yeşilemünzevi:

Görüldü.

Mesaj ne kadar görüldü de kaldı bilmiyorum ama benim kalbimin o sözde asılı kaldığı kesindi yoksa bu kadar tepkisiz kalmam saçmalıktan başka bir şey değildi. Sol ve sağ taraftan aynı anda dürtülünce kızların başıma toplandığını fark ettim bu enteresan bir şey değildi tabii sanırım sorun benim bu kadar tepkisiz kalmamdı..

munisbiri:

Bir görüldüden fazlasını istediğim doğrudur...

" Ay ben yanlışlıkla falan yazdı sandım ama bu bayağı bayağı konuşmak için yazıyor yaniiii!" diye Çağla'nın cırlaması üzerine hepimizin bakışları ona döndü. Melis, "Ay tamam. Kendinize gelin sanki ilk kez mi erkek yazıyor." Sonra bana dönüp," Yaz sende ne yazacaksan görüldü uzuyor."

"Ya ne diye yazayım ki? Sonuçta tanımam etmem kim bilir nasıl bir trol hiiç yazamam." İtirazım ile uygulamadan çıkıp telefonumu kilitleyip masaya koydum o sırada Çağla cık cıklarken Gaye, "Sen bilirsin tatlım istersen yazarsın," Melis de onu onaylayınca Çağla cips kasesini eline alıp, "Aman iyi bee." Onu umursamadan Gaye'ye döndüm, "Senin kuzenin nerede kalıyor şimdi?" Derin bir nefes alıp, "Koraylarla birlikte ama umarım ikisini de tek parça bulabilirim yarın!"

Çağla ağzında şapırdattığı cips ile lafa karıştı, " Canım kusura bakma ama sende o kuzen oldukça ben senin yerinde olsam hayatta Koray'ı Sarp'la baş başa bırakmam... Bunlar bir araya gelince şeytana pabucunu ters giydirirler valla." Masanın altından ayağımla onu dürtüp Gaye'ye döndüm, "Yok yok Koray ona aldırmaz hem arkadaşlarını tanıyoruz bir kere kızım yapmazlar öyle şey," dediklerim birazda olsa onu yatıştırmış gibi dikildiği yerde kendini serbest bıraktı. Çağla, " Gülce haklı sen bana bakma benim evhamlı halim," elinde ki kaseyi masaya bırakıp elini Gaye'ye uzattı, "Koray'ı tanımıyor musun? Senden başkasına kör o kör hem zaten kör olmasında göreyim onu ben."

"Ayh kapatın konuyu! Koray duysa bizi tavana asar valla siz o sapık Sarp'la benim aşık arkadaşımı karıştırmayın." Gaye'ye dönüp, "Siz en son küstünüz Koray'a da sormadım gelir anlatır diye ama gerek kalmadı anladığım kadarıyla ciddi bir sorun yok değil mi?" Gaye elini alnına yaslayıp göz devirince, "Ay yok ilişkinin prensesi olan Koray, mesajına on altı dakika otuz sekiz saniye geç cevap verdim diye küstü benimle... Saymış kızlar, saymış! Hayır ben dişil enerjisi düşük biri de değilim nedir bu benim çektiğim yaa!" diyerek isyan ederken biz kızlarla üçümüz aynı anda birbirimize döndüğümüzde hepimizde dehşet ifadesi vardı ve aynı anda yine Gaye'ye dönüp, "Bu ilişkide ki en cilveli kişinin Koray olması bizim başımızı eğmedi Gaye, bizim başımız koptu Gaye, koptu..." dediğimizde başta bir sessizlik olsa da sonunda kahkahalar koptu. Biz böyle öyle güzeldik ki tek eksiğimiz kırık kalbimizin tebessümlerimize saklanan kırıklarıydı...

"Ayy benim çişim geldi siz devam edin geliyorum," diyerek içeri fırladı Çağla, daha on saniye geçmeden çığlığıyla koşarak balkona çıktı, "Gülce! Gülce!"

"BİSMİLLAH!"

Ayağa fırlayıp ben ona ilerleyemeden o masanın üzerinden bana eğilip, "Nollur izleyelim bak seninkiyle ortak yayına geçmişler belki sesini falan duyarız." O an bağlantım koptu sanki dünyayla öylece baktım yüzüne, "Ya sen geri zekalı mısın?" diyerek ellerimin üzerine kapanan ellerini silkeleyip kendimden uzaklaştırdım, "Korktum aptal! Bir şey oldu sandım." Yerime oturdum ama o bıkmadan yanıma gelip, "Ya küçücük evde başıma ne gelebilir kız hem mahallede güvende yani. Bak sen gel beni dinle bak bu dediğim aşığız fm var yaa onunla seninki ortak yayına geçmiş. Düşün bir belki sesini filan duyarız hem," üfleyerek onu üzerimden atmaya çalıştım, "Ya elin adamından bana ne?! Bir iki kez bana yürüdü diye balıklama mı atlayayım hemen."

"Ya nereden görecek seni yaa benim hesabımdan gireriz hem bir bakarız ne konuşuyorlar. Bak bu programda hep aşk üzerine konuşuyorlar biri var mı yoksa senin dediğin gibi yavşağın teki mi onu anlarız hem, hmm?" Bakışlarımı ona çevirince, "Sen nereden biliyorsun bu programı yaa hani aşk mide bulandırıcıydı?" Gözlerini devirip, "Ya siz benim bu çatlak hallerime ne bakıyorsunuz? Yani evet aşk kötü bir şey değil ama o duyguyu hak edecek bir erkek yok şuan en azından benim için ben aşka aşık olmaktan devam diyorum." Buruk gülümsemem ile kollarımı ona doladım kafasına minik bir öpücük kondurup daha da sıkı sardım onu, "Benim minik bebeğim," dememe kalmadan, "Off boş ver beni şimdi her zaman ki şeyler ben, sen mutlu ol istiyorum bak söz bir kez dinleyelim sonra hayatta ısrar etmeyeceğim." Koca maviş gözleriyle bana baktı ben de bir gazla kabul ettim çünkü neden olmasın??

"Ayyy tamam hemen açıyorum." Hevesle açtığında ilk başta yayın donar gibi oldu sonrasında sesler geldi. Konuşma ne kadar ilerlemişti kestiremiyordum ama ortalarına denk geldik galiba ki kanalın ismini yansıtan o soru çalındı kulaklarıma.

"Aslında normalde konuklarımıza isimlerini soruyorum ama sen hem konuk değilsin hem de yeni dönüşünün hatırına ısrar etmiyorum. Ayrıca kanalın ortaklarından olduğun içinde anonimliğini sen bozana kadar bozmuyorum." Erkeksi bir kıkırtı yükselirken, "Eyvallah abi sağ olasın." cümleleri de onu takip etti.

"Vayy! Sesi bayağı iyi yalnız hem kanalında ortağıymış hee." Bayık bayık bakışlarımla sustu sonra adam yine konuştu,"Ee halledebildin mi bari gitmeden bayağı umutluydun?" Derin bir nefes alma sesi geldi başta, "Henüz değil ama halledeceğim şu taşınma işleri de bir netleşsin benden mutlusu yok."

"Tam bir mahalle hikayesi gibi anasını satayım. Hislerin ne alemde peki gönlün ne diyor?"

"Gönlüm..." bir süre sustu, "Gönlüm onun bahsi geçtiği an kan pompalamıyor da fışkırtıyor, içime dağılan kan değil de o gibi sanki. Yıllar geçti oysa ama gönlüm hala onun gönlüne akmaktan yana..."