
Konserde o kadar çok eğlenmiştik ki sabahına hepimiz çok yorgun bir şekilde uyanmıştık. Derslere yetişebilmek için zar zor kalkmıştık.
Sabah uyandığımdan beri başım ağrıyordu. Bugün dersler çok yoğun geçmişti. Hoca blok yapıp erken bıraktığı için Selin’le beraber her zaman oturduğumuz kafede Damla’yı bekliyorduk. Dersten çıkmasına az kalmıştı. Selin, hocanın bugün verdiği grup ödevi hakkında grup arkadaşlarımızdan bilgi alıyordu. Ben ise bugün ki derste çıkardığımız notları düzenliyordum. Ders notlarından kafamı kaldırdığımda Damla’yı gördüm. Koşarak bize doğru geliyordu. Baya baya koşuyordu. Selin’de benim baktığım yere baktı ve Damla’yı gördü. Selin’le birbirimize baktık. Birine bir şey mi olmuştu? İkimizde oturduğumuz sandalyelerden kalkıp, Damla’ya yaklaştık.
“Damla, iyi misin? Birine bir şey mi oldu?” Diye sordum. “Oldu oldu! Bugün açıklanacak.”dedi nefes nefese.
“Ne açıklanacak?”diye sordu Selin.
“Batu Lucas Silver’in konserinde yaptığı etkinliği kimin kazandığı açıklanacak.” dedi. İkimizde kızgın bir şekilde Damla’ya baktık. Korkmuştum.
“Bizde önemli bir şey olduğunu düşünmüştük.” dedi Selin. Damla, ayakta duran bizi pas geçerek masaya oturdu.
“Bundan önemli ne olabilir?” dedi ve benim kahvemden bir yudum aldı. Selin’le beraber yerimize oturduk.
“Ne zaman açıklanacakmış?”diye sordum.
“Batu, instagram hesabından sayaç paylaştı. Açıklanmasına on bir dakika kalmış, üçümüzden birine çıkması için bütün bildiğim duaları okuyacağım.”dedi ve ellerini açıp dua etmeye başladı.
“Derslerine bu kadar azim etsen dönem birincisi olmuştun.” dedi Selin.
Duasını bitirip Selin’e baktı. “Tatlım, ben ilgi alanımla alakalı şeyleri sever,ilgilenirim.”
“Bu bölümü neden seçtin o zaman?”
“Yaptım bir hata. Boşver orasını.”
Her zaman verdiği cevaptı. Her sınav haftasında nefret kusardı. On bir dakika Damla’nın okuduğu dualar ve heyecanı içinde geçmişti. Damla,sürekli Batu’nun hesabını yeniliyordu. Bende tutuğum notları Selin’e gösteriyordum. Freud’un bilinç düzeyi hakkındaki yaklaşımını Selin’e tutuğum ders notları üzerinden tekrar anlatıyordum. Damla’dan bir çığlık koptu. “Arkadaşlar,arkadaşlar!” yüksek bir sesle konuşmaya başladı.
“Bensu,sen kazanmışsın!” dedi ve oturduğu yerden kalktı.
“Ne? Emin misin?”diye sordum.
Damla,bana sarıldı şaşkınlık içinde sarılmasına karşılık verdim.
“Bak.” dedi ve telefonunu gözümün dibine kadar soktu. Telefonu elime alıp,baktım. Asil kazananlarda Bensu Yıldırım yazıyordu. Altta bir tane de yedek kazanan vardı. Heyecanla Damla ve Selin’e baktım. “Ben kazanmışım.” dedim ama sesimin çıktığına emin olamadım. Selin’de bana sarıldı.
Yerlerimize geri oturmuştuk. Ben olanlara inanamıyordum. Acaba beni hatırlar mıydı? O şarkı sözünü yazmakla yanlış mı yapmıştım? Acaba benim gibi başka o sözü yazan var mıydı? Sözü görünce ben olduğumu anlamış mıydı? O yüzden mi ben kazanmıştım? Aklım o kadar karışıktı ki masada konuşulan konulara adapte olamamıştım. Selin,Damla’ya dönmüş “Ettiğin dualar kabul oldu.”dedi.
