Notlar

insan başına gelecekleri bilemez

Bir ağaçtataksi düğmesi bulduk. Hemen basıp beklemeye başladık, aramızdaki sesizliği bozan bana gelen mesajdı. Mesaj bilinmeyen bir numaradandı. Mesajda şöyle yazıyordu;

"Kendine dikkat et"

"Hiç ummadığın bir zaman da"

"Bulur seni ölüm"

"İnsan başına gelecekleri bilemez"

Mesajı okuduktan sonra, donup kaldığım için Ahmet telefonu alıp mesajı sesli okumaya başladı. Dördümüze mesaja anlam veremiyorduk. Taksi geldi ve binip karakolu tarif ettik, karakolu tarif edince taksi şöför'ün irkildiğini gördüm. Karakola vardığımızda bütün okul ordaydı. Bir kaç kişinin ifadesi alındındıktan sonra sıra bize geldi, ayrı odalara alındık. Beni sorgulayan polis kırklı yaşlarda bir adamdı. Polis bir anda konuşmaya başladı "sende önce giren Umut Yıldız sen ve diğer 3 arkadaşından şikayetçi olduğunu söyledi. Arkadaşın Ahmet Efe Yılmaz ' kardeşim git yoksa burda 2. bir cinayet işlenecek' demiş. Okulun ilk gününden beri birlikte olduğunuz sınıftan kimseyle konuşmadığınızı söyledi. Bunun nedenini açıklar mısın?" dedi. Bende "yalan söylediği çok belliydi komserim, Ahmet orda sinirlendiği için öyle söyledi. Bizim gerçekten bir suçumuz yok biz hiç bir şey yapmadık." dedim titreyen sesimle. Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum her an ağlayabilirdim suçumuz olmadığı halde suçlu yerine konuyorduk. Birde üstüne hiç tanımadığım bir çocuk bizi şikayet etmişti ve şimdide bu yüzden cinayetle suçlanıyoruz. Polis "tamam şimdi git dosyanı değerlendirip seni tekrardan çağırıcaz gidebilirsin" dedi. Hemen çıktım, Kaan çoktan çıkmıştı yanına vardığımda bana acır gibi bakıyordu. Telaşlı bir şekilde "Beyza iyi misin, elin ayağın titriyor içerde bir şey mi yaptılar yoksa noldu" dedi. Bende "yok sadece beni suçladıkları için biraz panik oldum o yüzden" dedim. Tam o sırada Ramazan yanımıza geldi "o okulda yanımıza gelen çocuk vardı ya şerefsiz bizi şikayet etmiş" dedi. Bir süre sonra Ahmet geldi yüzünden siniri anlaşılıyordu. Tam yanımıza geldiğin de azından bir küfür savurdu bizi şikayet eden çocuk yanımıza geldi ve "gördünüzmü nasılda şikayet ettim sizi hapse attırıcam görüceksiniz" dedi. Kaan bir anda çocuğun boğazına yapıştı ve "bir dahaki sefere ne olur bilmiyorum, ben seni yaşatırmıyım onu hiç bilmiyorum" dedi ve çocuğun boğazını bıraktı. Çocuk koşarak bizden uzaklaştı çocuk gittikten sonra Kaan'a dönüp "ya sen manyak mısın karakoldayız çocuk bizi cinayetle suçluyor, sen gidip çocuğun boğazına yapışıyorsun" dedim. Korkudan gözlerimin dolduğunu hissettim. Kaan gözlerimin dolduğunu görünce beni sakinleştirmek için "tamam tatlım sakın ol, hiç bir şey olmayacak merak etme bu korku o çocuğa yıllarca yeter" dedi. Tam ben sakinleşmeye başladığım sırada bizim sınıftan bir kız geldi "selam ben sıla seni öyle görünce dayanamadım bir şey mi oldu, iyi misin" dedi. Bende "teşekkürler sorgudan sonra biraz tedirgindim bu olayda üstüne gelince biraz kötü oldum. Bu arada bende Beyza Deniz" dedim. Sılada "tamam bir şey olursa haber verin yardımcı olamaya çalışırım" dedi. Bende hafif sırıtarak başımı tamam anlamında salladım. Ramazan "gidelim mi ne dersiniz, sorgudan çıkanlar gidebiliyor diye biliyorum çünkü bizle girenler gittiler dolaşırız hem kafamız dağılır olur mu "dedi. Kaan da" tamam olur Ahmet sen ne derisin gidelim mi" dedi. Ahmet'te olur anlamında başını salladı. Bende "eee nereye gidicez " dedim Ahmet'te gene bizim tepeye gidelim mi ne dersiniz, bence güzel olur" dedi. Kaan ve Ramazan "tamam olur dedikleri için bende tamam dedim. Biraz yürüdükten sonra dertleşme tepesine vardık. Tepenin en boş kısmına oturduk Kaan doğruluk cesaret oynayalım mı he ne dersiniz" dedi. Bende "tamam hem eğlenmiş oluruz hemde kafamız dağılır" dedim. Ramazan da "olur abi bana uyar" dedi Ahmet "tamam olur" dedi. Kaan da "e şişe yok nasıl oynayacağız" dedi tam o sırada yanımıza su satan biri geldi bizde bir tane su aldık. Yarısını çimene döktükten sonra çevirdik. Ahmet bana soruyordu "Beyza d mi c mi" dedi bende "d olsun" dedim. "Geçen birinden hoşlandığını söyledin, bizim okuldan olduğunu da söylemiştin çocuğun sınıf şubesini söyle" dedi. bende " tamam 11/D" dedim. Ardından şişeyi çevirdim bu sefer Ramazan Kaan'a soruyordu "kanka d mi c mi " dedi Ramazan Kaan da cesaret dedi. Ramazan da "kanka sen bittin biz ilk doğruluk cesaret oynarken hani sen Beyza'yı öptün ya hatırlıyorsun diye düşünüyorum aynısını tekrar yap" dedi. Yüzüm kızarmıştı, Kaan da bana bakarak "tamam olur Beyza içinde uygunsa" dedi. Bende "çok saçma ama tamam" dedim. Kaan beni öptüğünde içimin yağları erimişti sanki, içim bi hoş olmuştu. Ahmet ve Ramazan aralarında gülüşüyorlardı. Kaan'ın da benim de yüzüm kıp kırmızıydı. Tekrar şişeyi çevirdiğimiz de Kaan Ramazan'a soruyordu "kanka d mi c mi" Ramazan da "c olsun" dedi. Kaan da "telefon rehberindeki ailendeki kadınlar hariç, arkadaşlarından birini ara" dedi. Ramazan rehberinde gezinmeye başladı. Bir anda benim telefonum çalmaya başladı. Arayan Ramazanda hep birlikte kahkahalara boğulduk. "Abi bendeki ailem hariç kızlardan biri Beyza bende onu aradım" dedi Ramazan. Bir anda Ahmet "Beyza siz Romeo ve Juliet rollerinize çalıştınız mı?" dedi. Bende hayır anlamında başımı salladım. Kaan ise "ben onu tamamen unutmuşum" dedi. Bende "eğer rol ezberindeyse ve istersen çalışalım ne dersin?" dedim. Kaan da "tamam tatlım sen ezbere biliyor musun dedi. bende hayır anlamında başımı salladım. "Ama kitabı yanımda okulda okuyordum. İstersen ordan okuyarak çalışalım ne dersin" dedim. Kaan başını olumlu bir şekilde salladı. "tamam o zaman başlıyorum" dedim ve başladım.

"Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı! Yapamazsan yemin et sevdiğine , vazgeçeyim Capulet olmaktan ben!"

"Daha dinliyeyim mi yoksa açılayım mı ona"

"Benim düşmanım olan adındır yanlızca"

"Nolur başka bir ad bul kendine hem adın ne değeri var"

"Şu gülün adı değişsede kokmazmı aynı güzellikle, nolur bırak at bu adı "

"Senin parçan olmayan bu ada karşılık al bütün varlığımı"

"Alıyorum öyleyse sözünü dinleyerek"

"Sevgilim de ki vaftiz olayım yeniden"

"Romeo değilim bundan böyle ben"

Herkesin bizi izlediğini fark ettim herkes Kaan sustuktan sonra bizi alkışlamaya başladığını duydum. Kaan dudaklarını aralayıp "bence bu rolü biz alıcaz Juliet" dedi. Bende "belki başkaları bizden iyi çalıştı yada ben Juliet olamam sen Romeo olursun nerden bilicez" dedim. Tam o sırada "sayın juliet siz mi susarsınız yoksa ben mi sizi susturayım" dedi bende "yiyorsa sustur lan" dedim. Kaan beni belimden tutum sırtına doğru aldı ve "sorarlarsa susmadığı için sınıf arkadaşı onu kaçırdı dersiniz" dedi. Bende "Kaan beni indirir misin sen benim sınıf arkadaşımsın ve bu yaptığın yüzünden rezil olduk zaten" dedim. Kaan beni yere indirdiğinde Ramazan ve Ahmet kahkaha atıyorlardı. Bende "çok mu komik sizce bu" dedim Ahmet ise "yenge bence komik ama ayıp oluyor" dedi. Bende "Kaan dinlemiyor ki" dedim Ramazan da "yok yenge biz ondan bahsetmiyoruz siz sevgili oldunuz ve bize haber vermediniz ondan bahsediyoruz" dedi. O zaman ikisinide boğazlayasım geldi ama göz devirip geçtim.