Eve döneli üç gün olmuştu Ruh ve Gölge olayları çok karışık olduğu için görevler çoğalmıştı.

Betül olayın gerçek yüzünü bilmediğimi düşünüyordu, evde herkes görev olmadıkca konuşmuyordu.

İdil ikimizin mantıksız çocuksu davranışları sebebiyle bize hala sinirliydi, başımdan geçen olayları anlatınca daha çok sinirlenmişti.

Ben her şeyi anlatmıştım ama Betül hala susuyordu inanmıyacağımızı düşündüğü için anlatmıyor gibi geliyordu. Herkes kendi odasında kendi aleminde takılıyordu.

Geçen üç gün kayraya olan hislerimi daha net anlamamı sağlamıştı, eğer ona daha yakın olursam amacımı unutacaktım bu sebepten ondan bir müddet uzak durma kararı almıştım.

Evdeki bu gerginliğin çözülmesi gerekiyordu ama ilk adımı ben atmıyordum sanki Betülün yapması daha mantıklı gibi geliyordu.

Telefonumu büyük ses sistemine bağladım. Blackpink lovesick girls açtım, odadamdan çıktım

Bağıra bağıra söylemeye başladım, biliyordum ki Betül asla buna dayanamayacaktı.

Jisoo'nun partını söylediğimde ardından İdil Rose'nin partını söyledi Betülden bekliyordum ama olmadı nakaratı birlikte devam ettirdik hala sinirliydi ama arayı yumşatmak istediği belliydi, Jennie'nin partı gelince odadan çıktı çatlak bize katıldı. Geri kalan kısmı hep birlikte söyledik.

Gerçekten uzun süre küs kalamıyorduk hepimiz hatalıydık ve birinin arayı yumşatması gerekiyordu.

Sanki aramızda bir Lisamız eksik gibiydi.

Şarkı bitince salondaki koltuğa kendimizi attık, yine kimseden ses çıkmıyordu ama hepimizin yüzünde salak bir gülümseme vardı.

"Özür dilerim"

Demek zorundaydım onları fazlasıyla zora sokmuştum.

"Aferin geç kaldın sanki özür için biraz ama olsun"

Her zaman ki Betül işte

"Sende özür dilemelisin "

İdile göz devirdi, yerimden kalktım Betülün üstüne bindim boğazına yapıştım sıkmıyordum.

"Çabuk özür dile hemen"

Altımda hem çırpınıyor hem gülüyordu, İdil gülüşleriyle bize eşlik ediyordu.

"Öldür dilemiycem"

İdile baktım onay beklercesine

"Acıma"

Ellerimi boğazından çekip gıdıklamaya başladım, aramızda tiki olmayan ben vardım sadece

"Ay gerçekten çocuk gibisiniz"

Betülü bıraktım aynı anda İdile döndük

"Sakın yoksa barışmam"

Zaten çoktan barışmıştı, kaçma çalıştı ama bizden kaçamazdı gözünden yaş gelene kadar gıdıkladık bu çok saçma ama neden olmasın diye düşünmüştüm.

İdili bıraktık yan yana uzakdık tavana bakıyorduk.

"Biliyorum ona güvenmiyorsunuz ama o gün aniden Mert gelince bende sanki Kağanı öldürmeye gelmiş gibi davrandım, aksi olsaydı ikimizde ölürdük zaten beni gördükten sonra da senin için kullandı"

"Çok sa..."

İdilin lafını bölerek konuştum

"Biliyordum senden duymak istedim"

"Madem biliyordun neden bana söylemedin"

İdil kafasını kaldırım sinirle bana döndü

"Kimden öğrendin"

İdil gözlerini devirdi

"Kimden olcak Kayradan"

Betül çok saçma bir şekilde gülmeye başladı.

"Ne demişler büy.."

"Öyle bir şey yok beni kurtardı o kadar fazlası asla olmayacak"

Gereksiz sinirlenmiştim yine

"Yine büyük konuşuyorsun"

İdilde Betül ile gülmeye başlamıştı.

Gölgenin zararını 3 günde yarıya indirmiştik, hala çok dikkatli çalışmalar vardı ama bugün galiba boştuk kimseden haber gelmiyordu.

"Bir daha o adamın yanına tek gitmeyeceksin Ashina"

İdilin söylediği şeyle yine yaptığım saçma plan aklıma gelmişti.

"Evet salak"

"Sen hiç konuşma yasak aşk kraliçesi"

"Hayır bebeğim seninki benimkinden bile yasak aşk"

Yine iki salak gülmeye başlayınca kalkmaya çalıştım beni tutup geri yatırdılar.

