7. Bölüm

7. Bölüm

Gizliyazar_1907
ay.gece

7. BÖLÜM

" Komutanım mağaranın arka kısmı bir köy yolu. 5 tane kasalı araç var ve şerefsizler kutularla bir şeyler taşıyor. Muhtemelen bizden haberleri var "

Kulaklıktan Aslan Yüzbaşının sesi duyuldu.

" Derin oraya kimden izin alarak gittin. " Diyen bir öfkeli ses. Derin bu öfkenin aslında kendisine olmadığını iyi biliyordu.

" Komutanım bunu tesise dönünce konuşsak? "

" Tamam. Kaç tane it görebiliyorsun? "

" Komutanım çok kalabalıklar. Her defasında 8 it çıkıyor mağaradan, geri girip çıktıkları zaman farklı kişiler olarak dönüyorlar. "

" Piç kuruları " Diyen İlyas'ın sesi duyuldu kulaklıktan.

" Konutanım plan ne? " Diye sordu Toprak.

" Bence girelim bam bam bam. Hepsini indirelim. " Diyen İlker'e yanındaki Yiğit ters bir bakış attı.

" Pubg oynuyor sanki artist. "

" Oynuyorum komutanım ne var bunda. Ama bs atmayı daha çok seviyorum " Diyerek sırıttı.

Toprak yüz buruşturdu ve " Ergen " Diyerek onu dışladı. Aslında olaya alınmayan Sinan, alınmış gibi yaparak dudak büzdü ve " Aşk olsun komutanım, kırıcısınız. " Dedi. Toprak yav he he diyerek el sallayınca Sinan sırıtarak önüne döndü.

" Muhabbetiniz bittiyse planı anlatıyorum " Dedi konuşma boyunca düşünen Aslan.

" Dinliyoruz komutanım "

" Ozan ve Yakup, dikkatlice Derin'in olduğu kısma gidin. Yakup ve Derin o kısmı kontrol ederken Ozan sen mağaranın yanlarına, yola... Bize destek çıkacak şekilde bomba düzenekleri kur. " Emredersiniz komutanım diyen ikili toparlandı ve dikkatli adımlarla Derin'in oldu kısma, arka tarafa,gittiler.

" Diğerleri de mağaraya yakın bir yerde mağarayı kuşatsınlar. Çok yaklamşayın ama. "

" Emredersiniz komutanım. "

Vakit ilerlemişti. Ozan mağaranın etrafına ve onların kaçabileceği birkaç deliğe düzenek kurarken Derin ve Yakup anlamazca şerefsizleri izliyordu.

" Komutanım bunlar madem bizi pusuya düşürecek ne diye bekliyorlar? " Diye sordu Yakup.

Derin, " Onlar bizimde Aslan komutanımızın yanına gitmenizi bekliyor. Muhtemelen bizi daha gelmedi, bu arka kısmı görmedi sanıyorlar ama yanıldılar. Türk askerinin geç de olsa herşeyden haberi olur. " Dedi.

" Komutanım valla tam bir edebiyatçı yazar gibi konuştunuz ha, bence yeni müfredata sizin sözlerinizi de eklemeliler-" Diyerek Sinan konuşuyordu ki Toprak elinin tersini ağzının ortasına geçirdi.

" Çok boş yaptın Çakmak. Çok. "

Ve timin yeni lakabı da hayırlı uğurlu olsun.

Sinan: Çakmak.

" Komutanım burda bir hareketlilik var. " Diyen Derin'in sesi sıkıntılı çıkmıştı.

" Sorun nedir? "

" Araçlar çalıştırıldı komutanım. Burayı terk edecekler. "

" Ozan onların gideceği yola düzeneği kurdu mu. "

" Daha şimdi başladı komutanım. Yetişmeyebilir. "

" Sikeyim böyle işi " Diye küfür eden Aslan komutan ilk defa ettiği için tim biraz şaşırdı.

