@aybukeservi
|
Bölüm Şarkısı: Yaşlı Amca - Yakamoz Güzeli Oykun Fahat Son dönemin popüler şarkılarından Ne Söz Ne Saz şarkısının cümlesini Büge'nin gözlerine bakarak söylediğim için etraftan sesler geldi. Onları dikkate almadan söylemeye devam ettim. Şarkı bitince ' biraz daha ' nidalarıyla iki şarkı daha söyledim ve sahneden inip bizimkilerin yanına geçtim. Masaya yaklaştığımda sesimin güzel olduğunu söylediler, Büge hariç. '' Sence nasıldı Büge? Etraftakilere katılıyor musun? '' dediğimde kafasını sağa sola salladı ardından devam etti. '' Ben etraftakilere katılmıyorum, güzel söylemedin. Bence şarkıyı benliğinden bir parçayla konuşturdun. '' Sözlerine gerçek anlamda hayran kaldım. Tebessüm edip teşekkür ettim. Barın'a döndüğümde bir şeyleri çözmeye çalışırmış gibi gözlerini kısmış, bize bakıyordu. Göz göze geldiğimizde sonra anlamında kafasını salladı ve önüne döndü. Mekanda biraz daha durduktan sonra saatin gece yarısına doğru yaklaşmasıyla herkes taksiyle ya da arabayla evlere gideceklerini söyleyince mekandan çıktık. Yorgunluğumu atmak için duşa girdikten sonra üzerimi değiştirdim ve mutfağa geçtim. Kupaları çıkarıp kahve yaptım ve Barın'a gelmesini söyleyip balkona çıktım. Biraz hava almak iyi gelecekti. ' Kafan ıslak dolaşma, hasta olup başıma kalacaksın. ' derdi annem. Kısa süre önce konuşmuş ondan sonra konuşmamıştık. Hem vize haftası da yaklaşmıştı, ondan önce onları görmeye gitsem iyi olacaktı. Barın'ın gelmesiyle hem sohbet ettik hem de kahvelerimizi içtik. Kupaları yıkayıp tekrardan salona geçecekken camdan karşı evin camına gözüm takıldı birden. Bir kız, sapsarı civciv tulumuyla evin içinde zıplayıp yan tarafına gel işareti yapıyordu.O sırada Barın içeri geldi. '' Gördün mü karşıdaki kızı? '' '' Evet, gördüm. Ne kadar güzel kafasına göre hareket etmesi. Şu an bir çok insan, elalem ne der düşüncesiyle istediği gibi davranmıyor. '' dediğimde haklısın anlamında kafasını salladı. Tekrardan cama baktığımda kızın yanına bu sefer başka kız gelmişti ve dans ediyorlardı. Evlerinde ışık yoktu ve en üst katta yaşadığımız için sokak lambalarının ışığı evin içine vurmuyordu. Bu yüzden kim olduğunu anlayamadım ama eğlendikleri belliydi.. Kızları görünce aklıma Büge geldi ve Barın'a iyi geceler diyerek odaya gittim. Telefonu duşa girmeden önce şarja takmıştım. Şarjdan çıkarıp yatağa oturdum ve Büge'ye mesaj attım.
giz_yarali: Merhaba Güzel Göz. Mekan değişikliğine gitmişsiniz?
bugekedn: Evet de sen nerden biliyorsun diyeceğim. Beni takip ettiğinizi unutmuşum Giz Bey.
giz_yarali: Takip ediyorum ama bir farkla. Bundan senin de haberin var.
bugekedn: Bu, kızmadığım anlamına gelmez. Taciz ediyormuşsun hissiyatı veriyor bilmeyene.
giz_yarali: Bunu yapmayacağımı asla unutma. İstemediğin halde rahatsız edecek insan değilim. Seninle denemeye karar vermiştik. Bir şans verdin bana, ben de onu kullanıyorum.
bugekedn: Biliyorum, dışarıdan gören başka zanneder ve sana zarar verebilir...
giz_yarali: Umrumda değil diğerleri. Umrumda olan tek kişi sensin.
bugekedn: Bensem umrundaki, dikkat etmeni istiyorum. Sana zaman ve şans verdim ama doğru kullan.
Sohbetimiz Büge'nin yazmasıyla son bulmuştu. Her seferinde son sözü Büge söylüyordu. Halime güldüm ve telefonu tekrar şarja bağlayıp yattım.
