Oturma odasında bu akşam ki planı konuşuyorduk, çok tehlikeli bir görev değil ama dikkat ve gizlilik gerektiren bir görevdi çünkü bu gece maskeli baloda Mert, en ünlü silah kaçakcısı olan Kara ile buluşacaktı.

Bizim görevimiz onları uzaktan izlemekti.

"Kağan orada olacaktır Betül sakın patlak verme"

Betül İdile göz devirdi

"İşimi yaparken ne kadar dikkati olduğumu bilirsin bebeğim"

"Ve çok seksi"

Bana dönüp etkileyici bakışlar attı ona kocaman bir öpüçük yolladım

"İkinizde yalakasınız"

İkimiz İdile döndük bize sakın yapmayın der gibi bir bakış attı ama biz söz dinlermiyiz?

İdilin kuçağına atladık yüzünün her yerine öpüçük kondurduk pek mutlu gözükmüyordu ama içten içe sevmişti.

Bizi üzerinden savuşturdu uzun siyah saçlarını savurdu gözlüğünü işaret ve serçe parmağının arasındaki parmakları ile düzeltti, ciddi ama şirin bir kadın

"Hadi kalkın hazırlanalım dikkat çekmememiz için ortama uygun şeyler giyinmeliyiz"

Bugün Merti görecek olmam içime çok büyük korku salıyordu onu ilk defa görecektim, beni fark ederse neler yapabileceğini bile bilmiyordum.

Güçlü acımasız duruşum kaybolmuştu daha onu görmeden görecek olma durumundan korkuyordum.

Artık evden çıkma vaktimiz gelmişti Mert baloya varmadan orada olmalıydık. Balo 9 da başlayacaktı bizim planımız çoğu davetli gelmeden önce gitmekti.

"Biz zebani gibi giyindik ve sen peri kızı mı oldun"

Betülün söylediği şeye kahkaha attım

"Evet bir sorun mu var"

"Hayır sadece fazla ateşlişin güzelim"

"Hayat hep birbirimize yürüyerek geçicek dimi"

Dediğimde kaşlarını kaldırıp bana baktılar

"Memnun değil misin diyicem de Ashina neden o maskeyi taktın"

İkiside maskesini usulca takarken cevap bekliyordu

"Betül salak mısın hani Mert orada olacak ya"

Hee dercesine surat ifadesi takındı. Çok belli etmiyordum ama Mertden gerçekten korkuyordum.

Evden çıktık şirketin gönderdiği şöförlü araca bindik.

Dışarıyı izlemekten başka yapacak bir şeyim yoktu tedirgin ve gergindim ellerim titriyordu

"Ashina korkma ve kendine güven 2 yıl boyunca biri senin kolundan tutup sürüklesin diye işkence çekmedin potansitelinin farkına var"

İdil haklıydı kaba kuvvet konusunda bana zarar veremezdi ama onun hastalıklı bakışları konuşması hiç duymayıp görmesemde korkunçtu.

Araba saray kadar büyük ve şaşalı yapının önünde durunca arabadan indik.

İçerisi çok büyüktü her yer altın ve beyaz uyumuna bürünmüştü bir sürü masa vardı masalar siyah örtüyle kaplanmıştı yukarı çıkan merdivenler tamamen beyazdan oluşuyordu.

İçeride olan adamımızı gördük ve masamızı öğrenip masaya yerkeştik.

"Vücudumuzdaki yara izleri hala görünüyor kesin fark edilicez"

O kadar gergin ve strestliydim ki endişelerimi dile getirip duruyordum

"Ayana yeter sakinleş ve tadını çıkar içkini yudumla ve bir filmmiş gibi izle"

"Nası bu kadar rahat olabiliyorsun Mathilda anlatsana biraz"

"Seni fark etse bile hiç bir bok yapamaz o salağın kendini bir bok sanmasının sebebi senin gibi ondan korkan salaklar"

Gerçekten bazen beni sinir ediyordu

"Hem niye korkuyorsun ki adam sana takıntılı sana zarar veremez o deli"

Doğru söylüyordu ama daha önce hiç karşılaşmadığım için bilmiyordum içim hiç rahat değildi. Denemeden ne derece saplantılı olduğunu öğrenemezdim.

" Kara geldi yanında yalnızca tek adamı var"

İdilin konuşmasıyla sakince adama baktım ful siyahtan oluşan düz bir maske takıyordu üstünde de simsiyah bir takım vardı

"Bu ne ya kapkara gelmiş baloya"

Maskeden belli olmasada gülerek Betüle baktım

"Bizde kapkara giyindik"

"Biz seksiyiz şuna bak hiç bir numarası yok adamın"

Dudaklarını büzdü İdile kitlendi

"Rahatlamaya ne dersin peri kızı ciddiyetini anlıyorum ama adama o kadar dikkatli bakmasan mı"

"Sanane Mathilda belki aşık oldum adama"

Betül yalancı ağlayan suratıyla

"Hani ben tektim ben hasekiydim"

"Ooohoo canım banada aynısını diyodu bu bizi ayakta uyutmuş"

Aramızdaki salak muhabbete güldük İdil çok uzatmadı ama Betül ve ben saçmalamaya devam ediyorduk konuşmak birazda olsa beni gevşetmişti

"Üçlü giriş yaptı"

Üçlü mü diye soracakken kafamı kara adama doğru yürüyen üçlüye çevirdim üçüde klasik siyah takım giyiyordu. Kayranın geleceğini bilmiyordum

Gözümü orta yaşlı adama baktım yüzünün yarısı açıktı tıpkı Kayra gibiydi onun gibi görünüyordu.

