Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Neden sakladın

@askeridizifan

Doktor: 200 j

Hemşire: hazır

Doktor: 1 2 3 çekil

___/___/__/___

Hemşire: nabız geri geldi

Doktor: ameliyata bu değerlerle devam edemeyiz hastayı kapatıyoruz

A: ameliyat nasıl geçti

D: ameliyat esnasında hastanın kalbi durdu geri getirdik ama ameliyatı o değerlerle tamamlayamazdık o yüzden yarıda bırakmak zorunda kaldık

A: görebilir miyim

D: şimdi normal odaya alacaklar o zaman görebilirsiniz

A: tamam teşekkürler

Aslı Sacit komutana bilgi vermek için aradı Sacit komutan da mecburen Ali’ye haber verdi

(Hastahane odası)

A:nasılsın

N: ameliyat nasıl geçti

Sacit: kızım iyi misin

Ali: nadia

N: iyiyim

Ali: ne iyisi ya az önce ölümden döndün hala iyiyim diyorsun

N: ne ne oldu ki

Ali: bir de bilmiyormuş numarası yapıyorsun ben sana demedim mi bu ameliyat çok riskli diye niye dinlemedin beni ya ölseydin

N: ölmedim ama

Ali: ama ölümün döşeğindeydin

N: aslı ne diyor ölümün döşeği falan

A: Ali bilmiyor

Ali: o öğrenmiştir bir şekilde

N: ya neyi bilmiyorum biriniz söylesin ne oldu ameliytta

Ali: KALBİN DURDU

N: ne nee nasıl olur ya o zaman ameliyat

-ali’den-

O zaman anlamıştım gerçekten az önce öğrenmişti bu kadarı da rol olamazdı ağlamaklıydı sesi titriyordu az önce ona çok sert davranmıştım niye öyle davranıyordum bilmiyordum ama içten içe bir sinir hakimdi vücuduma ona bağırmak istemiyordum ama istemsizce yapıyordum

N: hayır olmuş olamaz böyle bir şey

A: neden ameliyatı yaptırdın ki sen diğer tedaviler vardı az riskli olanlar gidip en risklisini seçtin

N: ama en iyi sonuç verenini

Sacit: Ali hadi siz aslıyla dışarı çıkın

Sacit: kızım

N: baba

Aslı: Ali bir sakin ol kıza bağırıyorsun bir saattir

A: aslı anlamıyorsun gidip öyle bir ameliyatı benden gizli yaptırmazdı nadia bir şey var ve söylemiyor

Aslı: ben ne olduğunu söyleyeyim insanların öğrenince değişik değişik bakması senin bildiğin şeyleri bilmiyorsun gibi yüzüne vura vura söylemesi en acısıda ne biliyor musun insanlar söyleyince o gerçek yüzüne çarpıyor ya o en acısı o zaman tüm dünya duruyor olanların hepsini unutmak istiyorsun ölmek istiyorsun sırf insanlar öyle bakmasın öyle demesin diye en tehlikeli yolu bile seçiyorsun nadiaya hiç kızma o kendi için en doğru seçimi yaptı eğer ölseydi yada iyileşseydi her iki seçenekte de kurtulmuş olacaktı

Ali: peki bana niye söylemedi

Aslı: izin vermemenden korktu

Ali: öyle sebep olmaz ne olursa olsun söylemeliydi nadia bir seçim yaptı ve ben bu seçimde yokum artık ne bir sevgilisi var ne de Ali diye bir arkadaşı

Aslı: Ali onu bu durumda yalnız mı bırakacaksın

Bir şey söyleyememiştim öylece arkamı dönüp gitmiştim ama nadiaya çok sinirliydi bana söylemeden o ameliyatı olmayacaktı ya kalbi duruyor benim ameliyat bitince haberim oluyor belki bana söyleseydi izin verecektim yanında olacaktım ama artık böyle devam edemeyiz her seferinde birbirimizin canını daha da yakıyorduk gidip annemle konuşacaktım bernayla evlenicem başka yolu yok yoksa her seferinde barışıp tekrar ayrılacaktık onu yalnız bırakmaya içim el vermiyor ama yapıcam

(Hastane)

Aslı: nadia tamam sakin ol

Nadia: ya ben nasıl sakin olayım hem ameliyat yarıda bırakıldı iyileşemedim hem de Ali beni terk etti ya ben nasıl dayanıcam

