Parla

Tam tamına 5 dakikadır ne o konuşuyordu nede ben, o tam karşıya bakarken ben onun yüzüne bakıyordum eğer istemiyorsa beni söylemeli ki bende ona göre davranayım yani o beni istemiyorsa bende ona Leyla değilim ben düşüncelerim içinde boğulurken o konuşmaya başladı.

Barlas:ilk öncelikle böyle bir şey olmasını kimse istemezdi fakat olan oldu artık bu saatten sonra bizim elimizden bir şey gelmez eminim sana dila çoğu şeyi anlatmıştır ben bir daha dila'nın anlattıkları üzerine bir şey söylemeyeceğim. şimdi söyleyeceklerimi yanlış anlamanı istemiyoruz sadece sizin güvenliğiniz için önemli (bana bakarak) "burdan gidin Parla"burası sizin için güvenli değil

-gidelim gitmesine de nasıl gidebiliriz ki buğranın uçak korkusu var arabayla da en az 9 saatlik yolculuk yapmamız gerek mardinden çıkarken bizi biri görebilir ve bu anladığım kadarıyla iyi bir şey de olmaz

Barlas:yeğeninin uçak korkusu varsa yarın sabah erkenden arabayla gidersiniz sizin arkanızdan da bizim korumalarımız olur yani tamamen güvenli

-tamam o zaman ben gideyim iyi geceler dedim. Barlas sadece kafasını sallamakla yetindi hızlı adımlarla odamıza gittim eğer erkenden çıkacaksak bavullarımızı toplamam gerekiyor buğrayı uyandırmadan odayı topladım sadece sabah kalktığımızda üzerimizi değiştirmek için bavullarımızı kapatmadım.odaya son kez bakıp buğra'nın yanına geçip kendimi uykumun kollarına bıraktım.

Sabah dila'nın beni dürtmesiyle uyandım. Yanıma baktığımda buğra'nın hala uyuduğunu fark ettim

Dila:parla hadi kalkın gitmeniz gerek dedi bende kafamı salladım.dila odadan çıktığında hızlıca duşa girdim üstümü giyindim ve buğrayı uyandırdım

-Buğra'm hadi kalk gitmemiz gerek

Buğra:anne niye gitmemiz gerek ne oldu dedi. Buğra korktuğu zaman bana anne derdi ve bu benim için gerçekten çok özel bir şey

-korkma annecim benim kendi işim çıktı o yüzden gitmemiz gerek üstünü giydirdim sonra arabada bir daha uyursun dedim ve onu alıp banyoya ilerledik banyoda işimizi bitirince onun üstünü giydirdim hemen çıkardığımız kıyafetleri bavula koydum iki bavulu elime alıp odadan çıktık.tam merdivenlerden ineceğim zaman elimdeki bavulların alınmasıyla yana döndüm bu dila'nın en küçük abisi batu'ydu

Batu:günaydın

-gün çok aymadı ama sana da günaydın dedim. O sırada merdivenlerden iniyorduk

Batu:(küçük bir kahkaha atıp bana döndü) doğru diyorsun aslında neyse size görüşürüz demek istemezdim özellikle küçük beye ama bizim de elimizden bir şey gelmiyor bunları yaşamanızı istemezdim özür dilerim

-Sen niye özür diliyorsun ki ayrıca üzücü konuşmaları sevemem dedim. Küçük bir kahkaha attı bende onunla beraber güldüm. Biz sohbet ede ede barlas'ların yanına vardık Barlas batu'nun elindeki bavulları alıp bagaja yerleştirdi

Esma:kızım ben özür dilerim tatile diye geldin evli-

-lütfen böyle düşünmeyin özür dilenecek bir şey yok dilanın isteyerek söylemediğini biliyorum ayrıca dün gayet iyi gezdim bana bu kadar gezmek yeterdi zaten ben gittikten sonra böyle düşünmenizi istemiyorum

Valide Sultan:tamam kızım biz düşünmeyiz ama rica etsem bana numaranı verebilir misin sağ salim gidip gitmediğini söylersin en azından

-tabi vereyim dedim ve Valide hanıma telefon numaramı verdim herkesle görüşüp arabama ilerledim kapımı açıp iceri girdiğinde Barlas yanıma gelip

Barlas:mardinin çıkışına kadar arkadan bende sizi takip edicem dedi ve gitti insan bi- neyse aman birdan gidiyorum bir daha suratını bile görmiycem diye düşünüp arabamı çalıştırdım biz giderken Esma hanım arkamızdan su döktü bizde hemen konaktan çıktık Barlas'ın dediği gibi Mardin çıkışına kadar bizi takip etti.

