@aybukedenizerayhan
|
Yeni Kız
Selam ben Beyza Deniz. Yani arkadaşlarımın deyişiyle küçük varis. Bugün farklı bir okula yazılmak zorunda kaldım. Babamın iş yerine daha yakın olduğu için beni buraya yazdırdılar. Müdür yardımcısının beni yerleştirdiği sınıf biraz garip ama sorun değil. Sınıfta çok sesiz bir çocuk var ve yanında da iki tane arkadaşı. Ders boş olduğu için telefonumu ve kulaklığımı alıp müzik dinleyerek kitap okumaya başladım. Kitap çok sevdiğim yazarlardan biri olan Wiliam Shakespeare'ın Romeo ve Juliet kitabını okuyordum. Sınıfın sessiz çocuğu yanıma doğru geldi kulaklığımın tekini çıkarttı ve yanıma oturup konuşmaya başladı;
"Selam yeni kız sensin sanırım, hoş geldin" dedi.
"Evet benim, bir şey mi oldu neden yanıma geldin"
"Dikkatimi çektin o yüzden, kitaba o kadar gömüldün ki zilin çaldığını fark etmedin onu haber vermeye geldim."
"Teşekkürler, kantin nerde biliyor musun"
"Bizde kantine gidicez sende gel istersen, hem yerini öğrenmiş olursun"
"Olur teşekkürler"
"Rica ederim KÜÇÜK VARİS bir şey merak edersen ben burdayım" dedi ve gülerek gitti. O benim lakabımı nerden biliyordu. Ben daha okula yeni geldim. Hemen yanına gittim ve "sen benim lakabımı nerden biliyorsun" dedim. Alaycı bir tavırla "kitabın içinde gördüm, kantine gelicek misin küçük varis" dedi. Evet anlamında başımı salladım ve "gözlerin çok keskinmiş" dedim. Gülerek "teşekkürler küçük varis" dedi. Kantine indik, bir masaya oturduk ve konuşuşmaya başladık. Bir süre sonra bir anos sesi geldi
"Çocuklar okulumuzda bir tiyatro gösterisi olacak katılmak isteyenler odama gelip isimlerini yazdırsın." dedi Müdür. Ben hemen gidip ismimi yazdırdım. İsim yazdırmaya gelenler arasında gözüme Kaan ve arkadaşları çarptı. Müdür 1 hafta sonrasına Romeo ve Juliet rolünü çalışıp gelmemizi söyledi. Zil çaldı ve sınıfa geçtik.
Dersimiz boştu ben çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp müzik dinleyerek kitap okumaya başladım. Ben kitap okurken Yiğit yanıma geldi. "Yeni kız sen misin" dedi. Bende kulaklığımı çıkarttım ve "evet ben sınıfa yeni geldim" dedim. Sonra kitabımın konusunu sordu bende "konusu romantik komedi" dedim. Bana baktı ve güldü bana tiyatroya katılıp katılmadığımı sordu bende "tabi ki katıldım" dedim. "iyi şanslar" dedi. Okul bitti eve giderkenKaan ve arkadaşlarıyla. Karşılaştım nereye gittiğimi sordular ben de eve gittiğimi söyledim bi süre birlikte gittikten sonra aynı binada yaşadığımızı öğrendim. Kaan "bu akşam evde bir parti vericez, gelmek istermisin?"dedi bende "olur saat kaçta?" diye sordum "saat 9 da" dedi. Bende hemen eve gidip hazırlandım ve annemin yanına salona gittim ve sofrayı kurmaya yardım ettim. Yemek yedikten sonra annem ve babama "partiye gidebilir miyim sınıf arkadaşım evinde olucak zaten karşı komşumuz" dedim. Annem "tabiki gidebilirsin kızım" dedi. Hemen yemeği yiyip odama çıktım son bir kez aynada kendime baktım ve çıktım. Partiye 1 saat önceden gittim fakat Kaan evde değildi. Kapının üzerindeki nota baktım şöyle yazıyordu "Beyza biz yukarıdaki marketten parti için malzeme almaya gittik birazdan döneriz paspasın altına telefon numaramı bıraktım geldiğinde evde olmazsak ara" hemen eğildim ve paspası kaldırdım gerçekten de bir kağıtta numara yazıyordu. Hemen aradım. Telefon açılınca ses Kaan'ın sesine pek benzemiyordu "alo" dedim bir anda bir ses geldi "Merhaba ben Kaan'ın arkadaşı Ramazan biz 10 dakika sonra geliyoruz haberin olsun" dedi. O an kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu Kaan ben ona ulaşabilmem için numarasını bırakmıştı.
