@aybukeservi
|
Bölüm Şarkısı: Dedublüman- Sakladığın Bir Şeyler Var Büge Keden Masamda not bulmamın arasından 3 gün geçmişti. Etrafıma bakınmıştım görebilmek umuduyla ama görememiştim. Oturup poşeti içine baktığımda krem ve bandaj olduğunu görmüştüm. O gün hesabımı çalan çocuğa, adını hala bilmiyorum, yazmıştım notu onun koyduğunu düşündüğüm için. Masama notu ve poşeti koyan o çocuktu. Notu masamda bulmadan önceki gün aklıma gelen bir fikirle çantamdan kağıt çıkarıp dinlediğim bir şarkı adı yazmıştım. Onun çalmasını istiyordum, onun sesinden duymak istiyordum bir de. Üniversitenin olduğu sokakta Elektro Gitar çalan bir çocuk vardı, Oykun Fahat. Her gün, gelir ve etrafındakilere mini konser verirdi. Güzel çalıyordu ve seçtiği şarkıyı da anlamlı seçiyordu. Çocukta bir şey vardı, çaldığı bazı şarkılarda gözlerime bakarak sözleri okuyordu. Etraftakileri umursamıyor ve sanki içinden geldiği gibi hareket ediyordu. Duygularıyla mantığını bir arada kullanıyordu. ' Dedublüman - Rüya Gibi ' şarkısını söylemişti kılıfına yazdığım kağıdı attıktan sonra. Yine gözlerime bakarak söylemişti o şarkıyı. Şarkıyı bitirince gülümseyip yine bir şarkı yazmıştım bir kağıda ve kılıfına atıp eve geçmiştim. O günün içinde hesabımı çalan çocuk da aynı şarkıyı göndermişti bana. Beni takip mi ediyorsun diye sorduğumda, şarkıyı dinlerken aklına benim geldiğimi söylemişti. Aynı okulda olduğumuzu söylemişti, devamında da kendini göstermeden onu bulmamamı istemişti. Ertesi gün, işlerim olduğundan dolayı dışarıdaydım gün boyu. Telefonumu elime alıp anca gece bakabilmiştim, o çocuk mesaj atmıştı yine. Ama bu sefer sorduğu soru çok özelimdi. Beni kahreden bir konuydu. Bu Melih denilen arkadaş kim? diye sormuştu bana. Bir daha sormaması üzerine söz alıp anlatmıştım eski sevgilim olduğunu. Anlatmasaydım sürekli soracaktı çünkü hesabıma yazıp duruyormuş. İçimden gelen bir hisle bana yazan çocuğa güvenip anlatmıştım. Sabah dersimiz olduğundan dolayı İriz'le saat 09.00 gibi kalkıp hazırlandıktan sonra evden çıktık. Evden kahvaltı yapmadan çıktığımız için okulda yapmayı düşünmüştük. Binaya girdiğimizde direkt kantine gittik ve İriz'i masa bulması için yolladıktan sonra alacaklarımı aldım ve İriz'in yanına geçtim. Tepsiyi masaya koyarken gitar çalan çocuğu gördüm, Oykun'u. Sürekli göz göze geldiğimizden ufak bir baş selamı verip masaya oturdum. Yemeği bitirip dersin olduğu Amfi'ye girdik ve 5 dakika sonra derse geçtik. Dersin bitiminde sıkıldığımızdan dolayı kantine geçtik ve sohbet etmeye başladık. Aradan zaman geçtikten sonra arkamızdan Pamir gelmişti sessiz hareketler. Arkadan sarıldığında karnına yediği yumruk onu iki büklüm etmişti. Endişeyle ona dönünce haline baktım. Aniden doğrulup sarıldı bana gerizekalı. Ben de sarıldım ona ve ayrıldıktan sonra masaya geçip konuşmaya başladık. Bugün fazla dersimiz olmadığından dolayı kayalıklara gittim. Sıkılmıştım artık her şeyden. Melih sürekli bana yazıyordu. Peşimi bırakmıyordu sülük gibi. Bana yazan çocuk sosyal medyada süreki mesaj atıyordu. En sonunda telefonu elime alıp mesaj attığımda Senin için dünyaları ayağa kaldırdım sen nerdesin? diye sordu. Ona bir şeyler anlatınca rahatladığımdan anlattım yaşadıklarımı. Neden benim için endişelendiğini sorup biraz terslediğimde cevap vermedi. Aradan birkaç saat geçtikten sonra bana yazan çocuktan mesaj geldi. kdnbuge: Naber Güzel Göz? Tanıştığımızdan beridir Güzel Göz diyordu. Merak edip ona sordum bu sefer neden böyle dediğini. bugekedn_0: Neden bana sürekli Güzel Göz deyip duruyorsun? kdnbuge: Gözlerinden hayatının yaşanmışlığı gözüküyor. Hayatında çektiğin acılar seni güçlendirmiş. Karşımda gücü alaşağı edilemeyen bir kadın olduğu için öyle sesleniyorum sana.
