@atalantee
|
"Asumi sana diyorum duymuyor musun"
Mutfakta afallamış şekilde ayakta dikiliyordum geçmişin izleri beynimde düzelmeyecek bir yara bırakmıştı Usagi bir şekilde travmalarıyla başa çıkmayı öğrenmişti ama ben yapamıyordum İchiro haklıydı kardeşime veya bana yapılan en ufak saldırı beni tetikliyordu aslında ilk başta bunu anlayamıyordum çıktığımız bir görevde kendimi kaybedip saldırganlaştığımda yanımdaki herkesi tehlikeye atmıştım ayak bağı oluyordum "Biraz başım ağrıyor ne dedin" "Şu moruğu ikna et bizimle yemeğe gelsin hadi" "Neden sen sormuyorsun Haruto?" Sakinleşmek için bir bardak su aldım son zamanlarda çok sık bu durumu yaşamaya başlamıştım her zaman çok tedirgin ve tetikte hissediyordum "Napıyosun, gelmiyor musun?" Mutfaga geldiğini anlamayacak kadar dalgındım bardağı tezgaha koyup ona doğru döndüğümde çoktan yakınıma gelmişti elini alnıma koydu ateşimi kontrol etmeye çalışıyordu ellerimi gögüsüne koyup biraz ittirmeye çalıştım ama tam tersine biraz daha yaklaştı ve kafamı göğüsüne koydu, dokunuşundan tiksinmediğim tek adam oydu belki de bana asla o gözle bakmayacağı için böyleydi ama beni sakinleştiriyordu bizi ilk kurtardığı günden beri her tetiklendiğimde beni sakinleştiren kişi oydu "Yarın psikoloğu arayacağım bir süre kendine vakit ayır sonra devam edersin"
Biraz kendimden ittirip kendime gelmeye çalıştım her hareketimi özenle izliyordu
"İyiyim efendim sadece birazcık yorgun düştüm tatile ihtiyacım yok"
Bıkkınlıkla iç çekti, üzerine hiç konuşmadı sadece kafa sallamakla yetindi önden gitmem için eliyle kapıyı işeret etti ve salona geçtik yemeğe gitmek için ikna etmiş olacaklar ki çıkmışlardı Arabada bekliyorlardı, Yamato gelmişti. Geniş bir aile gibiydik üçümüz haylaz çocuklar gibi arkada oturuyorduk, Haruto kafasını ön tarafa doğru uzatıp İchiroya sataşıyordu "Ne kadar cimri bir adamsın o kadar para kazanıyorsun hepimize bir araba vermek yerine tatilde köyüne dönen aile gibi oturtuyorsun bizi" Usagi Harutonun kapşonundan çekip geri yastladı "Susmazsan sana kızacak" "Beni düşünüyorsun yani" Usagi kabul etmez ifadeyle camdan dışarı izlemeye döndü, Harutogu ilk geldiği günden beri seviyordu ama belli edemiyordu ya da korkuyordu kim yargılayabilir ki bir avuç erkek bütün hayatında asla unutamayacağı bir iz bırakmışken nası aşık olduğunu söyleyebilirdi ya da nasıl kendisine dokunmasına izin verebilirdi Birine aşık olmak, birisiyle cinsellik içinde olmak benim gibi biri için yanlışmış gibi hissediyordum büyük ihtimalle Usagide öyle hissediyordu, bu kadar ağır şeyler yaşadıktan sonra nasıl bir erkekle birlikte olmak istebilirdim Yemek yiyeceğimiz mekana gelmiştik çok yabancı olduğumuz bir yer değildi İchironun sahip olduğu meraklardan biriydi, her zaman ki gibi bize harika bir masa hazırlatmıştı. Haruto hepimizden fazla içip boş konuşuyordu bazen çok patavatsız olsada en neşelimiz oydu potansiyelli bir suikastciydi, her içki masasında olduğu gibi birbirimizi daha iyi tanımamız için sorular soruyordu gülüp eğleniyorduk İchiro dışında "Patron bu aralar çok gerginsin hiç sohbete katılmıyorsun" İçkisinden bir yudum aldıp gülümseyerek harutoya döndü "Tamam bana da sor bakalım şu saçma soruları" Haruto hepimizin gözünün içine baktı cesaret istercesine "Aslında merak ettiğim çok şey var ama en merak ettiğim