a: Geldin mi Melis'inin yanından?

a: Gelmemiş gibisin.

a: Bu durum artık can sıkıcı olmaya başladı.

a: İnsanın içindekileri ifade edememesi çok zor.

a: Ya da anlatsa bile karşı tarafın bunu anlamaması. Hele de sabırsız kişiler için. Beni hemen anla istiyorum.

a: Beni neden anlamıyorsun?

a: Sadece dışarıdan öyle görünebilmek için sevgili oluyorsunuz. Hatta bunu çorap değiştirir gibi yapıyorsunuz. İnan nasıl paramparça olduğumu bilsen bana acırdın.

a: O manzaraya her gün şahit olmak zor gelmeye başladı.

a: Bunu nasıl alt edeceğimi bilmiyorum.

a: Keşke bana yardımcı olabilseydin.

a: Bunu yapmak zorunda değilsin tabi ama.

a: Yapsan güzel olurdu.

a: Of tamam.

a: Haklı oluşun beni deli ediyor.

a: Ama sadece bir kez benim tarafımdan sevilmeni isterdim.

...

Yiğit: Bazen köşene çekilmen gerekir.

Yiğit: Çabaladığın şeyin gerçekleşmediğini kabullenerek yaşamaya devam etmen.

Yiğit: Buna imtihan deniyor.

a: Ne diyeyim şimdi 'kader gayrete aşıktır' mı diyeyim?

a: Beni instagramdaki özlü söz sayfalarına mı çevireceksin?

Yiğit: Sadece gerçeklik algısından yoksun olduğumu söylerken senin de aynı algıya sahip olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

Yiğit: Melis biz fake bir hesaba göre gerçek bir ilişki yaşamıyormuşuz, hadi ayrılalım ve ben ona bir şans vereyim

Yiğit: mi diyeyim?

a: Aslında kötü bir fikir değilmiş.

a: Bu sözümden sonra yine acınası mı göründüm?

a: Acınası görünmek istemiyorum.

a: Sevilesi görünmek istiyorum.

Yiğit: Olmuyor.

a: Hiç mi olmayacak?

Yiğit: Ya ne saçma soru bu?

a: Nesi saçma?

Yiğit: Kaç yaşındasın sen?

a: Yirmi bir.

Yiğit: Gayet aklının başında olması gereken bir yaştasın.

Yiğit: Ne bu böyle on üç yaş tavırları?

Yiğit: Gerçi artık on üç yaşındakiler bile böyle davranmaz.

Yiğit: Bir de kalkıp anonim olmaya uğraşıyorsun.

Yiğit: Anonim olmak ne ya?

a: Bazılarının başka çaresi yok.

Yiğit: Çaresiz insanlar bazen oldukları durumu kabullenirler. Senin gibi çizilen sınırları geçmezler.

Yiğit: Gelmiş burada ciddi ciddi laf anlatıyorum bir de. Eğer arka taraftan bana gülüyorsanız söyleyin kendimi öldüreyim.

a: Senin için söylemesi ne kolay.

a: Dayanamıyorum.

a: Bundan dolayı çaba gösteriyorum.

Yiğit: Olmayacak bir şey için bunca çaba...

Yiğit: Bilemiyorum.

a: Yavaş yavaş biliyor gibisin.

a: Bence söylediklerimin haklılığı senin de kafanı kurcalıyor.

Yiğit: Öyle değil.

a: Öyle.

a: Bugün Melis'e bakarken onu sorguladığına eminim.

a: O bana aşık değil, ben ona aşık değilim. Biz niye bir aradayız?

a: Bunu geçirdin içinden, değil mi?

Yiğit: Hayır.

a: Bana yalan söyleme.

a: Sana vadettiklerim ilgini çekmeye başladı.

Yiğit: Senin bana vadettiğin hiçbir şey yok.

Yiğit: Benim de aşk arayışım yok.

Yiğit: Sen niye insanların ilişkilerini yaşama tarzlarını yargılıyorsun?

a: İğrenç görünüyor çünkü.

Yiğit: Görünsün, seni alakadar eden ne?

a: Bilmiyorum, sizin bu ilişki kafanız bana uymuyor. Fazla hızlısınız. Off galiba ben bu çağa ait değilim...

Yiğit: Sen biraz tuhafsın sanırım.

Yiğit: Sahaf kokusunu parfüm kokusuna da tercih ediyor musun?

a: Aynen öyle yapıyorum gerizekalı.

a: Bayılacağım artık...

Yiğit: Bizim ne yaşadığımızla ilgilenmeyip kendi hayatına odaklansan belki her şey daha keyifli olabilir.

Yiğit: Sadece bir öneri.

a: Beni köşeye sıkıştırmaya çalışma.

Yiğit: Çalışmıyorum. Sen zaten o köşedesin. Kendini oraya yine kendin sıkıştırmışsın.

Yiğit: Aç gözlerini de bi' dünyaya bak. İnsanlara bak. Sonra da de ki, benim fikirlerimin ne önemi var?

...

🎭