@aybukedenizerayhan
|
16. BÖLÜM Kaan’a hiçbir şekilde ulaşamıyorduk dün ne olduğu ile ilgili hiçbir fikrimiz yoktu. Ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Ellerim titriyordu. Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydık. Ahmet uyandığımda yanıma geldi. Endişeli bir sesle “yengem iyi misin” dedi. “Kaan nerde” diye sordum. Ramazan “valla yenge bizde bilmiyoruz ki telefonu kapalı polislere falan da söyledik ulaşamıyorlar telefon sinyaline” dedi. Kapı çalındı. Gelen doktordu “geçmiş olsun serumunuz bitti mi diye kontrol edecektim ama bitmiş eve gidebilirsiniz” dedi. Başımı onaylar gibi salladım. Hastaneden eve geçtikten sonra bir süre hiçbirimiz konuşmadık. Bir anda kapı çaldı. Hızlıca kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtığımda gelenin Beren ve Sıla olduğunu gördüm. Beren sıkıca sarıldı ve “bitanem merak etme bir şey olmamıştır hastaneye gitmiştir” dedi. Başımı olumsuz anlamda salladım. İçeri geçtiğimizde biraz konuştuk. Akşam olduğunda Ramazan, Sıla ve Bereni eve bırakmaya gitti. Ahmet yanıma gelip “Beyza bunu sakın unutma sen benim yengemsin, kardeşimsin, ablamsın annemsin arkadaşımsın kısacası sen bana Kaan’dan emanetsin. Seni ilk gördüğünde ‘beyler bu kızı bizim gruba sokalım, eğer bir gün bana bir şey olursa o size emanet ona çok dikkat edin’ demişti çok iyi hatırlıyorum. Ben ne olursa olsun senin arkandayım. Beni ister abin olarak ister kardeşin olarak istersen de bir arkadaşın olarak gör ama seni asla bırakmayacağımı sakın unutma” dedi. Gözlerim dolu bir şekilde sıkıca sarıldım. Gözlerimden akan yaşlar omzunu ıslatıyordu. Bir anda kapı çaldı. Ahmet kapıyı açmaya gittiğinde Ramazan’ın sesi geldi. Nefes nefese kalmıştı. Soran gözlerle bakıyordum. Bir anda elini cebine attı ve bir şey çıkarttı. “Dün Kaan’ın bizi aradığı yerde buldum” dedi. Elinde bir bileklik vardı. Ramazan “abi yalnız söyle bir sorunumuz var” dedi. Ahmet “noldu söyle halledebilirsek halledebiliriz” dedi. Ramazan başını olumsuz anlamda salladı ve “Hakan” dedi. Ahmet’in gözleri faltaşı gibi açıldı. “Ne lan nasıl oha kesin emin miyiz” dedi hızlıca. “Ya ne olduğunu biri bana söyleyebilir mis artık” dedim. Ramazan “yenge olaylar çok karışık en kısa zamanda öğreneceksin” dedi. Ahmet bir anda “abi polise falan haber verelim bari ama ne kadar eminsin bizi arayanın o şerefsiz pislik olduğundan” dedi. Abi telefonunu buldum. Aslında Kaan’ın telefonu salak düşürmüş” dedi ve ekledi “Kaan ile yazışmalarını okudum bizi aradığı yerde buluşmaya sözleşmişler ama nedenini bilmiyorum” dedi. Kafamda bazı şeyler yerine oturmaya başlamıştı. “Bir ara telefonu çaldı telefonun ekranını kapattı ne olduğunu sorduğum zaman da ‘okulda ki takımdan biri maç için aradı’ demişti. Yanlış görmediysem telefonda Hakan yazıyordu” dedim. Ahmet telefonundan bir numara çevirdi. “Alo abi şimdi sana Kaan ile ilgili bir olay anlatmıştım ya bizim elimizde birkaç tane gelişme var” dedi. “Abi şimdi Ramazan geldi az önce dün Kaan’ın bizi aradığı yere gitmiş orda Kaan’ın telefonunu bulmuş. Telefonda Kaan, Hakan diye biriyle konuşmuş tepede buluşmak için ama başka yazışma yok” dedi. Bir süre konuştuktan sonra telefonu kapattı.
Sorular gözlerle ona bakıyorduk. “Bir şeyler bulmaya çalışıyorlarmış” dedi. Bir süre oturduktan sonra “ben yatıyorum iyi geceler bir şey olursa uyandırın. Bir haber bir gelişme falan” dedim ve odaya doğru yöneldim. Üzerimi değiştirmek için dolabı açtım. Dolaptan Kaan’ın sweetlerinden birini çıkarttım ve üzerime geçirdim. Yatağa oturdum ve kulaklığımdan bir şarkı açtım ve yattım. O gece gözüme bir gram uyku değmedi. Kaan’dan bir haber bekliyorum ama çabam boşunaydı. Uyumak için çok çabaladım ama bir şey değişmedi. Sıla, Beren ve birkaç kişiden daha mesaj gelmişti.
Berenim Bebeğim sen hiç merak etme bulucaz elbet bir yolunu Papatyam Bitanem bir şey olursa yaz biz hep burdayız unutma tamam mı
Yüzümde bir gülümseme oluştu. Beren ile konuşmamıza girdim ve yazmaya başladım. Biliyorum bebeğim ama olmuyor işte rahat edemiyorum. Ramazan bir şeyler bulmuş ona da aklım takıldı.
Hemen sonra Sıla ile konuşmamıza girdim ve aynı şekilde yazdım. Unutmam bitanem, Ramazan bir şeyler bulmuş onlara kafam takıldı biraz birdi bir anda oldu her şey zaten.
Müzik açtım ve gözlerimi kapattım. Uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu. Bir süre sonra uyuya kalmışım. Sabah alarmın sesiyle uyandım. İstemeyerek çantama eşyalarımı koydum. Üzerime siyah oversize bir sweatshirt giydim altıma da gri bir eşofman giydim. Saçlarımı yapmak için dolabımdan düzleştiricimi çıkarttım ve fişe taktım. Saçlarımı düzleştirirken kapı çaldı. “Gir müsaitim” dedim. Gelen Ahmet’ti “günaydın yenge” dedi. Ramazan da yanımıza geldi yeni uyandığı belliydi. “Ben biraz hasta gibiyim gelmiyeceğim bugün okula haberiniz olsun” dedi. “Tamam dikkat et kendine bir şey olursa yaz” dedim. “Tamam anne yazarım” dedi Ramazan gülerek. Yanımdaki yastığı yüzüne fırlattım. Okular vardığımızda ilk ders geometriydi. Müdür bir anda sınıfa girdi. “Arkadaşlar bazı sorunlar nedeniyle okullar 1 haftalığına tatil haberiniz olsun” dedi. Müdür tam sınıftan çıkarken sınıftan biri “hocam sorun ne peki niye okul tatil oluyor?” dedi. Müdür geriye doğru döndü ve “Arkadaşlar bir erkek arkadaşınız erkekler tuvaletinde ölü bulundu ve tuvalete kimin girildiği bilinmiyor” dedi. Herkes birbirine bakmaya başladı. “Çocuklar yarın akşam saat 19:00’de polis karakolunda olmanız gerekiyor iyi dersler” dedi Müdür.
|
0% |