Sacit: hemşire

Hemşire: tamam sakinleştirici vericem

Nadia: hayır istemiyorum vermeyin

Desem de faydasızdı bir kaç dakika içinde sanki tüm her şey durmuştu etraftaki sesleri duymuyordum neden ben Ali’ye söylememiştim ki az önce yaşananların sebebi bendim benim yalanlarım işe yaramazlığım sözümü tutamayışım

Ali beni terk etmişti ben üzüldüğümde genelde dışarı göstermek istemediğimde sinirlenir etrafı yıkıp dökerdim ama bunların tek nedeni üzüldüğümü belli edememem di belli etmek istemememdi sırf güçsüz ağlak duygusal demesinler diyeydi gözümün önüne Ali geliyordu neresiydi burası sanki ben orada yoktum yanında Berna cadısı vardı motorun üstündelerdi hayır bu imkansız ben burayı tanıyordum burası bizim gölümüze giden yoldu biz Ali’yle oraya o beyaz motorla gitmiştim ama şu an o motorda Berna vardı o motoru ben tamir ettirmiştim bernanın kafasındaki kask benim taktığım beyaz kasktı

Bu bir kabustu biliyordum ama yine de kabusu bile kötüydü ve şimdi benim yüzümden belkide bu kabus gerçek olacaktı Ali bernayla evlenecekti neden peki neden ben mutlu olamıyorum ben hiç mutlu olamayacağım

(1 hafta sonra Muazzezin evi Ali’den)

M: o zaman Allah’ın emri peygamberin kavliyle kızınız bernayı olğlumuz Ali’ye istiyoruz

Doğru mu yapıyorum bilmiyordum şu an sırf nadia benden gizli ameliyat olmaya çalıştı diye ona sinirli olduğumdan bernayla sözleniyordum neden böyle bir şey yapıyordum ki nadianın canını daha fazla yakmak için mi zaten yeteri kadar canı yanmıştı herkes üstüne gidiyordu 1-2 kişi ona destek çıkıyordu sadece ben onu sakinleştiriyordum peki ya şimdi ben yanında değilim bazen etraftan duyuyorum bazen de tanıklık ediyorum sürekli sinir krizleri geçiriyor piskoloğu sinir hapı ve uyku hapı vermiş ama o ilaçlar da çok kullanıldığında başka sonuçlar doğurabiliyor ama o iları kullanırken bile sinir krizi geçirirken bir de kullanmasa ne olur bilemiyorum gidip konuşsam sarılsam belki her şey düzelecekti ama artık çok geçti bernanın babası o malum kelimeleri söylemişti “ verdim gitti” yüzükler takılmıştı artık sözlüydük ama ben şimdiden pişmandım onu öyle bir durumda yalnız bırakmaktan bir de bernayla sözlendiğimi duyunca ne yapacak acaba ona gidip kendim mi söylemeliyim yoksa tesadüfen öğrenmesi daha mı iyi olacaktı

S: abi abi

A: he ne oldu

S: abi dalıp gitmişsin sılayı mı düşünüyorsun

A: aklımdan çıkmıyor ki ama artık çok geç

S: abi sen gidip sılayla konuş bence senden öğrenmesi en doğru olanı

A: bu gün gidicem de sedef ya Sacit komutan ona ne diyicem

S: bunu daha önce düşünecektin abi

Yaklaşık 1 saat sonra bernalar gitmişti ben de Sacit komutanın evine gitmek için evden çıktım

Sacit komutanın evinin önüne geldiğimde önce Sacit komutanla konuşacaktım nadia zaten odasındaydı

A: komutanım

S: Ali ne işin var bu saatte

A: komutanım belki haberiniz olmuştur ben bernayla

S: biliyorum oğlum

A: nadiaya başkasından öğrenirse daha kötü olur diye düşündüm o yüzden kendim söylemek istedim izniniz olursa

S: bernayla nişanlanmana rağmen hala nasıl daha az üzülür diye düşünüyorsun tabi oğlum gidip söyleyebilirsin bu arada nadia olanlardan sonra kendisine nadia denmesinden hoşlanmıyor sıla dersen daha iyi olur

A: komutanım biliyor musunuz mikrofilm operasyonundan sonra harabe evde buluştuğumuzda bana en güzel nadia diyen sensin demişti belki tekrar duymak ona iyi gelebilir

S: şansını dene ama sinir krizi geçirmesin dikkatli ol şu iğneyi de al eğer sinir krizi geçirirse kullanırsın

A: tamam komutanım

Yukarı kata çıkmıştım odası üst kattaydı

A: nadia girebilir miyim

N: Ali tabi gel

A: nadia ben sana bir şey söylemeye geldim bunu bir başkasından değil de benden öğrenirsen daha iyi olur diye

