Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@atalantee

Eve gitmek istemiyordum Yuna bu gece meşgul olacağı için Yutayla birlikte dönmeye karar verdim arabadayken hiç konuşmadık ne yapacağımı bilmiyordum Deanı pişman etmek istersen yaptıklarıyla gurur duymasını sağlıyordum

 

Bugün Yutayla yaşadığım şeylerin ne olduğu ya da ne hissettirdiği daha garip bir konuydu sanırım sadece cinsel bir dürtüydü ama yine de sanırım bu durumla ilgili biraz üzgün hissediyordum en saçma olanında üzgün olduğum için Yutanın yanında olmak istiyordum

 

Evde sanki kimse yokmuş gibi bir sessizlik vardı ikimizde uzanmış tavanı izliyorduk sessizliği bozmak istemiştim çünkü onun böyle durgun olması garip hissettiriyordu

 

“İyi veya kötü sonuçta Deandan bir etkileşim aldım yani hala bir dilek hakkın var”

 

”Aslında şu an bir şey istemiyorum”

 

”Ne zaman istersen o zaman kullanırsın”

 

Belki de çok içtiği için durgundu vücudunu bana çevirip beni izlemeye başladı bense tavanı izlemeye devam ediyordum

Kafamı ona çevirdim gözleri kayıp gidiyordu yataktan kaltım koltuğa uyumaya gidecektim elimi tuttu

”Gitme birlikte uyuyalım”

 

“Neden”

 

“Dilek hakkımı kullanıyorum gitme”

 

Tekrardan yatağa uzandım yüzlerimiz birbirine dönüktü yüzüne düşen saçları anlını terletmişti saçlarını geriye doğru düzelttim, biraz daha yaklaşıp kafamı göğüsünün üzerine koymuş saçlarımı okşuyordu çok huzur vericiydi Deanla hiç böyle bir şey yaşamamıştım keşke Deanla da böyle bir anım olabilseydi

 

“Bu gece kucağımdayken de Deanı mı düşünüyordun”

 

Duymasını isteyeceğim kadar kısık bir sesle cevapladım

 

“Hayır”

 

 

 

 

Hayatım boyunca uyuduğum en güzel uykuydu uyanmak gözlerimi açmam istemiyordum ama beni izlediğinin farkındaydım gözlerimi açmasamda uyandığımı anlamıştı

 

“Neredeyse akşam olacak uyanmalısın artık”

 

Parmağını yüzümde gezdiriyordu neden bu kadar yakın olmaya başlamıştık dahası sanki yıllardır birlikteymişiz gibi hissettiriyordu, gözlerimi yavaşça açtım kafasını eline koymuş beni izliyordu gözlerini bütün yüzümde gezdirdi

 

”Dün yaşadığımız şeyler”

 

Cümlenin devamını getirecek kelime bulamıyordum

 

“Dean içindi ve yine işe yaradı”

 

”Öyleyse bir daha buna gerek yok çünkü bana orospu muamelesi yapmaya başladı”

 

“Neyi fark ettim biliyor musun çocukta sevdiğin hiçbir şey yok ve sadece ona karşı bu kadar ezik büzüksün bana hiç iyi davranmıyorsun ya da benim yanımda kendini küçük hissetmiyorsun Deanın dediği şeyleri ben sana söylesem beni beter edersin ama ona susuyorsun”

 

“Çünkü söylediğim şeyler karşısında bana bir daha yazmayacak olmasından korkuyorum onunla bir daha konuşmama düşüncesi beni mahvediyor”

 

“Bu kadar çok mu seviyorsun onu”

 

“Evet bu kadar çok seviyorum”

 

“Yanında mutlu ve ya huzurlu bile değilsin sadece takıntı yapmışsın”

 

Neden her seferinde bunu duyuyorum ki insanlar neden onu sevdiğime inanmıyordu, bana kötü şeyler yaşatmasına rağmen onun yanında olmak istiyordum bundan büyük sevgi aşk varmıydı

 

“Neden sürekli böyle konuşuyorsun sevdiğin biri yok daha önce aşık olmuş birine benzemiyorsun her gün farklı biriyle takılan kişi hislerimi nasıl anlayabilir”

 

Yataktan kalkıp banyoya gitti ağır bir şey söylediğimi düşünmüyordum kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim belkide ondan yardım almak iyi bir fikir değildi sürekli aklımı karıştırmaya başlamıştı

 

