Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@aybukedenizerayhan

Ayrılık bazen çok zor olur

 

Tam aramızda konuşurken telefonum çaldı arayan babamdı

 

"Alo efendim baba"

 

"Kızım benim acilen Ankara'ya gitmem lazım paspasın altına anahtar koydum"

 

"Baba noldu neden Ankara' ya gidiyorsun"

 

"Kızım halan doğum yapmış senin okulun var diye çağırmadım ben seni halanın yanında görüntülü ararım tamam mı?"

 

"Tamam baba iyi yolculuklar" dedim ve telefon kapandı. Arkamdan bir patlama sesi geldi, ne olduğunu anlamak için arkamı döndüğümde tam kalbimin altında bir acı hissettim. O an tek duyduğum şey Kaan'ın ismimi haykırışıydı. Yavaş yavaş bilincim kapanıyordu gözlerim kapanmadan gördüğüm tek şey Kaan'ın yüzüydü. Gözlerim kapandıktan 10 15 saniye sonra Ramazanın "ACİL ABULANS ÇAĞIRIN" diye bağırmasıydı. Daha sonra bilincim tamamen kapandı ne bir şey duyuyordum nede göre biliyordum. Gördüğüm tek şey siyah bir perdeyidi, daha sonrasına dahil hiç bir şey hatırlamıyorum.

 

(Kaan'ın anlatımıyla)

 

Beyza'yı ameliyata aldılar kurşun tam kalbinin altında olduğu için ölüm riski yüksekmiş. Doktorlar uzun süredir ameliyattalar. Bir anda ameliyathanenin kapısı açıldı ve içeriden bir doktor çıktı ve "hastamızın kalbi durdu elimizden geleni yapıcaz hiç merak etmeyin" dedi. O an aklımda tek bir cümle yankılandı "kalbi durdu, kalbi durdu, kalbi durdu". Doktora "lütfen bende sizinle içeri gireyim Deniz'i bir kere göreyim" dedim titreyen sesimle. Doktor bana acır gibi bakıyordu ve "seni içeri alamayız ama merak etme elimizden geleni yapacağız" dedi ve tekrar ameliyathaneye gitti. Ahmet "kanka bak sakin ol Beyza güçlü bir kız, tekrardan kalbi atmaya başlayacak eminim. Sen gel şöyle otur sakinleş tamam mı?" dedi. Bende tamam der gibi başımı salladım 10 15 dakika sonra doktor yanımıza geldi. Doktor bu sefer çok mutluydu "hastamızın kalbi tekrardan atmaya başladı ve bizde kurşunu çıkarttık. Kalbi çok kısa bir süre durdu uyandığında Kaan diye birini sayıklıyordu sevgilisi falan mı" dedi. Bende "yok Kaan benim" dedim doktorda "sevgilisi misin" dedi "yok ben sınıf arkadaşıyım" dedim. Doktor hafif sırıtarak "hasta birazdan çıkar yarın taburcu olursunuz geçmiş olsun" dedi ve gitti. O zaman hepimiz çok mutluyduk. Ahmet hemen "bak dediğim gibi oldu çok kısa bir süre durmuş kalbi" dedi. Bir süre sonra Beyza ameliyathaneden çıktı. Yüzü çok soluktu ve çok bitkin görünüyordu hemen yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım. Sanki hiç bir şey olmamış gibi ameliyata girmemiş gibi çok güzeldi. Saatler sonra kavuşmuştuk, dudaklarını araladı ve şöyle dedi "ben ameliyata girdiğimde üzülmedin dimi" dedi. Buruk bir gülümsemeyle "hayır üzülmedim... çünkü sen güçlü bir kızsın sana hiç bir şey olmayacağını biliyordum. Dimi abi demedim mi size Beyza'ya hiç bir şey olmaz diye"

 

(ertesi gün)

 

Bu gün taburcu olucaktım, beni kimin ve neden vurduğunu hala çözemedik. Kaan, Ahmet ve Ramazan aralarında bir şey konuşuyorladı. Birden Ramazan "Deniz biz bir yere gidip gelicez istediğin bir şey var mı gelirken alırız" dedi. Bende "siz gelin yeter, bir şey sorcam" dedim. Ramazan sor anlamında başını salladı bende "babamın haberi var mı bu olaydan" dedim. Ramazan "yok söylemedik istersen haber verelim" dedi bende hayır der gibi başımı salladım. "Görüşürüz sen çıkmadan geliriz yarım saat falan sürer" dedi Ramazan "görüşürüz" dedim. Yarım saat sonra geldiklerinde yanlarında bir doktor vardı. Doktor "çıkış işlemlerinizi yaptıktan sonra taburcu olabilirsin geçmiş olsun" dedi. Kaan "tatlım sana bir süprizimiz var" dedi bende heycanlı bir şekilde "noldu" dedim. Ahmet hemen söze atladı "Beyza senin en çok gitmek istediğin yer neresiydi" dedi. O zaman çok mutlu olmuştum "Kolpa'nın konserine gitmek" dedim, Kaan arkasından 4 tane bilet çıkarttı ve bana uzattı ve "hayallerin gerçek oluyor" dedi. O an onlara sımsıkı sarılmak istiyordum. Ahmet "çıkışını yaptırdıktan sonra hemen gideriz çünkü konser 19:30 da anca gideriz" dedi. Aşağıya inip çıkış yaptırdık, hastanenin bahçesine indiğimizde bir taksi çağırdık. Taksi geldiğinde konser alanının yerini tarif etmeye başladık, saat yedi olmuştu. Taksi konser alanına varınca hemen inip konserin olduğu yere girdik. Kolpa sahneye çıkmıştı söyleyecekleri şarkı "beni aşka inandır". Şarkı başladığında Kaan bana bakarak şarkıya eşlik ediyorduk tabi bende ona bakıyordum şarkının en sevdiğim kısmı geliyordu.

