Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@atalantee

Karşısındaki koltuğa oturduğumda hiç mutlu görünmüyordu. Mutlu olmasını istemiyordum ama böyle değişik bir ifadeyle oturması garip hissettiriyordu.Salondaki herkesi çıkarttı.

"Benimle ilgilenebilirsin artık"

Oturduğu tekli koltuktan kalkmadan bana doğru eğildi.

"Anlaşma yapmak istiyorum"

Yamuk bir gülümseme takındı

"Dinliyorum güzelim"

"Seninle buradan gidiceğiz her şeyi geride bırakacaksın."

Evet burada gideceğiz her şeyini bırakacak ve tek kaldığımız anda onu öldürecektim.

"Eğer Ayana benden böyle bir şey isteseydi hemen yapardım ama sen o değilsin"

Tekrardan arkasına yastlandı, bunu beklemiyordum ne istersem yapar gibi hissetmiştim istesem ayaklarıma kapanıp yalvaracak gibi bakıyordu. Ben annem değilim.

"Dediğim gibi sen o değilsin kılı bile olamazsın sadece onun gibi görünüyorsun eğer sana zarar veremem sanıyorsan ki kendinden emin hareketlerinden öyle düşündüğünü görebiliyorum. Tek önemli olan ona ihtiyacım olduğunda onun bir parcasına sahip olmak"

 

Kafamda kurduğum ihtimaller yok olmuştu. Bu evde onunla tek olmam hataydı, bu kadar basit düşünmek benim hatamdı.

"Korktun mu?"

İfademi bozmadan ona bakmaya devam ediyordum

"Gölge yok olacak. Sen benim olacaksın ve eğer çok sınırlarını zorlarsan seni öldürürüm ve doldurulmuş hayvan gibi evimde saklarım umarım beni anlamışsındır. Teşekkür ederim ayağıma geldiğin için ben zorlanırım sanmıştım şimdi geriye sadece gölge kaldı"

Korkmuştum fazlasıyla dediği her şeyi yapabilirdi öyle bir psikopattı kaçmam gerekiyordu artık yüz ifademi net tutamıyordum korkudan titremeye başladım ya da sinirden çözemiyordum.

Adamı vurduğum silahı aramızdaki sehpaya koymuştu arkasına yastlanmış sadece bana bakıyordu korktuğumu bariz görebiliyordu bu onu mutlu etmişti.

Silaha davranırsam evinde 50den fazla adam var ve hepsi benim seviyemde buradan kaçamazdım beni öldürürdü sakinleşmeye çalıştım elimi sehpaya uzattım gözleri elime indi masadan sigara paketini aldım bir sigara yaktım arkama yastlanıp ayaklarımı sehpaya uzattım cebimden çakmağımı çıkartıp sigaramı yaktım. Eve dönmem gere söz verdim

 

"Yani anlaşmayı sundum bir sürü boş şey anlattın"

Kahkaha atmaya başladı bende ona eşlik etmeye başlayınca durdu ve beni izlemeye başladı.

"Biliyor musun tam bir delisin seni annenden daha çok seveceğim sanırım"

"Cevap ver"

"Kabul etmiyorum"

Ayağa kalktım sigaramı ona uzattım zevkle dudaklarının arasına aldı arkasına doğru yürüdüm çok rahattı buradan kolay çıkamayacağımı biliyordu.

Ellerimi omuzlarına koydum masaj yapar gibi dokunuyordum.

"Öyleyse artık gitmeliyim"

Kafasını arkaya yastlayıp bana baktı sigara dumanını içine çekmeden bana doğru üfledi. Kayra tıpkı ona benziyordu.

Elini elimin üzerine koydu tiskiniyordum ama belli etmemeye çalıştım.

"Güzelim hiç bir yere gidemezsin"

"Sana bir anlaşma sundum ve kabul etmedin sözlerime saygı duyacak kadar adam değilmisin?"

"Hııı adam değil misin? Bu laf bana anneni daha çok hatırlatıyor daha fazla söylemek ister misin?"

Gurursuz şerefsiz

Kafasına doğru eğildim

"Ben gölge üyesiyim öğrendikleri anda buraya geleceklerdir, onları hafife alamayacağını sende iyi biliyorsun"

Gözlerini kapattı derin bir nefes aldı elimi bıraktı ayağa kalktı.

"Senin gibi çelimsiz salak bir kızı aldıklarına göre kesinlikle hafife almalıyım"

Cevap vermeden masadaki silaha baktım onu burada vuramazdım ani yaptığım planların işe yaramadığını bir kere daha anladım.

Ona arkamı döndüm kapıya doğru ilerlemeye başladım evden elimi kolumu sallayarak çıkamayacağımı biliyordum yalnızca adamlarının bana nasıl davranacağını anlamam gerekiyordu.

 

Kafamda duyduğum acıyla refleks olarak ayağına sertce bastım karın boşluğuna dirseğimi geçirip saçlarımı ellerinden kurtardım.

Tam tahmin ettiğim gibi kendisi haricinde birinin bana dokunmasına tahamülü yoktu.

Vuracak dövecek olsa bile kendisi yapacaktı.

Vurduğum acıtmamış gibi hafif eğilir halinden kalktı.

"Sana beni zorlama demedim mi?"

Birden başım dönmeye başladı her taraf bulanık görünüyordu sikeyim bir numara ikinci kez düşemezdim değil mi?

Kafama çok sertce vurdu ve yere düştüm. Hareket yetkim kısıtlanmıştı bu ilk içtiğimden farklıydı gözlerim kapanmak üzeydi.

"Sen rahat rahat uyurken ben diğer işlerimi halledeceğim. Bu kadar salak olduğunu düşünmemiştim"

Orospu çocuğu.

**************************

Gözlerimi karanlık bir yerde açma bilincindeydim. Sıcak bir yatakta uyanmayı beklemiyordum.

Yatakta oturur pozisyona geldim odada sadece bir yatak vardı. Etrafıma bakındım sol tarafımda boydan duvarı kaplayan cam vardı gün aydındı. Ayağa kalktım üzerimdeki kıyafetlerin değişmiş olduğunu gördüm, beyaz askılı diz altı sade bir gecelik vardı üstümde Ben baygınken bana dokunmuş olma fikri beni çileden çıkarttı, bir şey hissetmiyordum ama yapmış olabilirdi ondan her şeyi bekliyordum. Cama doğru yürüdüm cam ormana bakıyordu, burası bayılmadan önceki evin konumu değildi. Beni burada bulabilirlermiydi, ilk kaçırıldığım gün gibi kurtarılmayı mı beklemeliydim.

Hiç gelişme yoktu hala aynı salaktım, saf gerizekalının tekiydim ben onlarla başa çıkamazdım. Susup kaderime boyun eymem mi gerekiyordu, madem böyle yapacaktım neden Helenin ölmesine göz yumdum. Madem bu şekilde düşünecektim neden en başında yurtdışına kaçmayı kabul etmedim, madem her şeye boyun eğecektim neden babamı öldürdüm, iki yıl neden acı içinde acımasızlığı öğrendim hayır öğrenemedim ben kendime verdiğim sözü tutamayacak kadar tutarsızmıydım.

Düşünmekten delirmemek için ne yapmam gerekiyordu. Kapıya doğru ilerledim kilitli olduğunu düşünmüştüm ama açıktı çıktım ev sessizdi sinirden tüm vücudum titriyordu. Aşağı indim evde kimse yoktu, net olarak biri olup olmadığını öğrenmek istedim evi gezindim evin her tarafı ormana bakıyordu. Evin dışında 10 tane adam dikiliyordu. Buradan kaçamayacağımı düşünmüştü bende farklı düşünemiyordum ama denemek zorundaydım. Plana gerek yok direk çıkıp engel olanı öldürecektim eğer burada ölürsem denediğim için içim rahat olacaktı. Ben buradayken o da gölgeye oynacaktı umarım kimseye bir şey olamamıştır orada tek kalmak hataydı yine tüm salaklığımı konuşturmuştum.

Evin mutfağına girdim büyük bir bıçak aldım kapıya doğru koştum bu yaptığı çok çocukcaydı buradan kurtulamıyacaktım ölsem zaten Mertin bile umrunda olmayacaktım.

Elimde bıcakla adamın üzerine doğru koştum bu yaptığıma ben bile inanamıyordum sen iki yıl boyunca çalış didin en sonunda silahlı on adamın üzerine bıçakla koş.

Bileğimi kavradı kafama silahın dipçiği ile vurdu, kalktım bir yumruk savurdum karşılık verdi benimle alay ediyorlardı kimse silahına davranmıyordu yalnızca bir kişinin bana vuruşunu izliyorlardı.

Ne kadar acınası ve güçsüz görünüyorum bu zaman kadar fark ettim ki her zaman kendimden ve davranışlarımdan nefret etmiştim.

