@asy4wrs
|
Gözlerimi araladım.Nerede olduğuma dair hicbir fikrim yoktu.Bomboş bir odanın içerisinde bir sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordum.Aklıma okuduğum kitaplar gelmişti.Kitaplarda mükemmel derece yakışıklı erkeklerin gelip kaçırdığını düşünürsek kesinlikle bu bir kabustu. Kapı gıcırdamasıyla kafamı kapıya çevirdim.Beni kaçıran adamın arkadaşı olduğunu düşündüğüm,kirli sakallı,koyu kahverengi gözlere sahip,sıska bir adamdı giren. "Ne istiyorsunuz benden?" "Benden değil bir tane cümle harf bile nah alırsınız"dedim. Eğer birini satıcak olursam bu kesinlikle ülkemi koruyan kişiler olmamalı,olmayacaktı.Adamın sinirlerini bozmuş olmalıyım ki kendinden emin bir şekilde konuşmaya devam etti. "Peki ya annen?Durumunun çokta iyi olmadığını duydum."Beni annemden vurmaya çalışıyordu. Yutkundum,anneme bir şey olursa ne yaparım bilmiyordum ve özellikle benim yüzümden böyle bir şey yaşanırsa kendimi asla affetmezdim.Cevap veremeden "Keyfin bilir." lafını işittim.Kapıdan dışarı çıktı.Ayağımı yere sertçe vurdum.Bu adamlar kimdi?Tüm umudumu kaybetmişken kapının ardından gelen konuşma sesine kulak verdim. "Kızı aldınız mı?" Ve konuşma sona erdi.Kendimi o kadar iyi hissetmiyordum ki.Başımı dik tutmalıydım o pislik heriflerin annem dahil birilerine zarar vermelerine göz yumamazdım.Bana yakışmazdı. "Salak herifler" diye bağırmaya başladım.Kapıyı yine aynı adam açtı."Karar verdin mi?" çok pis karar verdim hem de."Verdim,ama bir şartla söylerim."şartımın ne olduğunu duymak için can atıyor olmalılar. "Bu pislik yerinizde sıçabileceğiniz türden bir lavabo olduğunu düşünüyorum"arkama doğru hareket ettiğinde planımı kafamda bir kez daha canlandırmaya başladım. Her şey oldukça iyi ilerliyordu.Kollarımın sandalye arasındaki bağını çözdü ve yeni bir ip bağladı.Kalktım ve planımı uygulamak için lavaboya doğru ilerledim Kafasını salladı. Bacaklarımı adamın bacak arasını hizalayacak şekilde savurdum.Acı içinde kıvranışını izlerken bana bir hamle yapmaya yeltendi.Son hamleyi de onu şaşırtarak yapmak istedim.Kafamı ona vuracak şekilde öne getirdikten sonra bacaklarıma hızlı bir hamle yapıp kafasına sert bir şekilde geçirdim.Basit oldu birazcık.Adam boylu boyuna yere serildi.Adamı kontrol etmeyi planlarken yere bir dal sigara ve çakmak düştüğünü gördüm.Şuan hiçte efkârlanmanın sırası değildi.Çakmağa uzanmam gerekiyordu.Yavaşça yere uzandım ve ellerimle çakmağı almayı başardım.Şimdi ki işim daha kolaydı.Çakmakla bileklerime bağlı olan ipi yakmaya başladım.Neyse ki bunun eğitimini almıştım.İp kısa sürede file verdi ve yere düştü.Artık bedenen özgürdüm. Eğildim ve adamın üstünü aradım.En ufak şey bile çok önemliydi.Siyah kılıflı iPhone markalı telefon,ruhsatsız olduğunu düşündüğüm silah ve kod yazılı bir kağıt parçası bulmuştum.Kodun ne olduğunu çözmek için vaktim yoktu.Ve koridorun başından gelen koşma sesleri duydum.Silahı elime aldım ve telefonu pantolonunun arka cepine soktum.Kod önemli bir şey olabilirdi.Onu botlarımın içine sıkıştırmak çok daha mantıklıydı.Kahretsin ki başka çıkış yolu yok gibi gözüküyordu.Mecburen koridoru kullanacaktım.1,2 ve 3 hızlıca arkama bakmadan koşmaya başladım Dışarıdan hava süzülen o aydınlık kapıyı gördüğümde rahatladım ve adımlarımı hızlandırmayı başardım.Sonunda dışarıdaydım.Ama planda bir terslik vardı.Bu kadar kolay dışarıda olamazdım.Bir anda kenardan yeşil sweatshirt giyen mavi gözleri olan bir adam cıktı.Beni kucakladı ve ağzıma elini bastırdı.