@atalantee
|
Şehir ışıklarına uzak ormanlık yerde, arkası ormana ön tarafı otobana bakan binanın, arka tarafındaki ormanın içide, binaya oldukca uzak bir konumda planı gözden geçiriyorduk. Bu görev çok ciddiydi çünkü Mertin en yakın ve en güçlü adamlarından birinin has mekanıydı taşkınlıkların planlandığı yer burasıydı. Bu kadar ağır bir görevi daha yeni başlayan bir kızın olduğu guruba vermelerini anlayamamıştım taki bu adamın Merte çok yakın olduğunu hatırlayana kadar. Ölme tehlikesi en az olan kişi bendim, kimse bana el süremeyeceği için bu göreve layık görüldüm. "Arka tarafa çok yaklaştığımızda 60 saniyeliğine arka tarafta bulunan kameraları hacklemiş olucam, o sırada kim varsa indirip içeri girin çok hızlı davranmanız gerek."
"Adamların güç seviyesi?"
"İçeride 30 adam var. Hepsi belirli bir düzeyde güçlü kolayca indirebilirsiniz. 5 tanesi bunların içinde hedef olan adamımızda dahil üst düzey sınıfına giriyorlar sizi zorlayacağını düşündüğüm şahıslar onlar"
"Üst düzeyleri nasıl fark edicez"
"Astlar kırmızı zoret takar, üstler mavi" Kafamla onayladım. İdil kameraları 60 saniyeliğine kestiğinde arkadan Betül ile içeri girecektik 30 adam vardı ve bina 5 katlıydı. Her kata 5 ast 1 üst olarak ayarlandığını düşündük. Plan fark edilmeden en üst kata kadar çıkmak ve adamı indirmekti ama konuştuğumuz kadar kolay olmayacaktı. 1 üst 5 ast ile eş değer varsaydık ve her kattı 2 üst olarak değerlendirdik. Ben astlar ile ilgilenecektim Betül üstleri alacaktı. Binanın arka tarafına doğru ilerlemeye başladık gelince durduk, maskeleri taktık silahları son kez kontral ettik. "Hera hazırız komutunu bekliyoruz" Fark ettirmesemde korkuyordum. "Dikkatli olun içeride olduğunuz fark edilirse ve fark edildikten sonra 30 dakika içinde işi bitiremezseniz bireysel düşünün ve oradan çıkın aksi taktirde 30 dakika içinde ekip takviyesi gelecektir" "Tamam" "Hazır olun 3 den geri sayacağım tüm hızınız ile koşun" Kendimizi hazırladık komutu bekliyorduk. "3 2 1 Koşun ve sakın geri gelmeyeyim demeyin"
Koşmaya başladık citleri tırmandık atladık çok hızlı koşuyorduk ama bir yandan ayaklarımızın çimde ses çıkartmaması için parmak uçlarımızla koşuyorduk. "Hızlanın son 20 saniye" Daha da hızlı koştuk duvara yaklaştık ve kendimizi durdurduk arka girişin kamerasının kör noktasında nefes nefese Idilin diyeceklerini bekliyorduk. "İlk katın kameraları devre dışı girebilirsiniz aksi durunda haber vericem dikkatli olun"
Sessizce içeriye girdik rutubet kokusu ciğerlerime dolmuştu. Silahı çıkartıp susturucuyu kontrol ettim. Kapalı kapının yanından geçerken kapı açıldı duvar kenarına yapıştım Betül hemen yanımda duruyordu. Adamın kafasına sıktım yere düşme sesi çıkmaması için tuttum odaya doğru sürükledim odanın içinde bir adam daha vardı ayağa kalkıp silahı bana doğrulttu Betül arkamdan çıkıp adamı vurdu. Adam düşerken kafasını masaya vurdu çok ses çıkmıştı katta ayaklanma başlamıştı odaya girdik kapıyı kapattık gelmelerini bekledik. Betül kapının arkadsında bense yanında bekliyordum. Adam kapıyı açıp içeriye girdi elimdeki ufak bıcagı adamın boğazına 3 kere sokup çıkardım o sırada Betül odadan sıvıştı üstü aramaya başladı. 