Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@asmira

12


  


"Hastamız hafıza kaybı yaşıyor lütfen çok yormayın," dedi doktorum ve bir polisin yanıma gelmesine müsaade etti. Adını yeni öğrendiğim Doktor Şakir çok karizmatik ve oldukça yakışıklıydı. Bıyıkları ise ayrı bir hava katıyordu esmer tenine...

Doktorun söylediği doğru muydu? Evet! Kim olduğumu hatırlamıyorum. Son hatırladığım gördüğüm yeşil ışık. Hayır, beyaz ışık görmedim. Artık başka trafik kazalarına şansımı denerim çünkü yolun sonundaki o beyaz ışığı görmeden ölmek istemiyorum.

"Geçmiş olsun Mehir Hanım. Ben baş komiser Sual Sorgucu, kaza ile ilgili bir şey hatırlıyor musunuz?"

"Komiser bey doktoru duymadınız sanırım. Ben hafızamı kaybettim! Yani bırak kazayı göbek adımı bile hatırlamıyorum."

"Sorularıma düzgün cevap verin. Size çarpan gafilden şikayetçi misiniz?"

"Evet, şikayetçiyim! Sürünsün mahpuslarda hayvan!" Bana çarpanı kendi elimle boğmayı talep etsem mi?

"Buraya bir imza atar mısınız?" dedi Şekspir görünüşlü komiser ve önüme birkaç evrak uzattı.

Tam imza atacağım sırada içeri bir doğaüstü varlık girdi. "Ahhh sevgilim beni çok korkuttun!" diyen adama baktım.

"Sevgilim mi?" Şaşkınlıktan çenem yere değerken gözlerim dışarı çıkıp tur atıyordu. Bu taş adam benim sevgilim olamaz! Kesinlikle komadayım çünkü bu gerçek olamayacak kadar ütopik.

"Mehir'im can parem günlerdir uyanmanı bekliyorum. Çok şükür iyi haberi aldım ve hemen koşup geldim!" dedi ve şap şup yanaklarıma öpücükler bıraktı.

Etkilendim mi? Belki azıcık...

"Kusura bakma ama seni de hatırlamıyorum," dediğimde yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Sevgilim olmasa hatırlamadığıma sevindiğini düşünebilirdim.

"Önemli değil hayatım. Ben sana detayları hatırlatırım."

"Mehir hanım buraya imza atsanız da gitsek!" Komiser sabırsızca başımda dikiliyordu.

"Ne imzası komiserim?" diyen isimsiz sevgilimdi. Gizemli ama çok fitti.

"Mehir hanıma çarpan kişi için şikâyet dilekçesi. Çarpan kişi henüz bulanmadı ama eli kulağında."

"Tabii doğru ya çarpan kişi ortada yok. Kamera kaydı yok mu?" Morali bozulmuş gibiydi. Canım sevgilim nasılda beni düşünüyor. Bana çarpanlar kayıplarda olduğu için üzgün olmalıydı.

"Yok maalesef. O bölgede mobese kamerası bozulmuş. Mehir hanımda olayı hatırlamıyor. Ambulansı arayanlar geldiğinde mendeburun kaçtığını söylediler ve ne yazık ki plakayı hatırlayan çıkmadı. Bi bulayım o caniyi zindanlara atacağım."

"Mehir'in ailesine haber verildi mi?" dedi yakışıklı sevgilim.

"Hayır, ailesine ulaşamadık. Kazazedenin çantası kayıp ve ailesini tanıyan kimse yok. Kolyesinde Mehir yazdığı için adının Mehir olduğunu tahmin ediyoruz. Siz ailesini tanıyor musunuz?" diyen komisere baktım. Adımdan bile emin değildik.

"Hayır, henüz ailesiyle tanışmadım. Yeni sevgili sayılırız."

"Benim adım Mehir mi yoksa başka bir şey mi?" dedim telaşla. Muhatabım çenesi gamzeli, boynu dövmeli, göz kasları ye benili sevgilimdi.

"Adın Mehir Kahraman sevgilim," dediğinde rahat bir nefes aldım.

"Öyleyse biz Mehir Kahraman'ın ailesine ulaşmaya çalışacağız. Ulaştığımızda size bilgi veririz. İyi günler hanımefendi," dedi komiser ve evraklarını toplayıp giderken sadece "Teşekkürler!" dedim.

"Hımm şey ben senin adını bilmiyorum yani biliyorumdur da hatırlamıyorum. Bu çok garip oldu değil mi, sevgilimin adını da unuttum.. Sanırım bana adını söyleyebilirsin," dedim ve yakışıklı sevgilimin adını duyacağım için heyecanlıydım. Sanki ilk defa tanışacaktık.

"Bebeğim adım Kalender. Sen benim adıma şarkı bile yapmıştın hatırlıyor musun? Bana deli gibi âşıktın. Tabii bende sana karşı boş değilim. Hatta bana evlilik teklif etmiştin ama ben düşüneceğimi söylemiştim. Hatırlıyor musun?"

"Hayır hatırlamıyorum. Affedersin ama sana evlenme teklif ettiğime emin misin? Bir de adın gerçekten Kalender mi?"

"Her iki soruna da cevabım, evet. Geçmişi düşünüp kendini yorma bebeğim. Zaten kafan kırılmış, ayağın incinmiş sonra konuşuruz."

"Tamam, ama mutlaka konuşacağız."

  ***

  


Loading...
0%