 

 

"Şimdi bana öyle bi' şeyler"

 

"Söyle ki durup dururken"

 

"Tam hayattan vazgeçerken"

 

"Beni aşka inandır"

 

Bu kısım benim en sevdiğim yerdi çünkü bana Kaan'ı hatırlatıyordu. Ramazan ve Ahmet arkada dans ediyorlardı yeni şarkı başlıyordu bu sefer ki şarkı "kafam senden bile güzel" şarkı başlamıştı şarkıda şöyle diyordu;

 

"Anladım hiç kimsenin suçu değil"

 

"Kendim ettim, kendim buldum"

 

"Bu gidişle zaten benim sonum"

 

"Hiç bir hayra alamet değil"

 

"Sussun telefonlar, uyudun mu diye soranlar"

 

"Dokunmasın yalnızlığıma"

 

Ortaokulda en sevdiğim şarkıydı, bazen evde tek başıma kaldığımda telefonumdan şarkıyı açıp şöylerdim. Konser bittiğinde eve yürümeye karar verdik. Eve vardığımda hemen üzerimi değiştirip yatağıma yattım. Biraz sosyal medyada gezindikten sonra uyudum. Sabah kalktığımda saat 06:30 kahvaltımı yapıp hazırlandım. Kaanların kapısını çaldım ama kimse yoktu bende asansöre binip aşağı indim. Okula geç kalmamak için hızlı bir şekilde yürüyordum. Okula vardığımda Kaan, Ahmet ve Ramazan beni bahçenin önünde bekliyorlardı. Kaan hemen yanıma gelip "tatlım neden geldin ameliyattan daha yeni çıktın" dedi. Göz devirerek "ilk ders ne biliyor musunuz" dedim. Ahmet "coğrafya" dedi. Kaan hafif sırıtarak "seni vuranı bulmuşlar" dedi. Bende hemen "kim olduğunu biliyor musun" dedim. Ramazan hemen "Hakan diye bir şeref yoksunu azımı bozmak istemiyorum" dedi. Kısa bir süre sonra zil çaldı ve sınıflara geçtik. Coğrafya hocası "Romeo ve Juliet rolüne ismini yazdıranlar çok amaçlı salona gitsinler seçimler yapılacak" dedi. Kaan ve ben hemen kalkıp çok amaçlı salona doğru yürüyorduk. Çok amaçlı salona vardığımızda müdür "herkes tek tek sahneye çıkıcak" dedi. Kaan bir anda "hocam biz Beyzay'la çıksak olur mu" dedi. Müdürde geçin anlamında elini sahneye doğru uzattı. Müdür "hadi başlayın" dedi.

 

"Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı! Yapamazsan yemin et sevdiğine, vazgeçeyim Capulet olmaktan ben!"

 

"Daha dinliyeyim mi yoksa açılayım mı ona"

 

"Benim düşmanım olan adındır yanlızca"

 

"Nolur başka bir ad bul kendine hem adın ne değeri var"

 

"Şu gülün adı değişsede kokmazmı aynı güzellikle, nolur bırak at bu adı "

 

"Senin parçan olmayan bu ada karşılık al bütün varlığımı"

 

"Alıyorum öyleyse sözünü dinleyerek"

 

"Sevgilim de ki vaftiz olayım yeniden"

 

"Romeo değilim bundan böyle ben"

 

Bizden sonra bir kaç kişi daha çıktı. Bu sefer Eftelya ve Yiğit diye iki kişi çıktı. Müdür "okulun Romeo ve Juliet ünvanını alan öğrencilerimiz Kaan ve Beyza Deniz" dedi. O an mutluluktan ağlamak istiyordum ama etrafta bir sürü kişi vardı. Şeçim bittikten sonra sınıfa döndük. Sınıfa girince yanıma Sıla diye bir kız geldi ve "tebrik ederim" dedi. Bende "teşekkürler" dedim.

Loading...
0%