@askeridizifan
|
N: arda gidelim hadi G: tamam sıla Arda beni kucaklayıp arabaya bindirmişti sonra da İstanbul’a doğru yola çıkmıştık -ali’den- Onu bırakmaya hiç içim el vermemişti ama haklıydı benim yüzümden o haldeydi o arda denen bozuntuyla gitmişti eskiden yaralandığını hatırlıyorum kolundan vurulmuştu yan yanaydık kolundaki yaraya bakarken çatışma başlamıştı ne kadar kaçmasını söylesem de istememişti ama en sonunda pes etmişti kaçmıştı iki gün sonra akşam evimin önüne gelmişti kapıyı açar açmaz kucağıma bayılmıştı yarasına bakmıştım ateşi vardı ertesi gün çorba yapmıştım içmemişti annem gelince zorla içirmişti peki ya şimdi nadia yaralı benim yüzümden ve yanında olmama izin vermiyor annem nadiayı gördüğü gibi bağırıp çağırıyor kızın üstüne gidiyor peki ben o Bernayla neden nişanlandıysam tüm bunları düşüne düşüne eve varmıştım kapıdan girince barnayla karşılaştım onu görmeyi hiç istemiyordum ama nişanlımdı ne kadar garip bir şey sevdiğin birinin yaptığı ufacık bir hata yüzünden onu üzmek istiyorsunuz ve sevmediğiniz biriyle evleniyorsunuz ve o sevdiğiniz kişinin ölme ihtimali varken yanında olamıyorsunuz ben hayatımda hiç böyle bir his yaşamamıştım şu ana kadar bernanın konuşmasıyla kendime geldim B: hoşgeldin aşkım A: hoşbuldum ben bir gidip üstümü değiştireyim B: tamam hayatım Yukarı çıktığımda ilk işim Sacit komutana bilgi geçmek olacaktı odaya girdim kapıyı kilitleyip balkona çıktım A: yüzbaşı Ali banazlı komutanım size bir durum arz etmem gerekiyor S: dinliyorum yüzbaşım A: komutanım operasyon esnasında beni durdurmak için uzak mesafeden attığım kurşun ... S: evet Ali attığın kurşun A: komutanım operasyonda nadia da varmış nadia kurşunun önüne atladı ve karnına isabet etti S: Ali kızımın durumu nasıl yanında mı A: maalesef komutanım yanımda değil olay esnasında nadianın yanında bir kişi daha vardı kurşunu onun kolunu sıyıracak şekilde atmıştım nadia önüne atlayınca vuruldu biz de yakındaki örgüt revirine götürdük kurşunu çıkardılar yarayı da sardılar sonra nadia o adamla gitmek istedi bende sinir krizi geçirir diye çok ısrar edemedim komutanım bir durum daha var S: söyle Ali A: komutanım nadiayı götüren kişinin adı Arda yılmaz nadia sizin tanıdığınızı söyledi S: arda yılmaz Çelebi’nin oğlu nadianın da eski sevgilisi olan arda mı A: evet komutanım S: şu an neredeler ali A: komutanım Türkiye’ye geçeceklerdi hava yoluyla (Helikopterde nadia ve arda nadia’dan) G: nadia iyi misin N: iyiyim Gürkan G: az kaldı sınıra yakınız Yardımcı pilot: Gürkan bey motorda arıza var kemeri takın indirmeye çalışacağız ama düşebiliriz de Ya acaba daha bu gün başıma ne gelecekti önce ardayla karşılaştım sonra Ali beni vurdu ve şimdide helikopter düşüyordu G: nadia yardım edeyim mi N: olur G: elimi tut istersen bir şey olursa tutarım N: gerek yok Yardımcı pilot: düşüyoruz sıkı tutunun Sabri: adamlar da bir korktular demi komutanım Selim: aynen Sabri seni görünce hemen kaçışmaya başladılar C: dalga geçmeyin benim sarı meleğimle ne kadar kaldı Sabri Sabri: geldik