@asrinyilss_
|
Bir gece vakti balkonumuza kurduğumuz dört kişilik çadırımızda oğlumuz ve kızımız ile oturmuş sohbet ederek bir birimizi güldürüyorduk,aile olmanın güzel olduğunu anlamıştım ben sevdiğim adam,çocuklarımız biz bir aileydik sanırım şanslı bir kadın sayılırım.Oyuncaklarla oynarken Sıla'nın sorduğu soru ile Emirhanla ufak bir bakışma yaşamıştım"Anne babamla nasıl tanıştınız?"sorusu ile bir birimize bakarken hafifçe boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım"Annecim bu yaşta erken değil mi sanki öğrenmek için?"Sıla'nın önüne gelen saçını kulağının arkasına atarak."Anne,hem söz vermiştiniz."Atlasın sözüyle hafifçe gülümsedim ve tekrar Emirhana baktım"başlayalım mı?"dedim,Emirhan gülümseyerek"birgün soracaklarını biliyordum,başlayalım o zaman."elimi sıkıca tutarak beni kendisine çekti ve kollarının arasına aldı"ilk sen başla hayatım."kafamı sallayarak"tamam o zaman ilk ben başlıyorum."dedim ve anlatmaya başladım. Yıl 2022 10 OcakTürkiye/İzmir Bugün sanat okulumun ilk günüydü yeni çevre,yeni dostlar ve yeni bilgiler hepsini bul yıl içerisinde yaşayacaktım.Sabah erkenden evden ayrılmıştım yalnız yaşıyordum ve kendi birikimim ile güzel bir daire alıp dekore etmiştim tabi arkadaşlarımın da katkıları vardı özellikle...Açelyanın resmen ona minnettardım evimin dekorasyonu ona aitti ve cidden tarzıma uygun bir ev dekore etmişti kendisi bir güzellik uzmanıydı ve İzmir'de çok bilinen bir kliniği vardı ara sıra bazı işler için uğruyorum ama genel olarak güzelliğe bir ilgim olmadığı için pek bu tür yerlere gitmezdim.
Sabah sanat okuluma varmıştım ilk kez bu kadar yakından gördüğüm için bir şok yaşamıştım,sanki bir cenette düşmüştüm o kadar doğal ve estetik bir yerdi ki buradan ilham alarak binlerce çifti çizebilirdim,kendi hayal ürünlerim olan çiftleri tabikide gerçekte çift görünce genelde tiksintiyle bakar ya göz devirirdim.Sizce aşk saçma değil mi? Bana sorarsanız acayip saçma,her ne kadar büyük konuşmamak gerekirse ama insanlar işte yaşadıkları duygularınıda değiştiriyor.İçeri girerek "1.seviye" yazan sınıfa girdiğim,toplasam on kişi anca var yada yoktuk bu kadar az olacağımızı tahmin etmemiştim,sınıfın panosunda oturma yerlerimiz yazıyordu oturacağım kişi bir kızdı buna şükretmiştim erkeklere tahammül seviyem yoktu adı"Gülce Soycu"yazan kızın yanına oturdum tatlı ve şirine benziyordu. hafifçe boğazımı temizleyerek konuştum"Merhaba,ben Alara tanıştığıma memnun oldum."dedim elimi uzatarak içine kapanık birine benziyordu hafifçe kafamı eğerek yüzüne baktım göz yaşları gözünden akarak yanaklarına süzülüyordu tedirgin olmuştum sorun neydi acaba?hafifçe biraz daha eğilerek baktım"iyi misin bir sorun mu var?"dedim nazik bir ses tonuyla Gülce titreyen sesiyle konuştu"hiç birşey,ailevi sorunlar sadece."anladığımı belirterek kafamı salladım"anladım,eğer kötüysen biraz hava alalım daha yarım saat var nasıl olsa,olur mu?"sırtını sıvazlarken konuştu"olur,çıkalım."beraber ikili sıradan kalkarak dışarı çıktık ve karşımızdaki üçlü erkek grubuna baktık,şehir serserilerine benziyorlardı açıklamam gerekirse.Gülce hafif bir kıkırdamayla arkasını döndü"sevgilimin arkadaş grubu bu şekerim benim."göz kırparak konuştu"sevgilin mi vardı?"dedim şaşkın bir tonla."Evet,neredeyse 1 yıl olacak."düşünceli bir şekilde"anladım."dedim,tekrardan içeri girdik ve öğretmenimiz ile tanışma faslına gelmiştik"Alara Denizli burada mı?"sesini duyunca elimi kaldırdım"burdayım öğretmenim."diyerek kendimi belli ettim öğretmen tebessüm ederek tekrardan listeye döndü"Emirhan Petek burada mı?"uzun boylu,siyah saçlı,fiziği iyi,kahverengi gözlü bir çocuk ayağa kalktı"buradayım hocam"diyerek yerine oturdu 1 saat boyunca tanışarak sohbet ederek vakit geçirmiştik ve çıkma vaktimiz gelmişti,Gülce ayağa kalkarak yanıma geldi ve konuştu"Alara yarın bir kafede buluşup tatlı yiyelim hem biraz daha kaynaşırız eğer sana uygunsa?"dedi nazik bir ses tonuyla genelde bana gelen bu tür teklifleri pek kırdığım söylenemezdi bu yüzden"olur yarın saat dokuz gibi buluşalım."diyerek gülümsedim Gülce de gülümseyerek"o zaman yarın görüşürüz."diyerek el salladı ve gitti. Eve otobüs ile gelmiştim geçen hafta arabamla yaptığım kazadan dolayı arabam halen tamirdeydi ve çıkmasına tahminen üç gün vardı.Eve girdiğimde çantamı dolabın içine bırakarak kapıyı kapattım bugün fazlasıyla yorulmuştum neredeyse ayaklarımı hissetmez duruma gelmiştim,odama girdiğimde ışığa bastım ve perdemi kapatarak tekrardan banyoya döndüm sıcak bir duş iyi gelirdi küvette suyun sıcaklığını ayarlayarak, üstümdeki kıyafetleri kirli sepetine attım ve kaymamaya özen göstererek küvetin içine girdim.Sıcak suyun altına girdiğimde içimi rahatlama hissi sarmıştı kendimi bazen yirmi iki yaşında değilde seksen iki yaşında gibi hissediyordum tabi bu sadece yorgun olduğum zamanlar için geçerli bir durumdu.Küvetten çıkarak üstüme mor rengi bornozumu sardım ve saçlarımı tarayarak bir havluya sardım,Mutfağa geldiğimde dolaptan bir kase çıkararak sevdiğim meyveler ile meyve salatası yaptım.Koltuğa oturarak meyveleri yerken aynı anda sosyal medyada dolaşıyorum İnsanlar harbi kafayı yemişti Bunun farkına varmıştım,Yemeğimi yedikten sonra tabağı bulaşık makinesine bırakarak odama geri geldim uykum gelmişti ve şu sıralar acayip yoruluyordum,Saçlarımdaki havluyu banyoya yerine astım ve saçlarımı gelişigüzel toplayarak yatağıma girdim,dalacağım esnada kapı çalmıştı yavaşça ayağa kalktım ve yorgunluk ile kapıyı açtım Onun burada ne işi vardı?neden benim kapımdaydı ve yüzü yara içindeydi. Ne olmuştu ki?
1.bölüm sonu... |
0% |