2 tane ast kalmıştı odadan çıktım koridorda sessizce ilerlemeye devam ettim koridor sağa ve sola ayrılıyordu sağa doğru baktım merdivenlerin başında iki adam duruyordu, dikkatlice nişan oldım bir tanesini kafasından vurdum, diğeri bağırmaya başlayıp arkadaşının yanına çöktü fırsat bilip çıktım ve onu da vurdum. Merdivenlere yöneldim üst kata çıkmak için "Mathilda astlar temizlendi merdivenlerdeyim" "Sol taraftaki merdedivenlerdeyim direk üstün odasına gideceğim" Yukarı cıktım sessizce merdivenin orda yine iki kişi bekliyordu kendi aralarında sohbet ediyorlardı arkasından gizlice ilerledim adamın kafasını hızlıca geri çekip boğazını kestim bedenini kendime sper ettim diğerini silah ile vurdum. "Fark edildiniz 30 dakikanız var çabuk olun" İşte bu kötü olmuştu "Mathilda merdivenlerden en üst kata çıkıyorum sende diğerleriyle uğraşma gizlice yanıma sıvış" "Tamam" Merdivenlerden yukarı çıktım merdiven başında adam yoktu sanırım hepsini bizi aramaya göndermişlerdi. En üst kata ulaştım. "Mathilda hedefin bulunduğu odaya yakınım nerdesin" "Kalabalıklar gelmem uzun sürecek" Odaya doğru ilerledim kapıyı açıp içeri girdim odada kimse yoktu. Kapının arkasından birisi saçımı kavradı bu tamamen benim dikkatsizliğimdi. Ayağına sertce bastım dirseğimi karın boşluğuna geçirdim elini saçımdan çekti karınına bir yumruk daha attım. Silahıma davrandım hızlıca ayağımdan tuttu çekti arkaya doğru düştüm kafamı çok sert yere vurdum. Üzerime çıktı yumruklamaya başladı eli çok ağırdı burada pes edemezdim elimi hızla bıçağına attım boğazına götürdüm kafasını geri çektı bıçak yüzünde derin bir iz bıraktı hızlı hareket edip onu ittim yere düştü kalkmaya yeltendi saçlarından tutup kafasını yere vurdum sol bileğimi tuttu serçe cevirdi geri çekildim geri iki adım attım bileğime baktım beni itti ve cama yastlanmama sebep oldu ellerini boğazıma götürdü sıkıyordu "Onun orospususun diye seni öldüremem ama daha beter yapabilirim" Elim zaten çok acıyordu diğer elim ile kafasını sol tarafa doğru ittim. Camı kırıp gecen mermi anlının çatına girince yere yığıldı İdile minnettardım nefes nefese dizlerimin üzerine çöktüm "Ayana iyi misin? "İyiyim Mathilda ne alemdesin" "Çıkışa koşuyorum nerdesin" "Ayana son 10 dakika çabuk çık ordan" Ayağa kalktım hızlıca koşmaya başladım içeride hala adamlar vardı merdivenleri 3 lü olarak atlayıp aşağıya indim kapıdan çıktım bahçede bir tane ast vardı elimi silahıma attım adamı bacagından vurdum, ormana doğru koşmaya devam ediyordum arkamdan 2 el ateş etti tutturamadı daha da hızlandım tek elimle çitlere tırmandım tam atlayacakken bir el ateş sesi ile kolumu anlatamayacağım bir acı sardı citin üzerinden düştüm zorlada olsa ormana doğru koşmaya devam ettim. İdil yanıma koştu beni taşırcasına kolumu omzuna attı ve ormanda gözden kaybolduk. Betül ile yan yana uzanıyorduk her yeri kesik içerisindeydi. "İyi misin Betül" "İyi gibiyim sen" Kafamı salladım "İyisiniz iyi birazdan ekip gelicek eve gidicez"
****************** Evimize gelmiştik doktor gereken müdehaleyi yapmıştı bileyim kırılmamış çatlamıştı mermi omzumu sıyırmıştı. Betülün vücudundaki bazı ciziklere dikiş atıldı onun haricinde ağrısı vardı.
"Merak etme bu kadar ağır göreve uzun süre gitmeyiz" Beni rahatlatmak için konuşuyordu Betül "Bir daha ki görev ne zaman" "Belli değil yarın haber gelir şimdi dinlenin"
Gün ufaktan doğmaya başlamıştı çok yorgun hissediyordum her yerim ağrıyordu daha fazla direnmedim ve gözlerimi kapattım. |
0% |