Kağan ve kayra aynı maskenin farklı rengini takmışlardı.

Mertin bulunduğum ortamda bulunuyor olması beni fazlasıyla korkutuyordu. Kayra kesinlikle babası gibi görünüyordu, Kağan daha çok annesini andırıyordu.

Kağan ve Kayra babasının komutu ile gözlerini etrafta gezdirmeye başladılar.

Aynı anda ikiside bizim masamıza baktıktan sonra birbirlerinin gözüne baktılar.

Korkudan ellerim titriyordu, İdil alttan elini uzatıp elimi tuttu Betül gözlerime baktı

"Kağan asla söylemeyecektir ama Kayradan emin değilim"

Dedi ve devam etti

"Erkeğim beyaz maskeyle ne kadar seksi görünüyo"

Betül gerçekten delinin teki

"Benim hava almaya ihtiyacım var"

Dedim ayağa kalktım ufak çantamı aldım. Betül kolumu tuttu

"Sen bir gölge üyesisin şu an görevdesin kişisel korkularını kenara koy sen güçlü ve zeki bir ajansın"

Kafamı salladım sigara içebileceğim bir yer aradım.

Arkada çıkış gibi bir yer buldum ve çıktım arka taraf bahçeydi çok güzel çicekler ve ağaçlar vardı.

Sigaramı yaktım yüzleşmem gereken şeyleri düşündüm Betül doğru söylüyordu. Korkularımı bir kenara atmalıydım bir gün o adamı öldürecektim ama ben daha adam bulunduğum ortamda bulunuyor diye korkudan altıma sıçacaktım.

"Ayana"

Kayranın sesini duymamla irkildim arkamı döndüm Kayra değildi Mertti lanet sesleri çok benziyordu.

İçimde fırtınalar kopsada deli gibi korksamda umursamaz bir yüz takındım şimdi öğrenebilirdim ne derece saplantılı olduğunu.

Tek kelime etmeden umursamazca geri önüme döndüm sigaramdan bir duman aldım sertçe içime çektim bana iki adım daha yaklaşıp yanımda durdu, sigara dumanını yüzüne üfledim suratı hala çok ciddiydi beni sever bir suratı yoktu.

"Sen kesinlikle bana bir hediyesin"

Dediği şey içimi ürpertti ama sesli bir kahkaha attım

"Ne hediyesi"

Yüz ifadesi hiç değişmiyordu, alayla suratına bakmaya devam ettim

"Anneni çok sevmemim bir hediyesi salak adam onu aldı ama seni benim hediyemi benden alamadı bak kendin geldin"

Dediği şey mide bulandırıcıydı, salak adam

"Seni öldürmem için bana yalvaracaksın"

Maskeden yarım yüzüyle gülümsedi

"Annen gibi konuşma güzelim"

Orospu çocuğunu boğmak istiyordum

Daha çok yaklaştı elini yanağımın üzerine koydu

"Sanıyorsun ki sana olan tutkum ve aşkımdan sana hiç bir şey yapamam ama yanılıyorsun güzelim seni bağırta bağırta ağlatabilirim ve o zaman sen ölmek için yalvarırsın"

Eline hızlıca vurdum iki adım geri gitti

"Ayrıca kendini o kadar yüceltmesen iyi edersin nede olsa sen Ayana gibi görünsen de ona çok benzesende o değilsin"

"Evet ben o değilim ama emin ol onunla olamadığın gibi asla benimle de olamayacaksın."

Sigaramdan son dumanımı aldım yere attım üzerine ayakkabımın sivri ucuyla bastım maskemi taktım.

"Öldürürüm"

Acınası halde gözüküyordu hızlı nefes alıp veriyordu. Elini kaldırdı bana vuracaktı tam kendimi savunacaktım ki hemen elini geri çekip arkasını döndü sessiz fısıldamaya başladı

"Yapamam yapamam kaybetmeyi göze alamam"

"Acınası adam senin yüzünü hiç bir zaman güldürmeyeceğim her zaman acı içinde ağlayacaksın"

"Kes sesini"

Bağırmasıyla saklamakta zorlandığım korkum daha çok bastırmıştı beden dilimden anlamaması için hızlıca içeriye girdim

Masaya geçip oturdum

"Orospu çocuğu bir şey yaptı mı"

İdil sinirle konuştu

"Hayır sadece nasıl bi mal olduğunu öğrenmiş oldum"

"İfşa olduk demek gitmeliyiz"

Betülün söylediği şeye güldüm

"Hayır en başından beri geleceğimizi biliyorlardı beni bu maskeyle tanımasına imkan yok"

İdil onayladı. Kalktık eve doğru yola koyulduk.

İğrenç zihniyetli insan azda olsa korkumu silmişti o bana dokunamayacak kadar korkak salağın tekiydi hala neler yapabileceğini bilmiyordum ama onunla başaçıkabileceğime emindim artık.