“Evet, üfff keşke Allah’tan başka şeyler daha isteseydim. Dua kapım açıkmış.” dedi ve bana döndü.
Ne zaman bir şey isteyecek olsa şu an attığı yavru köpek bakışını atardı. Gülerek “Ne istiyorsun?”diye sordum. “Batu’yla tanışmaya bizi de götürür müsün?” Diye sordu. İkisinin de benimle birlikte gelmesini çok istiyordum. “Bende benimle birlikte gelmenizi çok istiyorum. Bana ulaştıklarında bunu onlarla konuşacağım.” Dedim.
Damla,ellerini birbirine vurdu. “Umarım kabul ederler.” ve kahvesinden yudum aldı. Selin,bugün çok sessizdi ve bunun sebebi eski sevgilisi olduğunu biliyordum. Derse girmeden önce Selin’le konuşmak istemişti. Güzel giden iki yıllık ilişkileri vardı. Ne yazık ki Salak Cenk’in aldatmasıyla ilişkileri son bulmuştu. Selin, belli etmese de güvenin sarsılması onu çok etkilemişti. Cenk’le olan ilişkisini her zaman daha ileri taşıyacağını düşünüyordu. Selin,ona baktığımı fark etmiş, iyi olduğunu belirtmek için bana gülümsemişti. Ama ben iyi olmadığını biliyordum. Kalbindeki kırıklıkların gözlerine yansımasını engelleyemiyordu. Telefonuma gelen mesaj dikkatimi Selin’den çekmemi sağlamıştı. Telefonumu elime aldığımda tanımadığım bir numaradan geldiğini gördüm.
“Merhaba, Bensu Hanım. Ben BTG ajansından İpek Demir. Batu Lucas Silver’in yurtdışı kaynaklı ajansının Türkiye kolundaki asistanıyım. Batu Bey’in konserindeki etkinliğe katılmış olup bütün şartları yerine getirdiğinizi gördük. Yapılan kura sonucunda etkinliği sizin kazandığınızı mutlulukla belirtmek isterim. Yarın müsaitseniz Batu Bey,sizinle görüşmek istiyor. Önden bir tanışma için sizi yarın ofisimize davet ediyoruz.” Yazıyordu.
“Merhaba İpek Hanım. Öncelikle güzel mesajınız için teşekkür ederim. Yarın ofisinize gelmek için müsaitim. Saat ve yeri bildirirseniz,sevinirim. Ayrıca sizden ufak bir istediğim olabilir mi?” Diye yazıp yolladım.
“Buyrun Bensu Hanım, yardımcı olabileceğimiz bir durumsa memnuniyetle yardımcı oluruz.”
“Yarın ki görüşmeye iki tane yakın arkadaşımda benimle birlikte gelebilir mi?”diye yazdım.
Kafamı kaldırdığımda Damla, umutla bana bakıyordu. “Yazdım. Cevap vermesini bekliyorum.” Dedim. Başını anlayışla salladı. Telefonuma gelen mesaj sesiyle hemen telefonuma baktım.
“Siz bize ev adresinizi atın şirketimiz sizi ve arkadaşlarınızı alması için araba yollayacaktır. Saat 14.00 size uygun mudur?”
“Uygundur. Teşekkür ederim.” Yazdım ve ev adresimi de yazıp mesajı yolladım. Başımı kaldırıp Damla’ya baktım. Yüzümü düşürdüm. Kötü bir haber almışım gibi ona baktım. “Senin yapabileceğin bi-“ demişti ki sözü yarım kalacak şekilde gülmeye başladım. Bana bakakaldı. Ben gülmeye devam ederken yüzündeki ifade değişti ve oda gülmeye başladı.
“Kabul ettiler dimi?”diye sordu.
Başımı evet anlamında salladım. Sevindiğim diğer durum ise yarın Selin’in az da olsa düşüncelerinin dağılacak olmasıydı. “Sadece kabul etmekle kalmadılar,bizi yarın evden alması için araba yollayacaklarını belirtiler.”dedim. Selin “Çok iyi.” Dedi. “Bu akşam bende kalın. Zeynep, bugün arkadaşında kalacaktı.” Dedim. İkiside başını salladı. Yarın neler olacağını ve yaşayacağımızı çok merak ediyordum.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |