@aybukenurr
|
Batu’nun yüzüne bakakalmıştım. Duyduklarım vücudumda şok etkisi yaratmıştı. Ne söylemek istediğini anlamamış ve hiç tanımıyormuş gibi yapmaya karar verdim. “Eski dost?”dedim. Soru sorar gibi baktım. Yüzündeki gülümseme daha da büyüdü ve gözlerime çok dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Gözlerime bu kadar ayrıntılı bakışı kendimi tuhaf hissetmemi sağlamıştı. Bana bakmaya devam ederken İpek’in seslenmesiyle bakışını o tarafa yöneltti. Bana herhangi bir cevap vermemişti ama ben bakışlarından bana inanmadığını anlamıştım. İpek’in onu çağırmasıyla benden uzaklaşmıştı. Batu’nun gidişiyle kızlar hemen yanımda gelmişti. Damla, çok belli ettiği heyecanlıyla konuştu. “Batu’nun bizi buraya çağırması çok tatlı bir hareket değil mi?”dediğinde Selin’de başını sallayarak ona katıldı. “Gerçekten bizi onun için önemli bir yere getirmesi çok nazik bir hareketti.”dedi Selin. Susmuş tam karşımda duran fotoğrafıma bakıp duruyordum. Şanslıydım ki Batu ve ben hariç başka hiçkimse fotoğrafın bana ait olduğunu anlayamazdı. Ortaokul zamanlarımdan bu yaşıma kadar baya değişmiştim. “Evet,haklısınız. Ama çıkalım artık buradan hem onun özel alanı sayılır. Saat de ilerliyor. Yemek yemeye gideceğiz daha.”dedim ve kızları beklemeden odadan çıktım. Normalde onlar bu kadar hevesliyken heveslerini kıracak bir şey yapmak istemezdim. Onlarla odada durur ve fikirlerini destekleyecek daha çok şey söylerdim. Ama odada kaldıkça kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Kızlarda benim peşimden odadan çıktılar. Bizim odadan çıkmamızla Batu ve İpek’de peşimizden gelmişlerdi. “İsterseniz restauranta geçelim. Yemek yerken de yapacağımız projeyi konuşuruz.”dedi Batu. Hepimiz onayladıktan sonra Damla, Batu’ya odanın ne kadar ilham verici olduğunu hakkında konuşma yapıyor ve odanın tek boş olan duvarına da çizim yaptırabileceğini söylüyordu. Batı’da onu onaylayıp bu fikri düşüneceğini belirtti. Geldiğimiz restaurant hemen denizin dibindeydi. Sert rüzgarın deniz dalgalarına her vuruşunda denizden kopup gelen hafif su parçaları yüzüme vuruyordu. Bu durum yüzümde gülümseme oluşturdu. Denizin kokusu ve sesi beni her zaman rahatlatıyordu. Denizin kokusunu biraz daha içime çektim. Başımı denizden çekip tam karşımda oturan Batu’ya baktım. Batu,hiç üşenmeden soruduğu bütün sorulara özenli ve tatmin edici cevaplar vermeye gayret ediyordu. Damla,özellikle yurt dışındaki A list ünlüler hakkında o kadar çok soru sormuştu ki artık herkes birbirine girmişti beynimde. Damla’nın sorduğu son soru dikkatimi çekti. “Eski sevgilin Isabella hala daha seninle çalışıyor, zor olmuyor mu?”diye sordu. Önümdeki balığın kılıçlarını ayırmaya çalışıyormuş gibi yaptım ama bütün dikkatim Batu’nun vereceği cevaptaydı. “Aslında o kadar da zor olmuyor. Isabella,işinde profesyonel ve başarılı biri. İkimizde ilişkimizin sadece iş için olduğunun farkındayız. Ona göre de davranıyoruz.”dediğinde Türkçesi kulağıma komik gelmişti. Hızlı ve açıklayıcı olmak isterken aksanıyla beraber harfleri kaydırmıştı. Hafif bir şekilde güldüğümde bana baktı. Bende ona baktığımda Isabella ile olan ilişkilerini hatırladım. Sevgili olduklarını biliyordum. Bir yıl boyunca çıkmışlardı. Bütün dünyanın ilgisini çeken bir haber konusu haline gelmişti. Bu yüzden de muhabirler her anlarını takip etmiş ve haber yapmıştı. Damla,her çıkan yeni bir haberde hemen bize de atar ve detaylarını anlatırdı. İlişkisi için ne kadar sevinsem de basının onları rahat bırakmamasına üzülmüştüm. Özel anları çok kısıtlıydı. Ünlü olmanın bedeli de buydu. Restauranta gelirken hiçbir muhabirlere denk gelmemiştim. Özellikle Batu Lucas Silvir'ın Türkiye’ye taşınması herkes de şok etkisi yaratmışken bütün dünyanın gözü Lucas’daydı. Gözlerimi restronta gezdirdim. Burada insan da yoktu. Merakla Batu’ya baktığımda onun da bana baktığını gördüm. “Burada bizim dışımızda başka birileri yok.”dediğimde sesim netlikten ziyade soru barındırıyordu. Benim konuşmamla Selin’de konuştu. “Aslında bunu bende farkettim. Yarım saatten daha fazladır buradayız. Bu kadar iyi bir konumu olan bir restoranda nasıl bizim dışımızda başka birileri olamaz diye soracaktım. Tabi Damla,kendi sorularından başkalarında konuşmasına izin verirse!”diye hafiften Damla’ya susması için sinyal yolladı. Damla’nın göz devirmelerine bakarsak çok da Selin’i umursamıyordu. “Basınla aram biraz problemli. Sizi de rahatsız etsinler istemedim.”dedi. Damla’da “Sende restrontı kapattın?”dediğinde sesindeki soru çok farkedilirdi. Batu, direkt “Evet.”dediğinde kızlarla bakıştık. Damla,tekrar konuşmak için yeltenmişti ama bu sefer ondan önce davrandım. “İyi düşünmüşsün. Teşekkür ederiz. İstersen artık projeyi konuşalım.”dedim. Şaşkınlıkla Batu’ya baktım. O ise bana heyecanla bakıyordu. Beraber Türkiye’yi dolaşmayı teklif ettiğinin farkında mıydı? |
0% |