komutanım da Selim: ne Sabri Sabri: komutanım ileri bakın helikopter düşmüş Cengiz: koş pençe koş yaralı varmı bak bora, Selçuk,Hüseyin siz koruma çemberi alın Sabri sen gel bizle selim hadi Mustafa: ne olmuş ya burada Selim: cengiz çabuk helikopterin içine bak Cengiz: nadia Sabri koooooş Selim: ne oldu Cengiz: selim bu nadia yaralı kanaması var Selim: ne nadianın ne işi var Cengiz: dayan kankam biz buradayız Sabri çabuk Sabri: komutanım nefes alamıyor nabız çok yavaş hemen çıkarmamız lazım Cengiz: tamam ben ne yapayım Sabri komutanım yavaşça kolunun altından tutun yavaşça çıkaracağız Sabri: saturasyonu çok düşük Cengiz: Türkçe konuş Sabri Sabri: komutanım nefes alamıyor Cengiz: Sabri bir şey yap Sabri: komuatnım karnında yarası var yara yeni ama eski Selim: o nasıl oluyor Sabri Sabri: komutanım yara yeni muhtemelen kurşun yarası ama kurşun çıkartılıp yara kızgın bıçakla dağlanmış ama kaza esnasında tekrar kanama başlamış olmalı yaradan dolayı nefes alması zorlaşıyor Mustafa: komutanım diğer yaralıların durumu iyi sadece bir tanesi G: nadia nadia iyi misin Cengiz: hey dur sen kimi oluyorsun kankamın bir geri çekil G: nadianın eski sevgilisiyim Selim: yaranın sebebini biliyor musun G: vuruldu kurşunu çıkartıp yarayı dağladılar sonra da bu kaza oldu Sabri: nabız yok kalp masajı yapıyorum Cengiz: Sabri ne yap ne et Nadia’yı kurtar Sacit komutana o haberi vermeyeceğim Selim: benim haber vermem lazım helikopter inemez şimdi Selim: yüzbaşı selim Atakan Sacit: dinliyorum selim Selim: komutanım bölgeye vardık ama bir helikopter düşmüş ve 1 ağır yaralı var helikopter şimdi yaklaşmaz Sacit: tamam selim helikoptere bilgi geçiyoruz onları da alıp gelin Selim: komutanım bir durum daha var Sacit: dinliyorum Selim: komutanım ağır yaralı olan kişi nadia Sacit: nasıl olur selim karnına bakın vurulmuştu kanaması olabilir Selim: fark ettik komutanım Sabri bakıyor Sacit: orada nadiayı tanıyan birinin olması lazım onun durumu nasıl G: Sacit amca durumu çok kötü nefes alamıyor Sacit: arda sakin ol nadiayı iyi tanıyorsun o asla pes etmez kızım sana emanet arda ona sahip çık G: tamam Sacit amca Sabri: komutanım nabız geri geldi nefes alıyor C: işte kankam ya dayandı yine N: cengiz, Sabri sizin ne işiniz var burada (Bir kaç kez öksürür) C: nadia iyi misin al şu sudan iç yavaş N: ne oldu az önce G: helikopter düştü senin yaran açıldı nabzın durdu ama iyisin değil mi sıla N:iyiyim sadece yorgunum C: nadia ne işin var burada N: operasyondaydım yaralandım Türkiye’ye dönüyorken helikopter düştü C: kanka vallaha sana bir şey olsaydı Sacit komutana nasıl haber verirdik bilmiyorum N: iyiyim cengo G: sıla sana pes herkesi tanıyorsun önce ormanda seni vuran adam şimdi bu askerler N: arda sen babanla hiç konuşmuyor muydun ya baban da hepsini tanıyor Selim: nadia ben şimdi anlayamadım bu kim bunlar kim ve hangi taraftarlar N: selim şu pilotları öldürün gitsin teröristler arda sizin tanıdığınız birinin oğlu benim de eski sevgilim Cengiz: seni kim vurdu N: ama biraz daha soru sorarsanız