@asosyal_emiyo
|
1. Bölüm (8 Eylül Pazar) Sabah Abimin bağırış sesiyle uyandım. Saate baktığımda gece 2.30 tu. Ne sabahı ya! Neyse Sanırım gene annemle kavga ediyorlardı. Bu olay her zaman olduğu için normal karşılıyorum artık. Sakince ayağa kalktım ve esnedim. Sonra tuvalete gidip ellerimi ve yüzümü yıkadım. Biz Manolya apartmanına yeni taşındık. 2. Katında oturuyoruz. .... Seslerin geldiği odaya doğru yürümeye başladım. Abim,annem ve Babam -neden olduğunu bilmiyorum- misafir odasındaydılar. Babam koltukta oturmuş ve başını yere eğmiş şekildeydi. Annem ve abim ise ayakta kavga ediyorlardı. Annem abime,abim anneme bağırıyordu. Babamın yanına oturdum ve "Ne için bağırıyorlar bunlar baba?" Dedim. Babam bana doğru dönüp "Abinin sevgilisi varmış. Annen bunu öğrendi."dedi ve tekrar yere baktı. "Her zamanki gibi yani. Anladım"deyip ayağa kalktım ve son sesimle bağırmaya başladım. "Yeter artık lan! Ben her sabah bu seslere,gurultulere uyanmak zorunda değilim ya!"dedim.Abim ve annem bana bı anda baktılar. Annem kaşlarını çattı ve bana baktı. "Seni ne ilgilendiriyor lan! Düzgün konuşacaksın benimle!"dedi ve beni itti.Abim annemin kolundan çekip " Dokunma lan ona!"diye bağırdı. Ortam bayağı kötüye gidiyordu. Babam ayağa kalkıp "Saatin farkında mısınız siz lan! Hepiniz gidin zıbarın." Diye bağırdı. Onun ilk defa böyle bağırdığını duydum.
Ayağa kalkıp odama doğru yürüdüm. Ağlamaya başladım. Ve Sonra koşarak odama çıktım.Abim arkamdan "Slady!"dedi. Ama ben dinlemeden odama çıktım ve kapıyı kilitleyip yere, dizlerimin üstüne çöktüm. Bı süre sonra ayağa kalkıp yatağa uzandım ve kulaklığımı taktım. Ve 'Maneskin-Beggin' Açtım. Adamın sesini çok seviyordum. Bence böyle sesler çok güzel ya da 'Beetlejuice- say my name' de çok güzeldi. Maneskin dinlerken uyumuşum. Sabahın 6.12 sinde alarmın çalması beni deli ediyordu. Ayağa kalkıp okul formalarını giydim. Ha bu arada söylemeyi unuttum. Ben 11. Sınıfa kadar Zorbalık gördüm. Bu sebeple arkadaşımın okuluna gittim. Umarım orada da zorbalık görmem. Okul'a babam bıraktı beni. Arabadan inip Akio'ya (Arkadaşım) yazdım. "Nerdesin?" Mesajı anında gördü."Okul kapısının önünde" yazdı. Okul kapısına doğru yürümeye başladım. O sırada da etraftaki öğrencileri biraz inceledim. İçimdeki ses
"Burada da zorbalık görecez Slady" "Sus. Evrene olumlu mesajlar gönder iç ses" "Yıllardır yapıyoruz Slady bı işe yaramıyor" Akio yu gördüğümde telefonuyla oynuyordu. Yanına gidip "BÖ" dedim. Akio bana bakti sonra elini kalbine diğerini başına koydu " olamaz kalp krizi geçiriyorum" dedi ve bı süre sonra gülmeye başladık. Akio heyecanla "Hangi sınıftasın yani şuben ne?dedi. "Ben B şubesindeyim" dedim. Akio "Bendee!"dedi. O sırada zil çaldı. Ve beraber sınıflara geçtik. Akio ile yanına oturdum. Sınıfa göz gezdirdim. Yaklaşık 28 kişi vardı. "Akio ilk ders ne?" Diye sordum. Bana döndü ve "Müzik,Sen seversin. Ögretmenin adı Marilyn."dedi. "Bana mı denk geli yaaağ!"diye isyan ettim.Akio gülüp "Sanırım öyle oldu"dedi. Homurdandım çünkü Akio malı benim hakkımda birşey derse sıçtık. Sesim güzel de ondan. bı süre sonra öğretmen içeri girdi.Cok şirin ve şık bı hocaydı. "Oturabilir siniz çocuklar" dedi ve herkes yerine oturdu. Sanırım sınıf öğretmeniydi. Akio öyle demişti. Gözüm Akio'nun havaya kalkan eline çarptı. Elini indirmeye çalışırken elini indirmeye çalıştım ama indiremedim. Tam o sırada Bayan Marlyn "Evet, Akio" dedi. Toparlanıp kendimi düzelttim. Ve yere baktım. Akio konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı. " Slady benim arkadaşım. O bu okula yeni geldi." Bayan Marlyn bana baktı."Hoşgeldin Slady. Tahtaya gelirmisin?Kendini tanıtmak için."dedi. Sakince ayağa kalktım ve tahtaya doğru yürümeye başladım. Sınıfa döndüm ve " Adım Slady. 