38. Bölüm

38

tuğba fc
askilav

Hazal: (yolculuk fotoğrafı)

Hazal: Dayağımı yemek için eve gidiyorum

Rengin: Aşkım deme öyle üzülüyorum

Hazal: Yok be şaka yaptım

Hazal: Ciddi değilim

Rengin: Yiğit de merak etti bayağı

Rengin: Söyledin mi ona

Hazal: Hayır

Hazal: Önemli bir şey değil ki

Hazal: Haberi olmasına gerek yok

Hazal: Hemen dönerim zaten

Hazal: Annemler çok tutmaz

Hazal: Olmadı final haftam diye ağlar çıkarım evden

Hazal: Sen de sakın bir şey söyleme Yiğit'e

Rengin: Niye saklıyorsun bunu anlamadım

Hazal: Saklamıyorum, o biliyor zaten

Hazal: Ama bu kadar ayrıntısını bilmesine gerek yok

Hazal: Utanç verici çünkü

Rengin: Ağlayacağım

Rengin: Seni çok özledim şimdiden

Rengin: Biz okul bitince nasıl ayrılacağız?

Hazal: Ayrılacağımızı kim söyledi

Hazal: Evlenecektik ya

Rengin: En zor durumda bile şakaya vuracaksın değil mi

Hazal: Öleyim mi Rengin? Başka ne yapayım?

Rengin: Açık açık hislerini söyleyebilirsin

Hazal: Lüzumu yok

Hazal: Ben çok utangaç bir kızım maalesef

Rengin: Ya tanımasam inanacağım

Rengin: Şu an kesin ağlıyorsundur sen

Hazal: Ben mi

Hazal: (fotoğraf)

Hazal: Gayet iyiyim

Hazal: Yolda denk geldiğim inekleri seyrediyorum

Rengin: Yüzünü göremedim

Hazal: Şey ben yüzsüzmüşüm

Rengin: Güldürme beni

Rengin: Ağlıyorum şu an

Hazal: Ay ne hoş işte

Hazal: Benim yerime de bol bol ağla

Hazal: İhtiyacımızı sen karşıla

Rengin: Hazal gerçekten dayaklıksın

Rengin'le konuşurken telefonumun üst kısmına düşen Instagram bildirimine baktım. Yiğit mesaj atmıştı. Whatsapp'tan çıkıp hemen oraya girdim.

Yiğit: Hazal

Yiğit: Nasılsın?

Hazal: İyiyim, sen nasılsın?

Yiğit: Seni merak ediyorum.

Hazal: İyiyimmm

Yiğit: Dün öyle huzursuz ayrıldın ki.

Yiğit: Ne olduğunu söyleyecek misin?

Hazal: Bir şey olmadı.

Yiğit: Tamam bir de yüz yüze açıkla bunu.

Yiğit: Seni almaya geliyorum.

Hazal: Gelirsen beni bulamayabilirsin.

Hazal: Evde değilim.

Yiğit: Neredesin, konum at.

Hazal: Memlekete gidiyorum.

Yiğit: Niye?

Hazal: Annemler çok özlemişler de çağırdılar.

Yiğit: Öyle mi?

Yiğit: Akşamdan sabaha?

Hazal: Fazla ısrar ettiler.

Yiğit: Hazal nerenin yalanı bu?

Hazal: Niye yalan söyleyeyim Yiğit?

Yiğit: Bilmem.

Hazal: Bizimkiler işte değişikler.

Hazal: Çok durmayacağım zaten, hemen dönerim.

Hazal: Eğer şimdiden özlediysen diye söylüyorum :D

Yiğit: Evet özlediysem sıkıntı mı?

Hazal: Yok canım bana ne sıkıntı olacak.

Hazal: Sana sıkıntı olmasın asıl.

Yiğit: Olmasın diye uğraşıyorum.

Hazal: Canım arkadaşım benim, Rengin de aynı senin gibi yazdı yazdı durdu.

Yiğit: Ne?

Hazal: Biz okul dışında pek ayrılmayız Rengin'le.

Hazal: Şimdi gidince beni özlemiş hemen.

Hazal: Arkadaşlığım çok sarar biliyor musun?

Yiğit: Fark ettim.

Yiğit: Numaranı verir misin?

Yiğit: İnternetin her zaman açık olmuyor.

Yiğit: Bir şey olduğuna ulaşabileyim en azından.

Hazal: Aa tabiii

Hazal: 0531...

Birkaç dakika sonra Whatsapp'tan mesaj gelmişti. Instagram'dan çıkıp oraya girdim bir de.