Aceleyle giyinerek evden çıktık çünkü alarm çalmamış ve derse geç kalmıştık. Barın'ın arabasına binerek okula gittik. Arabayı park ettikten sonra koşarak binaya girdik ve amfiye geçtik. Dersin hocası gelmemişti daha diyecekken biz daha yerimize oturamadan hoca içeri girdi. Dersin bitiminde ki, blok ders olmuştu ve daha öğlenden sonra da ders vardı, ara verelim diyerek bizi bırakmıştı hoca. Kahvaltı yapmadığımızdan dolayı kantine indik ve tostla kahve aldıktan sonra bir masaya oturduk. Aradan 10 dakika geçtikten sonra Pamir geldi masamıza. Günaydın dedikten sonra kendine tost aldı geldi ve yemeye başladı. Canı bir şeye sıkkın gibiydi. Artık birbirimizi yakın görmeye başladığımızdan durumu sorduğumda anlattı. '' Akşam Bügeler'e geçtim. Büge'nin canı sıkkındı biraz. Ne olduğunu sorduğumda eski sevgilisinin ona tekrardan yazdığını ve bu durumdan rahatsız olduğunu söyledi. 2 yıl önce ayrıldılar ama hala peşini bırakmadı kızın pezevenk. '' Tahmin etmemiştim sorunun Büge olduğunu. Çünkü çocuğun hesabını silmiştim. Başka hesap açıp yazmış olmalıydı. '' Sizin tanıdığınız var mı sosyal medyadan anlayan? Şu etkisiz elemanın etki alanını indirelim de görsün bizim kıza uylaşmak neymiş. '' '' İstersen bakayım ben. Anlıyorum bilgisayarlardan, hesaplardan falan. Rahatsız ediyorsa biz de onu rahatsız ederiz kardeşim. '' dediğimde onayladı ve tostları bitirdikten sonra Pamir dışarıda işi olduğunu söyledi. Onunla birlikte kalktık ve dersin olduğu amfiye geçtik. Sonunda dersler bitip hocalar bizi tamamen bıraktıklarında rahatlamıştık. Bugün üst üste 3 ders blok yapılmıştı ve açıkçası canımız çıkmıştı. Masadaki eşyaları topladıktan sonra kantine gittik tekrardan. Kahveyi alırken sıradaki Büge'yi fark ettim. Seslendiğimde döndü ve gülümsedi. Selamlaştıktan sonra ne alacaksın diye sorduğumda kahve alacağını söyledi. Kahvemi alırken ona da kahve aldım. '' Bundan içersin değil mi? Kahve alacağım deyince aklıma gelmedi hangisinden içersin diye sormak. '' güldü ve '' Önemi yok. Teşekkür ederim. '' dedi. Masaya geçmesini söyledim ve oturduk. O sırada telefonum çaldı. Baktığımda Barın'ın aradığını gördüm ve açtım. '' Efendim Barın? Biraz önce buradaydın oğlum, nerdesin? '' '' Benim arabaya vurmuşlar, güvenlikten aradılar da ona geldim. Çekici geldi de arabayı çekiyor şimdi. '' '' Çok mu hasar? Geleyim mi? '' '' Yok oğlum, ne gerek var. Otur sen, istersen eve geç. Ben de direk eve geleceğim zaten. Akşamda mekana geçeriz. '' dedi ve tamam cevabını alarak kapattı. '' Ne oldu? Önemli bir durum yok ya? '' Büge'nin sorusuyla ona döndüm . '' Barın'ın arabaya vurmuşlar. Onu çekiyorlarmış, onun için gitmiş. '' '' Geçmiş olsun, yapılacak bir şey var mı? '' '' Yok, zaten ben dedim de gerek yok dedi. Eve geç, akşam mekana geçeriz dedi. '' '' Anlaştınız mı çocukla? Çalacak mısın orada ? '' Heyecanlandı birden. '' Evet, hem güzel mekan hem de tanıdık. Konuştuk, deneyelim dedik, '' '' Hayırlı olsun. Umarım güzel günlerin geçer orada. '' '' Günlerimiz, artık yakınız unuttun mu? '' dediğimle burnunun ucu kızardı. '' Kalkalım mı artık? '' Kafamı sallayarak ayağa kalktım. Yürümeye başladığımızda mekana nasıl gideceklerini sordum. '' İriz'in arabayla gideriz. Neden? '' '' Kaçta orada olursunuz diye soracaktım. Ona göre bir şeyler ayarlardım. '' '' Numaram var mı sende? Yoksa vereyim, haberleşelim. '' dediğinde numarasını aldım ve onu uğurladıktan sonra Barın'ın yanına geçtim. Arabayı sanayiye almışlardı. Önü tümden ezilmişti ve baya işi vardı. Saate baktığımda 15.00 olduğunu gördüm ve Büge'yi aradım. Yarım saate mekana geçeceklerini söyledi. Biraz konuştuktan sonra kapattım ve hesabına mesaj attım. giz_yarali: Sana bu şarkıyı armağan ediyorum Güzel Göz... Yaşlı Amca - Yakamoz Güzeli Mekana geçmemizin ardından 3 saate yakın durduktan sonra mekandan çıktık. Yemeği yedikten sonra eve gitmek için otobüse bindik araba sanayide olduğundan. Eve girdiğimizde Barın kahve yapmaya gitti. Ben de elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi değiştirip mutfağa gittim. Büge'nin gönderdiği müziği açıp kahveleri içerken cama baktım garip hisle. Karşı evdeki kız, yine civciv tulumuyla dolaşıyordu ama tek bir farkla. Bugün hava aydınlıktı ve o civciv tulumlu kız kesinlikle Büge'den başkası değildi. |
0% |