N: dinliyorum

A: nadia ben bu gün bernayla nişanlandım

N: ben zaten biliyordum ki

A: ne nasıl söylemedim ki sana

N: sen söylemedin zaten Berna söyledi

A: nasıl seni mi aradı o canını yakacak bir şey söylemedi di mi

N: yani sadece bana nişan video ve fotoğraflarınızı gönderdi bir de seni unutmamı benim olan tek şansımı da kaybettiğini söyledi bir de yurtdışına taşınacağınızı söyledi benim sizi görmemem için

Nadia son söylediği cümlede ağlamaklıydı kendini tutmasa şu an hıçkıra hıçkıra ağlayacak gibiydi ona eğitim olduğu için gidiyorum diyemedim zaten Berna da bilmiyordu nedenini Sacit komutan gizli kalmasını istemişti

N: peki bir şey sorabilir miyim

A: sor

N: benim kalbim durduktan sonra sen beni terk ettin ya o zaman sen gittikten sonra ben kriz geçirdim sakinleştirici verdiklerinde bir rüya gördüm

Ona ben seni terk etmek istemedim demeyi çok istiyordum ama artık çok geçti

A: ne gördün

N: bernayla sen beyaz motorun üstünde bizim yerimize gidiyordunuz Berna beyaz kaskı takmıştı

Gözünden hafif yaşlar süzülüyordu

N: Ali bernayı oraya götürmedin değil mi

A: nadia ben oraya senden başka kimseyi götürmedim götürmem de orası ikimize ait o kaskta senin kaskın başkasının o kaskı takmasına da o motora binmesine de izin vermedim veremem de

N: Ali son bir kez sarıla bilir miyim

Onun bu haline dayanamayıp izin vermiştim

A: ben artık gidiyim kendine iyi bak olur mu

N: tamam

Sacit: kendine iyi bak oğlum eğitim bitince tekrar pençe timine döneceksiniz zaten

Ali: emredersiniz komutanım

-nadia’dan-

Aliden duyana kadar inanmamıştım gerçek olduğuna belki zihnimin bana kurduğu bir oyundur bir kabustur diye ama o söyleyince.. o söyleyince gerçek olduğuna emin oldum

Sacit: sılam girebilir miyim

N: yalnız kalmak istiyorum

Sacit: kızım iyi misin

Duyduklarım dan sonra ne kadar iyi olabilirim ki

N: baba yalnız kalmak istiyorum

Sacit: yiyecek birşeyler su falan getireyim mi istermisin

N: BABA YALNIZ KALMAK İSTİYORUM BAŞKA HİÇBİR ŞEY İSTEMİYORUM YALNIZ KALMAK İSTİYORUM SADECE

Sacit: tamam kızım kapıyı da kapatıyorum

Babam çıkar çıkmaz hüngür hüngür ağlamaya başladım masanın üstünde Ali’nin bana aldığı beyaz güller duruyordu artık onları da görmek istemiyordum ani gelen bir sinirle onu duvara fırlattım bana bir bileklik almıştı onu da kopardım sadece bana aldığı bir bıcak vardı ona kıyamadım bıçağın üstünde serçe ve şahin figürü vardı bana verirken zorda kaldığını hissettiğinde bununla saldır düşmana çünkü o zaman üstündeki resimler ikimizi hatırlatır ve sana güç verir demişti

Ben de bu bıçağı genelde botumun yanına sıkıştırıyordum evdeyken de o bucağı en iyi görebileceğim yer olan yatağımın karşısındaki kitaplığa koyuyordum sinir krizim babamın içeri girip iğneyi vurmasıyla sonra ermişti iğnenin içindeki sıvı vücuda girdikten bir kaç dakika sonra bayılıyordun

(Ertesi sabah kahvaltı)

N: günaydın baba

Sacit: günaydın kızım iyi misin

N: iyiyim baba

Sacit: ne söyleyeceksin

N: ney

Sacit: bir şey söyleyeceksin emin olamıyorsun hadi söyle

N: bir kere de anlamasan olmaz mı baba ya

Sacit: e napayım kızım yıllardır bu meslekte olunca insan ister istemez anlıyor hadi söyle

N: baba ben tekrar ameliyat olmak istiyorum

Sacit: o nerden çıktı kızım olamazsın ameliyat falan

N: ama baba

Sacit: aması maması yok bu işin kızım ben bir kez seni kaybetmenin eşiğine geldim ikincisi olamaz