16 yaşındayım. Genellikle resim çizer ve müzikle ilgilenirim."dedim. Akio'nun parmak kaldırdığını gördüm."Evet Akio söyle"dedi Bayan Marlyn."Slady çok ta güzel şarkı söyler. Hatta Fiona'dan daha güzel."Bı yere baktığını gördüm. O tarafa baktığımda en köşede birini gördüm. Saçları sarımsı ama yeşilimsi bir de rengi vardı. Acayipti. Kız bana ters ters bakıyordu. "O zaman konferans salonuna" dedi Bayan Marlyn. Ben "Hocam - " dicekken Akio araya girdi ve kolumdan tutup beni çekistirdi " Hadi gidelim Slady!" Dedi. Koridorda giderken Akio'nun kolunu cimcikledim."Neden söyledin?" Dedim. Akio kolunu ovalarken " Birinci sebep ders kaynasın diye. İkinci sebep ise birinin Fiona'ya haddini bildirmesi gerekiyor. Üçüncüsü ise ben istediğim için."dedi. Konferans salonuna gittiğimizde Bayan Marlyn ikimize de mikrofon uzattı. Önceligi ona verdim. Kendimi sona saklamayı severim. O 'THE WEEKEND-ONE OF THE GİRLS' Fiona başladı söylemeye. Bende onu bitirene kadar izledim. Belki de sesi benden daha güzeldi nereden bileceksin ki? Sıra bana geldiğinde 'DARK HORSE' söyledim. Şarkıyı söylerken arkada birini gördüm. Durmuş beni izliyordu. Hafif kıvırcık saçlarının rengi siyahtı. Uzaktan da olsa gözlerinin rengini görebiliyordum. Rengi okyanus mavisiydi. Şarkıyı bitirdikten sonra kısa bir sessizlik oldu. Ama sonra herkes yüksek sesle alkışladılar. O çocuksa sadece bana bakıyordu. Kazanan ben olmuştum. Sonrasında sınıflara geçtik. Akio bana bakıp "Oğlum sen nesin katty Perry çakması?"dedi büyük bir heyecanla. Biraz gülümsedim ve "Olabilir" dedim. Fiona yanıma gelip "Senden daha iyiyim. Beni geçemeye çalışma sakın"dedi. Sanki kendisini- Neyse sakinim. Kantine indim. Fiona ve diğerlerinin gülüştüklerini gördüm. Birşeyler alıp sınıfa çıktım. Akio sırada yatıyordu. Yanına oturup elimdeki patates ve cola'yı sıraya koydum. Akio kafasını kaldırıp uykulu bir şekilde bana baktı. "Ne aldın?" Dedi. "Patates ve Cola. İster misin?" Diye sordum. "Sadece cola'dan bir yudum alayım."dedi. Pipeti colaya koyup ona uzattım. Biraz içip geri verdi. Patatesten de bir tane alıp yedi. Sonra kafasını tekrar sıraya koyup gözlerini kapattı. Tam o sırada zil çaldı. . . . (Son tenefüs) Akio ile baraber bahçeye çıktık. Çardağa geçip masada oturduk. Karşıda manzara vardı. "Akio, şimdi bu Fiona ve diğerleri bana zorbalık yaparlar mı?" Diye sordum tereddütle. Bana bakıp " Merak etme. Aslında merak et çünkü büyük ihtimalle yapacaklar. Herkese yaptılar. Bana bile." Dedi. Yüzümü yere çevirdim. "Her kötünün geçmişinde bir travması vardır." Dedim. Akio " Fiona'nın geçmişini herkes biliyor. Zengin bir ailenin kızı. Bu yüzden bu kadar kendini beğenmiş zaten." Dedi. "Ama o diğeri, onun gözleri hüzün dolu. Geçmişi iyi değil gibi geliyor. Neyse boşver." Dedim. Akio bana bakıp " Hangisi? Gerçi ikisi kardeş. Steel ve Scourge. Kardeşler. Siyah hafif kıvırcık saçlı olan Scourge. Diğeri kumral olan Steel. Ve evet neyse." Dedi ve konuyu kapattık. Bı süre öylesine sohbet ettik. Sonra zil çaldı zaten. Sınıflara geçtik. Son tenefüs olduğu için sıkıcı geçmişti. Dersin bitimine 3 dk kala telefonları getirdiler. Okuldan sonra eve gittim zaten. . . . Kısaca o okulda geçen 2 haftamı size anlatayım. Scourge ve Steel ile Aynı sınıfta, aynı okulda, aynı serviste, aynı mahallede ve aynı apartmanda karşı karşıya oturduğumu öğrendim. Okulda bana yapmadıkları kalmadı. Sınıfa ne zaman geçsem kafamdan aşağı su döküyorlardı, hep çelme takıyorlardı, ittiriyorlardi, Fiona beni tuvalette sıkıştırıyordu ve daha fazlası. Ama son günlerde Scourge ve Steel çok ta umursamalarsa da sanki Fiona için yapıyorlardı. Ha şunu da söyleyeyim. Son 1 haftadır Evlerinden bayağı bağırış sesleri ve cam kırılma sesleri geliyordu.
|
0% |