Yiğit: Kendimi enayi gibi hissediyorum.

Hazal: Aa niyee

Yiğit: Yarınlar yokmuşçasına derdimi anlattığım kızın şimdi sır küpü oluşuna şahit oldum çünkü.

Hazal: Sır küpü değilim ki sadece anlatılacak bir şey yok

Hazal: Ayrıca senin yüzünden otobüste gülmek zorunda kaldım

Yiğit: Gülmenle hiçbir problemim yok biliyor musun?

Yiğit: Ama istediğim şey gerçekten gülmen

Yiğit: Burada inandıracağın kişi ben değilim

Yiğit: Lütfen kendini de gerçekten güldüğüne inandır

Hazal: Yiğit...

Hazal: (kalp fotoğrafı)

Yiğit: :D

Yiğit: Bu ne?

Hazal: Yalan olmasın, az önce sahte gülmüştüm

Hazal: Ama mesajından sonra gerçekten gülümsedim

Hazal: Ve tam o sırada kulaklığımı bu şekilde görünce bozmadan sana atmak istedim çünkü bu tesadüf güzel göründü gözüme

Yiğit: Güzel bir tesadüfmüş.

Yiğit: Bak ben de şimdi neyle karşılaştım.

Yiğit: Bekle.

Hazal: Bekliyorumm

Yiğit: (fotoğraf)

Hazal: Buuu neeee

Hazal: Yiğit bu nee

Yiğit: Lazımdır belki diye yolladım.

Hazal: Çok düşüncelisin

Hazal: Çok teşekkür ederimm

Hazal: Ay salak gibi sırıtıyorum şu an

Yiğit: Lazımmış demek ki.

Hazal: Tamam sus

Hazal: Neredesin sen?

Yiğit: Benzinlikteyim.

Yiğit: Sana yazarken sağ salim bir yere çekmem gerekiyordu.

Yiğit: Ölmeyeyim sonuçta.

Hazal: Sakınnn

Hazal: Ben İstanbul'a dönene kadar kılına zarar gelmesin

Yiğit: Çabuk dön o zaman.

Hazal: Ay ne kadar sabırsız çıktın Yiğit

Yiğit: Ben de şaşırıyorum, normalde böyle doğmamıştım.

Gözümdeki yaşları temizleyip şapşalca sırıtmaya devam ettim. Tek şansım yanımdaki teyzenin horlayarak gerçekten derin uykuya dalmasıydı, yoksa şimdi niye ağlıyorsun ve niye gülüyorsun tarzında sorulara maruz kalmak hiç istemezdim. Bir süre ekrandaki mesaja baktım, sonra bir gözyaşı ekrana düşünce onu temizledim. Ne yazacağımı da bilmiyordum ki...

Yaklaşık beş dakika ekran açık bekledim. Çevrim içi göründüğümü biliyordum, garip olan Yiğit'in de çevrim içi görünmesiydi. Hatta bir süre sonra yazıyor... simgesi belirdi. Gözyaşlarım arasında yazacağı şeyi beklerken nefesimi tuttum, yüzümde ise sabırsız bir tebessüm vardı. Ailemi düşünerek ağladığım esnada Yiğit'in beni güldürebiliyor olması sanki uzun zamandır aradığım şansım oymuş gibi geliyordu bana. Ben de onun şansı olmak istiyordum ama bir türlü kesin bir şey göremiyordum Yiğit'ten.

Arkadaşız diyor ama hiçbir arkadaşımdan görmediğim şekilde davranıyordu bana. Dün akşam kalkana kadar elimi sıkıca tutmasına karşın kalbim yıkılıp kalmayıp da ne yapacaktı?

Yiğit: Sessizsin ve farkındayım.

Yiğit: Bana dediğin şeyi hatırlıyor musun Hazal?

Bulanık gözlerimi silip gelen mesaja baktım dikkatle, kafamda bir soru işareti oluştu ve ona ne söylediğimi düşündüm. Sanırım birbirimize çok fazla şey söylemiştik ve birini seçip anımsamak zordu.

Yiğit: "İnsanın tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur."

Yiğit: Benim unutamadığımı sen de hatırla.

Yiğit: Benimle ilgili şeyleri unutma.

Yiğit: Bana söylediklerini,

Yiğit: Sonra benim sana söylediklerimi,

Yiğit: Benim yine elini tutmak için burada olduğumu,

Yiğit: En sonunda beni unutma.

Yiğit: Çünkü ben sanırım...

Yiğit: Hep buradayım.

-

Bölüm : 28.11.2024 20:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...