@asosyal_emiyo
|
2. Bölüm
Kısaca o okulda geçen 2 haftamı size anlatayım. Scourge ve Steel ile Aynı sınıfta, aynı okulda, aynı serviste, aynı mahallede ve aynı apartmanda karşı karşıya oturduğumu öğrendim. Okulda bana yapmadıkları kalmadı. Sınıfa ne zaman geçsem kafamdan aşağı su döküyorlardı, hep çelme takıyorlardı, ittiriyorlardi, Fiona beni tuvalette sıkıştırıyordu ve daha fazlası. Ama son günlerde Scourge ve Steel çok ta umursamalarsa da sanki Fiona için yapıyorlardı. Ha şunu da söyleyeyim. Son 1 haftadır Evlerinden bayağı bağırış sesleri ve cam kırılma sesleri geliyordu. . .
(23 Eylül - bu okuldaki 3. Cumam) Sabah erkenden uyanıp hazırlandım. Mutfağa gidip kendime okulda atıştırmalık olarak çikolatalı ekmek ve dünden kalan pastayi bir kaba koydum ve çantamin ilk bölmesine koydum. Fazladan da çatal aldım. "Lara, Akio, Marry ve benim için 4 tane çatal" diye mırıldandım. Servisin gelmesine daha 1 saat vardı. Kendime bir kahve hazırladım. Sonra balkona çıktım. Kahvemi yudumlarken Scourge gilin gene birbirleriyle kavga ettiklerini duydum. Bağırıyorlardı. Sanırım Hannah(annesi) "Defol git buradan!" Diyordu. Scourge ise "Gidiyorum zaten!" Diye bağırdı. Bı süre sonra Scourge ve Steel'ın aşağı indiklerini ve aşağıdaki bankta oturduklarını gördüm. Kahvemi bitirip bende aşağı indim. Onlar bankta oturdukları için ayakta bekledim. Saatine baktım. Servisin gelmesine 45 dk vardı daha. Yani 45 dk boyunca ayakta kalacaktım." 45dk ayakta" diye mırıldandım. Birinin ağladığını far ettim daha doğrusu içime öyle bir his düştü. Sessizce ağlıyordu sanki. Kimse duymasın diye. Steel'ın ayağa kalkıp bana doğru ilerlediğini gördüm. Yani sanırım ben öyle zannediyordum. Tam önümde durup yüzünü bana çevirdi. Ağlayan oydu. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Çantasını yere koydu ve " Sana sarılabilir miyim?" Dedi. Şaşkınca onu bakıyordum. Gözlerimi birkaç defa kırpıştırdım. Sonra affalayıp " Tabi neden olmasın" dedim ve çantamı yere koydum kollarımı açar açmaz bana sarıldı. Hayatımda bu kadar sarılmaya ihtiyaç duyan birini görmemiştim ve hissetmemiştim. Steel ağlamamak için kendini zorluyordu. Ona sımsıkı sarıldım. Elimden ne kadar sıkarak sarılmak geldiyse o kadar sıktım. Hatta bence fazlasını istiyordu. Bi anda sesli bir şekilde ağlamaya başladı. Elimi saçlarına koydum. Geri çekildi ve zor da olsa gülümseyip "Teşekkürler Slady. İhtiyacım olduğu kadar sımsıkı sarıldığın için." Dedi. " Ne zaman istersen" dedim. Çantasını yerden aldı ve abisinin yanına geri gitti. Rahatlamıştı ve bu beni de rahatlattı. Aslında Scourge' un da rahatlamaya ihtiyacı vardı. Yüzünden, gözlerinden, ellerinden ve hareketlerinden belli oluyordu. Tam o sırada servis geldi. Erken gelmişti ne güzel. 