@aybukedenizerayhan
|
Ben kendimi sende buldum Eve döndüğümde kendimi biraz yorgun hissettiğim için direk yattım. Babam uyuyordu bir anda telefonum çalmaya başladı arayan Kaan'dı beni bu saatte araması biraz garipti hemen telefonu açıp "Noldu niye bu saatte ardın"
"Tatlım biz doğruluk cesaret oynuyoruz cesaret dedim bana seni arayıp çağırmamı söylediler gelir misin?
"Bu saatte mi?
"Evet hadi hem eğleniriz"
"Tamam hemen geliyorum" dedim ve kapattım. Hemen hazırlandım üzerime beyaz crop altımada siyah eşofmanımı giydim ve çıktım. Hemen Kaan'ın dairesinin önüne gittim ve zili çaldım kapıyı Kaan açtı. Direk içeri yanlarına gittim ve oturdum şişeyi çevirdim ve Ramazan bana soruyordu "Yenge doğruluk mu cesaret mi" dedi biraz düşündüm ve "doğruluk" dedim. Ramazan "Yenge hoşlandığın kişinin adını ve soyadını söyle" dedi. Güldüm ve Ramazana baktım "Ramazan bana artık Yenge demeyin ben sizin yengeniz falan değilim hem rahatsız oluyorum" dedim. O an Kaan bana baktı ve "Tatlım niye rahatsız olduğunu baştan söylemedin." dedi. Ramazan hemen söze atladı "Deniz konuyu değiştirme söyle artık" dedi "Ben zaten söylemiştim adını soyadını hatırlamıyorum" dedim. Sonra şişeyi tekrar çevirdim ve bu sefer Ahmet Kaan'a soruyordu "Abi bu hayatta en çok korktuğun şey ne?" diye sordu Kaan önce bana baktı sonra Ramazana ve ardından Ahmet'e ve bi anda "sizi kaybetmekten korkuyorum" dedi. Bir anda telefonum çaldı arayan babamdı bir anda telefonu açtım babam sinirli değildi "kızım saat gecenin 2 si sen nerdesin" "Baba karşı komşudayım noldu" "Kızım artık eve gel" dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Hemen hazırlandım ve çıkmak için kapıya doğru ilerledim. Tam çıkacakken arkamdan Kaan seslendi "tatlım eve mi gidiyorsun?" dedi. Bende "evet babam aradı beni evde göremeyince merak etti sanırım zaten çok geç oldu" dedim ve kapıyı kapattım. Bir anda kapı açıldı ve "bir şey olursa haber ver" dedi ve kapıyı kapattı. Evin kapısına ve kapıyı çaldım fakat açan olmadı. Cebimden anahtarımı çıkardım. Odama gittim emen üzerime geceliklerimi giydim ve yatağa girdim. Sabah kalktığımda saat 07:30'du kahvaltı yapmadan hazırlanıp çıktım. Çıktığımda karşıda gelen Kaan, Ahmet ve Ramazan'ı gördüm "günaydın" dedi Ramazan. Bende "hayret ilk kez yenge demedin" dedim. "niye şaşırdın YENGE dememi mi bekledin. İstersen derim sen rahatsız olur sun diye sana YENGE demiyorum" dedi Ramazan. Bende "yok ondan değil genelde yenge diyorsun ya ondan dedim cümle arasında da bana 2 kez yenge dedin fark etmedim sanma" dedim. Tam o sırada asansör geldi ve bindik aşağıya indiğimizde Kaan ve Ahmet aralarında konuşuyorlardı. Okul yakın olduğu için yürüyerek gittik. Okula vardığımızda bahçede kimse yoktu geç kalmıştık hemen sınıfa çıktık. Hoca sınıfta değildi sınıftan birinin yanına gidip "hoca neden gelmedi biliyor musun" dedim. Çocuk bana dönüp "sanırım hasta o yüzden gelmedi" dedi. Bende hemen Kaanların yanına oturdum. Ramazan ve Ahmet birlikte oturuyodu. Bir tek Kaan'ın yanı boştu bende çantamı çıkarıp yanına oturdum. Aralarında bir şeyler konuşuyorlardı ben gelince hemen sustular. Ahmet hemen "ooo yenge hoş geldin bizde seni bekliyorduk" dedi . Bende "Ahmet bana yenge deme biz Kaan'la sevgili falan değiliz" dedim. Kaan "doğruluk mu cesaretmi oynayalım mı" dedi. bende "bana uyar "dedim. Ahmet ve Ramazanda olur anlamında başını salladı. Şişeyi çevirdim Kaan bana soruyordu soruyordu "Beyza doğruluk mu cesaret mi" dedi. Bende "cesaret" dedim Kaan "kilit ekranı ve ana ekranını göster" dedi. Bende "ne alaka şimdi başka bir şey gelmedimi aklına" dedim. Ne kadar istemesemde telefonu çıkarıp gösterdim. Ramazan "ooo siz bize şöylemeden sevgili olmuşsunuz. Ayıp oluyor ama kanka kaç yıldır arkadaşız." dedi. Kaanda "kanka ne alaka ben okula yeni gelen biriyle neden sevgili olayım ki hem zaten ben beyzaya bakmam" dedi. Aynı