-aliden-

Nadia boranı vurmuştu sonrasında da sarılmıştık her şey çok güzel ilerliyordu bir az sonra tim yanımıza gelmişti boranın cesedini kaldırıp toparlandık gitmeye hazırlanıyorduk uydu telefonundan Sacit generalle de konuşmuştuk bize verdiği koordinattaki buluşma noktasına ilerliyorduk nadia da benim yanımdan ilerliyordu biraz ilerledikten sonra gözüm nadiayı aradı yanımda yoktu bir iki adım gerideki ağaca yaslanmıştı hemen yanına gittim

A:nadia iyi misin

N: biraz midem bulandı ama iyiyim

A:sabriyi çağırayım mı

N: yok yok iyiyim birazdan geçer

Aradan 15 dakika ya geçmişti ya geçmemişti ki nadia bayılmıştı

A: NADİA, nadia iyi misin SABRİ KOŞ

S: geldim komutanım, bir şeyi var mıydı

A: az önce midesi bulanıyordu

C: ne oldu ki şimdi birden bire

S: komutanım radyasyondan etkilenmiş olabilir hemen hastaneye gitmeliyiz

(Nadia hafifçe gözlerini aralıyordur o sırada da Ali nadianın elini tutuyordu)

N: Ali

A: nadia iyi misin, birazdan hastaneye gideceğiz tamam mı

N: ne oldu bana

S: büyük ihtimalle radyasyondan etkilendin

A: bomba patladığında yan yanaydık ben neden etkilenmedim

S: komutanım nadianın bağışıklığı size göre daha düşüktür muhtemelen

Sel: helikopter yaklaşmak üzereymiş hareket etmek zorundayız

A: nadia yürüyebilecek misin

N: yürürüm

4-5 dakika geçmişti ben nadiayı kolundan tutuyordum her an yeniden bayılacak gibiydi dayanmak için kendini zorluyordu

Sel: komutanım 10 dakika kaldı hızlanmamız lazım

A: bora sen şu çantayı al(sırtındaki çantasını çıkarıp Boraya verir) nadia sarıl omzuma (nadiayı kucağına alır) devam edelim

Nadia zaten yarı baygın haldeydi zor ayakta duruyordu bu yüzden için hiç itiraz etmemişti normalde olsa bir ton laf söylerdi tim burada böyle yapılır mı diye başlar onu indirene kadar itiraz ederdi

Sel: geldik komutanım burası helikopterin gelmesine iki dakika var

Nadiayı ağacın kenarına oturttum sonra boraya verdiğim çantadan termosumu çıkardım ve nadiaya içirdim suyu içince biraz daha kendine gelmişti yol boyunca nadianın bilincini açık tutmak için sürekli konuşmaya çalışmıştım hangi konu olduğuna bakmadan konuşmuştuk en sevdiğin şehir, yarın kahvaltıda ne pişireceğime kadar bir sürü konu laf arasında bana mantı yaptırmak için söz bile verdirtti hatta

Helikopter gelmişti helikoptere binince karargahla iletişime geçtik hastaneye iniş yapmak için izin aldık o esnada Sabri nadiaya serum taktı Nadia her ne kadar dayanmaya çalışsa da çok beceremiyordu muhtemelen bulantısı artmıştı ağrısı da vardı

Nadia artık dayanamayacak hale gelmişti hastaneye 10 dk kalmıştı

( 9 dakika sonra )

İniş yapmıştık kapı açıldığında nadiayı hemen sedyeye aldılar ben de yanında gidiyordum nadianın durumu kritikti tekrar bilinci kapanmak üzereydi

N: Ali

A: nadia yorma kendini

N: Ali dayanamazsam

A:şşşt hayır dayanacaksın nadia benim için dayanacaksın hem bir savaşçı asla vedalaşmaz

N: dayanıcam

Elini bırakmak zorunda kalmıştım müdahale odasına almışlardı o sırada duyduğum seslerle arkama döndüm tim ve Sacit komutan gelmişti

C: Ali

Sacit: Ali kızımın durumu nasıl

A: bi bilmiyorum komutanım onu ilk defa böyle gördüm veda etmeye çalıştı

Artık dayanamıyordum gözümden bir iki damla yaş firar etti peşinden omzunda bir el hissettim

Sacit:oğlum sıla dayanıklıdır neler atlattı şimdiye kadar bunu da atlatacaktır

Sacit komutan omzuma iki kez vurduktan sonra elini çekerken arkadan kapı açıldı

“Nadia ivanovanın yakınları kimler”