Kısa bir süre sonra Kaan ve arkadaşları gelmişti "çok bekletmedik dimi" diye sordu başımı hayır anlamında salladım. Parti başladı ama biz dışında kimse yoktu "neden kimse gelmedi?" diye sordum. "Beni seven çok fazla kişi yok" dedi Kaan. "Ben seni herkesten çok seviyorum" diye fılısldadım Ramazan bunu duyar duymaz hafifçe güldü. Eve girdikten sonra Kaanların aldıklarını hazırlayıp arkadan bir şarkı açtık ve oturduk. Bir süre konuştuktan sonra "Kendimizi mi tanıtsak acaba" dedim. Kaan "tamam ben başlıyorum ben Kaan Çelik , 18 yaşındayım ve aslan burcuyum" dedi. Ardından "Ben Ramazan Efe Doğan, ben 18 yaşındayım ve yengeç burcuyum" dedi Ramazan sözünü bitirdikten sonra ben hemen söze başladım "Ben Beyza Deniz tekin evet adım soyadım pek birbirine uymuyor ama neyse 17 yaşındayım ve yay burcuyum" dedim. "Ben Ahmet efe Aydın 18 yaşındayım ve yay burcuyum, evet Beyza senle aynı burcuz" dedi Ahmet. Ramazan "Doğruluk mu? Cesaret mi? oynayalım mı?" dedi ben, Kaan ve Ahmet aynı anda "olur" dedik. Şişeyi çevirdik Ramazan bana soruyordu "Beyza doğruluk mu? cesaret mi?" dedi. Azımdan bir anda "doğruluk" çıktı ve ardından Ramazan "Birine aşık mısın?" diye sordu bende hemen "hayır" dedim. Ramazan gülerek "kesin öyledir inandım şu an" dedi. Göz devirerek şişeyi çevirdim ben Kaan'a soruyordum "Doğruluk mu cesa-" derken Kaan bir anda sözümü kesti ve "doğruluk" dedi "benim hakkımda ne düşünüyorsun?" diye sordum. Kaan hemen "kafa dengi sosyal bir kız olduğunu düşünüyorum" dedi. Şişeyi tekrar çevirdik bu sefer Ahmet bana soruyordu Ahmet'in sormasını beklemeden "doğruluk" dedim. Ahmet "Ramazan'ın sorusuna böyle cevap verip göz devirdiğine göre birinden hoşlanıyorsun demektir hoşlandığın kişinin adını söyle" dedi bende "bi tek sana söylesem" dedim "demek ki var" başımı evet anlamında salladım "olmaz herkesin duyması lazım" dedi "tamam" dedim ve söyledim "hoşlandığım kişinin adı Kaan" dedim. Ramazan ve Ahmet bi anda "ooo" demeye başladı durumu düzeltmek için "bu Kaan değil bizim okuldan bir çocuk" dedim. Ramazanda gülerek "evet evet kesin bizim okuldaki başka bir kaandır." dedi. Kaan o sırada bana bakarak hafifçe gülümsedi. Ben utancımdan kızardım kalbim dışarı çıkmak istermişcesine atıyordu. "Neyse ne ben çeviriyorum" dedim. Ahmet, Kaan'a soruyordu "kanka doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu Kaan "cesaret" dedi Ahmet "madem cesaret dedin seni biraz zorlayalım" dedi. Kaan "kanka hadi artık söyle" dedi "o zaman Beyza'yı öp" dedi. Kaan da bende aynı anda "Ne" dedik "Ahmet delirdin mi azından çıkanı kulağın duyuyor mu?" dedi Ahmet "ya bunu kabul et yada Beyza'ya çıkma teklifi et kanka bana ne" dedi. Kaan "senden acısını iyi çıkarıcam bilgin olsun" dedi Kaan bana yaklaşıp beni öptükten sonra delirmek üzereydim. Yanağımın uyuştuğunu hissettim. Kimsenin konuşamadığı, okulun sessiz çocuğu beni evindeki partiye davet etti ve ardından beni öptü. Kalbim dakikada 400 atıyordu sanki. Ahmet ve Ramazan gülmeye başladı fakat ben aldırmadım Kaan "bence biz oyunu bitirelim" dedi bende "bence de" dedim Ahmet "o zaman ben kaçıyorum" dedi "Ahmet sen okulda görecen öldürücem olum seni sen bittin olum bittin" dedi "Yenge sevgiline sahip çık yoksa katil olacak" dedi "Kaan'dan sağ çıkarsan benden sağ çıkamazsın haberin olsun ben senin nerden yengen oluyorum" dedim. Bir anda telefonum çaldı arayan annemdi hemen telefonu açtım "Efendim anne tamam anne hadi görüşürüz" dedikten sonra Kaan hemen "noldu gidiyor musun dedi" hayır anlamında başımı salladım. Ramazan "Acaba biz için bi grup mu kursam nasıl olur sizce?" dedi Kaan ,Ahmet ve ben "tamam bencede güzel olur" dedik. "Beyza o zaman sen bana numaranı ver kaydedeyim" dedi Ramazan "Sen telefonunu ver ben yazarım" dedim ve Ramazandan telefonunu aldım ve numarayı girdim. Bi anda bi bildirim geldi Ramazan sizi *Boş işler bakanlığı grubuna ekledi.* Grubun ismini görünce kendimi tutamadım bi anda kahkaha atmaya başladım. Bir süre sonra Kaan dudaklarını aralayıp "acaba kutu oyunu falan mı oynasak ne dersiniz?" dedi. Bende olur anlamında başımı salladım Ahmet ve Ramazan aynı anda "olur" dedi. Ramazan bir anda "cips ,kola, kilit" dedi ve gülmeye başladı. Ahmet sinirli bir şekilde "ya marketteyken aldım ona sayarsın" dedi. Ramazanda "tamam bu seferlik öyle olsun" dedi ve güldü. Kaan'a doğru sorgular gibi baktım şardığımı fark ederek "onlar hep böyleler birde bunlarla aynı evde kaldığını düşün" dedi ve derin bir nefes verdi. Kahverengi gözleri çok güzeldi. Gülerek başımı salladım. Bir süre sonra Ramazan ve Ahmet'in atışmaları bitmişti. Kaan "biz en son oyun oynayacaktık" dedi. Ramazan da "biz Ahmet'le gidip geliriz hemen "dedi ve içeri gittiler. Ellerinde uno ve monopoly ile geldiler. Ahmet hangisini oynayalım diye sordu Kaan da "bana fark etmez"dedi bende "bana da fark etmez" dedim. Bir süre sonra uno oynamaya karar verdik. Uno yu kutusundan çıkarttık ve karıştırıp dağıttık. Bir süre uno oynadıktan sonra telefonum çaldı arayan babamdı.
"Alo kızım ben işe gidicem geç oldu sende eve geç annen yanlız kalmasın"
"Tamam baba ben eve geçiyorum"
"Tamam kızım görüşürüz"
"Baba sen geç mi gelirsin"
"Galiba geç gelicem kızım"
"Tamam baba görüşürüz"
"Görüşürüz kızım seni seviyorum"
"tamam baba geliyoruz görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Kaan'ın yanına gittim ve " ben artık gidiyim babam çağırdı yarın okulda görüşürüz" dedim. Kaan arkamdan gelip "Beyza doğruluk cesarette yaşananlar için özür dilerim, yani yanlış anlama sen benim sadece arkadaşımsın." dedi. Tam o sırada kalbime bir şey saplandı. Gülümseyerek başımı salladım ve yüzüme yalan bir gülümseme yerleştirdim Ev karşısı olduğu için terlikle gelmiştim. Kapıyı çaldım ama kimse açmadı. Annemin uyuduğunu düşündüm ve cebimdeki anahtarı çıkarttım ve kapıyı açtım. Anneme seslendim ama cevap vermedi. Hemen sesizce mutfağa gittim ve su içtim ve odama gidip üstümü değiştirdim. Anneme tekrar seslendim ses gelmeyince odamın ışığını kapattım ve annemlerin odasına doğru gidiyordum. |
0% |