Doğru tahmin ediyordu. Güçlü görünmem, güçsüz olduğumu göstermiyordu. Ama ben biliyordum, güçsüzün tekiydim sadece dışarıya karşı güçlü görünmeliydim. Ben de ona karşı bir isim bulmuştum. Sonuçta onun kim olduğunu bilmiyordum ve ona seslenmem gerekiyordu. İyiyim, sen nasılsın Giz? yazmıştım bu sefer ben de ona. Bana Pandora'nın Gizemli Kutusu'nu anımsatıyordu. Gizli saklı işler, gizli hesaplar... Sohbetimizin devamında sabah İrizle birlikte otururken Pamirle bizi görmüştü ve onu merak edip sormuştu. Neden sorduğunu bilmiyordum ancak ona anlatmıştım Pamirle İriz'in kim olduğunu. Ona cevap verdikten sonra birkaç dakika bana yazmadı. Sonra geri geldiğinde nereye gittiğini sorduğumda dalgaya aldı beni ve iyi geceler dileyip sohbetten çıktık. Salona gittim ve profesörün verdiği ders görevini İrizle bitirdikten sonra biraz konuştuk. Bir şeyler atıştırıp film izledik ve yattık. Sabah alarmı kapatmak için elime telefonu aldığımda Melih'in hesabından bana bir sürü mesaj attığını gördüm. Hiç birini okumadım ancak iki tane mesajı dikkatimi çekti.
mel_cn: Kendine derman bulmuşsun Dermansız. Sevgiline söyle benimle uğraşmasın. bugekedn_0: Ne sevgilisi, şizofrene mi bağladın iyice? mel_cn: Ben şizofrene bağlamadım, Eski hesabına mesaj gönderdim. Ama sevgilin, Büge'nin peşini bırak yoksa ben bıraktırırım dedi. bugekedn_0: Mallaşma, sevgilim yok benim. Ayrıca bana yazma dedim sana. Siktir git diyorum anlamıyorsun. Bırak. Bu hesabını da engelledim. Sevgilin derken ne diyordu bu? Bir dakika, eski hesabımı bana yazan çocuk almıştı. Melih'le olan sohbetten çıktım ve Giz'in sohbetine girip ona yazdım. bugekedn_0: Neden Melih'e sevgili olduğumuzu söyledin? kdnbuge: Senden kopması için, kanatlarını daha fazla incitmemesi için söyledim. Bana neden bu kadar karışıyorsun diye sorduğumda söylediği cevap ' Sen incindiğin zaman, ben oluk oluk kanıyorum Güzel Göz... ' oldu. Beni kendimle bırakmalarını söyleyip Giz'i engelledim. Bütün sıkılmalarımın, canımın acımasının nedeni başkaydı. Benim kendi derdimle olan ilgili bir şeyden dolayı dolarak son noktaya gelmiştim ve Giz'e patlamıştım. Benim hatırlamak bile istemediğim başka bir olay vardı, hiç kimseye anlatmadığım. Profesörün verdiği görevi teslim etmemiz için okula gitmemiz gerekiyordu. Hazırlanıp evden çıktık ve İriz'in arabasına bindik. Erken çıkmıştık çünkü iki gündür kahvaltı yapmıyorduk. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra ödevi teslim ettik. Ders bitiminden sonra İriz eve geçti, ben de Oykun'u dinlemeye gittim çaldığı yere. Yanına gittiğimde çoktan şarkı söylemeye başlamıştı, geç kalmıştım bugün. Ve gözümden benim sevdiğim şarkılardan birini çalması kaçmamıştı. '' ...Sensiz ne haldeydim, her gece öldüm. '' Şarkının son sözlerini de söyleyerek eşyalarını topladı. Yüzü bugün biraz asıktı, her zaman olan mutluluğu yoktu. Bir şeye canı sıkılmıştı herhalde. Oykun'un toplanıp gitmesinden sonra ben de otobüse bindim ve eve gittim. Eve geçtiğimde İriz'e selam verdim ve yemeğimi yedikten sonra odaya çekildim. Sakin kafayla dün Giz'le olanları düşündüm. Ona haksızlık etmiş, başkalarına olan sinirimi ondan çıkarmış ve konuşmamızı kesmiştim. Ani bir kararla Giz'in engelini kaldırdım ve ona yazdım. bugekedn_0: Neden böyle yaptın? Ona öyle söylemendeki amacın neydi? kdnbuge: Sen incinirsen ben daha fazla kanarım demiştim... Bugüne kadar üzerine fazla gelmiş ve ben de bunu öğrenince içimden geleni yaptım. Hiçbir insan, başka insanın sınırları ihlal edemez ve onu incitemez. bugekedn_0: İnsanlara karşı duyarlı olman hoş. Son dönemlerde kimse böyle değil. Bunu yaptığın için teşekkür ederim ancak bir daha yapma. Pekala, nasıl devam ettireceğiz bu yalanı? kdnbuge: Onu, o zaman düşünürüz Güzel Göz. Zamana bırakalım şimdilik. bugkedn_0: Tamam, sana güveniyorum. kdnbuge: Ben de sana güveniyorum Güzel Göz. bugekedn_0: Şimdilik ikimize de iyi geceler. Neticede ne getireceği belli olmaz yarınlarımız var. kdnbuge: Aynen öyle. İyi geceler Yarınların Kızı, iyi geceler...
Böylelikle kendini bana affettirip günü kapatmış oldu beyefendi... |
0% |