tekrardan bayılacağım farkındaysanız hala kanayan bir yara var Cengiz: tamam ben başka yerden öğrenirim N: nereden öğreniyorsun kanka Cengiz: F16 Nadia ve selim: he he Mustafa: F16 ne komutanım Selim: söylemeye utanıyor işte adam konuşturmayın -nadia’dan- Cengiz beni kucağına almıştı helikoptere binmiştik inince beni hemen revire götürdüler selim, cengiz, Sabri ve arda başımdaydı biraz sonra da babam gelmişti selimler hazır ola geçmişti babamın rahat demesiyle eski hallerine dönmüşlerdi Sacit: kızım iyi misin N: baba ben iyiyim de Sacit: merak etme iyi az önce konuştuk N: tamam S: arda hoş geldin oğlum G: hoş buldum Sacit amca babamın yerini biliyor musun S: sen de bu akşam timle kartal yuvasına git G: kartal yuvası? S: gidince öğrenirsin S: diğerleri raporları yazdı yarına kadar izinlisiniz gidip biraz dinlenin Tim: emredersiniz komutanım S: kızım Sen de istiyorsan gidebilirsin ama kendini çok yorma N: tamam baba ( Akşam kartal yuvası nadia’dan ) G: neresi burası N: burası kartal yuvası yani babanın mekanı G: babamın mekanı mı Ç: hoşgeldiniz çocuklar Biz timin en arkasındaydık o yüzden önce bizi görememişti Selim: hoş bulduk usta Ç: arda oğlum G: baba Ardayla çelebi usta sarılmıştı biz de onların sarılışını izliyorduk sonra içeri geçmiştik geçerken başım döndüğü için merdivende sendeledim düşecek gibi olunca arda beni tuttu - Ali’den – Görev bitmişti Sacit komutanın emriyle İstanbula dönmüştüm tim beni de davet etmişti keşke gitmeseydim gittiğim gibi daha içeri girmeden sarılan nadia ve o arda şerefsizini gördüm arabama doğru ilerledim cengize mesaj atıp gelemiyeceğimi söyleyecektim arkamdan biri seslendi sesinden cengiz olduğunu anlamıştım C: devrem nereye gidiyorsun ya A: cengiz ben gelmeyeyim C: neden Ali A: baksana şunlara nadianın yüzü gülüyor uzun süre sonra mutlu gelirsem bozulur o mutlu hali hem çelebi usta oğluyla hasret giderir siz eğlencenize bakın devrem C: Ali nadia bu gün helikopter kazası geçirdi haberin var mıydı A: ne ne kazası cengiz nasıl oldu C: Türkiye’ye dönerken ardayla nadianın olduğu helikopter düşmüş bizi helikopter oradan alacaktı tesadüfen bulduk yani nadianın kalbi durmuştu nefes alamıyordu Sabri kurtardı kızı kanaması vardı karnındaki yarada görecektin o halini yarasındaki acıdan gözünü açamıyordu sonra kendine geldi babasını görünce ilk ne söyledi biliyor musun A: ne C: seni sordu devrem iyi olup olmadığını sordu o kız hala seni seviyor seni görünce daha da mutlu olur Ali o yüzden şimdi içeri girip onu mutlu ediyorsun hatta onu vurduğun için özür diliyorsun hadi Beni ikna etmeyi becermişti içeri girmiştik tüm tim mutlu olmuştu hepsiyle teker teker sarılmıştık tek nadiaya sarılmamıştım istememişti Yemekleri yemiştik nadia bahçeye çıkmıştı ben de peşinden konuşmak için bahçeye çıkmıştım salıncağa oturmuştu A: nadia... Oturabilir miyim N: tabi A: nadia ben özür dilerim N: hangisi için A: hepsi için vurduğum için de terk ettiğim için de o patlamanın emrini verdiğim için de N: özür dilemek için çok geç kaldın Ali terk ettiğin