@atomparcalar
|
İblis figürlerinden oluşan poligon odasında atış egzersizlikleri yapan Masal , Melek'in dedikleriyle elindeki bıçağı bırakır ve Melek'e döner. '' Ondan hoşlandın mı yoksa? '' Masal göz devirir ve elindeki bıçağı eliyle havalandırarak karşısındaki iblis figürüne saplayarak Melek'e döner. '' Hoşlanmak... buraya sadece ablamın katilini yakalayıp ellerimin arasında can vermesi için geldim.' Melek, Masal'a acı dolu bir bakış atar ve : '' Masal bir intikam uğruna ömrünün getirdiği güzellikleri feda mı edeceksin? '' diye sorar. '' Onu unutmak için bir ömür feda eden sen mi söylüyorsun bunu ? '' Masal'ın sözleriyle Melek başını olumsuz anlamda sallar ve ellerini kalbinin üzerine koyar.: '' Unutmak mı ? Aksine her daim onun varlığını etrafımda hissediyorum sanki hiç kaybolmamış gibi.''diyerek ufak bir tebessüm eder. Masal ve Melek birbirlerine şefkat dolu bakarken kapının sert bir şekilde çarpmasıyla ikiside oraya doğru döner. Barlas öfkeli bir şekilde içeriye girer ve Melek'in karşısına dikilir. '' Senin için ne kadar endişelendim haberin var mı? Neden haber vermeden gidiyorsun !! '' Melek göz devirir ve : '' Burdayım işte. '' Barlas'ın kaşları hayretle havalanır. . '' Öyle mi? O zaman bana neden görevden alındığını ve görevlendirmenin neden Akademi'yi gözetlemek olduğunu açıklayabilir misin? '' Melek 'bilmiyorum' anlamında dudak büker. Masal şaşırarak Melek'e bakar : '' Görevin neden değişti? '' Melek Barlas'ın arkasındaki Masal'a bakar ve '' Olaylar kontrolüm dışında birazcık farklı gelişti diyelim şimdi karıştırma orasını dur. '' Barlas sakinleşmek için arkasına döner ve derin bir nefes alarak tekrar Melek'e bakar. '' Bir halt yemişsin ve bunun sonucunda ceza aldığını düşünüyorum. Haksız mıyım? '' Melek alayla bakar ve : '' Ne o yoksa görevi tek başına yapamayacağın için mi bu kadar tedirginsin? Üzülme koca oğlan Melek ablan sana yardım edecek. '' diyerek Barlas'ın omzuna elini koyar. Barlas, Melek'in bu hareketine göz devirir ve : '' Başını tehlikeye soktuğunu adımın Barlas olması kadar eminim. Lakin sağlıklı bir şekilde yanımda durduğun için bu seferlik olayı gözardı edeceğim.'' diyerek Melek ve Masal'ı kolları arasına alır ve '' Hayatımda en değer verdiğim ailem gibi gördüğüm iki kadının zarar görmesi... '' başını olumsuz anlamda sallar ve sözüne devam eder. '' düşünmek bile beyin nöronlarımın çarpışmasına neden oluyor. Melek ve Masal kıkırdayarak Barlas'a bakar. Masal, Barlas'ın kollarının arasından çıkarak saçını düzeltir. '' Yarım saate eğitim başlayacak beni bırakın da eğitim alanına gideyim. '' diyerek kapıya doğru ilerler. ***************EĞİTİM ALANI***************** Eğitim alanına Savaş ile birlikte bir kız içeriye girer. Bembeyaz saçları, bembeyaz teni ve masmavi gözleriyle sıcacık bir gülümseme ile eğitim alanındaki öğrencilere gülümser. Öğrenciler heyecanla kızın kim olduğunu merak ederken Savaş ile kız öğrencilerin karşısına geçer. Savaş öğrencilerin sesini kesmek maksadıyla hafif