*Trabzon'dan*

Eve sonunda gelebildik hemen sitenin içine girip arabamı park ettim arkaya baktığımda buğra uyudu uyuyacak kıvamdaydı onu uyandırıp arabadan çıktım bagajdan bavulları alıp eve çıktık direk buğraya pijama giydirip yatağa yatırdım. Benim uykum olmadığı için bavullarin içindeki kıyafetleri ayırmaya başladım

Dila

Parla'ları yolladıktan sonra erkekler işe gitti bizde ev işiydi yemekti derken akşamı etmiştik erkeklerde geldi hemen sofraya oturup yemek yedik sonra her zamanki gibi avluya geçtik çay içerken herkes sohbet ediyordu

Valide sultan:Durun durun parla kızım arıyor

Barlas:hadi aç babaanne dedi. Babaannem ona imalı bir bakış attı ama abim onu hiç takmadı

Valide sultan:alo he vardınız mı iyi iyi

Barlas:babaanne hoparlörü açsana

Batu:abim de baya meraklı Parla'nın sesini duymaya dedi ve kahkaha atmaya başladı

Beran:eeeee tabi oğlum özledi şimdiye

Barlas:ya sabır bizim yüzümüzden kızın başına bir şey gelmesin istiyorum siz ne çıkartıyorsunuz dedi.ben ona bakıp 'tabi tabi' şeklinde kafamı salladım o sırada da babaannem hoparlörü açmayı başarmıştı

Valide Sultan:he parla kızım şimdi hapörlör mu hoparlör mu ne boksa onu açtım herkes sesini duyabiliyor

Esma:kızım ne yaptınız vardınız mı?

Parla:evet evet evdeyiz şuanda

Hasan:iyi iyi bi yaramazlık yoktur inşallah

Parla:bi yaramazlık yok siz nasılsınız?

-Sen iyiysen bizde iyiyiz

Batu:hayır be biz iyiyiz ama (abime bakarak) biri özleminden Karadeniz dağlarını sırtlıyacak dedi. Herkes gülmeye başladı taki Batu abimin ensesine yediği tokatla beraber herkes sustu

Barlas:(kısık sesle) salak salak konuşma dedi.babaannemin yanına gidip telefonu aldı ve hadi biz kapatıyoruz diyip kızın yüzüne telefonu kapattı YÜZÜNE AHHH abi

Valide sultan:mendebur ne yaptınnnn kızın yüzüne telefonu niye kapattın gül gibi gelin gitti vah vahhh

Beran:oğlum naptın

-yuh abi kızın suratına nasıl kapatırsın

Esma:ay oğlum ne yaptın çocuğum hadi ara onu özür dile hadi

Batu:odun dediğimiz de Barlas Zülheoğulu akla gelir

Barlas:NE yaptım sanki lailaheillah hadi ben yatmaya gidiyorum Allah rahatlık versin dedi yukarı çıktı

Valide sultan:mendebur diyorum da kimse bana inanmıyor Esma hanım Esma hanım gül gibi gelin gitti gitti vallahi gitti Allah rahatlık versin dedi oda yukarı çıktı

Ayşe yenge:kıza ayıp oldu

Beran:amann sanki ayıbı biz yaptık yapan uyumaya gidiyor haydi bizde yatalım artık dedi.herkes kendi odasına çekildi bende parlaya ayıp olmasın diye onu aradım

-alo parla abim adına özür dilerim ya kapattı birden

Parla:senin abin varya yontulmamış odun kim o benim yüzüme telefonu kapatır hayır yani belki ben 2 saat sizinle konuşmak istiyorum olamaz mı HAYIR BEN sakin kalmaya çalışıyorum ama o beni sinir edip edip duruyor ben seninle mi uğraşıcam kardeşim ya sende bir daha onun hatası yüzünden benden özür dileme kapatıyorum ben dedi ve kapattı abim kızı ne kadar sinirlendirdiyse artık neyse amann bana ne bende artık yatmam gerektiğini düşünüp yatağa kendimi attım ve çok uzun sürmeden uykuya bıraktım kendimi

^

Sabah annemin beni uyandırmasıyla kalktım saat baya geç olmuş ilk defa bu kadar fazla uyuduğumu hissettim hemen üstümü giyinip sofraya indim herkese günaydın diyip yemeğe başladım yemeğin sonlarına gelirken Barlas abimin telefonu çaldı abim telefona baktığında tarığın görüntülü aradığını söyledi bakalım ne bok çıkacak abim telefonu açtı

Tarık:günaydın zülheoğulları nasılsınız?

