O buralarda bir yerdeydi.

İyi ama hangisiydi burada yüzlerce öğrenci vardı.

NEREDEN BULACAKTIM ONU BEN?!

"Gülce?" Çağla kolumu dürterek beni kendine çevirdi ve ben de kolundan tutup hemen ileride ki çardağa götürürken, "Çaktırma o burada. Kızım ya ben asırlık dersten çıktım tipim kaymıştır şimdi ya şimdi mi gelesi tuttu bunun off off."

"Ay ne diyorsun be manyak kendi kendine yazdın çizdin iki dakikada. Kim geldi kim seni gördü ve ayrıca evet bayağı dağılmışsın derste harp mi vardı anlamadım kii," dediğinde elim saçıma gitti, "Tipim o kadar mı kötü yani," kahveyi banka bırakıp hemen çantamda ki aynayı çıkardım.

O kadarda kötü değildim aslında...

"Kim burada söyleyecek misin artık?"

"Anonim." Bir kaç saniye baktı sonra dudakları kıvrılmaya başladı, "Hıı şu senin munis... Ne işi varmış ki burada," imasını hiç gizlemeden, "ayrıca sen niye bu kadar panik yaptın ki saçım dağınık bilmem ne de dedin.."

"Ne alakası var canım? Hıh hiç yanii ayrıca ne bileyim ben niye burada," Hala sırıtık vaziyette bana bakıyordu, "Çağla bakma şöyle!"

"Nasıl bakıyorum ki?"

"Ay ben gidiyorum hiç şuan senin bu imalarını çekemeyeceğim."

"Hişt nerede olduğunu sor belki takılırsınız."

"Kes Çağla, kes!"

Arkadan sadece kahkaha sesi yükseldiğinde adımlarım hızlandı ve içeri girip lavaboya girdim hemen. Telefonumu çıkarıp bir şey yazmış mı diye baktım ve yazmıştı da...

"Sakin ol kızım ya ne drama yarattın. Aç ve bak o mesaja ne yazmış, hadi!"

munisbiri:

Yüzünün kızarıklığı olduğum yerden bile belli... ( 09:45)

Kaçan kovalanır mı demek istiyorsun bilemedim ama bana uyar ;) (09:50)

"Ne kaçması yaa ne kovalaması!"

yeşilemünzevi:

Kaçmak?

Ne demek istedin pek anlayamadım ama sanırım kendinle karıştırdın.

Sonuçta kaçan sensin... ;)

munisbiri:

Kaçan demeyelim de şimdi bir süre uzaktan yürümek diyelim biz ona.

Zamanı gelince karşılıklı oturacağımız günlerde gelecek bunu biliyorum.

Yani hissediyorum...

yeşilemünzevi:

Şimdi söylediklerimi yanlış bir anlama yorma ama

Zamanı gelince diye ertelenen her şey zamana yenik düşer.

Nereden biliyorsun diye sorma...

Bakışlarımı aynaya çevirdiğimde yüzümde yine o bakış vardı...

Senin de beni sevdiğini biliyorum, Barış.

Ertelediğim tüm hislerim gözlerimden akıp aynaya çarpıp yine bana döndü o an.

"Hala mı kızım ya. Kaç yıl oldu, kaç ay, kaç gün devrildi üzerine, hala mı?"

munisbiri:

Yalnız bu çok ağır oldu..

Biri mi var Yeşil?

İstemsiz gülümsetti sorusu beni.

yeşilemünzevi:

Ne o?

Birinin var olma ihtimali uzaktan kanat çırpan gururunu mu incitti...

munisbiri:

Daha çok seni birinin incitme ihtimali beni yerle bir ettieder diyebilirim.

yeşilemünzevi:

Merak etme kolay incinmem.

Dramatize etmek istedim sanırım başarılı da oldum, ha?

munisbiri:

Oldukça...

Madem konuyu kapatmak istedin ben de asıl konuya dönmek istiyorum yüksek müsaadenle ;)

Bir süre daha buralardayım. Olurda kendine çeki düzen vermek istersin falan...

Telaş yapma yani çünkü fark ettim de dağılmış halin ayrı bir güzel

Ne yalan söyleyeyim etkilendim...

"Hah! Şuna da bakın! Hadsiz!"

yeşilemünzevi:

Kaçan taraf olmayı bıraktığında daha etkileyici hamleler yolda olabilir...

munisbiri:

Roller değişsin ben kovalayayım istiyorsun yani :)

Hay hay güzelim ;) sen yeter ki iste...

Sesli bir şekilde kıkırdayıp aynaya dönüp son kez kendime baktığımda, "Serseri." diyerek yüzümdeki gülümseme ile dışarı çıkıp Çağla'nın yanına doğru yol aldım.

...............

Gün geçtikçe onları yazmak bana daha keyif veriyor........ Bir sonraki bölümde güzel bir sahnemiz var yanii ben her okuduğumda sırıtıyorum umuyorum sende seversin şimdilik sevgiyle kal.