öksürür. Öğrenciler sessiz olurken meraklı gözlerle Savaş'ın ne diyeceğine odaklanırlar. ''Arkadaşlar , bugün yeni bir arkadaşınız daha aramıza katıldı. Kendini tanıtır mısın Dolunay? '' diyerek Dolunay'a bakar ve söz hakkını ona vererek bir adım geri atar. Dolunay gülümser ve selamlamak adına elini havaya kaldırır. : '' Merhaba , ben Dolunay. Bundan sonra hep birlikte eğitim göreceğiz. Umarım iyi anlaşırız. '' Savaş, Dolunay 'ın yerine geçmesiyle konuşmaya başlar. "Bugün güçlerinizi nasıl kullanmanız gerektiğini ve bir ekip olarak güçlerinizi koordine bir şekilde nasıl kullanmanız gerektiğini öğreneceksiniz. " Öğrenciler arasından heyecanlı sesler yükselirken Savaş sözüne devam eder. "Gönüllü olmak isteyen iki kişi var mı? " dediği anda birkaç el havaya çoktan kalkmıştı bile. Savaş arkada el kaldırmayan Dolunay'ı görünce gülümseyerek : '' Dolunay yanıma gel hem arkadaşların yeteneğinin ne olduğunu ve nasıl kullanadığın hakkında biraz bilgi sahibi olsunlar. '' diyerek yanına Dolunay'ı çağırır. Dolunay'ın yanakları kızarır ve utanarak Savaş'ın yanına gider. '' Şimdi senin elementine zıt olan bir element seçelim. '' diyerek biraz düşünür ve en önde eli havada olan Berk'i görünce hemen el işaretiyle yanına çağırır. Berk koşarak Savaş'ın yanına gider ve sırıtarak : '' Bu eğlenceli olacak.'' Savaş, Berk ile Dolunay'ı karşı karşıya getirir ve anlatmaya başlar. '' Berk'in ateş elementine sahipken Dolunay'ın buz elementine sahip , bildiğiniz üzere element kullanımları kişiden kişiye değişir. Bazılarınız elementini yakın dövüş olarak kullanır ve yakın menzili vardır bazılarının ise menzili uzaktır, uzaktan kontrol eder. Bazılarınızın güç seviyesi yüksektir bu da elementinin büyüklüğünü genişliğini etkiler vb. bunun gibi bir sürü örnek verebiliriz.Berk uzun menzil ve güç seviyesi yüksek ise Dolunay'ın yakın menzil ve güç seviyesi '' diyerek duraklar ve Dolunay'a bakar. '' Bu biraz arenada Berk'e surpriz olacak anlaşılan.'' Berk şaşırır ve Savaş'a döner. '' Hocam rakibimin yeteneklerini önceden bilmem gerekmez mi ? Hem o benimkini biliyorken benim bilmemem biraz haksızlık oluyor. '' Savaş düşünüyormüş gibi yapar ve öfkeyle Berk'e bakar. : '' Uzman olduktan sonra da artık iblislerin yanına gidip hangi yetenekler bulunuyor acaba siz de, diye de sorarsın sen şimdi ! Berk , zaten zıt element olarak yeterince güçlüsün, bırak bazı şeyleri de detaylı bilme. '' diyerek Berk'i sırtından arenaya itekler. Berk'i arenaya çıkardıktan sonra Dolunay ile Berk'e seslenir . '' Bir kulağınız ben de olsun. Komutlarımı dinleyin.'' Berk ile Dolunay karşı karşıya gelir ve ikiside Savaş'ın hoparlörden çıkan sesini dinlemeye başlar. '' Başlayabilirsiniz. Berk öncelikle senin harekete geçmeni istiyorum.Dolunay sen de hamlesine karşı sadece savunma yapacaksın.'' Savaş'ın komutuyla birlikte Berk' in ellerinden alevler çıkmaya başlar. Dolunay buzdan bir kılıç yapar ve Berk'in hamlesini bekler. Berk'in alevleri üzerine fırlatmasıyla üzerine gelen alevleri buzdan