**Bölüm 7: Aşk, Takip ve Kaos**

Esra, kimya hocasına karşı duyduğu hisleri artık kontrol edemez hale gelmişti. Hocanın genç yaşı, karizmatik tavırları ve öğrenciler arasında popüler oluşu, Esra'yı iyice etkisi altına almıştı. Öte yandan Su, bu durumu eğlenceli buluyor ve dedikodulara odaklanıyordu. Asya ise Batu’dan ayrılmanın ardından yaşadığı karışık duygularla başa çıkmaya çalışırken, Deniz onunla ciddi bir konuşma yapmaya karar verdi.

Bir gün Deniz, Asya’yı köşeye çekti:
"Bak, Asya," diye başladı Deniz, derin bir nefes alarak. "Biz seninle çocukluk arkadaşıyız, bunu inkâr edemem. Ama Batu’yla olan ilişkini etkiliyorsa, ona geri dönmelisin. Arkadaşlık bir yana, mutluluğun daha önemli."

Asya, Deniz’in bu olgun tavrı karşısında şaşırmıştı:
"Deniz, bu konuya böyle yaklaşacağını hiç düşünmemiştim," dedi Asya hafif bir gülümsemeyle. "Ama hayır, Batu ile olan her şey bitti. Ben seçimimi yaptım."

Deniz, içten bir gülümsemeyle başını salladı:
"Tamam, o zaman. Sadece senin mutlu olmanı istiyorum. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, hep buradayım."

Asya, Deniz’in omzuna hafifçe dokunarak:
"Sağ ol, Deniz. Gerçekten."

***

Esra, kimya hocasının peşindeydi. Su ile birlikte hocayı daha yakından tanımak için planlar yapıyorlardı. Bir gün okul çıkışında, Su’nun baskısıyla hocayı takip etmeye karar verdiler. Esra, ona olan hislerini anlamaya çalışıyordu ama bu durumun yasak olduğunu da biliyordu. Su ise her şeyin dedikodu tarafındaydı.

Su, Esra’ya döndü:
"Esra, bu iş cidden ciddi mi yoksa sadece heyecan mı?" dedi gözlerini kısarak.

Esra derin bir iç çekti:
"Su, bilmiyorum... Ama onu gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. Bu normal değil."

Su kıkırdadı:
"Tabii ki normal değil! Adam kimya hocası ve biz onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Sen ona âşık olabilirsin ama ben de dedikoduyu satmak istiyorum!"

Esra, biraz gergin bir şekilde güldü:
"Su, ciddiyim. Bu bir oyun değil."

Su, arkadaşına göz kırparak:
"Tamam tamam, anladım. Ama biraz eğlenmeden olmaz, değil mi? Bakalım nereye gidiyor?"

Esra ve Su, hocayı takip ederken, Esra hislerinden emin olmaya başlamıştı. Kimya hocasının 22 yaşında genç biri olduğunu keşfettiklerinde, aralarındaki mesafe daha da yakınlaşmaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra Esra ve hocası arasında yasak bir aşk doğdu. Her şey gizli ve tehlikeli olsa da, bu hisler Esra’yı kontrol ediyordu.

***

Asya ise Batu ile ayrılmanın ardından kendini daha özgür ve ferahlamış hissediyordu. Birkaç gün sonra, kızlar kafa dağıtmak için gece bir kulübe gitmeye karar verdiler. Hem eğlenmek hem de sorunlarını unutmak istiyorlardı. Esra, Su, Asya ve diğer kızlar dans ederken, Deniz ve Doğukan onları uzaktan izliyorlardı. Ancak işler kontrolden çıkmaya başlamıştı.

Deniz, gözlerini kızların etrafında dolaşan birkaç çocuktan ayıramadı:
"Doğukan, bu herifler fazla yakınlaşıyor, farkında mısın?"

Doğukan kaşlarını çatarak:
"Evet, görüyorum. Sanırım müdahale etme zamanı geldi."

Kızlardan biri, özellikle de Asya, erkeklerin ilgisini çekmeye başlamıştı. Durumu fark eden Doğukan ve Deniz, bir anda masadan kalkıp kızların yanına gittiler. Deniz, Asya’nın arkasına geçip ona yaklaşmaya çalışan adamı itti:
"Ne yapıyorsun sen?" diye bağırdı Deniz, gözleri öfkeyle parlıyordu.

Doğukan da hemen harekete geçip başka bir adamı iterek:
"Bunlar bizimle," dedi sert bir tonla. "Bir adım daha atarsanız sizi pişman ederim."

Adamlar geri çekildi, ama ortam gerginleşmişti. Kızlar ne olduğunu anlamadan, Deniz ve Doğukan kavga etmeye başladılar. Kulüp kaosa sürüklendi, herkes etrafında dönüp olan biteni izlemeye başladı. Sonunda güvenlik araya girip durumu yatıştırdı, ama o gece herkesin aklında kalan şey, Deniz ve Doğukan’ın koruyucu tavırları olmuştu.

***

Gece sona erdikten sonra kızlar eve dönerken, Esra bir yandan kimya hocasını düşünüyordu, Su ise dedikoduların heyecanıyla doluydu. Banu ise hala Kuzey’i etkilemek için yeni planlar yapıyordu, ama Doğukan’la aralarındaki çekim her geçen gün daha da büyüyordu.