Gözlerimi açmak hiç bu kadar zor olmamıştı, kafamın yerinde sanki ağır taşlar vardı. Gözlerimi açamıyor, karanlıktan kurtulamıyordum.

Çok geçmeden gözlerimin zaten açık olduğunu fark ettim, zifiri karanlığın içinde hareket eden tek organım gözlerimdi. Parmaklarımı bile oynatamıyordum. O kadar korkuyordum ki bütün vücudum alev içinde yanıyor her yerim karıncalanıyordu, bağırmaya bile gücüm yoktu.

Acaba nerdeyim? Annem ve babam beni çok merak etmiştir, polise gitmişlerdir, beni burdan kurtaracaklar emindim.

Beni buraya atan kişi illa ki bana bakmaya gelecektir, öldürmeye bile olsa illa ki gelecek.

Ne kadar zaman geçtiğini tahmin bile edemiyordum. Susuzluktan ağzım kurumaya başlamıştı ve açlıktan midem bulanıyordu.

Beni buraya kapatan her kimse o da gelmeyecek ailem de. Vücudum yavaş yavaş hareket etmeye başlamıştı fakat hiç bir şey göremiyordum hareket etmeye korkuyordum. Zaman kavramının olmadığı bu yerde bir uyuyup bir uyanıyordum ya da korkudan bayılıyordum. Kuru nefesim boğazımı acıtıyordu, göz yaşlarım düştüğü anda kuruyordu, sıcak nefes almamı zorlaştırıyordu. Sanırım bu sefer gözlerim uyku için kapanmıyordu.

Kapalı göz kapaklarımı turunculaştıran ışık gözlerimi yakıyordu. Heyecanla açtığım gözlerimi bir anda geri kapattım, karanlığa alışan gözlerim güneşe yenik düşüyordu.

Bir şekilde açtığım gözlerimle hayatı siyah benekler ile görüyordum. Etrafa göz attım normal bir odadaydım. Gri renk duvar boyası, siyah perde, tek kişilik yatak, oldukca büyük bir giyinme dolabı, ufak bir kitaplık. Kitaplık ve dolap yan yanaydı, yatak camın hemen önündeydi.

Camdan aşağıya doğru baktım oldukça yüksek bir yerdi. Evde kim olduğunu bilmediğimden içimdeki korku daha da büyüyordu. Ayağa kalktım kapıya doğru yürüdüm, kapıya kulağımı dayadım tam o sırada kapı açıldı. O hızla hemen kapının arkasına geçtim duvarla kapının arasında görünmez olmuştum. Hiç ses gelmiyordu konuşmuyordu, eliyle kapının kulpunu tuttuğunu anladığım anda bende diğer taraftan tuttum. Kapıyı kendine çekti tam aksi yönde bende kendime çektim, tüm vücudum korkudan titriyordu. Kapının kulpunu bıraktı ve kapının kenarından tuttu elleri gözüküyordu, beklemediğim anda kapıyı kendine doğru son hızıyla çektı kapının kapanma sesi tüm evde yankılandı.

"Saklambaç oynamıyoruz"

Şaşkınlık içinde dün Semihin yanında gördüğüm çocuga bakıyordum söylediği şey üzerine tek kelime bile edemedim. Ailemin yanına gitmek istiyordum, su içmek istiyordum. Yüzü umursamazdı. Yatağa doğru ilerledi, yatağın üzerini düzeltti ve camı açtı.

"İğrenç gözüküyorsun"

Gerizekalı benimle taşşak mı geçiyordu.

Dolabına doğru ilerlerken fırsat bilip odadan çıktım o daireden çıkmak için koşuyordum kurtulmak istiyordum.

Kapıya geldiğimde kilitliydi. Tek fırsatım buydu. Çaresizce kapının önünde diz çöktüm.

"lütfen bu şarkıda benimle dans et "

Orospu çocuğunun sesi bu oydu bana sigara diye verdiği o her ne boksa onu onun götüne sokmak istiyordum. Birden Berlin "take my breath away" çalmaya başladı. Bu beni daha çok sinirlendirdi. Kalkmadan sağıma soluma baktım hemen sağımda duran ayakkabılıktan uzun çekiceki aldım, gözlerim kağanı arıyordu evde

Çıktığım odanın yanındaki odaya doğru yürürken ne kadar korksamda ona vurma isteğimi engelleyemiyordum belki beni öldürürdü ama bu dürtüye engel olamadım ve daha hızlı yürüdüm

Odanın kapısından içeri baktım kimse yoktu uyandığım odaya nazaran daha temiz ferah gozüken bir odaydı. Arkamdan birini sımsıkı sarılmasıyle irkildim.