" Bizde " Dedi tim çok yaşa der gibi hep bir ağızdan.

" Ozan sen ne diyorsun bu duruma? "

" Yetişir komutanım. Sıkıntı yok"

" Emin misin? "

" Adım emin olmasa da Türk olduğum kadar eminim. "

" Aferin koçum. "

Tim sûkunet içerisinde beklerken araçlar yola çıktı.

" Ozan durum ne? "

Dikmen Timi diken üstünde gelecek cevabı bekliyordu.

" Son dokunuşlar komutanım "

" Arabalar yola çıktı yakalanacaksın."

Ozan sessiz kaldı.

" Eğer olurda bomba patlamaz Ozan yakalanırsa emrimle tek bir it bile bırakmıyoruz. Ozan başarır ve bımba patlarsa işimiz dahada kolaylaşır ama olan değişmez. Her iki seçenekte de nişan al ve indir!

Anlaşıldı mı?! "

" Anlaşıldı Komutanım! "

Uzaktan önce bir patlama sesi duyuldu sonra ise peş peşe iki tane. Anlaşılan Ozan üç düzeneği birden kurmuştu.

" Koçum benim be! "

Mağaradan koşarak hazır bir halde çıkan itler ne olduğunu anlamıyorlardı. Muhtemelen patlamanın olduğu kısımda bir çatışma olduğunu sanarak yok boyu hepsi o tarafa koşmaya başladı.

O sırada Yakup yanında ki taramalı makinesini çıkardı ve " İzninizle komutanım, indirelim mi? "Dedi.

" Geç bile kaldık. "

Yakup emri aldığı vakit makinesini adeta bağırta bağırta şerefsizlere ateş etmeye başladı. Teröristler ne olduğunu anlamadan geberip giderken mağarayı kuşatan tim mağaradan çıkıp ateş etmeye başlayan itlere acımadan sıktı.

Mağaranın arka kısmında teröristler çoğalırken Yakup ve Derin'i kuşatmış bulunmaktaydılar.

Ozan' da kenardan ateş ederek gelirken Derin kulaklıktan " Buraya da bir el atın gardaşlar. Kimin elinde kimin cebinde belli değil amına koyayım" Dedi.

" Burada da durumlar aynı. Biraz daha dayanın geliyoruz. " Dedi Aslan.

Derin karın boşluğunda bir acı hissetti ve acıdan inledi. Hemen geri yere çöküp acıyan kısma baktığında gözleri büyüdü.

" Siktir. "

Vurulmuştu.

Timde ilk vurulan kişinin kendisi olması onu sinirlendirsede yapacak bişey yoktu.

" Komutanın iyi misiniz? Ne oluyor " Diyen Yakup bir terslik olduğu bu anlmıştı.

" Amınoğlu vurdu beni! " Diyerek kayaya tutundu ve öncekinden daha hırslı bir şekilde ateş etmeye başladı.

" Ne? " Dedi İlyas. " İyi misin Üsteğmen? "

" Biz nelere göğüs gerdik komutanım, bir kurşunmu bizi devirecek... " Diye özlü bir söz attı ortaya.

" Size diyorum bu kadın tam bir Edebiyat-"diyerek konuşan Sinan'a yandan bir tekme savurdu Toprak tekrar.

Onların tarafında itler azalmıştı ama arka tarafta dahada çoğaldı.

Gözleri bulanıklaşmaya başlayan Derin hiç bozuntuya vermeden ateşe devam etti. Bu karşılıklı ateş tam 25 dakika sürdü. Derinin görüş bulanıklığı artmış, başı dönmeye başlamıştı. Aslan ve diğerleri o kısmı temizledikleri için yarı yarıya bölünmüş; yarısı mağaranın içinden önemli bilgileri alarak gelirken,diğer yarısı da Derinlerin olduğu bölgeye Kontrollü bir şekilde ilerliyordu.

