@asli_123
|
Bugün içim de oluşan sıkıntıyla uyandım baş ucumda duran sudan bi yudum aldım ama içimde ki sıkıntı mı yoksa kalbim mi beni sıkarak öldürecekti bilemiyordum . Ben sıla 21 yaşında çiçeği burnunda bir üniversite mezunuydum ailemin isteğiyle hemen bir işe girmiştim holding de sekreterlik yapıyordum bugün her zamanki gibi sabah 7 de kalkıp hazırlanmaya başladım . Mavi jean üstüne beyaz kazak ve deri ceket giydim yıllardır uzun siyah kullandığım saçlarımı açık bıraktım ve biraz makyaj yaptım annem kahvaltı hazır dedi ve kahvaltı yapmaya gittim. annem babam ve erkek kardeşimle kahvaltıya oturduk. annem: Şengül ablanın oğlunun kınası var akşama geç kalmayın ikinizde . Diyerek kardeşim ve beni işaret etti kardeşim: Yaaa anne ben gelmesem olur mu ? Hem ablam geliyor zaten . ben: Hayır yaa geliceksin tek gitmem ben dedikten sonra kahvaltımı yapıp evden çıktım çalıştığım yer oturduğum mahallenin yanında olduğu için işe yürüyerek gidiyordum . 2 saat sonra Buseyle öğle yemeğine inmiştik buse ilk günden beri tek konuştuğum insan ve arkadaşımdı pek insanlarla samimi biri değilimdir hiç bir zaman da olamadım ama buse farklıydı ilk günden beri sanki yıllardır tanıyormuşum gibi samimi olmuştuk o günden beri de sürekli yan yanayız sağolsun şirketimizde kyk yurdunu aratmayan yemekler vardı yine yemeğimizi alıp boş masalardan birine oturduk . buse: Kanka sence bu elbise nasıl ? ben: Buse bu kaçıncı ben artık takip edemiyorum birine karar ver işte yaa buse: Off kızım sende çok ruhsuzsun ben : Altı üstü iş yemeği işte ne giyeyim abiye mi ? Buse benim aksime daha cıvıl cıvıl bir insandı bunun üstüne ikimiz de gülmeye başlamıştık ta ki onu görene kadar heybetli omuzları ben yıkılmam bakışları ve her zamanki dik yürüyüşüyle yemekhaneye giren kişiyle gözlerimiz buluştu ve işte o an o yeşil gözlerde kocaman bir ormanda kaybolmuşum gibi hissettim kendimi koştukça uçuruma yaklaşıyorum gibiydi . buse: Nereye daldın kızım hadi gidelim ben: Tamam ben bir lavoboya gidip geliyorum sen çık buseyle ayrıldıktan sonra lavaboya gidip bir elime yüzüme su çarptım hala aynaya bakınca o yeşil gözler aklıma geliyordu ve bu ister istemez beni ürpertiyordu. Tekrar işlerimin başına dönüp yarın ki günü ajandaya yazıp bi kaç e posta gönderdikten sonra işten çıkmıştım eve geldiğim de annemler çoktan kınaya geçmişlerdi bende hemen üstümü değitirdim siyah blazer ve siyah topuklu ayakkabılarımı giyip evden çıktım 2 sokak aşağıdaki müzik sesi yavaştan yükseliyordu kına evine gelip annemleri bulduktan sonra yanlarına oturup oynayan insanları , oğullarına zorla kız bulmaya çalışan teyzeleri, mahallenin gençlerini ve ortada koşturan çocuklarıyla uğraşan anneleri izlemeye başladım . kardeşim: Abla bişey mi oldu dalgın gibisin? ben: Yok ya yorgunum sadece dedikten sonra etrafta göz gezdirmeye başladım tekrardan sonra biraz uzakta gençlerin arkasında o yeşil gözleri görür gibi oldum sanki ama sadece bir dakikalık bir görüştü bu emin bile değildim. Beynim direkt hayır dedi o sadece normal biri kendini ona kaptıramazsın diye yankılanıp baş ağrısı olarak git gide artarken eve gelmiştik üstümü değiştirip direkt yattım . Ama olmuyordu uyuyamıyordum aklımdan çıkmıyordu o bakışmamız sanki o ormanda kaybolacaktım ve bu benim için hiçte iyi olmayacaktı yapamazdım bunu kendime zar zor toparlamışken duygularımı tekrardan birinin gelip dağıtmasına izin veremezdim . 2 yıl önce Koştum ciğerlerim yanana kadar hayır dedim hayır bunu bana yapamaz diye içim içimi yiyordu az önce aşık olduğum adamın beni aldattığına şahit olmuştum uğruna herşeyi yaptığım herkesten vazgeçtiğim adam beni aldatmıştı artık göz yaşlarından önümü görmeden koşuyordum ta ki kendimi yerde bulana kadar aynı birine güvenip salıncakta sallanan küçük bi çocuk gibi mutluyken bir anda o iplerin ayağıma takılması gibi yere düşmüştüm daha fazla ağlamaya başladım ciğerlerim yırtılana sesim kısılana ve duygularım ölene kadar o sokağın ortasında ağlamaya , ağlaya ağlaya kendi duygularımı öldürmeye başladım ... |
0% |