nasıl kadınlardan hoşlandığın beş yıldır yanındayım bakir olduğunu düşünmeye başladım Yamatoyu bile birkaç kere gördüm ama .... sen gay misin biz artık aile gibiyiz bizden bir şey saklamana gerek yok" İchiro sinirlenmişti ama yanında oturan Yamato kahkaha atıyordu, cevap vermek yerine Yamatonun tepkisine kızıyordu o cevap vermeyince Haruto bana döndü "Sen nasıl erkeklerden hoşlanıyorsun Usaginin ideal tipi olduğumu biliyorum ama sen ve patron çok sıkıcısınız" Cevap veremiyordum çünkü yoktu bir erkekten hoşlanmak ya da aşık olmak bana yasakmış gibi geliyordu bir erkekten hoşlanmam ihanet olurdu sanki, benim yerime Usagi cevap veriyordu "Kafanı ezmeden sus" "Neden bu kadar büyütüyorsunuz ki alt tarafı nasıl erkeklerden hoşlanıyorsun dedim aslında bakınca bariz belli oluyor kesin kendinden büyük erkeklerden hoşlanıyorsundur" "Hayır kendimden büyük erkeklerden nefret ediyorum" Sesim biraz çok çıkmış olacak ki herkes bana bakıyordu, atlatamıyordum yaşadıklarım herhangi bir şey beni tetiklemeye yetiyordu, Usagi elimi tutup beni kendine çevirmeye çalışıyordu. Haruto tam konuşacakken İchiro lafını kesti dikkatleri üzerimden almaya çalışıyordu "Ben zarif, kibar kadınlardan hoşlanıyorum daha çok sessiz sakin olanlarından" Ama kimse onu dikkate almamıştı ortam gerildiği için lavaboya gitmek için kalktım Usagi peşimden geliyordu, yüzümü yıkamak için suyu açtım arkamdan bana sımsıkı sarılıyordu çok güçlü ve narindi tıpkı annemiz gibi "Artık hayatına devam etmelisin unutamıyorsun biliyorum bende unutmadım ama yaşadıklarımın hayatıma engel olmasını istemiyorum" "Anlamıyorsun senin kadar güçlü değilim yaşadıklarımdan sonra herhangi bir erkekle olmak ya da konuşmak bile yasakmış gibi geliyor yapamıyorum" Beni kendine çevirip yüzümü avuçlarının içine aldı "Hayır çok güçlüsün hatırlamıyor musun beni sen kurtardın haketmediğimiz şeyler yaşadık ama artık öyle değil bir daha asla öyle şeyler yaşamayacağız birinin bizi kurtarmasını beklemeyecek kadar güçlüyüz" Konuşmama izin vermiyordu eliyle ağzımı kapatıyordu, suyu alıp biraz yüzüme değdirdikten sonra suyu kapattı, her koşulda en büyük destekcimdi, o olmasaydı çoktan ölmeyi seçmiştim Masaya döndüğümüzde bir sessizlik oluştu hepsi bana bakıyordu gülümsemekle yetiniyordum "Özür dilerim böyle bir soru sormamalıydım" "Neden özür diliyorsun normal bir soruydu" "Patron özür dilemezsem dilimi keseceğini söyledi" "Ahh gerçekten kafayı yedirtecek keşke seni aramıza almadan ne kadar çok konuştuğunu biliyor olsaydık"
Bütün gece içip sohbet ettik yıllar sonra kendimi gerçek bir aileymişiz gibi hissediyordum Usagiyi bu kadar mutlu görmek beni daha çok mutlu ediyordu
Kimse ayakta duracak halde değildi ben ve Yamato hariç eve gitme vaktimiz gelmişti ama ben Haruto ve Usagiyi aynı anda zaptedemiyordum "Sen İchiroyu götür ben ikisini hallederim"
