Ada : " sana diyorum "

Nerdeyse evi turlamıştık o geri geri gidiyor ben ise yüzümde ki sırıtışı bozmadan üstüne yürüyordum

Ada : " binbaşı beni duyuyormusun "

" Evet " dedim kısık bir sesle

Ada : " eee o zaman ben gidiyim yarın görüşürüz "

" Tabi " dedim yine kısık bir sesle

Ada : " benimle oynama binbaşı "

" Seninle oynamıyorum avukat"

Ada : " o zaman niye hala üzerime geliyorsun "

" Bilmem " dedim ve titrek bir nefes verip devam ettim " sence neden "

Ada : " bilmem " dedi az öncekinin aksine sinsi bir sesle devam etti

Ada : " sen neden olmasını isterdin "

" Biraz daha gidersen kapıya çarpacaksın haberin olsun "

Ada : " görüşmek üzere binbaşı"

Diyip ayakkabılarını giymeye başladı

" Mutlaka görüşmek dileğiyle avukat hanım "

Arkasına bakmadan medibenlerden aşşağı indi ben ise eve girip kahve bardaklarını toparladım sonra ise kendimi adanın kokusu ile huzurlu bir uykuya bıraktım

.

.

.

Sabah olmuştu ve ada nın yanına gitmeme tam tamına daha bir saat vardı bu yüzden önce güzel bir duş aldım sonra ise kıyafetlerimi giyip kendime kahve yapmaya başladım

Can : 

Ada dan

Binbaşı dokuzda demişti ve saat sekiz buçuk tu offf çok geç kalkmıştım hızlıca birşeyler giyip kahvaltı için mutfağa gittim

Ada :