"Onunla olamam, onunla olmak amacımı unutturuyor"

İdil doğruldu

"Öyleyse amaçlarında seni rahatsız eden bir şey olmalı"

"Sahiden en çok merak ettiğim konu şu annenin ve babanın intikamını almak istiyorsun ve babanı öldüren kişi bariz ortada"

Betülün söylediği şeyi İdil devam ettirdi

"Sakın bana o salakca şeyin kafanda amaç edindiği söyleme"

Kalktım odama doğru yürüyordum.

"Buraya gel ve cevap ver"

Umursamadan odama çıktım. En başından beri kendime verdiğim söz buyduya zaten annemin ve babamın intikamını almak. Kayra konusunda Mert umrumda değildi, ben Kayra ile birlikte olursam babamın intikamını alamazdım Kayradan ayrılmak istemezdim, bu nedenle en doğrusu yapabiliyorken onu hayatımdan uzak tutmaktı.

O farkında değildi ama ben onu çok uzun zaman önce affetmiştim hatta ona hiç kinlenememiştim.

Kendimden nefret edebiliyordum ama Kayradan edemiyordum.

Kapıyı açamaya çalışıyorlardı ama kilitliydi. Ses sinirlerimi bozdu ve kalkıp kapıyı açtım.

İdil saçımdan tuttu beni salona doğru sürüklemeye başladı liseli ergenler gibi.

"Acıyo bırak"

beni salonun ortasına fırlattı.

"2 yılda seni döverek adam edemediğimize göre başka yöntemler denemeliyiz"

Güldüm.

"Seni seviyorum"

"Seni seviyoruz"

"Bende sizi çok seviyorum"

Hint dizisi gibi birbirimizle bakışmaya başlamıştık.

"Açım"

"Hiç doymuyosun ki"

"Sanki sen doyuyosun"

İdil ikimize de yastık fırlattı

"Bıktım boğazınızdan"

Dil çıkarttım, İdil ibne ibne gülmeye başladı.

"Hem kilo alırsan Kayra seni beğenmez"

Bu olayın bu kadar salak saçma bir muhabbete dönüşecegini biliyordum kafamızda onca dert varken normal bir şeymiş gibi Kayra şakası yapıyorlardı.

"Yüz kilo olacağım"

"Aynen görevlere de uzaktan kumandayla katılırsın"

Gülüştük.

Yemek yapmak için mutfağa girdim, acaba Kayra'nın bana olan hislerini Kağan biliyormuydu. Bilse kesinlikle babasına öterdi bu konuda ona güvenmiyordum.

Betül yanıma gelince sormak için bir sakınca olmadığını düşündüm.

"Sence kağan biliyor mu?"

Yamuk gülümseme takındı

"Neyi?"

Sabrımı sınamakta üstüne yok, ona göz devirdim

"Heeee sen ve Kayra olayını diyorsun"

Remsen 12 yaşındaki kız çocukları gibiydim utanmasam ölürümde onunla olmam asla, saçmalama filan diyecektim.

"Bilmemesi daha iyi olur babasının taktiri için Kayrayı satar"

"Tahmin etmiştim"

"Annesi küçükken sürekli Kayra'nın babasına benzediğini söylermiş dediğine göre Kayrayı daha çok severmiş"

"Sevdiği adam onu sevmiyordu, ona benzeyen ve seven bir çocuğu olunca garip hissetmiş olmalı"

"Ben bile bazen Kağanı anlayamıyorum babasını sevmediğine eminim ama sürekli onun taktirini duymak istiyor, en ufak bir mevzuda Kayra'nın adı geçince deliriyor bu sebeple sizi, Kayra'nın açığı olarak görecektir ve babasına söylemekten çekinmeyecektir"

Yemek bitince yine Betül toplamamak için sıyrılmaya çalışıyordu, her zaman ki Betül

"Otur yarın görev var"

Oturdu ve İdili dinlemeye başladık.

"Silah deposu ve orada olacağımızı biliyorlar ama sadece bizim takımın orada olacağını biliyorlar o yüzden 27 kişilik bir ekip bize katılacak toplam 30 kişi olacağız. Normalde plan gidip depoyu patlatmaktı ama plan ortaya çıktı bu yüzden deponun başına en sağlam adamlarından biri olan Hakan Yılmazı koydu adam hem uyuşturucu hem silah kaçakcısı önce ki adama benzemiyor gerçekten çok güçlü. Bizde planı değiştirdik ve adamı indirmeyi amaçladık."

"Güzel plan ben hazırım"

"Bir sorun var"

"Ne?"

"Kağan ve Kayra da orada olacak"