45 dk değil 30 dk beklemiştim ayakta. Servise bindim. Servis bugün doluydu ama Steel bir yer bulup oturdu. Ben ve Scourge ayakta kaldık. Tutunacak birşey de yoktu bu yüzden ani bir hareketle düşebilirdik. Birkaç kişiyi daha aldığımızda Scourge ve benim vucutlarimiz birbirine degmeye başlamıştı. En son birini daha aldık ve bu sefer Scourge ve ben tam yapıştık. Scourge elini tutunmak için arkamdaki yere koydu. Jack bey fren'i aniden durdurunca ben dengemi kaybettim. Ve tam düşecekken Biri belimden tutup beni kendine çekti. Gözlerimi açtığımda Scourge'un yüzüme ne kadar yakın olduğunu gördüğümde beni bir sıcak bastı. Sanki yüzüm alevler içinde yanıyordu. Sıcak nefesini boynumda hissediyordum ve bu da benim kalbimin yerinden çıkacak gibi atmasına sebep olmuştu. Scourge'un gözlerindeki gizemli gülümsemeyi gördüğümde bana çok garip gelmişti. Acaba bu gülümseme alay mıydı yoksa ... Başka bir şey mi? Scourge'un elinin hala üstümde olduğunu hissettikce vücudumda bir elektriklenme oluyordu. Hayatımın en heyecanlı ve en garip anlarımdan biriydi. Scourge gözlerime bakarak gülümsedi. " Seni tutmasaydım, yere çakılacaktın" dedi. Yutkundum ve "teşekkürler" dedim. Scourge bı süre sonra beni bıraktı. Servis boyunca okula gelene kadar hiç konuşmadık. Okula yetiştiğimizde gene anı frenle düşecekken Scourge'u elimden tutup beni kendine çekti. "Bak gene." Dedi. Ve güldük. Servistekiler bize bakıyordu. Ve aralarında birşeyler mırıldanıyorlardı. Beni bıraktı ve servisten indi. Ben inerken elini bana uzattığı sırada Fiona birden Scourge' a sarıldı ve "Böceklerden uzak dur Scourgey" dedi. Servisten inip Fiona ya baktım. " Dogru söylüyor Scourge. Uzak dur böceklerden. Isırırlar falan. Aman ha." Dedim ve okul'a geçtim. Akio'nun sırada oturmuş telefonla oynadığını gördüm. "Günaydın Akio" dedim. Bana bakıp "Günaydınlar" dedi. . . . (Bugün hiç zorbalanmadım. Güzel geçti günüm) Eve geldiğimde annem ve babamın salonda televizyon izlediklerini gördüm. Salona doğru gidip " Selam" dedim. Annem ve babam bana bakıp " Hoşgeldin" dediler. Sonra odama çıkıp üstümü değiştirdim ve yatağıma uzandım. Saat 15.40' tı. Kulaklığımı taktım. 6arelyhuman-Born To Rave müziğini açtım ve biraz dinlenmek amacıyla gözlerimi kapattım. Gözlerimi tekrar açtığımda saate baktım. Saat 19.30 u gösteriyordu. Bayağı yatmışım. Ayağa kalkıp aynanın karşısına geçtim. Yeşil kalın kumaşlı pijama takımımla çok güzel görünüyordum bence. Kumaşını seviyorum. Saçımı dağınık bır şekilde topuz yaptım. Salona gittiğimde bildiğin Hannah ve David bizim evde kavga ediyorlardı. Benim salona girmemle herkesin dikkatini bana vermesi garip hissettirdi. Kulaklığı çıkarıp " Ne oluyo?" Dedim. Babam bana bakıp "Tatlım, biraz daha yat sen boşver burayı, hadi canım odana çık" dedi. Ben hiçbir şeyi anlayamadım aslında neden bizim evde kavga ediyorlardı? Scourge ve Steel' ı şuan nerede ve ne yapıyordu? Odama geri çıkıp yattım. Uyandığımda ise saat 23.00 dı. Bu sefer salona doğru koştuğumda annem ve babam yemek hazırlıyordu. " Daha şimdi mi gittiler?" dedim. Annem bana bakıp " Evet ama hala kavga ediyorlar. Çocukları düşünemiyorum." Dedi. Sessizlikte onların kavga sesleri bizim evde gibi geliyordu. "Hadi abimi de çağır yemek yiyelim." Dedi babam. Abimin odasına çıkıp onu uyandırdım. "Abi, yemeğe" dediğimde abim bana dönüp " Ciddi misin?" Dedi. "Evet şimdi yicez. Gecenin 11 inde!" Dedim. Abimle beraber mutfağa gittik. Yemek