@atalantee
|
Bir yanda yerde yatan yıllardır annem diye hala masumca sevdiğim kadın yerde cansız yatıyor diğer yandan ölüp ölmediğini bilmediğim babam yukarda ve onu o hale getiren kişi bendim. Evden çıkmadan masadan fotoğrafı aldım, evden çıktım bu öğlen ayrıldığım eve geri gitmem gerekiyordu yapabilecegim tek şey oydu. Polise gitseydim hemen sorguya alacaklardı bir şeyler öğrenmeden hapise giremem. Girip girmeyeceğimi bile bilmiyorum O kadın en sağda duran kadın kağanın annesi onu bulmak ve konuşmak zorundayım. Bilmek zorundayım, saate bakmadan çıktım kaç olduğu umrumda da değil. Tepkisizce yavaş gevşek adımlarla yürüyordum. Neden olanlara aşırı tepki veremiyordum dakikalar önce babamın kafasında küllük parçaladım, babam annemi boğarak öldürdü niye tepki veremiyordum, o kadın annem değilmiş babam bir deliymiş her şey yalanmış neden hissizim.
Eve geldiğimde girip girmemek konusunda kararsız kaldım elim kan içindeydi belkide camdan kesilmişti belki babamın kanıydı üzerimde damla damla kan izleri vardı. Polisi arayıp aramama ihtimalleri arasında gidip gelip içeri girdim dairenin olduğu kata geldim. Kapıyı çaldım beklerken elime baktım, kapı açıldı. Kapıyı açan o kadındı beni süzdü önce kanlı elime sonra da fotoğrafı tutan elime baktı tamamen tepkisiz bir sıfatla bakıyordu. "Ben s " Sözümü kesti "Bugün gelmemesini hep çok istedim ama geldi ve sanırım en büyük suçlusu benim" Söylediklerinden duyacağım şeylerin kalbimi sikeceğini hissettim. "Sizi rahatsız etmeyeceğim bana bildiklerinizi anlatın tek isteğim bu" Kadın beni içeri aldı evde kimse yoktu koltuğa oturdum mutfakta bir şeyler yapıyordu, döndüğünde elinde su vardı masaya bıraktı. Karşıma oturdu güzel bir kadın ellerinde bir doktor edası var yüzü oldukça ciddi "Adım helen" Masaya koyduğum fotoğrafa baktı "Yanımdaki adam eski eşim Mert ve babanın yanında duran kadın annen Ayana" Birkaç saniye sessizce bekledi "Devam et" Derin bir nefes aldı ve devam etti "Ben, Mert, Baban ve annen eski bir devlet kuruluşu üyesiyiz. Devletin gizli pis işlerinin kimsenin haberi olmadan yapıldığı kanlı bir iş ve Mert bu işin başındaki kişiydi. Annen ve baban birbirlerine aşıklardı birbirlerini deli gibi seviyorlardı senin hayalinle yanıp tutuşuyorlardı, her şey çok güzel gidiyordu. Mert annene takıntılı bir sapıktı babanla olmasına katlanamıyordu konu annen olunca herkesi yakacak kadar takıntılıydı. Annen hamile olduğunu söyleyince hepimiz çok sevindik ama bu durum Merti daha çok sinirlendirdi . Annen ve baban kuruluştan ayrılmıştı. Ortalık çok sessizleşti kurluş dağılmak üzereydi devlet bize sırtını döndü ve kuruluş kapandı. Üzerinden 2 yıl geçti siz çok güzel bir yerde mutlu bir hayat sürüyordunuz. Mert babanı öldürüp seni ve anneni almayı kafasına koymuştu. Sinsi bir pusuyla evinize girip babanı öldürecekti. Tüm anlattıkların boyunca hiç yüzüme bakmayan kadın gözlerini bana dikti soğukça.
Babanı öldürmeye geldiği gün babanın kucağında sen vardın ve annen kendini merminin önüne attı. Annen çok güçlü bir kadındı biz uyanacağını düşündük ama kurşun kalbini delmişti"
Ağlamaya başladı hıçkıra hıçkıra, ağlaması gereken benim bu benim boktan hayat hikayem o niye ağlıyor da ben niye ağlamıyordum.
"Mert sevdiği kadını kendi elleriyle öldürdüğüne inanmadı yine babanı suçladı ve seni ondan alacagını sevdiği kadından kalan tek şeyi ona bırakmayacağını söyledi. Baban annenden sonra delirdi kafayı yedi bu saçma planı inşa etti. Sen 18 olana kadar sessiz sakin sıradan bir hayat süreçektin sonra seni yurt dışına yollayacaktı sonra annen öldü diyip senin yanına gelecekti olmadı ona olmayacagını defalarca kez söyledim dinlemedi"
Ne diyecegimi bilmiyordum o kadar tepkisizdim ki sadece bakıyordum o ise ağlıyordu.