gün içimde bir umut vardı ama bernayla nişanlandığın o gün tüm umutlarını yok ettin sen Ali ismimin anlamını bana unutturmayı başardın ama haklıydın beni terk etmekte biz bir araya gelemiyoruz geldiğimiz gibi belanın içindeyiz A: nadia ben çok pişmanım N: artık pişman olman bir işe yaramaz eğer o terk ettiğin zaman gelip benle konuşsaydın belki bir şansımız daha olurdu ama artık yok Yanımdan öylece kalkıp gitmişti N: çelebi usta müsaden varsa kalkabilir miyim saat te geç oldu Ç: bir şey mi oldu kızım Bana bakmıştı N: yok çelebi usta sadece biraz yorgunum G: sıla seni bırakayım mı N: olur hiç araba kullanacak halim de yok zaten Ç: görüşürüz kızım babana selam söyle oğlum sen de buraya gelirsin birlikte eve geçeriz G: tamam baba N: görüşürüz size iyi eğlenceler Arkasını dönüp gitmişti hemde o arda bozuntusuyla benim terk ettiğim gibi gitmişti açıklama yapmadan ona yaşattıklarımı yaşıyordum sanki yanına gitmek istiyordum ama sanki ayağımdan biri beni yere kelepçelemiş gibiydi Şu an orada arda yerine ben olmalıydım -nadia’dan- Az önce sırf Ali’yi üzmek için ardayla birlikte arabaya binmiştim yolda arda her ne kadar sorular sorsa da çok cevaplamamıştım ama ona bir ricada bulunmuştum “Bir süre benim sevgilim gibi davransan olur mu” Ali’yi kıskandırmak ona acı çektirmek istiyordum onun bana yaşattığını yaşamasını istiyordum arda da kabul etmişti beni eve bırakıp uzaklaşmıştı -ali’den- Ben de çok fazla durmamıştım nadia gittikten sonra eve gitmiştim üstümü değiştirmiştim dolaba eşya koyarken bir kitap düştü içinden de bir fotoğraf fotoğrafı görünce öylece kala kaldım nadianın fotoğrafıydı nadia fotoğraf çekip bastırmayı çok severdi fotoğraf albümü vardı bu fotoğrafını da albümünden gizlice almıştım 2-3 yıl önce bahar aylarından birinde çekilmişti fotoğraf nadianın üzerinde mavinin tonları ve beyazla oluşan desenler olan kısa kollu bir elbise vardı veranda gibi bir yerde oturuyordu elinde kahve bardağı vardı o yemyeşil gözleriyle arkada gözüken çiçeklerin uyumu müthişti Bir süre bu fotoğrafa baktım sonra arkamdan bir kapı açıldı Berna açmıştı ve ben fotoğrafı saklayamadan görmüştü B: yine mi o kızın fotoğraflarına bakıyorsun Ali artık unut şu kızı bak biz nişanlandık yakında evlenicez Ve ben daha bir şey demeden elimdeki fotoğrafı alıp YIRTMIŞTI A: Berna ne yapıyorsun ya niye yırttın fotoğrafı B: unutman için bu fotoğraflar olduğu sürece sen unutamayacaksın A: ama fotoğrafı yırtmak yerine geri ona verebilirdik B: boşver onda bin tane vardır hem istese tekrar da çekebilir hadi yemek hazırladım aşağıya gel yemek yiyelim A: ben aç değilim çelebi ustada yedik hem yarın sabah karargaha gidicem erkenden o yüzden uyuyacağım şimdi B: tamam aşkım ama sabah mutlaka kahvaltı yapalım olur mu A: tamam Geçiştirmek için tamam demiştim nişanlı olduğumuzdan farklı odalarda kalıyorduk o yüzden o çıkar çıkmaz kapıyı kapatıp kilitledim fotoğrafı yırtmasına çok sinirlenmiştim neden ben bernayla nişanlanmak gibi bir hata yapmıştım ki Yorum yazıp oy verirseniz sevinirim 💚 |
0% |