 

 

 

 

YUTA

 

Duş aldıktan sonra üzerimi giyinmek için odaya geçtim, Dean hakkında hiç iyi bir şey konuşmazken nasıl onu sevdiğini iddia edebiliyordu anlamıyorum

 

Himanın telefonu çalıyordu normalde hiç huyum değildir ama göz ucuyla kim olduğuna baktım Deandı

Tereddüt etmeden açtım telefonu sevgilimi bir erkek arıyordu sonuçta

 

“Kimsin”

 

“Asıl sen kimsin Hima nerde”

 

“Seni ilgilendirmiyor”

 

“Aa sen şu sevgili rolü yaptığı çocuksun galiba kendini role fazla kaptırma hiçbir zaman benden başka biriyle olmak istemicek”

 

“Güzel senaryo ama ilgilenmiyorum bir daha kız arkadaşımı arayıp rahatsız etme”

 

“Hala kız arkadaşım diyor bir hafta bile sürmeden barışmış oluruz çok üzülmemeye bak”

 

Yüzüme kapattı piç kurusu Neden bu kadar sinirlendiğimi de anlamış değildim sonuçta Hima benim için sadece anlaşma imzaladığım normal bir kızdı ama niye bilmiyorum dün gece Deanın Himaya dokunduğunu görmek sabaha kadar gözümün önünden gitmedi

 

Telefon hala elimdeyken Hima içeri girdi üstümü daha giyinmemiştim

 

“Napıyorsun telefonumla”

 

Telefonu almak için uzandığında kolumu havaya kaldırdım zaten kısa olduğu için debelenip duruyordu

 

“Dean aradı”

 

“Ne Dean mı aradı açtın mı açmadın dimi”

 

“Açtım ve bir daha seni aramamasını söyledim”

 

Birden geri çekilip iç çekerek ağlamaya başladı o kadar masum bir kalbi vardı ki şeytan olsam kötülük yapmadan Himayı es geçerdim

Sakinleşmesini bekledim ama çocuk gibi çırpınıyordu

 

”Neden ağlıyorsun”

 

“Bir daha asla konuşmayacağız çünkü”

 

“Hayır bir hafta içinde barışırız rollenme dedi”

 

Dediğim şeyler ağlaması durdu sanki hiç ağlamamak kadar mutluydu hatta o kadar sevindi ki boynuma atlayıp bizi yatağa düşürdü, altımda olan havlu açılmıştı, bu kadar yakında durduğunda hormonlarıma engel olamıyordum ama benimle sevişirken sürekli Deanı düşünmesi midemi bulandırıyordu, üzerimden itip kalktım çıplaktım üstümü giyinecek bir şeyler arıyordum

 

“Çıplaksın neden sürekli karşıma böyle çıkıyorsun”

 

“Benim evimde benim odamdasın rahatsızsan gidebilirsin”

 

Bu kadar salak bir kız olması çok sinir bozucuydu, çocuğun egosunu o kadar okşamış ki benim bile üstümde üstünde kurabiliyordu lavuk, üzerimi giyinip mutfağa geçtim kahvaltı hazırlamıştı ne kadar uzun süredir kahvaltı yapmadığımı bilmiyordum

Çok heyecanlı ve mutlu görünüyordu yemek yerken bile yerinde duramıyordu

 

“Düzgün dur da yemeğini ye”

 

“Mutlu insanlara karşı nefretini anlayamıyorum”

 

“Daha çok saf insanlara nefret duyuyorum”

 

Sürekli bana bakarken kullandığı tiksinme ifadesini takınıp yemeğini yemeye devam etti

 

”Benim birazdan çıkmam lazım sen oturtabilirsin istersen”

 

“Sen gidiyorsan evinde durmamın bir anlamı kalmıyor”

 

Hazırlanıp evden çıktım duş alıp öyle çıkacağını söylemişti,

Bugün doğum günü yemeğim için eve dönmem gerekiyordu. Babam çok işkolik bir insandı ben ve anneme hiçbir zaman vakti olmazdı, ben on beş yaşındayken annem hastalandı ciddi bir rahatsızlıktı yinede babamın pek umrunda değildi ilk başlarda sadece işinin çok yoğun olduğunu düşünürdüm ama biraz daha büyüyünce annemi aşağılamalarından hakaretlerinden ve hiç vakti olmayışından bizi vermesi gereken ilgiyi başkasına verdiğini anlamıştım, annem babamı çok seviyordu hastalıktan daha çok üzüntüden öldüğünü düşünüyordum çünkü son vaktine kadar babam için ağlıyordu