Şuan onun kucağındaydım ve beni kaçırıyordu.Bu çok saçmaydı.Ayaklarımla ne kadar debelenmeyi denesem de başarısız oldum.Sonunda siyah bir kamyonete bindim,bindik*Hala daha beni kucakladığının farkındaysam. Sonunda beni koltuğa indirmeyi akıl edebildi beyefendi."Ne yaptığını sanıyorsun sen?"diyip tokat attım.Şuan hiç mantıklı değildi biliyorum ama beni kaçıran bir adama az bile kalırdı.Bir süre sessiz kaldı.Ve bacakları titremeye başladı ,bakışları düşünür bir hal aldı.Ben de onu ve dışarıyı incelemeye karar verdim.Trafik sıkıntısı çekmeyeceğimiz boş, mahalle aralarından gidiyorduk.Onu incelemeye gelmişti sıra.Okyanus mavisi gözleri ona ayrı bir çekicilik veriyordu.24-25 yaşında olduğunu düşünüyordum.Yeni tıraş edilmiş sakalları cildine ekstra bir pürüzsüzlük katmıştı ve tıraş köpüğü koktuğunu söylemek de hiçbir sakınca yoktu."Benimle konuşur musun?"dedim. "Buyur,ne konuşmak istiyorsun.Eğer benden hoşlanıyorsan şansına küs"şu egoya bak,sanarsın Leonardo Dicaprio. "Çok komiksin ama bence sen şansına küsmelisin dünyanın en yakışıklı sevgilisine sahibim" diye bir yalan uydurdum bunu neden yaptıgım konusunda bir fikrim yoktu. "Can sıkıntısı"diye yanıt verdi.Uyuz oldum utanmasa bir de övünücek. "Ben inandım" diye yanıt verdim.Bir süre sessiz kaldık.Ona döndüğümde bacaklarını uzatmış gözleri kapalı halde gördüm.Keyfe bak paşam.Arabanın yavaşladığını fark edince onu kaldırmayı yeltendim.Elimi göğüs boşluğuna vurmak için götürdüm.Fakat tam elimi uzatıyordum ki.Aniden uyandı. Salak uyumuyormuş,kendimi yerin dibine gömülmüş gibi hissettim.Doğruldu ve gözüyle kapıyı işaret etti."Yine kucağıma almamı bekiyorsan alıyım ama çok alışma."dedi ve küstahca gülümsedi "Bas git" diye fısıldadım sadece ikimizin duyabileceği bir sesle.Minik basamaklardan indim.Ve arkamdan bir ses geldi."Ben Kerem bu arada,aşık olduğun kişinin ismini bil istedim" "Salak mısınız beyefendi,lütfen bir kadını kaçırma eğiliminde bulunduğunuzun farkına varıp beni yere indirir misiniz?"Ve indirdi. Gerçekten ben kafayı yiyeceğim."Hoşgeldin burası da bizim tımarhane"İki katlı beyaza boyalı modern bir villanın önünde duruyorduk."İçeri gelir misin"dedi."Kucaklamamı istemiyorsan" "Cemal ismi tanıdık geliyor mu" diye sordu Kerem.C-Cemal benim babamın ismiydi. Ve babamın ismi geçince akan gözyaşlarıma engel olamadım.Kerem yanıma geldi ve kolunu omzuma attı."Şşt sakin ol..Biz sana zarar vermeyiz anlatıcam ama sakin ol lütfen.." "Bırak bu film ağızlarını!Ne sakinliği siz şaka mısınız amk?" Cenazesine bile gidemediğim babam hakkında konuşuyorlar ve sakin mi olmamı bekliyorlar gerçekten. "Bak, biz Cemal Abi'yi kısa süredir tanıyoruz yani tanıyorduk..Onu seviyorduk o bize çok şey öğretti ve şimdi ondan geriye kalan tek şey sensin,seni bırakamayız sen bize emanetsin." Babamın bu kişilerle alakası nedir çözemiyordum.Sert ve gizemli bir kişiliği olduğunu her zaman kabul etmişimdir ama bu gibi insanlarla ne işi olabilirdi ki.Hoş bayadır istihbaratta çalışmadığım için dünyadan haberim yok.Ama yine de bu insanlardan zarar gelmeyeceğinden az buçuk emin olmak içimi rahatlatmıştı.Aralarında geçen konuşmalardan kapıdaki esmer adamın isminin Burak olduğunu anlamam çok da uzun sürmedi. "Ben eve gidebilir miyim"diye sordum. "Onu da kaçırsaydın sen alışıksın belli ki adam kaçırmaya" diyip onu iğneledim İçten içe kendimi huzurlu hissettim en azından annem güvendeydi.Kendimi günün yorgunluğuyla esner halde buldum.Kerem'in "Üst katta misafir odası var istersen oraya yat" demesini duydum.Duruşumu dikleştirdiğim yerden kalkacak gücü bulamadım ve gözlerim kapandı.
|
0% |