Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@atalantee

Ashina'dan

 

"İdil niye bu kadar rahat davranıyorsun"

Derince bir iç çekti elindeki kitabı bıraktı

"Birincisi Betül sarhoş olmaz ikincisi iki salak bir olsa yine de Betüle bir şey yapamazlar üçüncüsü Betül kendi rızası ile orada bulunuyor"

Doğru söylüyorudu, garip olan da söylediği şeyin doğruluğuydu. Onlar benim düşmanımdı bunu umursamayacak olsa bile onlar gölgenin düşmanıydı yani Betülün.

Bu kadar pervasızca davranması çok garip, sanki normal bir ilişkiymiş gibi sürekli onunla buluşuyor konuşuyor ama olay işe gelince sanki tanımıyormuş gibi davranıyor, ilişkilerini sorgulamak haddime değil ama bu durum sonuna kadar yalnış.

İdil yardım etmediği için Betülü almaya gitmedik.

Betül zaten isteseydi kendisi gelirdi orada onunla kalmayı kendisi seçti ama elbette eve geldiğinde onunla bu konu hakkında konuşacaktım.

"Bir gün onlarla karşı karşıya geleceğiz ve ben acımayacağım o zaman ne olacak"

"Bunu bende çok düşünüyorum. Hem senin açından hemde Betülün açısından düşünüyorum ve asla bir çıkış yolu bulamıyorum"

 

Betül bu durumu kendisi istediği için kurcalamadan odama çıkıp yatağıma uzandım.

Artık odaklanmam gereken şeyi çok net biliyordum.

Mertin nası birisi olduğu az çok kafama oturmuştu, beni annem olarak görecek kadar kör değildi ama yinede en az anneme olduğu kadar bana takıntılıydı.

Beni annemi çok sevip kaybetmesinin karşılığında bir hediye olarak görüyordu, Saçmalık

İş olduğu sürece bireysel hareket edemezdim o yüzden artık iş olmadığı zamanlarda bu işle ilgilenmeye başlamalıydım.

Çok garip benim onun yakınlarında olduğunu bilmesine rağmen hiç bir şey yapmıyordu tanımadığım için tahmin edemiyordum ama bu kesinlikle fırtına öncesi sessizlikti.

Son çıktığımız izleme görevinde, bizim orada olacağımızı biliyor olmalıydı ve bu aramızda öten biri olduğu anlamına gelir. Betülden şüphelenmek istemiyorum ama açık açık onlarla en yakın görüşen kişi o. Betülü aklamak için değil sadece histerik olarak bu işi daha göze batmayan birinin yaptığını düşündüm.

Mertin dış ilişkilerle ilgilenen büyük adamlarla anlaşma yapması gölgeyi tehtit ettiği için bu işe acilen el atmamız gerekiyordu. Planları biz yapmıyoruz ama bu işle ilgili acil plan yapılması gerekiyordu aksi taktirde çoğunluk azınlığı ezecekti.

 

Bu işler ile kafamı çok yorduğumdan geçmiş yaşantımı yalnızca iki üç fotoğraf gibi hatırlıyordum, yalnış gelebilir ama hatırlamak istemiyordum kocaman bir yalanı hatırlamak istemem daha garip olurdu.

Bazen sadece babamı öldürmeseydim her şey nasıl olurdu ya da annem ölmeseydi ve ben sevgi dolu bir ailede büyüsem her şey nasıl olurdu diye düşünüyordum.

 

Daha fazla düşünmek istemiyordum, zorla gözlerimi yumdum uyumak en iyisi olacaktı.

 

**************************

"Telefonuna hala ulaşılmıyor neden sana dediğimde onu bulmaya gitmedik ki"

"Ne biliyim hep yaptığı şeyler takılır ve gelir sandım"

Dün kayra ile konuştuğumdan beri Betül ortalıkta yoktu, telefonuna ulaşılmıyordu ve yalnızca Kağanla buluşurken yanına aldığı telefon olduğu için izleme cihazı da yoktu.

Bir kaç saat sonra 24 saat olacaktı. Bir gündür ortalıkta yoktu haber alamıyorduk.

Biliyordum iki şerefsizin bir araya yeniden gelip ortalığı karıştıracağını biliyordum.

"Patrona haber verelim"

"Saçmalama Ashina onu bulur ve öldürürler"

Boktan durumun içine düşeceğimizi biliyordum.

 

İdil ile evin içinde salak gibi dolanıyorduk aklımda çok fazla ihtimal vardı ama hiçbirinden net emin değildim. Elimiz kolumuz bağlı boş boş düşünüp dolanıyorduk bu durum ikimizi de fazlasıyla geriyordu.

 

Telefonum çalmasıyla Betülün aradığını düşünerek telefonumu elime aldım, bilinmeyen numara.

Açtım, önce onun konuşmasını bekledim.

 

"Neden konuşmuyorsun merak etme söylediğin şeyler için sana küsmedim"

En tutmasını istemediğim ihtimal tutmuştu, bu işin buraya varacağını hissetmiştim.

"Ben hala ağlıyorsun sanıyordum"

"Çok cesurca davranıyorsun sana zarar veremem ama arkadaşını gözümü kırpmadan öldürebilirim"

"Seni ellerimle boğacağım"

"Önce yanıma gelmen gerekiyor güzelim"

İdil fazlasıyla sinirlenmişti o da biliyordu bu işlerin bu noktaya varacağını ama bilmediği bir şey vardı ben Mertten korkmuyordum ve sebebi de tam olarak kendisinin beni yüceltmesiydi.

"Nereye gelmemi istersin"

"Evime gel"

Telefonu yüzüne kapattım evinin adresini bu işe ilk başladığım günden beri biliyordum şu an gölgeyle ilgili bir işin içinde değildik.