Diğerleri izlerken adamla boğuşmaya devam ediyordum ağzım burnum birbirine girmişti belkide çaresiz hissettim ve ölmek için buraya koştum.

Arkasını döndüğünde yerde yatıyordum birden bacağını tuttum düşmesini sağladım üzerine çıktım vurmaya başladım beni itecekken silahını aldım kafasına sıktım. Bu durum o kadar hızlı gerçekleşti ki diğerleri tepki bile verememişti, arkamdan şaçımdan kavaradı ve diğer tarafa savurdu silaha sımsıkı sarılmıştım düşmesin diye silahla savuran adamı vurdum. Beni öldüremezlerdi beni Mert hariç kimse öldüremezdi.

Arkamdan yaklaştı beni boyun kilidine aldı diğeri hızla silahı elimden aldı bıçakta silahta bana çok uzaktı hala boynumu deli gibi sıkıyordu bacaklarımı çırpmaya başladım, bacaklarım yukarı kadar açılmıştı. 8 kişilerdi ve benim psikolojik olarak da silah olarak da savunacak kaynağım yoktu.

Birisi bacaklarıma doğru yürüyüp tuttu hala çırpınmaya devam ediyordum yüzüne iğrenç gülümseme yerleştirdi.

"Her yerde kamera var gerizekalı Mert görse senin götünden kan alır"

"Şu an ona dokunduğun için seninde götünden kan alacak bence tadını çıkaralım"

Aralarındaki iğrenç muhabbet midemi bulandırdı ölmeyi dileyip koştuğum yerde bile ölmekten beter oluyordum. Ellerini yukarı kaydırmaya başlayınca çığlık atmaya başladım daha çok çırpınmaya başladım. Sanırım son buydu benim için daha fazlasını yaşayamazdım.

 

Duyduğum patlama sesiyle boynumdaki kol gevşedi adam düştü, kimin ne yaptığını umursamadan bacağımdaki adam yumruğu geçirdim hiç gücüm yoktu canını acıtmamıştım bile sadece kafası savrulmuştu fırsat bilip silahına sarıldım ve aldım nişan alamıyordum vurdum karnına isabet etti. Iki kişi beni kontrol etmeye çalışırken arkamdaki bedeni kendime sper ettim birini daha vurdum, biri hala benimle ilgilenirken diğer dördü gelen sesin kaynağını arıyordu. Çok güçsüz düşmüştüm adam bunun farkımdaydı zor tuttuğum silahı elimden bir hamlede aldı silahın dipçiğini kafama geçirdi. Sağa doğru düştüm artık vücudumun her yerinden gelen acı sinyalleri bedenimi hareket ettirmemi engelliyordu.

Bana doğru eğirdi beni kaldırmak için, arkasından gelen siyah beden kafasından tuttu boynunu kesti yüzüme sıçrayan kanla gözlerimi kapattım ve tekrar açtım. Karşımdaki bedene baktım simsiyahtı yüzünde dahi siyah maske vardı, sanırım gölgeden birisi benim için gelmişti bu sefer birisi benim için gelmişti.

Ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamıyordum hızlıca eğildi ve beni kucağına aldı kollarımı boynuna atamayacak kadar kötüydüm.

 

Kucağında olduğum kişi ile ormanda ilerliyorduk tek kelime bile etmemişti, gözlerim açık olsa bile baygındım. Kafamı gökyüzüne diktim ağaçlar şerit gibi geçiyordu.

Agaçlar bitti açık gökyüzüne ulaşınca ona baktım beni kucağından indirdi ayakta duramıyordum düşecek gibi oldum beni tuttu, kapıyı açtı beni arka koltuğa yatırdı. Ön koltuğa oturdu arkadan ona bakıyordum maskesini çıkarttı.

"Kayra"

Bana döndü suratı her zaman ki gibiydi sanırım babası göndermişti evin her yerinde kamera olduğuna göre kötü fikir olduğunu düşünüp beni geri almasını istemişti.

Hiç bir şey demedim sadece o olduğuna emin olmak için seslenmiştim. Babasıyla çok benziyorlar ama asla onları birbiriyle karıştıramam.

Önüne döndü arabayı çalıştırdı bir cehennemden kurtuldum ve başka bir cehenneme gidiyordum.

Gözlerimi kapatmak istemiyordum kaçamak için yine pervasızca davranacak bir boşluk kollamak istiyordum ama engel olamadım gözlerimi onun ensesine bakarken kapattım.

Loading...
0%