yerken bile huzur kalmamıştı. Ama bı süre sonra bayağı sessizleşti. Onlar artık kavga etmiyordu galiba. Annem ve babam birbirlerine baktılar ve " Gidip bı baksak mı?" Dedi babam. Annem kafasını onaylarcasına salladı. Annem bize bakıp "Anneciğim burda kalın tamam mı?" Dedi. Kafamı onaylar gibi salladım. Biz yemek yemeye devam ettik. Bı süre sonra dışardan " Yok teşekkürler. Bayan Emma lütfen zorlamayın. Steel birşey desene!" Diye biri bağırıyordu. Bu Scourge'un sesiydi. Biri kapıyı açıp içeri girdi. Abim ayağa kalkıp "Anne siz misiniz? " Dedi. "Evet tatlım" dedi annem. Ayağa kalkıp kapının olduğu yere gittim. Scourge ve Steel' ın halini görünce bayılacak gibi oldum. Scourge' un kaşı ve dudağı patlamıştı. Steel ise garip duruyordu. Sessizdi ve hareketsizdi. Scourge bı süre bana baktı ve "Yeşil çok yakışmış" dedi. Annem bana baktı. Ben korkudan ve sinirden titriyordum. Bana Zorbalık yapan çocukla aynı ev,aynı apartman,aynı servis, aynı okul ve aynı sınıf ne güzel. Saçmalık ya! . Scourge bana bakamıyordu bile. Yüzüme bakmaya çalıştığında başka yerlere bakıyordu. Bense hep onu izliyordum. Annem" Uykunuz gelmedi mi çocuklar?" Dedi. Steel Scourge'a baktı. Scourge yere bakıyordu. Sanırım annemin dediğini duymadı. Scourge' un yanına oturdum ve kulağına doğru yaklaşıp " Senin neyin var? Annemin sorduğu soruyu bile duymuyorsun" dediğimde. Bana baktı. Yüzüne yakın olduğum için bı an sanki yüzümüz birbirine değecekti. Gözlerinin dudaklarıma kaydığını fark ettiğimde gülümsedim. Geriye çekildiğinde Scourge " Bayan Emma. Sorduğunuz soruyu tam anlamadım. Dalmışım. Kusura bakmayın." Dedi. Annem "Tekrar sorayım o zaman (gülümsedi) uykunuz gelmedi mi?" Dedi. Scourge " Pek değil. Zaten uyuyorduk ama- neyse" dedi. Birşey olmuş belli. Annem " Scourge sen Slady'nin odasında yatabilirsin ( babam annemi dürttü) yani iki yatak var ondan" dedi. Scourge affalayip " Yok gerek yok!" Dedi. Annem "Steel sende Zero ile yatarsın yatak var 2 tane!" Dedi. Ben büyük bir sinirle odama doğru ilerledim. Yatağıma geçip yattım. Ama uyumadım. Cidden can sıkıcı bir olaydı. Saçmalığa bak ya! Bı süre sonra abimin Scourge' u içeri ittiğini gördüm. Scourge bana baktı, diğer yatak ve benim yatağımın arasına örtü açtı ve yere oturdu. Neden bilmiyorum ama yatağa geçmedi. "Yatağa yatsana." Dedim. " Kirlenmesin" dedi."Ne saçmalıyorsun?" Dediğimde "Yatağın diyorum. Kirlenmesin." Dedi. "Scourge saçmalama!" Diyip sesimi yükselttim. Yine biri ağlıyordu. Kalbime ağrı indi. Scourge'un burnunu çektiğini duyduğumda yere indim ve Scourge' un yanına oturdum. " Neyin var senin? Son bir haftadır garipsin. Zorbalık yapmıyorsun. Eskisi gibi enerjik değilsin. Hasta falan mı oldun?" Dedim. Ve elimi alnına koydum. "Hayır hasta değilim." Dedi. Zar zor konuşuyordu. Odamı aydınlatan tek ışık ay ışığı olduğundan içerisi pek aydınlık değildi. Ama Scourge' un gözlerini görebiliyordum. Gözleri dolmuştu. Ağlıyordu. " Neyin var o zaman? Neden böylesin" dedim. Elini yanağıma koydu "Biliyor musun? Tanrı sana yaptıklarımızın cezasını verdi." Dedi. "Ne oldu?" dedim. Benim sesim