Yamatonun fikriyle İchiroyla biz önden çıktık tek araç geldiğimiz için taksiye bindik çok sarhoş olmamıştı ama ayakta durmakta zorluk çekiyordu ve uyukluyordu yol boyunca kafasını geriye yaslayıp uyudu, bizi kurtarmasaydı hayatımız nasıl olurdu diye düşünüyordum her zaman her anlamda kusursuz biriydi iyi kalpliydi, yakışıklıydı, güçlüydü, iyi niyetliydi "Geldik hadi uyan" Bir kaç kere silkeledikten sonra uyandı ama hala tam ayık görünmüyordu, eve girdiğimiz gibi kendini kapının önüne atmıştı çocuk gibi kaldırmaya çalışıyordum ama çok ağırdı, bütün çabalarıma anca sürüklemeyi başarabilmiştim merdivenlere gelince kendisi sürüklenerek çıkmaya başlamıştı arkasından sadece gülüyordum, merdivenleri çıkınca yanına gidip yatağına götürdüm rahatlaması için ayakkabılarını çıkarttım yatağa uzanmasını sağladım gömleğinden çok hareket edemiyordu gömleğini çıkartmak için yanına oturup ellerimi gömleğine uzattım, elimden tutup beni kendine doğru çekti yüzlerimiz birbirine çok yakındı hissetmemem gereken şeyler hissediyormuş gibi hissediyordum o diğer erkeklerden farklı geliyordu bana hatırlattığı şeyler diğerleriyle aynı değildi onun hayatımdaki hangi figürün yerine koyduğumu anlayamıyordum olmayan babam, abim, arkadaşım, sevgilim? "Benden de nefret ediyor musun" "Hayır" Gözlerini yumup gülümsedi elimi bırakıp bana arakasını döndü "Gömleğini çıkarmamız lazım sonra uyursun" Yatakta doğrulup ellerini arkaya koydu gömleğini çıkarmam için gözleriyle gömleğini işaret etti, şımarık davranışlarına iç çekerek gömleğinin düğmelerini açmaya başladım beni izliyordu "Senin için farklıyım dimi içten içe bana bir hayranlık besliyorsun, benden korkmuyorsun bana dokunmaktan ya da sana dokunmamdan çekinmiyorsun" Gömleğinin düğmelerini açıp onu tekrardan yatağa ittim "İçince daha da şımarık oluyorsun" "Sadece şaka yapıyorum büyüyüp güçlü bir kadın olmanla gurur duyuyorum" "Teşekkür ederim hepsini sana borçluyum galiba" "Hayır, bana borçlu değişsiniz bu hayatta tanıdığım en güçlü iki kadınsınız ben olmasamda şu an bu konumda olacağınıza eminim" "Her zaman bize çok destek oldun ve bir baba gibi bizi sarıp sarmaladın sana çok minnettarız" "Senin baban değilim Asumi uzun zamandır abin ya da baban olmak istemiyorum bu seni incittiyse üzgünüm" "Bu da ne demek şimdi Usagi ve ben seni ailemiz olarak görüyoruz bu kadar basit bir şekilde samimi olmadığımızı söyleyemezsin" Tekrardan doğrulup yakınlaşmak için bana uzandı saçlamın önünü düzeltip kafamı okşadı "Usagiyi hala ufak kız kardeşim olarak görüyorum ama senin için aynı şeyleri düşünemiyorum Asumi" Yataktan kalkıp biraz uzaklaştım neyi ima ettiğini anlayamıyordum ama endişeli hissetmeye başlamıştım kapıya doğru ilerlediğimde hızlıca yataktan kalkıp kapıyı açmamı engelledi, kapıyla arasında kalmıştım yüzüne bakmamaya çalışıyordum ondan korkmuyordum ama garip hissediyordum ona bakmam için kafasını gözümün önüne getirmeye çalışıyordu diğer elini saçlarıma götürüp alnıma bir öpüçük kondurdu kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu büyük bir yanlışın içinde gibi hissediyordum "Benden korkamandan ya da kaçmandan nefret ediyorum sana zarar veren herkesi öldürmek istiyorum nası oldu bilmiyorum ama gözümün önünden bir saniye bile ayrılmanı istemiyorum büyüyünce sana böyle hissedeceğimi bilmiyordum Asumi ama seninde söylediğin gibi zamanla hiçbir şey aynı kalmaz" Uzaklaşması için ittirdim ısrarcı olmadan uzaklaştı "Sarhoş olduğun için saçmalıyorsun sadece" İnanmak güç geliyordu hala anlamakta zorluk çekiyordum bir şeyler yanlış geliyordu ama o bana ne kadar yakınsa o kadar güvende ve sakin hissediyordum odadan çıktım içimdeki hissi anlayamıyordum farklı hissediyordum doğruyu yanlışı ayıramıyordum
Hikayeyle ilgili yapıcı bütün eleştirilerinize açığım ❤️
|
0% |