Merhaba, ben Marie. Arkadaşlarım Craig ve Tom ile Cadılar Bayramı için hazırlık yapıyoruz. Bu, bizim 13. Cadılar Bayramımız. Bu yüzden özel olması gerek, değil mi? Neyse, şu an dışarıdayız ve balkabağı alacağız, yani alacaktık. Marketin önünde bir tabela vardı: "Cadılar Bayramı bitene kadar kapalıyız." Şehirde tuhaf bir şey oluyordu; her yer karanlıktı, sadece gürültülü bir uğultu vardı.

"Bu gün Cadılar Bayramı olamaz, çünkü en son bir hafta kaldığını eminim," dedi Craig. Bir şey söyleyemeyince Tom da Craig gibi sessiz kaldı. Sonra telefonumdaki takvime baktım. Bugün 31 Ekim'di ve Elana'nın partisi 21:00'de başlıyordu. Saat şu an 20:40 geçiyordu. Eve yıldırım hızında yetiştik. Üçümüzün de görevleri vardı: Craig balkabağı alacak, Tom pastayı yapacak, ben de kıyafetlerdeki sökükleri dikecektim. Craig Sonic olacakmış, bu yüzden onun kıyafetinin söküğünü dikmeliyim. Tom, Inside Out 2 filminden Utanç karakterinin fermuarını dikecek ve ben Ejderhanı Nasıl Eğitirsin'deki dişsiz olacağım, onun da küçük bir söküğü var. Neyse, kıyafet, pasta ve balkabağı tamamlandı ve saat 20:58'di. Partiye 2 dakika kalmıştı. Koşa koşa partiye gidiyorduk ki Elana bizi aradı. Aradığında biz partiye varmıştık, tam zamanında yetiştik sayılır. Biz geldiğimizde parti başlamıştı ve herkes çok mutluydu. Ben balkabaklarına bakarken, bir tanesinin hareket ettiğini bahse girdim. Tom ve Craig'e söylediğimde bana inanmadılar. Gözümü birkaç saniyeliğine avuçladım ve açtığımda balkabaklarının herkese saldırdığını gördüm. Kafamı iki yana salladım. Bir yanda yine partideydik, herkes bana delirmiş gözüyle bakıyordu. Gerçekten delirmiş miydim? Yoksa her şey mi gerçekti? Ben bunları düşünürken parti bitmişti ve evi süslemek için süs almamız gerekiyordu.

"Süs alacağız… Dur bir dakika, Cadılar Bayramı bitti. Biz niye süs alıyoruz?" diye sorguladım Craig ve Tom'a. Tom şeytani bir gülüş attı ve tam söyleyecekken nefes nefese kalktım. Tek düşündüğüm şey rüyaydı.