w: Ben de yoruldum.

w: Ben senden daha çok sıkıldım.

w: Ama inanıyorum ki her şey düzelecek.

Yiğit: Bana bak.

Yiğit: Hayatımı karıştıracak şeyler yapma.

Yiğit: O zaman bu kadar sakin kalmam.

w: Senin kabadayılığın bana işlemez.

Yiğit: Kabadayılık mı?

Yiğit: Buna kabadayılık diyemezsin.

Yiğit: Seni kibarca da üzebilirim.

w: Kibar maganda.

w: Yiyeyim seni.

w: Çok tatlısın.

w: Ama şöyle söyleyeyim, beni üzmeye kıyamayacaksın.

w: Beni o kadar seveceksin ki...

w: Stokta son kalan kıyafeti alamadığım zaman bu duruma beraber ağlayacağız.

Yiğit: Bu üzücü bir şey mi?

w: Boş ver bebeğim.

Yiğit: Bana bebeğim deme.

w: Of ilişkimizin Tony Montana'sı ben olduğuma inanamıyorum.

Yiğit: Bizim bir ilişkimiz yok.

w: Sadece bekle Yiğit.

Yiğit: Neye inandırdın kendini bu kadar?

w: Falcımla konuştum.

Yiğit: Bugün hutbede falın ne kadar günah olduğundan bahsetmişti hoca.

w: Ay cumaya da gidiyorsun yani?

w: Allah'ım 1.90, esmer, yakışıklı, hukukçu, namazında niyazında, ailesine bağlı erkek... Daha ne isterim?

Yiğit: Lütfen daha fazla şey isteme.

Yiğit: Bu haliyle duanı arkadaşlarıma da denk getirebilirsin en azından.

w: Seni koluma takıp gezdirdiğimde ne kadar gerizekalıca konuşuyormuşum diye kendine küfredeceksin.

Yiğit: Tamam yeterli bu kadar.

Yiğit: Ben gidiyorum, hadi eyvallah.

w: İyi git bakalım.

🎭