10 dk sonra

N: baba çıkıyor musun

Sacit: evet ne oldu

N: ben de çıkıcam da beni de bırakır mısın diyecektim

Sacit: nereye gideceksin

N: sedefle buluşacaktık

Sacit: olmaz öyle şey sana bir şey falan söyler üzülürsün

N: ya baba sedef onlar gibi değil bir şey olmaz

Sacit: olmaz dedim güvenlikleri de uyaracağım bu gün evden çıkmıyorsun

N: tamam

Sacit: sen kaçmayı mı düşünüyorsun o kadar kolay tamam demezsin sen gel benle

Kolumdan tutmuş beni yukarı çıkartıyordu

N: ya baba bırak kolumu

Beni odama sokup kapıyı kilitlemişti

N: ya baba aç kapıyı BABA

Sacit: sen öyle kolay durmazsın zaten buradan da kaçabileceğini bilmiyor muyum sanki sadece kaçmaya çalışana kadar anlayıp durdurmaları için kilitledim Sinir krizi geçirirsen diye iğneyi çekmecene koydum

N: ya baba çıkar lütfen

Sacit: nasıl çıkarayım kızım sabah önce gelmiş ameliyat olucam diyorsun sonra sedefle buluşacam diyorsun beni çok zorda bıraktın nadia

N: bana nadia demeyin İSTEMİYORUM

Sacit: ama dün Ali diyince bir şey dememişsin ben çıkıyorum akşam çok geçe kalmam bir şey istediğinde tuşa basarsın biliyorsun zaten

Babam gitmişti dayanamıyordum neden beni kilitlemişti sedefle buluşmama neden izin vermemişti

-yazardan-

Nadia babasının gitmesinin ardından kapının önüne çömelmiş hüngür hüngür ağlıyordu çok güvendiği babası onu bir odaya kilitlemişti

“Neden baba neden kilitledin beni neden ameliyat olmama izin vermiyorsun neden neden ya NEDEN”

Nadianın sesi aşağıya kadar gidiyordu Sacit nadianın sesini duyunca üzülüyordu ama nadianın dışarıya çıkınca söylenebileceklerden üzülmesini istemiyordu ondan gizli ameliyat olur da bir şey olunca haberi bile gelmezse diye korkuyordu Sacit bahçeden çıktıktan sonra nadia sandalyesini fırlattı etraftaki eşyaları yıktı ve ağlamaya devam etti o sırada sesi duyan güvenlik yukarı çıktı ve iğneyi verdi sonra da nadiayı yatağına yatırdı

Akşam Sacit eve geldiğinde nadia hala uyuyordu Ali’nin yarın uçağı vardı ama nadia yarın olduğunu bilmiyordu Sacit nadianın odasına girdi kızının saçını okşadı odadan çıkmak üzereydi ama arkasından gelen sesle nadiaya doğru döndü

N: baba

Sacit: kızım iyi misin

N: baba Ali’yle görüşebilir miyim

Sacit: ama kı..

N: baba lütfen

Sacit: tamam kızım ben ararım müsaitse gelir

Sacit alt kata iner ve Ali’yi arar

A: yüzbaşı Ali banazlı

Sacit: Ali oğlum müsait misin

A: müsaitim komutanım da bir şey mi oldu

Sacit: Ali sıla sabah kriz geçirdi şimdi uyandı ama durumu o kadar iyi değil seninle konuşmak istedi bak Ali eğer istemezsen anlarım ama müsaitsen lütfen gel konuş sabah ona nadia dedim diye bir saat ağladı sadece senle konuşunca sakinleşiyor

A: komutanım ben hemen geliyorum

(Ali gelince Ali’den)

A: Nadia girebilir miyim

N: gel

A: nasılsın daha iyi misin

N: Ali sarılabilir miyim

Omzuma başını koymuştu ağlıyordu

N: Ali ben artık kaldıramıyorum

A: ne oldu

N: Ali ben eğer ameliyat olmadan önce sana sorsaydım belki izin vericektin belki daha rahat girecektim girmeden önce sana satılacaktır belki o zaman nabzım durmayacaktı ameliyat başarılı olacaktı Ali ben özür dilerim sana haber vermediğim için kendimi hiç düşünmeden o ameliyata girdiğim için

Bunları söylerken ağlıyordu

A: tamam tamam geçti ama bir de şöyle düşün o risk hep vardı bunun için kendini suçlama üzülme

N: Ali....

Yorum yazıp oy verirseniz sevinirim

💚

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%