Annem öldükten çok kısa bir süre sonra evlendi, kadın kötü biri değildi ama babamla sevgiliyken evli olduğunu biliyordu ya da annemin hasta olduğunu, babamın anneme yapmayıp yeni karısına yaptığı şeyler zoruma gidiyordu ama hiçbir zaman sesimi çıkartmadım, kadın zorla kendini iyi gösterme ya da kendini sevdirme gibi bir derdi yoktu sadece olduğu gibiydi, aynı anneden olmasakta aynı babadan öz bir kız kardeşim vardı doğduğunda biraz garip hissetsemde büyürken onu o kadar çok sevdim ki şu an o evde özlediğim kişi oydu

 

Eve geldiğimde sadece Mina ve babamın karısı Jennie vardı sanırım doğum günüm olduğunu unutmuşlardı

Her geldiğimde olduğu gibi Mina’nın odasın onunla evcilik oynuyordum her geldiğimde beni heyecanla odasına götürüp oyuncaklarını gösteriyor ve kucağımdan hiç inmiyordu dört yaşında bir çocuk için çok akıllıydı beni hep onlarla yaşamam için ikna etmeye çalışıyordu

 

Babam işten gelmişti yemek için aşağıya indik Jennie en sevdiğim yemekleri yapmıştı masada kimse konuşmuyordu babam geldiğim için ne kadar mutlu olduğunu dile getirip duruyordu ama doğum günüm olduğunu hatırlamıyordu bile

 

“Keşke daha sık gelsen bir dahakine gelmeden haber ver işten izin alayım yıllardır vakit geçiremiyoruz sende bir kere geliyorsun”

 

”Doğum günlerini genelde ailecek kutladığımız için doğum günümde geliyorum baba”

 

Hatırlamadığını belli etmemeye çalışıyordu ama unuttuğunu biliyordum

 

“Annemle kocaman çilekli pasta yaptık yemek için seni bekledik”

 

Annem olmayan kadın bile doğum günü unutmazken babam unutuyordu Jennie ve ben konuşmazdık bile ama yinede babamdan yana üzülmemek için her zaman çabalıyordu

 

Babamın boş iş muhabbetlerinden sonra Mina ne kadar ısarar etse de evime gitmek için çıktım Jennie Mina’yla vakit geçirmem için daha sık gelmemi söyledi.

 

Her doğum günümde annemi daha çok özlüyordum, hastayken bile hiç üşenmez bana çikolatalı pasta yapardı, ne kadar olmasamda yalnız hissediyordum hislerimi açabileceğim anlayabilecek biri yoktu babam da dahil

 

Eve gitmeden içmek için bir şeyler aldım saat baya geç olmuştu, evin kapısını açtım ama kapı kilitliydi ama evden en son Hima çıktığı için bu imkansızdı çünkü onda anahtar yoktu

 

Işıkları açtığım gibi yüzüme patlayan konfetiyle bağırdım korkudan kalp krizi geçirecektim

 

“Napıyosun deli ölücektim”

 

“İyi ki doğdun Yuta”

 

Doğum günüm için bana sürpriz yapıyordu etrafımda dönüp iyi ki doğdun şarkısını kulağıma bağıra bağıra söylüyordu, çikolatalı pasta yapmıştı gülmeden duramıyordum mutlu olmuştum uzun zamandır böyle bir doğum günü kutlamamıştım

 

“Doğum günümü nerden biliyorsun”

 

“Facebook bildiriminden”

 

gerçek bir ruh hastası

 

”Facebook’um bile yok”

 

“Odanı temizlerken kimliğini gördüm o zamandan beri aklımdaydı daha erken gelseydin daha eğlenceli bir doğum günü olurdu”

 

Doğum günümü evimi temizlediği günden beri aklında tutuyormuş sanki onun doğum günü kutlanıyormuş gibi heyecanlı ve mutludu bense masanın önünde öylece duruyordum o kadar mutluydum ki ne tepki vereceğimi bilemedim

 

“Hadi gel mumları üfle”

 

Mumları üflemek için Himanın yanına gittim, ailemle doğum günümü kutluyormuş hissi vardı içimde sıcacık gülümsemesine gülümsüyordum

 

“Dilek tutmadan üfleme sakın”

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%