kelime kafamın içinde defalarca yankılandı "ben Beyzaya bakmam ben Beyzaya bakmam ben beyzaya bakmam". Kaan'dan bunu duyunca hemen onların yanından kalktım koridorda biraz yürüdüm ve bir merdivene oturdum. Ağlamak üzereydim bir kapı açılma sesi duydum gelen bizim sıfınftan gelen bir kızdı. Kız "selam ben Beren arkada Kaan ve arkadaşlarıyla konuşuyordunuz ve bir süre sen bir anda sınıftan çıtın bir şey mi oldu" dedi. Bende "yok ya bir şey olmadı" dedim. Kız pek inanmasada "tamam gel sınıfa gidelim " dedi. Sınıfa gittiğimizde Kaan ve ahmat bana soran gözlerle bakıyordu. Bende konuyu değiştirmek için "sizin en sevdiğiniz filim ne" dedim. Kaan'da "biz doğruluk cesaret oynuyorduk en son ona devam edelim ya yarım kaldı" dedi. Tam o sırada anos başladı "çocuklar biyoloji hocanız Defne Özyurt'un spor salonunda ceseti bulundu. Kamera kayıtlarına baktık fakat hiç bir şey bulamadık. Polisler okuldaki herkesin saat akşam 20:30'da karakolda olmasını istiyorum" dedi. Bizde hiç umursamadan kantine indik ve bir masaya oturduk. Bir süre sonra yanımıza bir çocuk geldi ve "arkadaşlar size isim ve soy isimlerinizi sora bilir miyim" dedi. Ona soran bakışlarla baktım Kaan hemen "sana neden isimlerimiz gerekli" dedi. Daha sonra çocuk "arkadaşlar müdür istedi" dedi. O sırada çocuğun konuşma şeklinden anlaşılıyordu yalan söylediği. Ben sustum, olaylar hiç umrumda değildi sabah doğruluk cesarette yaşadığımı hala atlatamamıştım. Ahmet hem:en konuşmaya başladı "kardeşim git yoksa 2. bir cinayet yaşanacak burda" dedi. Çocuk bize korkarak baktı ve "demek ki cinayeti siz işlediniz isimlerinizi söyleyin yoksa ben müdürden alırım" dedi. Bende "madem müdür istedi neden ondan alıyorsun" dedim. Çocuk "neyse ne verin yoksa karakol sorgusunda direk gösteririm sizi öyle şikayet ederim" dedi. Bende "Beyza deniz yaz banane napabilirsin sanki şikayet etsen elinde kanıt yok" dedim. Ramazan'da "Ramazan Efe, Ahmet efe, Kaan" dedi. çocuk elindeki kağıda isimlerimizi yazıp hemen yanımızdan gitti. Bizde eşyalarımı alıp okulum bahçesine indik. Önümüzden geçen bir taksiye bindik, Kaan taksiciye bir konum gösterdi. Bana hiç bir şey söylememişlerdi ve ben daha iki gün önce tanıştığım üç kişiyle bilmediğim bir yere gidiyorum. Bana hiç bir şey söylemedikleri için nereye gittiğimizi bilmiyordum. bende "aşkım nereye gidiyoruz ve neden hiç biriniz bana hiç bir şey söylemediniz." dedim. Ramazan hemen " Ne aşkım mı" dedi. Çok utanmıştım olayı düzeltmek için "ben kız arkadaşlarımla birbirimize hep böyle sesleniyoruz yani ondan alışkanlık oldu." dedim. Ahmet çok büyük bir kahkaha patlattı ve "Beyza sakin ol panikten ne diyeceğini şaşırdın sakin al su iç biraz" dedi ve çantasından bir su şişesi çıkarttı. Tam o sırda Kaan bana bakıyordu dudağının kenarı kıvrıldı. Kısa bir süre sonra taksi durdu ve indik geldiğimiz yer çok sesizdi. Kaan'ın yüzüne sorgular gibi baktım hiç bir şey anlamamıştım. Ramazan hemen konuşmaya başladı "biz her iyi yada kötü olan bir olayda buraya geliriz, biraz dertleşiriz" dedi. Bende " sizi etkileyen ne oldu ki cinayeti siz işlemediniz hem hocada yaşlıydı" dedim. Ahmet dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı "buraya gelmemizin sebebi sensin Deniz sen bizim hayatımıza girdin daha ne olsun" dedi. O an gözlerimin dolduğunu hissediyordum tam o sırada Kaan konuşmaya başladı "Beyza sen benim hayatıma giren en güzel şeysin" dedi. O an sol gözümden bir damla yaş aktı. Ramazan sanki Kaan'a kızmış gibi "abi biz neyiz burda bize bir kere sizi seviyorum demedin ya" dedi. O sırada sinirle güldüm "sen kıskandın mı yoksa" dedim. Ramazan evet anlamında başını salladı. Bu güzel anı bozan bir şey olmuştu bir toplu mesaj tabii ki müdürden gelmişti. Şöyle yazıyordu "çocuklar yarım saat sonra karakolda olun". Saat 19:00'dı hemen kalkıp bir taksi düğmesi bulmak için etrafa bakındık. |
0% |