Korkuyla titriyordum, beni bırakmadan arka tarafa doğru çevirdi. Orta büyüklükdeki televizyonda take my breath away şarkısıyla dans eden bir çift vardı, bu daha çok gerilmemi sağlıyordu birden kamera zoom yapmaya başladı.

Dans eden kişi babamdı yanında hiç bilmediğim tanımadığım bir kadın ile güle oynaya dans ediyordu. Üzerinde annemin ona özel diktiği koyu lavivert gömlek vardı, bu video üzerinden çok geçmiş olamaz çünkü bu gömleği annem 1 hafta önce babama vermişti.

Daha fazla katlanamadım arkamda duran kişiyi savurmaya çalıştım

"Bırak beni"

Tek kelime etmeden zorlamadan bıraktı. Ona döndüm bakışlarımdan anlayacak olmalı ki konuşmaya başladı.

"Neden seni kimse kurtarmaya gelmedi sanıyorsun. Aptal babana annemle olan ilişkisini bitirmesini söylüyorum yıllardır ama baban ısrarla bu iğrenç ilişkiyi devam ettiriyo. Merak etme seninle bir işim bir derdim yok, seni geri almak karşılığında annemle ilişkisini kesmek."

Babam gerçekten komik adammış. Süslü sevgi dolu espirileriyle annemi de beni de ne güzel şakalamış, annem öğrenirse harap olurdu o babamı çok seviyordu.

"baban birazdan kahramancılık oynayıp seni kurtarmaya gelicek. Sana hiç bir şey söylemememi söyledi eğer söylersem annemi kaçıracagını söyledi, sende insansın sonuçta böyle bir orospu çocuğunun seni daha fazla kandırmasını istemediğim için anlattım."

Tek kelime dahi edemiyordum kafamı televizyona çevirdim siktiğimin şarkısında dans ediyolardı bu şarkı annem ile babamın düğün şarkısıydı. Ne yapıcaktım hiç bir şey olmamış gibi babama mı bakıcaktım yoksa anneme her şeyi anlatacakmıydım.

"N nası öğrendin bu durumu"

Ben üzgündüm o ise öfkeliydi.

"Orospu çocuğu gecen sene ben ve kardeşim evde yokken bize kalmaya gelmiş ve anmemle iğrenç fotoğraflar çekilmişler. Bizim eve 1 gün erken geleceğimizden haberi olmayan annem babanı ..."

"Tamama anladım yeter sus"

Babam hakkında böyle konuşması zoruma gidiyordu toz konduramadım babama ne yapıcam diye düşünürken kağan elini sırtıma koydu.

"Annem dahi olsa yaptığı yanlış, sonuçta baban evli bu ilişki ikisinin ortak kararı yani anneminde suçu var onun adına özür dilerim ve sana o boktan zehir şeyi içirip bodrumda tuttuğum içinde"

"Ben gidicem, babam gelmeden gitmem gerek onu görmek istemiyorum"

"babanla anlaşma yaptım tek başına gitmen bu anlaşmayı bozar"

Üzgündüm ama öfke vücudumu hapsetmeye başlamıştı.

"Merak etme istesede Annen ile görüşemiycek"

Garip garip bana bakıyordu arkadan biri konuştu.

"Ne yapıcaksın babanı eve mi bağlıycaksın"

Dedi alay eder bir suratla.

"Kayra! Kapa çeneni gerizekalı"

Rezil olmuş gibi hissediyordum ki zaten öyleydi daha fazla durmak istemedim.

"Aç kapıyı o gelmeden eve gitmeliyim"

Derin bir nefer verip kapıyı açtı

" tekrardan üzgünüm"

"Bana anlattığın için sağ ol"

Hızla daireden çıktım asansöre bindim. Büyük binadan çıktım okula yakın bir konum olduğunu fark ettim eve gitmek için yola koyuldum. Güneş temedeydi saate bakmak için telefonu mu aradım o dairede olmalıydı büyük ihtimalle, geri dönemezdim babam her an gelebilirdi

Acaba annem beni nerde biliyordu ve kaç gündür burdaydım. Babam çok güzel bir yalan bulmuştur hiç şüphem yok.

Eve vardığımda anahtarım da yoktu zaten evden çıkarken almamıştım. Annem genelde komşuya bir yedek anahtar bırakırdı evde kimse olmadıgında umut ile komşunun kapısını çaldım ve tam tahmin ettiğim gibi anahtarı aldım.

Eve girdim saat 16.45 di günlerden perşembe

Yalnızca bir gün evde yokmuşum.

Gidip duşa girdim rahat bir şeyler giydim.

Kafa dinlemek için şarkı açtım. Bts " Blood Sweat and Tears "

Babam hakkında söylenilen onca söz çok zoruma gitmişti, o şarkıda dans etmiş olmaları, yıllardır bizi kandırıyor olması. Anneme söylemeli miydim ama annem babama aşık.