@asli_c24
|
Berkay'a bir şey demeden cesetteki kızın iplerle bağlanmış ayağını açtım ve kızı depoya doğru sürüklemeye çalıştım,ne yaptığımı anlamış olmalı ki yanıma hızlıca gelip ittirmeme yardım etti.Geriye doğru baktığım da kızın kafasını gördüm, çok kötüydü kan gölüne dönmüştü, fayanslar kıpkırmızıydı. İğrendiğim için gözlerimi kapattım, Berkay'da ayağıyla kızın kafasını ittirerek depoya doğru sürükledi.Ardından bende koşa koşa tuvalette ki pas pası aldım ve yeri silmeye başladım. İşim bittiğinde tekrardan tuvalete döndüm, pas pası yerine koyup ellerimi güzelce yıkadım ve Berkay'ın yanında döndüm. -Ceset şimdilik burada kalsın, gece olduğun da Elisa'yı da alıp sessizce buraya gelin. Bende Kerem'i alırım.Tamam mı? -Tamam. Ne ara bütün planı kurmuştu ? Biz böyle bir durumdayken nasıl sağlıklı düşünebilmişti anlamış değilim. Aşağı tam inecektim ki Berkay kolumu tutup gözlerimin içine baktı. -Notu şimdi söyleyemeyiz öğretmenler ve görevliler aşağıda duyarlarsa hepimizin sonu olur. Başımı ağır ağır sallayarak göz yaşlarımı sildim. Bu okula gelmeden önce bir şeylerin olabileceğini hissettmiştim, ama bu kadarını beklemiyordum. Aşağı indiğimiz de bütün gözler bizi bulmuştu. Doğru ya? Ne diyecektik. Biliyor musunuz biz az önce bir ceset gördük acımasızca öldürülmüş ve not bırakılmış diyemezdik tabii ki. Berkay sanki benim bir şey söyleyemeyeceğimi anlamış olmalı ki hemen söze atladı. -Hiç bir şey yokmuş sadece üst sınıflardan bir kız örümcek gördüğü için çığlık atmış, bilirsiniz kızları. Sessizce yutkunarak kimseye bir şey belli etmemeye çalıştık. Tam o sırada öğretmenler gelmişti, ilk sözü Kenan Hoca söylemişti. -Çocuklar o çığlık neydi? " Ve tabii ki Beril hemen söze atlamıştı."Bilmiyoruz hocam Berkay ve Bade'ye sorun, az önce yukardan geldiler." Şu kızı boğmak istiyordum neden bilmiyorum ama birbirimizden nefret ediyorduk ve bilerek benim ismimi bastıra bastıra söylemişti. Bütün gözler bize dönünce Berkay'dan önce ben konuştum. -Evet hocam biz yukardan geldik. Hiç bir şey yoktu. -Peki yemeğinize devam edebilirsiniz gençler. Hiç sorgulamamıştı nerden geldi o zaman o çığlık demedi ya da inkar etmedi... Garip Öğretmenler kendi odasına dönerken kısılmış gözlerimle Beril'e baktım.Şimdi ona laf atabilirdim. -Kızım senin ne derdin var benimle ya? Bir de elimi sana hayırdır der gibi yapınca tam bir kabadayı gibi gözükmüştüm. -Benim senin gibi biriyle ne derdim olabilir ki, dua et ki yukarıda gördüğünüz asıl şeyi söylemedim. Nasıl y-yani Beril görmüş müydü! -Dedik ya örümcek görmüş diye neyini anlamıyorsun. -Yalan söyleme, neden ceset gördüğünüzü söylemediniz ki? Katil ağzınıza sıçacak diye mi? Ama bu kadarı da fazlaydı ne demek ağzına sıçarım ya! -"Sen çok fazla oluyorsun" Dediğim gibi hızlı adımlarla Beril'e bir tokat attım, eh bu ona ders olurdu. Kızarmış yanaklarla bana dönerken gözlerimden ateş fışkırıyordu. -Ya kızlar ne yapıyorsunuz ayıp değil mi yaptığınız, hem ceset gördük ne demek Bade anlatın şu olayı düzgünce. Konuşan kişi Elisa'dan başkası değildi. -Tamam ya anlatacağız dedik ya, herkes gelsin ama tek bizi ilgilendiren bir konu değil. Kafasına hafifçe salladı ve "herkes bahçeye çıksın" Dedi. Yavaş yavaş öğrenciler bahçeye çıkarken bende Berkay'a baktım, bana bakıyordu ama normal değildi bu bakışlar, çok derinden bakıyordu... -E hadi kızım, Berkay hadi gelin. Hiç bir şey söylemeden peşlerine düştüm ve bahçeye çıktım. Herkes yuvarlak bir şekilde çimlerde oturuyordu. Bende aralarına sıkışarak, yanlarına oturdum. En fazla 25 kişiydik. Tek bizim sınıf vardı. Diğer sınıfları büyük ihtimalle Elisa almamıştı. -"Hadi anlatın bakalım işin aslını" Dedi Ayaz. Kumral bir çocuktu ve erkekler arasında en çok onunla iyi anlaşıyordum. "Tamam" Dedim söz alarak. "Berkay'la yukarı çıktığımız da örümcek falan görmedik, ceset gördük." Dediğim de herkes gözlerini büyüterek birbirlerine bakmaya başladı. Devam ettim konuşmaya "Üst sınıflardan bir kız ayakları tavana asılmış, kafası kopuk bir şekilde sallanıyordu. İlk başta ne olduğunu anlamadık, sonradan bir şey fark ettik... Bir not" Cebimden çıkardığım notu sesli bir şekilde okumaya başladım. "Merhaba sevgili taşkın öğrencileri, bu yıl bende sizinle beraberim, beraber çok eğleneceğiz! Eğer bana ayak uydurmazsanız ölürsünüz eğer bir not size ulaştıysa ya ölürsünüz ya öldürürsünüz. Ha bir de bu notu herhangi bir öğretmene söylerseniz hepinizi gömerim... Bir oyunda olduğunuzu unutmayın...Okuldan kaçarsanız size acıların en büyüğünü yaşatırım lakin...Kaçmazsanız indirim yapabilirim. İyi eğlenceler! "Dedim son cümleyi titremeli bir şekilde söylerken. Herkes şaşırmış bir şekilde bana bakarken bende gözlerimi önümden ayıramıyordum, bazıları ağlamış bazıları ise sinirden küfür ediyordu. 5 dakika boyunca kimse konuşmayınca Burak konuşmaya başladı. -Yani bu pezevenk katil illaki hepiniz ölecek misiniz diyor? Hafif bir şekilde başımı sallarken, Burak sinirden bir küfür savurmuştu. Yavaş yavaş herkes odasına geçerken ben adımımı atmamıştım. Çünkü aklımdaki tek soru bu gece ne olacağıydı. Biri ölecek mi ya da ölmeyecek mi? Kime not gelecek, Allah belasını versin o katilin...
|
0% |