Barlas:KES SESİNİ niye aradın

Tarık:ha yani kısacası sadede gel diyosun geliyim (kamerayı başka tarafa çevirip) bak burda kimin oğlu varr (buğrayı göstererek) aaaa bak baba burda söylemeden de geçemeyeceğim karın saatlerdir oğlunuzu arıyor nasıl sana haber vermedi ki şimdi Allah Allah dedi.alaycı bir tavırla

Barlas: KÜÇÜK ÇOCUKTAN NE İSTİYORSUN LAN İT

Tarık:niye öyle diyosun şuanda bu çocuk zülheoğullarının tek varisi değil mi ben mi yanlış biliyorum yoksa yenge hamile mi?

Barlas:LAN İT O ÇOCUĞUN KILINA ZARAR GELSİN SENİ YAŞATMAM İÇİN BANA YALVARACAKSIN BEKLE SEN bekleee dedi bir hışımla kalkıp gidecekken annelere dönüp "yakında düğün var hazırlanın"dedi ve evden çıktı abimin çıkışı ardından bütün erkekler çıktı

-abim düğün mü var dedi ben mi yanlış anladım?

Esma:başkasının düğünü herhalde

Valide Sultan:saçma saçma konuşmayın barlas ve Parla'nın düğünü işte ben parla'yı arıyorum kıza söyleyelim de daha fazla telaş yapmasın sizde artık düğüne hazırlık yapmaya başlayın dedi ve odasına gitti.

-vay be bu biraz garip oldu

Esma:neyse kimleri çağıracağımıza bakalım

-Anne ben kendimi çok suçlu hissediyorum ayrıca parlaya sormadan böyle yapmak ne kadar doğru

Esma:doğru diyorsun aslında akşam herkes gelsin öyle bakarız o zaman

-Anne ben kötü bir şey mi yaptım?

Esma:yok kızım sadece ikisini evlendiriyosun ne olacak amann (!)

-ANNEEE dalga geçme ciddi bir şey söylüyorum

Esma:kızım doğru söylememi istiyorsan bir anda ağzından da çıksa yanlıştı ama abin veya parla bunu sorun etmedi hatırlamıyor musun parla giderken kendinizi suçlamayın dedi ayrıca evlilikleri olursa olacağı vardı ki böyle bir şey oldu canını sıkma haydi kaldıralım şu sofrayı

^

Akşam saat 6 gibi babamlar geldi fakat Barlas abim hala eve gelmemişti ve buğrayı bulup bulmadığını kimse bilmiyordu bu arada parla buraya uçak bileti aldı en erken akşam 7 de olduğu için şuan uçağı bekliyor

Esma:aha geldiler dedi kapının oraya baktığımda Barlas abim kucağında buğrayla geliyordu bize yaklaşırken

Barlas:buğranın uykusu var yatırım geliyorum dedi ve hemen yukarı kendi odasına çıktı 10 dk sonra merdivenlerde hakaretlilik oldu baktığımızda abim yanımıza gelip oturdu

Barlas: çocuğa bir şey yapmamış onu bulduğumda sadece sandalyede bağlıydı biraz bilekleri kızardı

Valide sultan:parla da 1 saat sonrasına bilet bulabildi gece burda olur

Esma:eee şimdi ne olacak

Muhammed:olacak belli itin çocuğu kaçırmasıyla ağalar aramızda bir şeyler olduğunu anladı onlar bir şey öğrenmeden düğüne davet etmek daha iyi olur

-parla'ya da sorsaydık keşke

Beran:neyi soracağız ki yeğeni kaçırılmış olayın ciddiyetinin farkındadır

Valide sultan:mendebur gene siz bir kendi aranızda konuşun anlaşın siz nasıl isterseniz öyle yaparız bizde dedi. İlk birkaç dakika herkes sessizken Batu abim sayesinde herkes sohbet etmeye başladı annemler çeyiz derdinde babamlar ne konusuyo Allah bilir bende işte boş boş oturuyorum. Arada annemlerin sohbetlerine kaynıyorum arada babamlara bakıyor öyle böyle saat tam 00.00 olduğunda kapı çaldı hemen koşup kapıyı açtım karşımda yüzü gözü kırmızı,şiş bir şekilde parla vardı hemen ona sarıldım

-Buğra iyi merak etme hadi gel iceri geçelim dedim oda başını salladı ve beraber salona geçtik