" Yettik komutanım " Dedi Sinan. O timin doktoru olduğu için hızla Derin'in yanına koştu. Diğerleri hızla ateşe başlarken tim önce Derin'i kısaca süzmüş,iyi olup iyi olmadığını kontrol etmişlerdi. Derin asla yüz ifadesine birşey yansıtmamaya çalışsa da yüzü bembeyaz olmuş ve gözlerinin feri kaçmıştı.

Şerefsizlerin hepsi temizlendi. Toprak, Ozan, Yiğit ve İlker etrafı ve cesetleri kontrol etmek için ayrıldı. Sinan, Derin'in formasını açmış yarasını kontrol ederken Aslan ve İlyas mağaradan çıktı. Aslan'ın elinde bir sürü kağıt ve poşet vardı. Bilgi toplamış olmalıydı.

" Komutanım sağ yakalayacağımız bir adam vardı? " Diye sordu Yakup.

" Artık yok. "

" Neden komutanım? " Diye sordu Derin dişlerini sıkarak.

Aslan ve İlyas onun yanına yaklaştı.

" Tüm bilgileri zaten dosyalara aktarmış. Artık ona gerek yoktu. " Aslan duraksadı ve elini kızın omzuna koydu. " Nasıl hissediyorsun? "

İlyas Derin'e baktı ve yüz ifadesinden her an bayılacak gibi olduğunu gördü. Sonra ise bakışları Derin'in omzunda duran komutanın eline kaydı. Kaşları nedensizce çatıldı ama birşey demedi.

Herkes toplandığı zaman Toprak telsizden helikopter ve sağlık ekibi istedi.

" Komutanım kurşunu şuan burada çıkaramam, kanamayı yavaşlattım ama zaten çok kan kaybetmişsiniz. Uyumamaya çalışın. "

Helikopterin sesi duyuldu ama uykuyu hiç sevmeyen Derin'in çok uykusu geliyordu. Acıyan kısım uyuşmuş ve her tarafı sızlayıp üşümeye başlamıştı. Helikopterin yakın sesini duydu. Muhtemelen inmişti. İlyas ve Sinan ona yardım ederek ayağa kaldırdılar. Ama Derin daha fazla dayanamayarak İlyas'ın kucağına yığıldı. İlyas bunu zaten bekliyordu ama panikledi.

Onlara doğru gelen askerî sağlık ekipleri kızı İlyasın kollarından aldı ve helikoptere taşıyıp müdahele etmeye başladılar. Tim de helikoptere bindiği zaman helikopter havalandı ve artık terörden arınmış şu bölgeye veda ederek oradan ayrıldı.

Helikopter tesise yaklaşırken hemşireler panik yaptı.

" Hastanın nabzı düşüyor. Defiblatörü hazır edin. Oksijen pompasına devam edin. "

Dikmen Timi şu ana kadar soğukkanlı kalsada bu cümleleri duyduktan sonra dahada endişe etmeye başladılar. Hiçbirisi devrelerini, arkadaşlarını, Türk askerini kaybetmek istemiyordu.

Ne kadar şehitlik yüksek bir mertebe olsada şuan zamanı değildi. Onlar öyle düşünüyordu.

Acaba kaderde şehitlik şimdi mi yazılıydı? Yoksa daha zamanı varmıydı?

 

-------------

BÖLÜM SONU

Sizce Derin'e birşey olacak mı?

Timin o anki düşünceleri için ne diyorsunuz?

Daha yeni tanıştıklsrı için çok büyük bir tepki vermediler ama içten içe kendilerini yediklerini size söylemek isterim.

Bölümü dün akşam atmam gerekiyordu ama uyumuşum. Her zamanki gibi yılbaşına uyuyarak girdim😁

Bir bölüm daha yazıyorum, taslaklarda. İnşallah akşama kadar bitiririm.

Mutlu Yıllar.

 

 

Bölüm : 01.01.2025 09:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...