaşanmışlıkları orada bırakarak İstanbula geliyoruz, ama bizden aldığı iki kişi var. Aslında orada durmamak bir yerdede mantıklı çünkü İzmirde yaşadığımız süre boyunca İzmir in bizden aldığı kişiler ile olan anılarımız aklımıza geliyordu. Gizemli gibi bahs ettiğim iki kişi amcam ve teyzem, evet kısa bir süre öncesinde bir trafik kazası sonucu hayat bizi ayırdı. Onlara karşı duyduğum özlem biraz farklı hiç hissetmedeğim bir duygu içimde büyük bir boşluk onlar benim için ikinci bir aile ikinci bir anne baba olmuşlardı. Buarada teyzem ve amcamın tanışmaları şöyle gelişmiş, annem ve babamın nişanında tanışıp onlarda nişanlanmış. Anneannemlerde çifte düğün yapmalarını istemişler. Böylece evlenmişler.

İki tane kuzenim var Nil ve Mine ikizler ve benimle yaşıtlar bu yüzden hiçbir zaman arkadaş aramadım tabii arkadaşlarım var ama, hiç kimse onlar gibi olmuyor. Zaten kardeş gibi büyüdük, her yediğimiz her içtiğimiz beraberdi.Ailelerimizde aynı şekilde evlerimiz yanyanaydı sürekli biz onlara gidiyorduk yada onlar bize görüşmediğimiz bir gün bile olmadı.

Beni bu harika düşüncelerimden ayıran şey annemin "Güneş hadi annecim kızları uyandır yarım saate yeni evimizdeyiz" demeseydi. Annemin dedikleriyle kafamı yasladığım camdan çekip Nil ve Mineye baktım, horul horul uyuyolardı. İlk önce Nil'i uyandıracaktım çünkü hızlı uyanırdı ve ona seslenmeye başladım.

"Nil hadi kalk gelmek üzereyiz" demem ile Nil gözlerini açtı aynı amcama benziyordu duygu ve karakter olarak'ta çok benziyordu, Dış görünüş olarak tatlı ve sakin gözüküyordu fakat karakter olarak sert bir mizacı vardı sadece sevdiklerine veya tanıdıklarına güvenirdi.

Fakat Mine tam tersiydi dış görünüş olarak sert mizaca sahipken teyzem gibi çok saf bir karaktere sahipti ve insanlara hemen güvenebilir veya sevgisini gösterebilirdi.

Nil, Mine'yi uyandırmaya çalışıyordu kıscası imkansızı başarmaya çalışıyordu Mine'yi uyandırması baya bir zor bir işlemdi, ama Nil uyandırmayı başarmıştı. Mine uyanındığı zaman suratı her zaman aynı ifadeye bürünürdü, hatta ben ve Nil bunun adını Çemkiren Panda koymuştuk.

Mine uyumaktan değişmiş olan sesiyle konuşmaya başladı "Siz söylemeden ben söyliyeyim Çemkiren Panda uyandı" dedi ve uyurken bozulmuş olan saçlarını düzeltmeye girişti. Ben ve nil gülmeya başladık çünkü evden çıkmadan yaptığı makyajı dağılmıştı, Mine anlamayan bakışlar ile konuştu " Ne oldu neye gülüyorsunuz " dedi. Elini çantasına koydu ve onu yerden aldı, içinde birşey aramaya başladı Nikl kulağıma eğilerek konuştu "Aynasını aradığına yemin edebilirim birazdanda kanıtlarım" dedi ve geri çekildi.

Mine baktığımda elinde pembe simli aynası vardı, gözleri ile İşte bundan bahs ediyorum dedi.

5 dakika sonra Mine makyajını düzeltmiş eve varmayı bekliyorduk, Babam bize dönerek "kızlar sizi üzmek istemem ama trafik çok fazla yani daha bbir saatlik yolumuz var" dedi. Madem bir saat var bende uyurum diye düşünerek kafamı Nil'in omzuna koyup gözlerimi kapadım...

Loading...
0%