kılıcıyla karşılar. Buzdan kılıca temas eden alevler bir hamlede donar ve kırılann buz parçaları yere düşer. '' Dolunay şimdi hamleni savunmayla birlikte karşı atağa geçip saldırmanı istiyorum. Berk, Dolunay saldırdıktan sonra sadece savunma yap.'' Berk, Savaş'ın talimatıyla alevleri Dolunay'a doğru savurur. Alevler Dolunay'ın üzerine gelirken Dolunay buzdan kılıcı ile alevleri karşılar, alevler donar ve kırılarak parçalara ayrılır. Dolunay savunmasını yaptıktan sonra saldırıya geçer ve Berk'in arkasına kayarak geçer ve Berk'in bedenine dokunur. Dolunay,Berk'in bedenine dokunduğu anda bedeni buz kesilir. Berk hareket edemez ve donakalır. ''Berk neden savunma yapmadın ? '' Berk öfkeli bir sesle : '' Bu kadar hasar vereceğini tahmin edemedim. '' diyerek Dolunay'a döner ve '' Bir zahmet artık beni çözecek misin? '' Dolunay utançla saçının bir tutamını arkaya alır ve '' Pardon.'' diyerek Berk'i çözer. Berk serbest kalmanın verdiği huzurla gerinme hareketleri yapar. '' Berk devam edebilecek misin ? '' '' Evet hocam iyiyim devam edebiliriz. '' diyerek Dolunay'ın karşısına tekrar geçer. '' Sizden örnek bir arena dövüşü yapmanızı istiyorum. Biliyorsunuz ki sizin elementinize sahip bir çok arkadaşınız var onlarada ilham olacak bir şekilde arena dövüşü yapın. Bir sıkıntı çıkması halinde anonstan durmanız için komut vereceğim. '' Savaş'ın sözüyle birlikte Berk hırslı bir şekilde ilk hamlesini yapar ve Dolunay'ın üstüne ateş topları fırlatır. Dolunay, Berk 'in hızlı hamlesine karşı şaşırır ve sendeleyerek birkaç adım geriye gider. Kendisine gelen Dolunay buzdan kılıcı oluşturur ve Berk'in sıradaki hamlesini beklemeye başlar. Berk alevden koca bir halat yapar ve Dolunay'ın ayaklarından tutarak onu yere düşürür. Dolunay ayaklarındaki ateşten halattan kurtulmak için halata dokunur. Ateşten halat Dolunay'ın dokunuşuyla donar ve parçalara ayrılır. Dolunay ayağa kalkar ve Berk'in attığı alev toptan kurtularak yerde kayarak Berk'in arkasına geçer. Berk'e tam dokunacakken Berk, Dolunay'ın hamlesini boşa çıkartarak ateşten halat oluşturur ve Dolunay'ı gövdesinden yakalayarak yere fırlatır. Berk ukala bir şekilde sırıtır ve yerde acıyla kıvranan Dolunay'a bakar : '' O ezik hamleni bir daha uygulayabileceğini sana düşündüren nedir ? '' Dolunay ciddi bir şekilde kaşlarını çatar. : '' Sadece eğitmenin dediklerini uygulamaya çalışıyordum. Canını çok acıtmış olmalıyım, özür dilerim. '' Berk, Dolunay'ın samimi özrüne karşı anlamsızca bir bakış atar ve '' Kimse benim canımı yakamaz buz parçası. Özellikle de senin gibi ufak bir kız çocuğu. '' Dolunay canının acımasını görmezden gelerek güçlükle tekrar ayağa kalktı. Berk, ateşten halatı tekrar yapar ve Dolunay'ı bu sefer arenanın ortasına fırlatır. Dolunay canın acısıyla yattığı yerde kalırken Berk, Dolunay'a yaklaşır ve kindar bir bakış atarak. '' Alevlerimin arasında yanmaya mahkumsun diyerek. '' der. Dolunay , Berk'in bu cümlesiyle geçmişe gider. **********************************
|
0% |