"Mert babanı ve seni bulabilmek için kendi çapında bir topluluk kurdu eski kuruluştan bir çok kişi onun emrinde babanı da al git burdan"
"Sen neden o adamdan çocuk yaptın"
Sorduğum soruyla öylece baktı pişman bir suratla "Ona çok aşıktım ona anneni unutturabilecegimi sandım beni sever sandım. Sevmedi"
"Bu planın patlak vermesinin sebebi senin ve babamım oynaşmanız, annemle arkadaş değilmiydin arkadaşına neden ihanet ettin"
"Hepsi Mertin bir oyunu onun nası bir adam olduğunu bilmiyorsun o bir söz söylediği zaman yapmayan ölür bu kişi çocuğu olsa bile"
Ne kadar aptalım hepsi kağanın oyunuydu beni kandırdı bende bana yardım ediyor sandım, son iki gündür yaşadığım hangi olaya üzülmem gerekiyor ne için acı çekmeliyim
"Baban her zaman en yakın dostumdu beni hep destekledi ondan uzak durmamı söyledi ama bilirsin birini sevince elinden ölmeye bile razı olursun"
Hepsi birer hasta hepsi kafayı yemiş hastalıklı düşünceler elleri kirlenmiş pis insanlar. Bende mi onalardan oldum babamı öldürdüm mü? Hıçkıra hıçkıra bağırmaya ağlamaya başladım
"Babam o kadını öldürdü boğarak, benide boğuyordu bende kafasında küllük parçaladım ben onu öldürdüm mü bilmiyorum ben naptım ne yapıcam bilmiyorum"
Ayağa kalktı göz yaşlarını sildi
"Üzgünüm sana yardım edemem çünkü bu konuşnadan sonra büyük ihtimalle bende acınası bir şekilde gebericem, git "
Zaten öğrenmem gerekenleri öğrenmiştim kendi acınası hayatım bana yetiyordu zaten
Fotoğrafı aldım evden çıktım eve doğru koşmaya başladım eve gidip ne bok yiyeceğimi bilmiyordum sadece koştum, geldiğimde kadın yerde morarmıştı ev kötü kokuyordu babamı kontrol etmeye çıktım. Her yer kan içindeydi, babamı kendi ellerimle öldürmüştüm.
Kapı çaldı. Buraya kadar hapise giriyordum en iyisi bu olacak aslında çünkü ben babamı öldürmüştüm
Kapıyı açtım. İki kadın kapıda dikiliyordu ikiside ful siyah giyinmişti yüzleri çok ciddi duruyordu ellerimi onlara uzattım beni itip içeri girdiler. Gözlüklü kadın yerde yatan kadına bakmak için adımladı gözleri çekik olan diğer odaları aramaya başladı. Kapıyı kapattım ve dibine çöktüm. Çok geçmeden çekik gözlü olan tekli koltuğa geçip çok rahat bir şekilde oturdu. Gözlüklü olan uzun koltuğa oturdu ve yanına gitmem için bana el salladı. Çekik gözlü olan konusmaya başladı "Kim olduğunu biliyoruz. Sana bir teklifimiz var" Polis olmadıklarını belliydi ya Mertin adamlarından biriyseler neden bilmiyorum ama yaptığım bu pislikten sonra Mert denilen adamı hiç ciddiye almamıştım.
"Başlarında Mert adında bir adam olan kendilerine Ruh diye hitap eden topluluktan haberin var mı?" "Eski bir devlet tetikçisi Mert Yağız" "Ne istiyorsunuz" Çekik gözlü olan derin bir iç çekti gözlüklü olan söze atladı "Tetikçiler devlet onlara sırt dönünce ikiye ayrıldı. Kendilerine Ruh adı veren topluluk pislik, hırsızlık ve sapkınlık üzerine her işi yaparlar devletin onlara olan ihanetini bu şekilde atmaya çalışırlar. Kendilerine Gölge adı veren topluluk ise devletin büyüklerinin yaptığı ihaneti halktan çıkartılmaması gerektiğini savunan bir topluluk yaklasık 14 yıldır bunun üzerine bu iki çete savaş içerisinde." Bunların benimle ne ilgisi var ya da ne cevap vermen gerekiyor bilmiyodum. "Annen ve baban eski devlet tetikcisi. Anneni kimin öldürdüğünü peşinde kimin olduğunu biliyoruz" Elime baktı ve devam etti "Babanın nası öldüğünüde biliyoruz. Gel bize katıl, intikam için sana güzel bir hediye" İntikam mı? Tanımadığım annemin intikamı, öldürdüğüm babamın intikamı ben bunları yapacak kadar güçlü ve cesur değilim beni bu olanlardan sonra kendimi öldürecek cesaretim bile yok "Normalde isim vermemiz yasak ama ben Betül ve o da İdil korkma sana zarar vermeye gelmedik. Teklif için geldik kabul edersen bir haftaya bu evden olan her şey olamamış olarak sayılacak devletten kopsak bile hala içeride bizi Ruhlara karşı destekleyen iki üç kişi var adli olarak hiç bir şey olmamış sayılacak" Adli olarak işlesin ya da işlemesin babamı ben öldürdüm. Başka bir seceneğim yoktu madem bu bir hediyeydi en iyi şekilde kullanacak her şeye son verecektim
Önce annemin sonra da babanım intikamını alacağım ve bu konu sonsuza kadar kapanacak. |
0% |