Tam da istediğim gibi onu öldürmem için beni ayağına çağırıyordu.

"Gidelim"

 

Çok bir hazırlığa gerek yoktu Betülü alıp İdile verecektim ve gerisi benim kişisel meselem olduğu için onların gittiğinden emin olunca, onu gebertecektim.

Arabayı süren İdilin elleri titriyordu daha önce onu bu kadar endişeli görmemiştim Betülü gerçekten kardeşi gibi seviyordu.

"O evden 3 kişi olarak çıkıcaz Ashina"

"Bu benim şahsi meselem sizin güvende olmanızı sağlayacağım merak etme"

Hızla yavaşlayıp arabayı yolun kenarında durdurdu

"Orospu çocukları yüzünden sevdiğim bir kişiyi daha kaybetmek istemiyorum sen veya Betül ikinizi de kaybedemem başka kimsem yok"

Kafasını direksiyona koydu, elimi kafasına koydum eğilip kafasına şevkatli bir öpüçük kondurdum.

"Söz veriyorum gelicem söz. Şimdi bizi oraya götür ve koca söz dinlemez bebeğimizi alalım"

Arabayı tekrar çalıştırdı ve sürmeye devam etti.

 

Malikhanenin demir kapısı arabayla içeri girmemiz için açıldı. Ben burada olduğum sürece İdile ve Betüle zarar veremeyeceğini bildiğim için rahattım, egolu değilim beni yücelten Mert ve o yüzden bunun bedelini ağır ödeyecek.

Arabadan indik taş olan patika yoldan evin girişine yürüdük, her yer adamlarıyla doluydu.

Evin kapısı açıldı bizi bekledikleri belliydi, kapıdan girince uzun bir koridor vardı dümdüz ilerledik koridorun sonu büyük salona çıkıyordu.

Sol tarafta iki tane uzun koltuk karşılıklı duruyordu hemen duvarda kocaman annemi resmi vardı şaşırmadım.

Sağ tarafta karşılıklı tekli koltuklar vardı birinde Mert oturuyordu Kağan ve Kayra arkasında ayakta dikiliyordu.

Onlara doğru yürüdük, Kağanı baştan aşağı süzdüm. Başını yere eğmiş öylece dikiliyordu bu yaptığı affedilemezdi.

"Yazık gerçekten"

Kafasını kaldırıp bana baktı, kafamı Kayraya çevirdim anlamsız boş bakışları her zaman ki gibiydi.

"Benimle konuşmaya geldin sanıyordum Ayana"

Dikkatimi tekrardan ona verdim

"Benim adım Ashina"

Derin bir iç çekip sigara paketini eline aldı bana uzattı

"Betülü getir hemen"

Kayra yerinde huysuzca hareket etti, Mert yüksek sesle kahkaha attı aniden suratını ifadesizleştirip yüzüme sert bakışlarını yöneltti. Zerre korkmadım

"Bana emir mi veriyorsun"

Kafamı Kayraya çevirdim yapma der gibi bakıyordu

"Ona bakmayı kes bana cevap ver"

"Nası istersem öyle davranırım. Betülü getir İdil ve Betülün burdan güvenlice ayrıldığından emin olunca seninle ilgileneceğim"

"Kağan"

Gerçekten Kağan tanıdığım en şerefsiz insan babasından bile. İçeriye bir şeyler söyledi hemen geri gelip babasının arkasında dikilmeye devam etti.

 

İçeriye baloda bizim içeri girmemizi sağlaya masamızı gösteren adamı görünce eksik parça kalmamıştı şimdilik. Yanında Betül vardı öylece ayakta duruyordu eli kolu bağlı değildi, Karşı koysa kolayca adamı etkisiz bırakabilirdi ama adamın onu sürüklemesine izin veriyordu bu durum beni çileden çıkarttı İdili de olacak ki, hızlıca Betüle doğru yürüyüp Betülü adamdan uzaklaştırdı. Betülün yarası yoktu hırpalanmamıştı.

Adamın suratı sinirlerimi çok germişti yalnızca biz değil ona bütün gölge olarak güvenmiştik. Anlık öfke ile silahımı çekip adamı vurdum.

Herkes şaşkınlıkla adama bakarken, Mert ayağa kalktı

"Napıyosun sen ne cürettle benim adamımı vurursu"

"Bana ihanet eden herkesin sonu böyle olacak"

Saçımdan tutup geriye doğru çekti diğer eliyle silahı aldı kafasını yüzüme yaklaştırdı, karşı koyabilirdim ama cesaretimi ve gücümü tam olarak bilsin istemedim benim öldüremeyeceğini bildiğim için hala bir korkum yoktu kaybedecek bir şeyimde yoktu.

"Sen Ayananın içine girmiş bir şeytansın"

Gülmeye başladım.

"Baba"

Duyduğum sesle Mert saçımı bırakıp arkasında ona bağıran Kayraya döndü. Elinin tersi ile çok sağlam bir tokat attı Kayra'nın kafası sola düştü.

İçimi açıtmıştı.

Kafasını kaldırıp babasına baktı gözleri doluydu. Kalbim acıdı.

"Kızları güvenli bir şekilde gönder"

"Ne saçmalıyorsun Ashina"

Sesini duyduğum Betüle döndüm ağlıyordu şu an çok tehlikeli bir durumun içerisindeydik başıma bir şey geleceğini düşünüyorlardı ama tehlikede olan onalardı burada bana bir şey yapamayacağına emindim.

"Kağan onları götür"

"Hayır Kağan götürmeyecek"

"Kayra"

Kayra zaten iyi durumda değildi kapıya doğru ilerledi Betülü götürmesi için İdile baktım ona söz verdim ve sözümde duracaktım.

Loading...
0%