Parla:şey buğra nerde acaba bi ona baksam

Barlas:benin odamda uyuyor dila seni götürsün dedi ben hemen ayağa kalkıp merdivenlere yöneldim arkamdan da parla geliyordu abimin odasının önüne gelince hemen açıp onu içeri aldım parla hemen bugranjn yanına gidip saçlarını öpüp okşamaya başladı 5 dk sonra kalkıp aşağıya indik

Hasan:kızım nasıl oldu da kaçırıldı buğra

Parla:sabah kahvaltı yapmak için dışarı çıkmıştık kahvaltı yapacağımız yerin yan tarafında da park vardı yemeklerimizi beklerken oraya gitmek istedi gitti gözüm aslında hep ondaydı ama garson gelip bir şey sorunca garsona döndüm bir daha başımı çevirince yerinde yoktu her yeri dolaştım ama hic bir yerde bulamadım sonra polise haber verdim 24 saat olmadan bir şey yapamayız dediler sonra zaten beni Valide hanım aradı haber verdi

Barlas:NASIL küçük çocuğu yanlız bırakırsın?

Esma:(uyarıcı bir sesle) Barlas

Valide Sultan: laflarına dikkat et kız olup dirilmis zaten saçma sapan konuşma ha konuşmak istiyorsan çıktı dışarı kendi kendine konuş

Beran:sana fikrini soran olmamıştı

Barlas:sanki yanlış söylüyorum (parlaya bakarak) sorumsuzsun bir çocuğu yankiz bırakmayacağını 7 yaşındaki bir çocuk bile bilir eğer bakamıyorsan ona bakabilecek bir sütü insan var

Parla:NE DİYOSUN SEN BE KİMSİN DE BANA BÖYLE SÖYLEME HAKKINI KENDİNDE BULUYORSUN!!

Barlas:gelecekteki kocan olarak

Parla:NE KOCASI BE SEN BENİM TUVALET TERLİĞİM BİLE OLAMAZSIN dedi. Batu abim kocaman bir kahkaha kopardı sonra herkes gülmeye başladı sadece abim ve parla birbirlerini öldürecek gibi bakmaktan gülmeye zaman ayıramadılar

Esma:tamam çocuklar kimse kimseyi kırmasın oturun konuşacağımız konular var

Hasan:aynen Barlas otur dedi ve ikiside koltuklara otur hemen dedem sözü aldı

Muhammed:kızım dila ve Barlas sana olayları anlattı ama ben bir özet geçeyim biliyorsun dila bir hata yaptı ve bunun bedelini maalesef sen ve Barlas çekmek zorunda kalıyor bu kararı vermek emin ol sadece senin için değil bizim için de çok zor bir karar fakat elimizden bir şey gelmiyor şimdi diyeceksin ne anlatıyorsun diye bunu söylemek benim için gerçekten zor ama biz düşündük ki sen ve Barlas evlenin, buğra oğlum da sizin çocuğunuz olsun hemen karşı çıkma illa bir şeyde anlaşırsınız senden sadece biraz düşünmeni istiyorum en azından bu akşam odana git ve biraz düşün dedi ve hemen kalkıp gitti.babaannem hemen Parla'nın yanına gidip kısık sesle

Valide Sultan:ne karar verirsen ver ben senin arkandayım (herkes sesini duyabilecek şekilde) bende bu mendeburla evlenmek istemezdim dedi lafın altında kalmayan abim

Barlas:ben mendebur falan değilim beni alan böyle alsın

Parla: emin ol seni kimse isteyerek almaz dedi ve odadan bir kahkaha tufanı koptu abim ise sadece göz devirmeye yetindi dedemden sonra herkes yavaş yavaş odalarına dağılmaya başladı parlayla bizde abimin odasından bugrayi alacaktık fakat ikimizde buğrayı taşıyamayacağımızı anlayınca abime söyledik

Barlas:hani beni kimse isteyerek almazdı ne oldu işin mi düştü dedi. Abimin bu tripli hali şaka mı ve bunu parlaya yapıyor

Parla:Sen bunu dün yüzüme kapattığın telefona say dedi.abime de mantıklı gelmiş olacak ki buğrayı alıp Parla'nın odasına koydu ve gitti bende parlaya iyi geceler diyip odama gidip yattım

Parla 

Sabah buğranın bana sarılmasını uyandım biz buğrayla konuşurken dila bizi yemeğe çağırdı hemen hazırlanıp kahvaltıya indik herkes bana çaktırmadan bakmaya çalışıyordu nedenini bildiğim için yalancı bir boğaz temizlenmesine bakışları bana çevirdim

-Ben karar verdim....