ve onun tüm vücudu titriyordu. Eli yanağımda olduğundan titrediğini hissedebiliyordum. Zar zor da olsa gülümsedi ve " Annem az önce ne yaptı biliyor musun?" Dedi. " Ne yaptı?" Dedim. "Annem az önce bizi ben ve Steel'ı öldürmeye çalıştı. Hem de 2. Defa. 1 haftadır bu şekilde olmamın sebebi fark etmişsindir her gece her saat her dakika kavga ediyorlar. Sonra gelip bize çatıyorlar. Az önce de annem babamı elimizden aldı biliyor musun?" Dediğinde eli daha çok titriyordu. " S-sen ciddi misin?" Dedim. "Evet. Ciddiyim" dedi. Neden bilmiyorum ellerimi onun yanağına koydum. " Ne yaptı peki? Yani nasıl öldürmeye çalıştı?" Dedim. "Boğarak" dedi. Tam görünmüyordu. Telefonumun ışığını açtım ve boynuna doğru tuttum. Boynu kızarmıştı ve hafif morarmıştı. Scourge telefonumu elimden aldı ve yatağa koydu. "İkinci defa dedin. Nasıl yani?" Dedim. "Beni ben daha 4 yaşındayken de öldürmeye çalışmıştı." Dediğinde donup kaldım. " A-az önce Kaşın patlamıştı ve dudağın..." Dedim. Elini yanağımdan çekip "Evet, birşey oldu o yüzden. Onu anlatmasam... Ama okulda sana karşı zorbalıklarımın azalmasını birazdan dilim varırsa soylicem" Dedi. "Tamam, tabi anlatmasan olur. Senin özel hayatın sonuçta. Anlatmamanın sebebini anlarım tabi ki." Derken ayağa kalkıyordum. " Elimden tutup " Nereye gidiyorsun?" Dedi. Elimi öyle bir sıkıyordu ki, korkuyor gibiydi. "Kaşını ve dudağındaki yarayı temizlicem. Pamuk ve kolonya getirip geliyorum. Yarın daha ayrıntılı temizleriz." Dediğimde elimi bıraktı. Tuvalete gidip dolaptan pamuk aldım. Sonra salondan kolonyayı alıp odama geri geçtim. Scourge' un yanına geçip oturdum. Scourge hâlâ yerde oturuyordu. Pamuğa kolonya koyup kaşına bastırdım. Geri çekildi. "Biraz sabret. Temizlenmesi lazım. Mikrop kapar falan." Dedim. "Cidden acıyor ama." Dedi. "Bana vurduğunuzda da bu kadar acıyordu." Dediğimde ilk önce yüzüme baktı, sonra yere. Bı süre konuşmadık. Kaşını temizledikten sonra yara bandı koydum. "Dudağını da temizleyince bitiyor" dedim. "Neden bu kadar iyisin sen?" Dedi. "Ne alaka?" Dedim. "Sana yaptığım onca şeyden sonra bana neden yardım ediyorsun?" Dedi. Bı süre sadece bakıştık. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum. "Bilmiyorum" demekle yetindim ve pamuğa kolonya koyup dudağına bastırdım. Elimi tutup indirdi. " Sana bir soru sordum ve cevabını düzgün istiyorum." Dedi. "Scourge, cidden. Neden bilmiyorum." Dedim. Ama gerçekten Scourge' a neden yardım ettiğimi bilmiyorum. Elimi bıraktı ve "Ben biliyorum. Acıdığın için" dedi. "Hayır, Scourge. Acıdığım için değil. Sana acısaydım, inan asla yardım etmezdim. Sen bana acımadıysan, ben sana hiç acımam. Emin ve rahat olabilirsin" dedim. Bana bakıp "O zaman neden? Neden yardım ediyorsun?" Dedi. İkimizde konuşurken fısıldıyorduk. "Bilmiyorum. İçimdeki ses ona bir şans ver diyor." Dedim. Bana sanki şok olmuş gibi bakıyordu. Sonra gülümsedi. "Sen hiç aşık oldun mu?" Dedi. Sorduğu soru garipti. Neden böyle birşeyi merak ettiğini anlayamadım."H-hayır. Hep zorbalığa uğradığımdan dolayı olmadım." Diye cevaplad ım sorusunu. "Anladım" dedi.
|
0% |